حدثنا موسى قال حدثنا عبد العزيز قال حدثني شيخ من أهل الخير يكنى أبا عقبة قال : مررت مع بن عمر مرة بالطريق فمر بغلمة من الحبش فرآهم يلعبون فأخرج درهمين فأعطاهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166532, EM001298
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا عبد العزيز قال حدثني شيخ من أهل الخير يكنى أبا عقبة قال : مررت مع بن عمر مرة بالطريق فمر بغلمة من الحبش فرآهم يلعبون فأخرج درهمين فأعطاهم
Tercemesi:
Ebû Ukbe'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştin — Bir defa İbni Ömer'le yolda yürüdüm de, İbni Ömer Habcş'li çocuklara tesadüf edip, onları oynuyorlar gördü. İki dirhem para çıkarıp onlara verdi.[1330]
Çocukları oynar vaziyette gören İbni Ömer {RadiyalUîhuanhüma) onlara çıkışmamış ve oyunlarına engei olmamış, üstelik gönüllerini hoş tutmak için onlara para vermiştir. Onun bu hareketi de çocukların oynamalarına izin vermek sayılır, Bu haber İçin yine başka kaynak bulunamamıştır.[1331]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1298, /973
Senetler:
()
Konular:
Aile, aile içinde çocuklarla ilişkiler
Aile, Çocuk, çocukların sosyalleştirilmesi
Çocuk, küçüklere şefkat göstermek
Eğlence, oyun
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
حدثنا عبد الله قال أخبرني عبد العزيز بن أبي سلمة عن هشام عن أبيه عن عائشة : أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يسرب إلى صواحبي يلعبن باللعب البنات الصغار
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166534, EM001299
Hadis:
حدثنا عبد الله قال أخبرني عبد العزيز بن أبي سلمة عن هشام عن أبيه عن عائشة : أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يسرب إلى صواحبي يلعبن باللعب البنات الصغار
Tercemesi:
— Hazreti Âişe (Radiyallahuanha)'dan rivayet edilmiştir: «Peygamber (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) kız çocuklardan ibaret arkadaşlarımı bana gönderdi. Onlar oyuncakla oynarlardı: Küçük bebeklerle...»[1332]
Bilhassa kız çocukların oyuncak bebeklerle oynamaları onların yaratılışlarındaki Özelliğe en uygun bîr eğlencedir. Çocukluk çağında olan Hz. Âişe'nin kız arkadaşlarıyla bebek eğlentisinde bulunmasına Peygamber (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) müsaade etmişler ve çocukları eğlenmeye teşvik buyurmuşlardı. Bu Hadîs-i Şerîf daha geniş bir mânâ ile 368. sayıda geçmişti. Oraya müracaat edilsin.[1333]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1299, /973
Senetler:
()
Konular:
Aile, aile içinde çocuklarla ilişkiler
Eğlence, oyun
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
حدثنا شهاب بن معمر قال حدثنا حماد بن سلمة عن محمد بن عمرو عن أبي سلمة عن أبي هريرة قال : رأى رسول الله صلى الله عليه وسلم رجلا يتبع حمامة قال شيطان يتبع شيطانة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166536, EM001300
Hadis:
حدثنا شهاب بن معمر قال حدثنا حماد بن سلمة عن محمد بن عمرو عن أبي سلمة عن أبي هريرة قال : رأى رسول الله صلى الله عليه وسلم رجلا يتبع حمامة قال شيطان يتبع شيطانة
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki : Resûlül-lah (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) bir adam gördü, bir güvercini kovalıyor. Şöyle buyurdu: «geytan, şeytanı kovalıyor.»[1334]
Haclîs-İ Şerîf, güvercin emsali kuşlarla oynamanın, onları yakalayıp öldürmenin İyi bir iş olmadığını göstermektedir. Onun için bunu yapan insan ile İnsanı bu bos işe cazibesiyle sürükleyen hayvan birer şeytan olarak vasıflandırılarak, buna benzer hareketlerden sakınmamıza işaret buyurulu-yor. Kuş uçurtup damlar üzerinde kovalayarak, evlerin camlarını kırmaya ve insanları rahatsız etmeye sebep olmak hep hoş olmayan hareketlerdir.[1335]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1300, /973
Senetler:
()
Konular:
Hayvanlar, güvercin
Hayvanlar, hayvanlar hakkında övgü ve yergi
Hayvanlar, kuş beslemek, öldürmek
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا هشيم عن إسماعيل بن سالم عن حبيب بن أبي ثابت قال : كانوا يحبون إذا حدث الرجل أن لا يقبل على الرجل الواحد ولكن ليعمهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166549, EM001304
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا هشيم عن إسماعيل بن سالم عن حبيب بن أبي ثابت قال : كانوا يحبون إذا حدث الرجل أن لا يقبل على الرجل الواحد ولكن ليعمهم
Tercemesi:
Ebû Sabit'in oğlu Hubeyb'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir :
«Bir insan konuştuğu zaman bir kimseye teveccüh etmesini ashab sevmezlerdi, umuma teveccühünü isterlerdi.»[1344]
Bir topluma karşı konuşurken bunlar arasından herhangi bir şahsı mu-hatab edinip, ona dönerek söz s&ylemek edebe aykırıdır. Dİğer İnsanlara kıymet vermemek veya onları hiçe saymak hissini uyandırır. İtimad ve sevgi bağlarını zedeler, nezaket kaidelerine aykırı düşer.[1345]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1304, /976
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Habib b. Ebu Sabit el-Esedî (Habib b. Kays b. Dinar)
Konular:
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا يونس عن أبي إسحاق عن المغيرة بن شعبة قال رجل : أصلح الله الأمير إن آذنك يعرف رجالا فيؤثرهم بإذن قال عذره الله إن المعرفة لتنفع عند الكلب العقور وعند الجمل الصئول
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166528, EM001296
Hadis:
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا يونس عن أبي إسحاق عن المغيرة بن شعبة قال رجل : أصلح الله الأمير إن آذنك يعرف رجالا فيؤثرهم بإذن قال عذره الله إن المعرفة لتنفع عند الكلب العقور وعند الجمل الصئول
Tercemesi:
— (369-s.) Muğîre ibni Şu'be'den rivayet edildiğine göre, bir adam (kendisine) :
Allah Emîrin (Valinin) halini düzeltsin, senin kapıcın bazı insanları tanıyor da, onları izin. bakımından seçiyor, (içeri girmelerine müsaade ediyor). Muğîre şöyle dedi:
— Allah onu (kapıcıyı) bağışlasın; çünkü tanıma kuduz köpek yanında da, saldırıcı deve yanında da fayda verir.[1326]
Tanımanın ve bir şeyin gerçeğini bilmenin önemi büyüktür. Hataların çoğu iyi bilememekten ve tanıyamamaktan ileri gelir. İşin kıymetine ve büyüklüğüne göre zararlar doğar. Gerçek hüviyetleri bilinen kimselere karşı yapılan muamele ve öncelik hakkı tanıma emniyet bakımından iltimas sayılmaz. Yerine göre tedbir ve işleri ayarlama olur. Hayvanlar bile tanıdıklara saldırıp zarar vermezler, insan saldırgan hayvanı tanıyınca ondan ko-runtflv Mûğtre Hazretleri sözleriyle bunu kasdetmektedir. Muğîre'-nin bal tercemesi hakktnda bilgi edinmek İçin 1026 sayılı Hadîs-i Şerif açıklamasına müracaat edilsin. Bu haber için başka bîr kaynak bulunamamıştır.[1327]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1296, /971
Senetler:
()
Konular:
İltimas, Torpil, adam kayırmak
Yönetici, fiillerine karşı tavrın nasıl olacağı
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا أبو عوانة عن مغيرة عن إبراهيم قال : كان أصحابنا يرخصون لنا في اللعب كلها غير الكلاب قال أبو عبد الله يعني للصبيان
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166530, EM001297
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا أبو عوانة عن مغيرة عن إبراهيم قال : كان أصحابنا يرخصون لنا في اللعب كلها غير الكلاب قال أبو عبد الله يعني للصبيان
Tercemesi:
İbrahim'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki :
— Bizim ashabımız, oyunların hepsinde bize müsaade ederlerdi; .ancak köpeklerle değil, (bunlarla oyuna müsaade etmezlerdi).
Ebû Abdullah demiştir ki.:
— (Bize sözü ile) çocuklar kasdediliyor.[1328]
Çocuklar için oyun ve eğİence bir ihtiyaçtır. Onların sağlığına ve ahlâkına zarar vermeyecek şekilde her çeşit oyunla eğlenmelerine müsaade vardır. Ashab-ı kiram çocukların oyunlarına engel olmamışlardır. Hazreti Yakup (Aleyhisselâm) da oğullarının isteği üzerine oynamalarına müsaade etmişti. Bu haber için başka bîr kaynak bulunamamıştır.[1329]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1297, /972
Senetler:
()
Konular:
Eğlence, oyun
Köpek, köpek beslemek
Köpek, köpek bulunan eve melekler girmez
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا يوسف بن عبدة قال حدثنا الحسن قال : كان عثمان لا يخطب جمعة إلا أمر بقتل الكلاب وذبح الحمام
حدثنا موسى قال حدثنا مبارك عن الحسن قال : سمعت عثمان يأمر في خطبته بقتل الكلاب وذبح الحمام
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166541, EM001301
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا يوسف بن عبدة قال حدثنا الحسن قال : كان عثمان لا يخطب جمعة إلا أمر بقتل الكلاب وذبح الحمام
حدثنا موسى قال حدثنا مبارك عن الحسن قال : سمعت عثمان يأمر في خطبته بقتل الكلاب وذبح الحمام
Tercemesi:
Hz. Hasan'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir.[1336]
Başıboş dolaşan köpekler umumiyetle insanlara ve hâyvaniara zarar verirler. Çok kere de İçlerinde kuduz köpek eksik olmaz. Her zarar veren şeyden korunmak gerektiğine göre, hiç bir İşe yaramayıp mütemadiyen ses ve saldırmaları ile cemiyeti mutazarrır eden böyie hayvanların öldürülmesini Hz. Osman (RadiyaÜahu anh) emretmişlerdir.
Güvercinler de bir oyun vasıtası olarak kullanıldıklarından ve insanları rahatsız ettiklerinden, bunların da kesilmesini istemişlerdi. Güvercin etinin yenilmesinde bir mahzur yoktur. F a d I u ' I I a h 'in beyanına göre bu haberi Abdurrezzak Musannefinde tahriç etmiştir. Bunun için başka bir kaynak bulunamamıştır.
«(Halife) Hazreti Osman hutbe okuduğu her cuma günü köpeklerin öldürülmesini ve güvercinlerin kesilmesini emrederdi.»[1337]
(373-s.) — Yine Kasan'dan başka bir kanalla rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«Hazreti Osman'ı hutbesinde dinledim, köpeklerin öldürülmesini ve güvercinlerin kesilmesini emrediyordu.»[1338]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1301, /974
Senetler:
()
Konular:
Hayvanlar, güvercin
Köpek, köpeklerin öldürülmesi meselesi
حدثنا محمد قال أخبرنا عبد الله قال حدثنا يحيى بن أيوب قال حدثني عقيل بن خالد أن سعيد بن سليمان بن زيد بن ثابت حدثه عن أبيه عن جده زيد بن ثابت أن عمر بن الخطاب جاءه يستأذن عليه يوما فأذن له ورأسه في يد جارية له ترجله فنزع رأسه فقال له عمر دعها ترجلك فقال : يا أمير المؤمنين لو أرسلت إلي جئتك فقال عمر إنما الحاجة لي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166545, EM001302
Hadis:
حدثنا محمد قال أخبرنا عبد الله قال حدثنا يحيى بن أيوب قال حدثني عقيل بن خالد أن سعيد بن سليمان بن زيد بن ثابت حدثه عن أبيه عن جده زيد بن ثابت أن عمر بن الخطاب جاءه يستأذن عليه يوما فأذن له ورأسه في يد جارية له ترجله فنزع رأسه فقال له عمر دعها ترجلك فقال : يا أمير المؤمنين لو أرسلت إلي جئتك فقال عمر إنما الحاجة لي
Tercemesi:
Zeyd ibni Sabit (RadiyalUthu arttı)'den rivayet edildiğine göre, bir gün. Ömer ibni Hattab (RadiytıUâhûanb) kendisine geldi de, (içeri girmek için) izm istedi. Zeyd ona izin verdi, Zeyd'in başı, onu taramakta olan kendisine ait bir cariyenin elinde bulunuyordu. O esnada Zeyd başını (cariyenin elinden) yıkardı. Bunun üzerine Hz. Ömer ona :
«Cariyeyi bırak, .tarasın seni.» dedi. Zeyd cevaben dedi ki:
— Ey mü'minlerin Emîri! Bana haber gönderseydin de sana gelseydim ya? Hz. Ömer şöyle buyurdu :
«Benim (sana) ihtiyacım var.»[1340]
Hz. Ömer (Radiyallahu onh) bîr devİet reisi olduğu halde şahsî bir işi için başkasını yanına çağırmayı İslâm edebine uygun bulmamış, bizzat kendisi gitmiştir. Bu, İslâm ahlâkının en nazik edeblerİnden biridir. Zeyd ibnİ Sabİt bilhassa feraiz ilminde emsali bulunmayan bir âlim olduğu İçin halife Hz. Ömer, dede mirası ile ilgili bir meseleyi öğrenmek İçin yanına gitmiş ve böylece büyük bir nezaket göstermişti. Bu haberi Bey-ha kî, Süneni Kübrâ adlı eserinin C. VI, 247. sayfasında ve Feraiz bölümünde tahrİç etmiştir. Zeyd ibni Sabit'İn hal tercemesi hakkında bifgi için 458 sayılı Hadîs-i Şerîf açıklamasına müracaat edilsin.[1341]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1302, /974
Senetler:
()
Konular:
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Yönetim, adaletli olmak
حدثنا مسدد قال حدثنا معتمر عن ليث عن عطاء عن أبي هريرة قال : لا خير في فضول الكلام
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166556, EM001307
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا معتمر عن ليث عن عطاء عن أبي هريرة قال : لا خير في فضول الكلام
Tercemesi:
Ebû Hüreyre {Radiyallahu anh)'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«Boş sözde hayır yoktur.»[1350]
Söz, insanın İçinde saklı duygulcrin ve gizli kuruntuların tercümanıdır. Ağıidcn çıkan söz yakalanmaz, geriye çevrilmesi de mümkün olmaz.'Onun İçin akıllı kimseye yaraşan, diünİ tutmakla söz sürçmelerinden sakınmak, zarar doğuracak düşüşlerden korunmaktır. İnsan konuşmadığı zaman durum daima lehinedir. Fakat konusunca ya lehine olur yahut aleyhine olur. Peygamber (Sahaifahü Aleyhi ve Seliem)"\n Hz. Muaz'o şöyle buyurduğu rivayet edilir:
«Ey Muaz! Seri sustuğun müddet selâmettesin. Konuştuğun zaman aleyhine olur Veya lehine olur.->
Bu itibarla bir faydo sağlamayan, ilim ve edeble ilgili bulunmayan boş sözlerde hayır yoktur. Bunlar zarar getirtr. Konuşmalarda noksanlık ve hatalardan kurtulmak için gözetilmesi gereken bazı şartlar vardır ;
1— Söz., ya bir fayda temin etmek, ya da bir zararı kaldırmak maksadıyla söylenmelidir.
2— Söz yerinde söylenmeli ve fırsatı kaçırmaktan sakınmalıdır.
3— Söz ihtiyaç miktarı olmalı, ziyade yapmamalıdır.
4— Konuşulan açık ve sade bir dille söz söylemelidir.
Bir sebebe ve maksada bağlanmayıp rastgele konuşulan sözler hezeyan kabilinden olacağı için, bunlarda hayır yoktur. Hayır olmayan şeyden de kaçınmak gerektir.[1351]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1307, /976
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Leys b. Ebu Süleym el-Kuraşi (Leys b. Eymen b. Züneym)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
Takva, eline ve diline sahip olmak
حدثنا مطر قال حدثنا يزيد قال حدثنا البراء بن يزيد عن عبد الله بن شقيق عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : شرار أمتي الثرثارون المتشدقون المتفيهقون وخيار أمتي أحاسنهم أخلاقا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166558, EM001308
Hadis:
حدثنا مطر قال حدثنا يزيد قال حدثنا البراء بن يزيد عن عبد الله بن شقيق عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : شرار أمتي الثرثارون المتشدقون المتفيهقون وخيار أمتي أحاسنهم أخلاقا
Tercemesi:
Ebû Hüreyrc'den rivayet edildiğine göre, Peyg&mber(SatlaUahü Aleyhi ve Sellsm) «öyle buyurmuştur;
«ÜmmeÜmin kötüleri, gevezelerdir, enine boyuna söz uzatanlardır, sözlerinde büyüklük tıslayanlardır. Ümmetimin hayırlıları da ahlâk bakımından en güzel olanlarıdır.»[1352]
Saçma sapan, gelişi-güzel söz söyleyip gevezelik etmenin, konuşurken böbürlenip büyüklük taslamanın ve uzun uzadıya konuşup zaman öldürmenin ne kadar zararlı bulunduğunu bu Hadîs-İ Şerîf açık olarak beyan etmektedir, Bu hallere düşmemek için daha önceki haber dolayısİyle yapılan, açıklama şartlarına uygun söz söylemeyi âdet edinmelidir.[1353]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1308, /977
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Şakik el-Ukayli (Abdullah b. Şakik)
3. Bera b. Yezid el-Ğanevi (Bera b. Abdullah b. Yezid)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Matar b. Fadl el-Mervezî (Matar b. Fadl)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
Seçki, Güzel ahlak
Takva, eline ve diline sahip olmak