Öneri Formu
Hadis Id, No:
36542, MU000997
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ غُسِّلَ وَكُفِّنَ وَصُلِّىَ عَلَيْهِ وَكَانَ شَهِيدًا يَرْحَمُهُ اللَّهُ . وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ عَنْ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّهُمْ كَانُوا يَقُولُونَ الشُّهَدَاءُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ لاَ يُغَسَّلُونَ وَلاَ يُصَلَّى عَلَى أَحَدٍ مِنْهُمْ وَإِنَّهُمْ يُدْفَنُونَ فِى الثِّيَابِ الَّتِى قُتِلُوا فِيهَا . قَالَ مَالِكٌ وَتِلْكَ السُّنَّةُ فِيمَنْ قُتِلَ فِى الْمُعْتَرَكِ فَلَمْ يُدْرَكْ حَتَّى مَاتَ . قَالَ وَأَمَّا مَنْ حُمِلَ مِنْهُمْ فَعَاشَ مَا شَاءَ اللَّهُ بَعْدَ ذَلِكَ فَإِنَّهُ يُغَسَّلُ وَيُصَلَّى عَلَيْهِ كَمَا عُمِلَ بِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ .
Tercemesi:
Bana Yahya (b. Yahya), ona Malik b. Enes [İmam Malik], ona Nâfi' (Mevlâ İbn Ömer), ona da Abdullah b. Ömer'in ( r. anhümâ) rivayet ettiğine göre Ömer b. Hattab (ra.) [vefat edince] yıkandı, kefenlendi ve cenaze namazı kılındı. O, şehitti. Allah, kendisine rahmet eylesin. Bana Yahya b. Yahya'nın rivayet ettiğine göre Malik'e (b. Enes), ilim ehlinin, Allah yolunda şehit olanların yıkanmayacağını, onlardan hiçbirinin cenaze namazının kılınmayacağını ve içerisinde öldürüldükleri elbiseleriyle defnedileceklerini söyledikleri bilgisi ulaşmıştır. Bununla ilgili olarak Malik (b. Enes) şöyle demiştir: "Bu uygulama, savaş alanında öldürülüp de ölmeden önce kendisine ulaşılamayan kimseler için geçerlidir. Savaş alanında yaralandıktan sonra taşınan ve ardından da Allah'ın murat ettiği bir süre yaşayan kimse ise Ömer b. Hattab'ta uygulandığı gibi yıkanır ve cenaze namazı kılınır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cihâd 997, 1/164
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
Konular:
Cenaze namazı, şehidlere?
Şehit, mükafatı
Şehit, yıkanmaz
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36545, MU001000
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى صَالِحٍ السَّمَّانِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَوْلاَ أَنْ أَشُقَّ عَلَى أُمَّتِى لأَحْبَبْتُ أَنْ لاَ أَتَخَلَّفَ عَنْ سَرِيَّةٍ تَخْرُجُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ وَلَكِنِّى لاَ أَجِدُ مَا أَحْمِلُهُمْ عَلَيْهِ وَلاَ يَجِدُونَ مَا يَتَحَمَّلُونَ عَلَيْهِ فَيَخْرُجُونَ وَيَشُقُّ عَلَيْهِمْ أَنْ يَتَخَلَّفُوا بَعْدِى فَوَدِدْتُ أَنِّى أُقَاتِلُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَأُقْتَلُ ثُمَّ أُحْيَا فَأُقْتَلُ ثُمَّ أُحْيَا فَأُقْتَلُ.
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş¬tur: "Eğer ümmetime meşakkat yüklemiş olmasaydım Allah yolunda hiç bir seriyyeden geri kalmazdım. Fakat onları bindirecek binek bulamadım, onlar da bundan sonra binecek vasıta bulamaz. Benden sonra benim gibi her sefere çıkamamak onlara ağır gelir. Halbuki Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra diriltilip tekrar öldürülmeyi, sonra diriltilip tekrar öldürülmeyi ne kadar çok isterdim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cihâd 1000, 1/165
Senetler:
()
Konular:
Cihad, fazileti
Şehit, mükafatı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36543, MU000998
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ كَانَ يَحْمِلُ فِى الْعَامِ الْوَاحِدِ عَلَى أَرْبَعِينَ أَلْفِ بَعِيرٍ يَحْمِلُ الرَّجُلَ إِلَى الشَّامِ عَلَى بَعِيرٍ وَيَحْمِلُ الرَّجُلَيْنِ إِلَى الْعِرَاقِ عَلَى بَعِيرٍ فَجَاءَهُ رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الْعِرَاقِ فَقَالَ احْمِلْنِى وَسُحَيْمًا . فَقَالَ لَهُ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ نَشَدْتُكَ اللَّهَ أَسُحَيْمٌ زِقٌّ قَالَ لَهُ نَعَمْ .
Tercemesi:
Yahya b Said'den: Ömer b. Hattab bir senede kırk bin deve gönderirdi. Bir kişiyi bir deve ile Şam'a, iki kişiyi bir deve ile de Irak'a gönderirdi. Bir defasında kendisine Iraklı bir adam gelerek: "Bana ve Sühaym'e deve ver!" dedi. Ömer b, Hattab: "Allah aşkına! Sühaym Zıkk mı?" dedi. Adam: "Evet!" cevabım verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cihâd 998, 1/164
Senetler:
1. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
2. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
3. Yahya b. Yahya el-Leysî (Yahya b. Yahya el-Leysî)
Konular:
Cihad, hazırlık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36544, MU000999
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا ذَهَبَ إِلَى قُبَاءٍ يَدْخُلُ عَلَى أُمِّ حَرَامٍ بِنْتِ مِلْحَانَ فَتُطْعِمُهُ وَكَانَتْ أُمُّ حَرَامٍ تَحْتَ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ فَدَخَلَ عَلَيْهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمًا فَأَطْعَمَتْهُ وَجَلَسَتْ تَفْلِى فِى رَأْسِهِ فَنَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمًا ثُمَّ اسْتَيْقَظَ وَهُوَ يَضْحَكُ قَالَتْ فَقُلْتُ مَا يُضْحِكُكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ نَاسٌ مِنْ أُمَّتِى عُرِضُوا عَلَىَّ غُزَاةً فِى سَبِيلِ اللَّهِ يَرْكَبُونَ ثَبَجَ هَذَا الْبَحْرِ مُلُوكًا عَلَى الأَسِرَّةِ أَوْ مِثْلَ الْمُلُوكِ عَلَى الأَسِرَّةِ. يَشُكُّ إِسْحَاقُ . قَالَتْ فَقُلْتُ لَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ادْعُ اللَّهَ أَنْ يَجْعَلَنِى مِنْهُمْ . فَدَعَا لَهَا ثُمَّ وَضَعَ رَأْسَهُ فَنَامَ ثُمَّ اسْتَيْقَظَ يَضْحَكُ - قَالَتْ - فَقُلْتُ لَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا يُضْحِكُكَ قَالَ نَاسٌ مِنْ أُمَّتِى عُرِضُوا عَلَىَّ غُزَاةً فِى سَبِيلِ اللَّهِ مُلُوكًا عَلَى الأَسِرَّةِ أَوْ مِثْلَ الْمُلُوكِ عَلَى الأَسِرَّةِ. كَمَا قَالَ فِى الأُولَى قَالَتْ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ادْعُ اللَّهَ أَنْ يَجْعَلَنِى مِنْهُمْ . فَقَالَ أَنْتِ مِنَ الأَوَّلِينَ. قَالَ فَرَكِبَتِ الْبَحْرَ فِى زَمَانِ مُعَاوِيَةَ فَصُرِعَتْ عَنْ دَابَّتِهَا حِينَ خَرَجَتْ مِنَ الْبَحْرِ فَهَلَكَتْ .
Tercemesi:
Enes b. Malik anlatıyor: Resûlullah (s.a.v.) Küba'ya gittiği zaman Mühan'ın kızı Ümmü Haram'a uğrar, o da Peygamberimizi yedirip içirirdi. Ümmü Haram, Ubade b. Samit'in nikâhı altında idi. Yine bir gün Hz. Peygamber, Ümmü Haram'a uğradı. Ümmü Haram kendisine yemek ikram etti. Daha sonra oturarak saçlarım karıştırmaya başladı. Resûlullah (s.a.v.) uyuyakaldı. Bilahare gülerek uyandı. Ümmü Haram: "Niçin gülüyorsun ya Resûlallah?" diye sordu. Hz. Peygamber şu cevabı verdi: "Ümmetimden bir grup insan Allah yolunda savaşan gaziler olarak bana gösterildi. Şu denizin ortasında taht üzerinde kral gibi (veya taht üstündeki krallar gibi) duruyorlardı?" Ümmü Haram: "Ya Resûlallah! Dua edin de ben de onlardan olayım!" di¬ye rica etti. Hz. Peygamber ona dua etti. Sonra başını koydu uyudu. Tekrak gülerek uyandı. Ümmü Haram: "Ya Resûlallah! Niçin gülüyorsun?" diye sordu. Peygamberimiz ilk defasında olduğu gibi cevap verdi: "Ümmetimden bir grup insan Allah yolunda savaşan gaziler'olarak bana gösterildi. Taht üzerindeki kral gibi (veya tahtlar üzerinde kurulmuş krallar gibi)lerdi."
Bunun üzerine Ümmü Haram tekrar:
"Ya Resûlallah! Allah'a beni de onlardan kılması için dua et" dedi. Hz. Peygamber:
"Sen ilklerindensin" buyurdu.
Ümmü Haram, Muaviye zamanında bir gemiye bindi. Gemiden karaya çıkınca bir hayvanla yoluna devam ediyordu. Ancak bineğinden düşüp vefat etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cihâd 999, 1/164
Senetler:
()
Konular:
Cihad, cihada teşvik
Savaş, katılma yaşı
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ لَمَّا كَانَ يَوْمُ أُحُدٍ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ يَأْتِينِى بِخَبَرِ سَعْدِ بْنِ الرَّبِيعِ الأَنْصَارِىِّ. فَقَالَ رَجُلٌ أَنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَذَهَبَ الرَّجُلُ يَطُوفُ بَيْنَ الْقَتْلَى فَقَالَ لَهُ سَعْدُ بْنُ الرَّبِيعِ مَا شَأْنُكَ فَقَالَ لَهُ الرَّجُلُ بَعَثَنِى إِلَيْكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لآتِيَهُ بِخَبَرِكَ . قَالَ فَاذْهَبْ إِلَيْهِ فَأَقْرِئْهُ مِنِّى السَّلاَمَ وَأَخْبِرْهُ أَنِّى قَدْ طُعِنْتُ اثْنَتَىْ عَشْرَةَ طَعْنَةً وَأَنِّى قَدْ أُنْفِذَتْ مَقَاتِلِى وَأَخْبِرْ قَوْمَكَ أَنَّهُ لاَ عُذْرَ لَهُمْ عِنْدَ اللَّهِ إِنْ قُتِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَوَاحِدٌ مِنْهُمْ حَىٌّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36546, MU001001
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ لَمَّا كَانَ يَوْمُ أُحُدٍ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ يَأْتِينِى بِخَبَرِ سَعْدِ بْنِ الرَّبِيعِ الأَنْصَارِىِّ. فَقَالَ رَجُلٌ أَنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَذَهَبَ الرَّجُلُ يَطُوفُ بَيْنَ الْقَتْلَى فَقَالَ لَهُ سَعْدُ بْنُ الرَّبِيعِ مَا شَأْنُكَ فَقَالَ لَهُ الرَّجُلُ بَعَثَنِى إِلَيْكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لآتِيَهُ بِخَبَرِكَ . قَالَ فَاذْهَبْ إِلَيْهِ فَأَقْرِئْهُ مِنِّى السَّلاَمَ وَأَخْبِرْهُ أَنِّى قَدْ طُعِنْتُ اثْنَتَىْ عَشْرَةَ طَعْنَةً وَأَنِّى قَدْ أُنْفِذَتْ مَقَاتِلِى وَأَخْبِرْ قَوْمَكَ أَنَّهُ لاَ عُذْرَ لَهُمْ عِنْدَ اللَّهِ إِنْ قُتِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَوَاحِدٌ مِنْهُمْ حَىٌّ .
Tercemesi:
Yahya b. Said'den, Uhud harbinde Hz. Peygamber: "Sa'd b. er-Rebi' el-Ensari'den kim haber getirecek?" diye sordu. Adamın biri:
"Ben ya Resûlallah!" dedi ve sonra savaş meydanında dolaşmaya başladı. Adamı gören Sa'd b. er-Rebi':
"Ne var?" diye sordu. Adam ona:
"Senden bir haber getirmem için beni Hz. Peygamber gönderdi." dedi. Bunun üzerine Sa'd: "Git, Peygamberimize benden selam söyle, on iki tane yara aldığımı kendisine bildir. Yaraların hepsi de tam can alıcı yerlerimde. Kavmine söyle, Resûlullah (s.a.v.)'a bir şey olursa onlardan bir kişi bile kalsa Allah'ın dininde mazeretleri geçersiz sayılır." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cihâd 1001, 1/165
Senetler:
()
Konular:
Cihad, fazileti
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36547, MU001002
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَغَّبَ فِى الْجِهَادِ وَذَكَرَ الْجَنَّةَ وَرَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ يَأْكُلُ تَمَرَاتٍ فِى يَدِهِ فَقَالَ إِنِّى لَحَرِيصُ عَلَى الدُّنْيَا إِنْ جَلَسْتُ حَتَّى أَفْرُغَ مِنْهُنَّ . فَرَمَى مَا فِى يَدِهِ فَحَمَلَ بِسَيْفِهِ فَقَاتَلَ حَتَّى قُتِلَ .
Tercemesi:
Yahya b. Saidden: Resûlullah (s.a.v) cihada teşvik ederek cennetten bahsetti. Ensardan bir zat da bu sırada elindeki hurmalardan yiyordu. Bunun üzerine: "Eğer bunlar bitinceye kadar oturursam, ben yaşama hırsıyla dolu bir insanım demektir." dedi ve elindeki hurmaları atarak kılıcını kuşanıp şehit oluncaya kadar savaştı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cihâd 1002, 1/165
Senetler:
()
Konular:
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36548, MU001003
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ أَنَّهُ قَالَ الْغَزْوُ غَزْوَانِ فَغَزْوٌ تُنْفَقُ فِيهِ الْكَرِيمَةُ وَيُيَاسَرُ فِيهِ الشَّرِيكُ وَيُطَاعُ فِيهِ ذُو الأَمْرِ وَيُجْتَنَبُ فِيهِ الْفَسَادُ فَذَلِكَ الْغَزْوُ خَيْرٌ كُلُّهُ وَغَزْوٌ لاَ تُنْفَقُ فِيهِ الْكَرِيمَةُ وَلاَ يُيَاسَرُ فِيهِ الشَّرِيكُ وَلاَ يُطَاعُ فِيهِ ذُو الأَمْرِ وَلاَ يُجْتَنَبُ فِيهِ الْفَسَادُ فَذَلِكَ الْغَزْوُ لاَ يَرْجِعُ صَاحِبُهُ كَفَافًا .
Tercemesi:
Muaz b. Çebel'den: Savaş iki türlüdür. Birinde en kıymetli mallar feda edilir, arkadaşlar birbirine yardım ederler, kumandanlara itaat edilir ve bozgunculuktan kaçılır. İşte bu türlü bir savaş baştan sona hayırlıdır. İkinci tür savaşta ise en kıymetli mallar harcanmaz. Arkadaşlar birbirlerine yardımcı olmazlar, kumandanlara itaat edilmez ve bozgunculuk yapmaktan kaçınılmaz. İşte bu çeşit savaşa katılanlar tatminkâr bir şekilde geri dönemezler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cihâd 1003, 1/165
Senetler:
()
Konular:
Savaş, Allah için; mal için, gösteriş için
Savaş, Savaşa hazır olmak, at vs. ile
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ الْخَيْلُ فِى نَوَاصِيهَا الْخَيْرُ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36549, MU001004
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ الْخَيْلُ فِى نَوَاصِيهَا الْخَيْرُ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ.
Tercemesi:
Abdullah b. Ömer'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Hayır (iyilik), kıyamete kadar atın alnındadır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cihâd 1004, 1/165
Senetler:
()
Konular:
Savaş, Savaşa hazır olmak, at vs. ile
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36550, MU001005
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَابَقَ بَيْنَ الْخَيْلِ الَّتِى قَدْ أُضْمِرَتْ مِنَ الْحَفْيَاءِ وَكَانَ أَمَدُهَا ثَنِيَّةَ الْوَدَاعِ وَسَابَقَ بَيْنَ الْخَيْلِ الَّتِى لَمْ تُضَمَّرْ مِنَ الثَّنِيَّةِ إِلَى مَسْجِدِ بَنِى زُرَيْقٍ وَأَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ مِمَّنْ سَابَقَ بِهَا .
Tercemesi:
Abdullah b. Ömer'den: Resûlullah (s.a.v.) Hafya ile Senîyyetülvedâ arasında besili atlara koşu yaptırdı. Besili olmayan atlar arasında ise Seniyye ile Beni Züreyk Mescidi arasında koşu yaptırdı. Abdullah b. Ömer de bu koşuya katılanlardandı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cihâd 1005, 1/165
Senetler:
()
Konular:
Savaş, Savaşa hazır olmak, at vs. ile
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36551, MU001006
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ سَمِعَ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ يَقُولُ لَيْسَ بِرِهَانِ الْخَيْلِ بَأْسٌ إِذَا دَخَلَ فِيهَا مُحَلِّلٌ فَإِنْ سَبَقَ أَخَذَ السَّبَقَ وَإِنْ سُبِقَ لَمْ يَكُنْ عَلَيْهِ شَىْءٌ .
Tercemesi:
Said b. Müseyyeb'den: At yarışlarına ödül koymanın bir mahzuru yoktur. Yarışa katılan müsabıklardan yarışı kazanan bu ödülü alır, kazanamayan ise hiç birşey almaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cihâd 1006, 1/165
Senetler:
()
Konular:
Eğlence, Yarış yapmak
Hayvanlar, At, atların fazileti, önemi
Savaş, Savaşa hazır olmak, at vs. ile