حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن منصور قال سمعت ربعي بن حراش يحدث عن أبي مسعود قال قال النبي صلى الله عليه وسلم :
"إن مما أدرك الناس من كلام النبوة الأولى إذا لم تستحي فاصنع ما شئت"
Bize Adem, ona Şu'be, ona Mansur, ona Rib'i Hirâş, ona Ebu Mesud'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"İnsanların ilk peygamberlikten beri duyageldikleri sözlerden biri: 'Utanmazsan dilediğini yap!'sözüdür."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166576, EM001316
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن منصور قال سمعت ربعي بن حراش يحدث عن أبي مسعود قال قال النبي صلى الله عليه وسلم :
"إن مما أدرك الناس من كلام النبوة الأولى إذا لم تستحي فاصنع ما شئت"
Tercemesi:
Bize Adem, ona Şu'be, ona Mansur, ona Rib'i Hirâş, ona Ebu Mesud'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"İnsanların ilk peygamberlikten beri duyageldikleri sözlerden biri: 'Utanmazsan dilediğini yap!'sözüdür."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1316, /983
Senetler:
()
Konular:
Haya, utanma duygusu imandandır
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن بن شهاب عن سعيد بن المسيب عن أبي هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : ليس الشديد بالصرعة إنما الشديد الذي يملك نفسه عند الغضب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166578, EM001317
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن بن شهاب عن سعيد بن المسيب عن أبي هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : ليس الشديد بالصرعة إنما الشديد الذي يملك نفسه عند الغضب
Tercemesi:
Bize İsmail (b. Ebu Üveys), ona Malik (b. Enes), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Güçlü olan kişi güreşte herkesi yenen pehlivan değildir. Asıl güçlü kişi öfke anında kendine hakim olandır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1317, /983
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Nefis, nefis terbiyesi
Öfke, öfke kontrolü
Öfke, öfkeyi kontrol etmek erdemdir
Sabır, sabretmek
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا أبو شهاب عبد ربه عن يونس عن الحسن عن بن عمر قال : ما من جرعة أعظم عند الله أجرا من جرعة غيظ كظمها عبد ابتغاء وجه الله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166581, EM001318
Hadis:
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا أبو شهاب عبد ربه عن يونس عن الحسن عن بن عمر قال : ما من جرعة أعظم عند الله أجرا من جرعة غيظ كظمها عبد ابتغاء وجه الله
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Şihab Abdurabbih, ona Yunus, ona Hasan ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle demiştir: Allah katında bir kulun sadece Allah'ın rızasını umarak öfkesini yuttuğu yudumdan ecir bakımından daha büyük bir yudum yoktur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1318, /984
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
Konular:
Nefis, nefis terbiyesi
Öfke, öfke kontrolü
Öfke, öfkeyi kontrol etmek erdemdir
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا هشيم عن إسماعيل بن سالم عن حبيب بن أبي ثابت قال : كانوا يحبون إذا حدث الرجل أن لا يقبل على الرجل الواحد ولكن ليعمهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166549, EM001304
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا هشيم عن إسماعيل بن سالم عن حبيب بن أبي ثابت قال : كانوا يحبون إذا حدث الرجل أن لا يقبل على الرجل الواحد ولكن ليعمهم
Tercemesi:
Ebû Sabit'in oğlu Hubeyb'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir :
«Bir insan konuştuğu zaman bir kimseye teveccüh etmesini ashab sevmezlerdi, umuma teveccühünü isterlerdi.»[1344]
Bir topluma karşı konuşurken bunlar arasından herhangi bir şahsı mu-hatab edinip, ona dönerek söz s&ylemek edebe aykırıdır. Dİğer İnsanlara kıymet vermemek veya onları hiçe saymak hissini uyandırır. İtimad ve sevgi bağlarını zedeler, nezaket kaidelerine aykırı düşer.[1345]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1304, /976
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Habib b. Ebu Sabit el-Esedî (Habib b. Kays b. Dinar)
Konular:
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن قتادة عن أبي السوار العدوي قال سمعت عمران بن حصين قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : الحياء لا يأتي إلا بخير فقال بشير بن كعب مكتوب في الحكمة إن من الحياء وقارا إن من الحياء سكينة فقال له عمران أحدثك عن رسول الله وتحدثني عن صحيفتك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166566, EM001312
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن قتادة عن أبي السوار العدوي قال سمعت عمران بن حصين قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : الحياء لا يأتي إلا بخير فقال بشير بن كعب مكتوب في الحكمة إن من الحياء وقارا إن من الحياء سكينة فقال له عمران أحدثك عن رسول الله وتحدثني عن صحيفتك
Tercemesi:
— îmran ibni Husayn demiştir ki, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu :
«Utanma ancak hayır getirir.
Bunun üzerine Bügeyr ibni Kâ'b şöyle dedi :
— Hikmetli sözlerde, hayanın bir kısmı, vakardandır ve bir kısmı da kararlılıktandır, îmran da ona şu cevabı verdi :
— Ben Peygamberden, sana hadîs anlatıyorum, sen ise bana kendi sayfandan anlatıyorsun!..[1360]
Bir konuşma esnasında imron hazretlerine bazı kitaplardan hikmetli söz seçerek Büşeyr'in karşılık vermesine haklı olarak İmran kızmış ve Hz. Peygamberin sözüne hiç bir sözün mukabÜ tutulamayacağını ifade etmiştir. Utanma (Haya) konusu 271 sayılı bölümde 597-603 sayılı Hadîs-İ Şeriflerle geçmirrir, Bilgi için oraya müracaat edilsin.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1312, /979
Senetler:
()
Konular:
Hadis Rivayeti
Haya, utanma duygusu imandandır
حدثنا محمد قال أخبرنا عبد الله قال حدثنا يحيى بن أيوب قال حدثني عقيل بن خالد أن سعيد بن سليمان بن زيد بن ثابت حدثه عن أبيه عن جده زيد بن ثابت أن عمر بن الخطاب جاءه يستأذن عليه يوما فأذن له ورأسه في يد جارية له ترجله فنزع رأسه فقال له عمر دعها ترجلك فقال : يا أمير المؤمنين لو أرسلت إلي جئتك فقال عمر إنما الحاجة لي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166545, EM001302
Hadis:
حدثنا محمد قال أخبرنا عبد الله قال حدثنا يحيى بن أيوب قال حدثني عقيل بن خالد أن سعيد بن سليمان بن زيد بن ثابت حدثه عن أبيه عن جده زيد بن ثابت أن عمر بن الخطاب جاءه يستأذن عليه يوما فأذن له ورأسه في يد جارية له ترجله فنزع رأسه فقال له عمر دعها ترجلك فقال : يا أمير المؤمنين لو أرسلت إلي جئتك فقال عمر إنما الحاجة لي
Tercemesi:
Zeyd ibni Sabit (RadiyalUthu arttı)'den rivayet edildiğine göre, bir gün. Ömer ibni Hattab (RadiytıUâhûanb) kendisine geldi de, (içeri girmek için) izm istedi. Zeyd ona izin verdi, Zeyd'in başı, onu taramakta olan kendisine ait bir cariyenin elinde bulunuyordu. O esnada Zeyd başını (cariyenin elinden) yıkardı. Bunun üzerine Hz. Ömer ona :
«Cariyeyi bırak, .tarasın seni.» dedi. Zeyd cevaben dedi ki:
— Ey mü'minlerin Emîri! Bana haber gönderseydin de sana gelseydim ya? Hz. Ömer şöyle buyurdu :
«Benim (sana) ihtiyacım var.»[1340]
Hz. Ömer (Radiyallahu onh) bîr devİet reisi olduğu halde şahsî bir işi için başkasını yanına çağırmayı İslâm edebine uygun bulmamış, bizzat kendisi gitmiştir. Bu, İslâm ahlâkının en nazik edeblerİnden biridir. Zeyd ibnİ Sabİt bilhassa feraiz ilminde emsali bulunmayan bir âlim olduğu İçin halife Hz. Ömer, dede mirası ile ilgili bir meseleyi öğrenmek İçin yanına gitmiş ve böylece büyük bir nezaket göstermişti. Bu haberi Bey-ha kî, Süneni Kübrâ adlı eserinin C. VI, 247. sayfasında ve Feraiz bölümünde tahrİç etmiştir. Zeyd ibni Sabit'İn hal tercemesi hakkında bifgi için 458 sayılı Hadîs-i Şerîf açıklamasına müracaat edilsin.[1341]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1302, /974
Senetler:
()
Konular:
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Yönetim, adaletli olmak
حدثنا مسدد قال حدثنا معتمر عن ليث عن عطاء عن أبي هريرة قال : لا خير في فضول الكلام
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166556, EM001307
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا معتمر عن ليث عن عطاء عن أبي هريرة قال : لا خير في فضول الكلام
Tercemesi:
Ebû Hüreyre {Radiyallahu anh)'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«Boş sözde hayır yoktur.»[1350]
Söz, insanın İçinde saklı duygulcrin ve gizli kuruntuların tercümanıdır. Ağıidcn çıkan söz yakalanmaz, geriye çevrilmesi de mümkün olmaz.'Onun İçin akıllı kimseye yaraşan, diünİ tutmakla söz sürçmelerinden sakınmak, zarar doğuracak düşüşlerden korunmaktır. İnsan konuşmadığı zaman durum daima lehinedir. Fakat konusunca ya lehine olur yahut aleyhine olur. Peygamber (Sahaifahü Aleyhi ve Seliem)"\n Hz. Muaz'o şöyle buyurduğu rivayet edilir:
«Ey Muaz! Seri sustuğun müddet selâmettesin. Konuştuğun zaman aleyhine olur Veya lehine olur.->
Bu itibarla bir faydo sağlamayan, ilim ve edeble ilgili bulunmayan boş sözlerde hayır yoktur. Bunlar zarar getirtr. Konuşmalarda noksanlık ve hatalardan kurtulmak için gözetilmesi gereken bazı şartlar vardır ;
1— Söz., ya bir fayda temin etmek, ya da bir zararı kaldırmak maksadıyla söylenmelidir.
2— Söz yerinde söylenmeli ve fırsatı kaçırmaktan sakınmalıdır.
3— Söz ihtiyaç miktarı olmalı, ziyade yapmamalıdır.
4— Konuşulan açık ve sade bir dille söz söylemelidir.
Bir sebebe ve maksada bağlanmayıp rastgele konuşulan sözler hezeyan kabilinden olacağı için, bunlarda hayır yoktur. Hayır olmayan şeyden de kaçınmak gerektir.[1351]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1307, /976
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Leys b. Ebu Süleym el-Kuraşi (Leys b. Eymen b. Züneym)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
Takva, eline ve diline sahip olmak
حدثنا مطر قال حدثنا يزيد قال حدثنا البراء بن يزيد عن عبد الله بن شقيق عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : شرار أمتي الثرثارون المتشدقون المتفيهقون وخيار أمتي أحاسنهم أخلاقا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166558, EM001308
Hadis:
حدثنا مطر قال حدثنا يزيد قال حدثنا البراء بن يزيد عن عبد الله بن شقيق عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : شرار أمتي الثرثارون المتشدقون المتفيهقون وخيار أمتي أحاسنهم أخلاقا
Tercemesi:
Ebû Hüreyrc'den rivayet edildiğine göre, Peyg&mber(SatlaUahü Aleyhi ve Sellsm) «öyle buyurmuştur;
«ÜmmeÜmin kötüleri, gevezelerdir, enine boyuna söz uzatanlardır, sözlerinde büyüklük tıslayanlardır. Ümmetimin hayırlıları da ahlâk bakımından en güzel olanlarıdır.»[1352]
Saçma sapan, gelişi-güzel söz söyleyip gevezelik etmenin, konuşurken böbürlenip büyüklük taslamanın ve uzun uzadıya konuşup zaman öldürmenin ne kadar zararlı bulunduğunu bu Hadîs-İ Şerîf açık olarak beyan etmektedir, Bu hallere düşmemek için daha önceki haber dolayısİyle yapılan, açıklama şartlarına uygun söz söylemeyi âdet edinmelidir.[1353]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1308, /977
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Şakik el-Ukayli (Abdullah b. Şakik)
3. Bera b. Yezid el-Ğanevi (Bera b. Abdullah b. Yezid)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Matar b. Fadl el-Mervezî (Matar b. Fadl)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
Seçki, Güzel ahlak
Takva, eline ve diline sahip olmak
حدثنا محمد بن سعيد الأصبهاني قال حدثنا شريك عن ركين عن نعيم بن حنظلة عن عمار بن ياسر قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : من كان ذا وجهين في الدنيا كان له لسانان يوم القيامة من نار فمر رجل كان ضخما قال هذا منهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166562, EM001310
Hadis:
حدثنا محمد بن سعيد الأصبهاني قال حدثنا شريك عن ركين عن نعيم بن حنظلة عن عمار بن ياسر قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : من كان ذا وجهين في الدنيا كان له لسانان يوم القيامة من نار فمر رجل كان ضخما قال هذا منهم
Tercemesi:
— Ammar ibni- Yasir'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki :
— Peygamber (SaüalUchü Aleyhi ve Sellem) 'in şöyle buyurduğunu işittim :
«Dünya iki yüzlü olanın kıyamette ateşten iki dili olur.»
Sonra kaba bir adam geçti ele, Peygamber:
«Bu adam onlardandır.» buyurdu.
İman esaslarında tek yönü olmayıp iman edenlere bir yüzle ve İman etmeyen kâfirlere başka bir yüzle hareket edenler, küfür hali içinde bulunurlar. Tevbe etmeksizin bu hal üzere ölenler İse, cehennemliktirler ve cehennemde kendilerine ateşten İki dil yaratılarak azaba uğratılırlar, cehennemde de ebedî olarak kalırlar. Kâfir olmayacak şekilde iki yüzlülük edenlerden de Allah dilediği kimseleri muvakkat bir zaman için Gehennem'de böyle azaba yine sokar. Tevbe edip, hallerini düzeltenler ve helâllik alanlar kurtulurlar.
Ammar İbni Ya si r 'in hal tercemesi İçin 181 sayılı Hadîs-i Şe-rîfin açıklamasına bakılsın.[1357]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1310, /978
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, ahvali
Münafık, iki yüzlülük
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا حماد عن بن عقيل عن محمد بن علي بن الحنفية عن أبيه قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم ضخم الرأس عظيم العينين إذا مشى تكفأ كأنما يمشي في صعد إذا التفت التفت جميعا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166573, EM001315
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا حماد عن بن عقيل عن محمد بن علي بن الحنفية عن أبيه قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم ضخم الرأس عظيم العينين إذا مشى تكفأ كأنما يمشي في صعد إذا التفت التفت جميعا
Tercemesi:
— Muhammed ibni. AH (İbnil-Hanefiyye) babasından rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir :
«Peygamber (Saîlallohü Aleyhi ve Seîlem) 'in. başı büyükçe idi, gözleri iri idi. Yürüdüğü zaman ayaklarım yüksek yerden iner gibi kaldırarak yürürdü. (Bir kimseye karşı) döndüğü zaman bütün vücudu ile dönerdi.»[1366]
Görünüşte bu Hadîs-i Şerifin «Cefa» ile ilgisi yoksa da, gerçekte bağ-lanhsı vardır. Peygamber (Sdlallahü Aleyhi ve Selîem) vakar ve heybetle yürürlerdi. Bir kimseye- teveccüh buyuracakları zaman da yolnız başı çevirmekle değil, butun vücudu çevirerek teveccüh eder ve iltifatta bulunurlardı. Her iki hareket, kendilerinde cefa bulunmayan, kibir ve azamet dışı güzei davranışlardır ve bunlar hayanın gereğidir. Bu bakımdan .hayayı gerektiren hal ve gidişat örnek alınmalıdır. Hayasızlık sayılan hallerden uzaklaşmalıdır.[1367]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1315, /982
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Hz. Peygamber, yürüyüşü