سعيد بن محمد الحرمي قال حدثنا يعقوب بن إبراهيم قال حدثنا أبي عن بن إسحاق عن محمد بن إبراهيم بن الحارث التيمي عن أبي سلمة بن عبد الرحمن عن أبي هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : خمس من الفطرة قص الشارب وتقليم الأظفار وحلق العانة ونتف الإبط والسواك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166437, EM001257
Hadis:
سعيد بن محمد الحرمي قال حدثنا يعقوب بن إبراهيم قال حدثنا أبي عن بن إسحاق عن محمد بن إبراهيم بن الحارث التيمي عن أبي سلمة بن عبد الرحمن عن أبي هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : خمس من الفطرة قص الشارب وتقليم الأظفار وحلق العانة ونتف الإبط والسواك
Tercemesi:
— Ebû Hürcyre (Radiyaîtahu anh) 'den rivayet edildiğine göre. demiştir ki, Resûlüllah {Sallallahü Aleyhi ve Seilem) şöyle buyurdu; «Beş şey. Peygamberlerin seçtiği eski sünnettendir :
1— Bıyık kısaltmak,
2— Tırnaklan kesmek,
3— Kasıkları tıraş etmek,
4— Koltuk altlarını yolmak,
5— Misvak kullanmak.»[1248]
Fıtratın mânâsı, yaratılış, hal, heyettir. İnsanın yaratılışında mevcut bulunan selim bir akıl, Had.fs-i Şerifle geçen 5 şeyin lüzumunu kabul eder ve onları benimser diye bu «Fıtrat» kelimesi geruş mânâ İle açıklanmaktadır. Daha önceden beri geçmiş peygamberlerin bunlar birer sünneti olarak da İzah ediliyor. Bu 5 şeyi ayrı ayrı ele alalım :
Bıyıktan kssaEtmak : Bıyıklar üst dudakta büyüyüp ağızo doğru sarktığı İçin ağzı kaparlar, yemeğe ve İçmeğe engel olurlar. İçilecek suyun veya yenecek yemeğin içine sarkmaları, hem temizliğe aykırıdır, hem de iğrenç ve tiksindiricidir. İslâm'da temizlik ve karşılıklı sevgi esas olduğurra~göre, bunu zedeleyecek her hareketten kaçınmak şarttır. Onun için bıyıklar kısaltılır ve dudak kırmızılığına taşmayacak şekilde terbiye edilirler. Bunu da yapamayanların bıyıklarını traş etmeleri daha doğrudur. Çünkü Imam-ı Azam Ebû Hanife mezhebinde bıyıklan traş etmek de sünnetten sayılır. Asıl sünnet sakalların uzatılmasıdır. Zira; Peygamber (Salhliafıü Aleyhi ve Seilem) müteaddit Hodîs-i Şeriflerinde:
«Bıyıkları kısaltınız, sakalları bırakınız (uzatınız).»
Buyurmuştur. Sakal ancak sünnet miktarı olan bir kabza miktarını geçerse, o zaman kısaltılır. Traş edilmesi bahis konusu değildir. Sakal traşını bir kısım âlimler Karam ve bir kısmı da tahrİmen mekruh saymışlardır. Buna da delil, Hz. Peygamber'irj :
«Sakalian uzatınız» emridir. Bir de ashab içinde sakal traş edenin bulunmayışıdır. Sal
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1257, /947
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
7. Ebu Muhammed Said b. Muhammed el-Cermi (Said b. Muhammed b. Said)
Konular:
Fıtrattan olan beş/on şey
Temizlik, Misvak, diş ve ağız temizliği
Tırnak, kasık ve koltuk altı traşı için belirlenen süre
حدثنا يحيى بن بكير قال حدثنا الليث عن عقيل عن بن شهاب أخبرني حميد بن عبد الرحمن أن أبا هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : من حلف منكم فقال في حلفه باللات والعزى فليقل لا إله إلا الله ومن قال لصاحبه تعال أقامرك فليتصدق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166448, EM001262
Hadis:
حدثنا يحيى بن بكير قال حدثنا الليث عن عقيل عن بن شهاب أخبرني حميد بن عبد الرحمن أن أبا هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : من حلف منكم فقال في حلفه باللات والعزى فليقل لا إله إلا الله ومن قال لصاحبه تعال أقامرك فليتصدق
Tercemesi:
Ebû Hüreyre demiştir- ki. Resûiüllah (Sattallâhü Aleyhivi Selİem) şöyle buyurdu:
«Sizden biriniz yemin edip yemininde : Lât ve Uzza (putları) adına demişse, LÂ İLAHE İLALLAH desin. Arkadaşına da :
Gel seninle kumar oynayayım, diyen kimıge de (kumar oynayacaği-mahnı) sadaka versin.»[1258]
Yemin büyük varlığa dayanılarak yapılır. Bir İnsan hiç bir şey ifade etmeyen Lât ve Uzza adlı putlarla yemin ederse, kâfirlerin bunlara vermiş olduğu kıymeti vermiş ve onlcrı yüceltmiş bulunacağından, kâfirlere benze-' mis sayılır. Bir kimsenin imanını yenilemesi gerekir ve bu yenileme için : Lâ İlahe İllallah der.
Gel kumar oynayalım, diyerek bu haram İşe girişmek isteyenler, daha kumara başlamazdan önce ortaya koymayı tasarladıkları mallarını sadaka olarak verirlerse, bu hareketleri kötü teşebbüslerini Örten bir hareket olur. Kumardan kazanılan malın sadaka verilmesi caiz olmaz. Çünkü; haramdan sadakayı Allah kabu! etmez. Kumardan elde edilen şey sahibine verilir. S.ahİbi hayatta değilse, veresesine verilir. Veresesi de bulunamıyorsa» o mal sahibi adına fakirlere sadaka olarak verilir.[1259]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1262, /952
Senetler:
()
Konular:
Kumar, arkadaşını kumara davet edenin yapması gereken
Yemin, Allah ya da başkası adına ya da Allah'ın adı geçmeyen
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا عبد الله بن دكين سمع كثير بن عبيد قال : كانت عائشة رضي الله عنها إذا ولد فيهم مولود يعني في أهلها لا تسأل غلاما ولا جارية تقول خلق سويا فإذا قيل نعم قالت الحمد لله رب العالمين
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166435, EM001256
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا عبد الله بن دكين سمع كثير بن عبيد قال : كانت عائشة رضي الله عنها إذا ولد فيهم مولود يعني في أهلها لا تسأل غلاما ولا جارية تقول خلق سويا فإذا قيل نعم قالت الحمد لله رب العالمين
Tercemesi:
— (34Ö-s.) Kesir ibni Ubeyd'in şöyle dediği işitil mistir : Hazreti Âige (EtâdiyetUahü tmha) kendilerinde (yâni: akrabaları içinde) bir çocuk doğduğu zaman, erkek mi, kız rm? sormazdı. Kusursuz yaratıldı mı? derdi. Kendisine :
— Evet, dendiği zaman, ELHAMDÜ LİLLÂHİ KABBİLÂLEMİN = Hamd alemlerin Rabbine mahsustur, derdi.[1246]
Doğan çocuk hakkında önemliolan noksansız ve kusursuz olarak dün-1 yayo( gelişidir. Sırf erkeklik veya dişilik istenilmesi gereken bir husus değildir, frkeklerde de hayır umulur, kadınlarda da hayır umulur. Erkekler içinde kötü de çıkabilir, kadınlar içinde de kötü çıkabilir. Mutlak erkeklik veya mutlak dişilik iyilik sebebi veya hayır alâmeti olamaz. Mühim oian çocuğun kusursuz olarak dünyaya gelmesidir. Böyle noksansız ve ayıpsız olarck çocuğu yaratan Allah'a do, verdiği bu büyük nimete karşılık hamd etmek insanın kulluk vazifesidir. Bu hcber için yine başka bir kaynak bulunamadı.[1247]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1256, /947
Senetler:
()
Konular:
Aile, Çocuk, doğumu ve sonrasındaki görevler
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Kültürel Hayat, hadislerden kültürümüze
حدثنا محمد بن عبد العزيز قال حدثنا الوليد بن مسلم قال حدثني بن أبي رواد قال أخبرني نافع : أن بن عمر كان يقلم أظافيره في كل خمس عشرة ليلة ويستحد في كل شهر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166438, EM001258
Hadis:
حدثنا محمد بن عبد العزيز قال حدثنا الوليد بن مسلم قال حدثني بن أبي رواد قال أخبرني نافع : أن بن عمر كان يقلم أظافيره في كل خمس عشرة ليلة ويستحد في كل شهر
Tercemesi:
Nafi'den haber verildiğine göre, îbni Ömer (Radıyaliahu cmhüma) her onbeş günde tırnaklarını keserdi ve her ay (koltuk ve kasık temizliği için) ustura kullanırdı.[1250]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1258, /951
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Abdullah el-Adevi (Abdullah b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Abdülaziz b. Ebu Revvad el-Mekki (Abdülaziz b. Meymun b. Bedr)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Muhammed b. Abdülaziz er-Remeli (Muhammed b. Abdülaziz b. Muhammed)
Konular:
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Tırnak, kasık ve koltuk altı traşı için belirlenen süre
حدثنا الأويسي قال حدثنا سليمان بن بلال عن موسى بن عقبة عن نافع عن بن عمر قال : الميسر القمار
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166444, EM001260
Hadis:
حدثنا الأويسي قال حدثنا سليمان بن بلال عن موسى بن عقبة عن نافع عن بن عمر قال : الميسر القمار
Tercemesi:
İbni Ömer (Radiyallahu anhütnaj'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Meysir kumardır.[1254]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1260, /952
Senetler:
()
Konular:
Hadis, anlaşılması, yorumu
Kumar, kumar oynamak
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
حدثنا إبراهيم بن المنذر قال حدثني معن قال حدثني بن المنكدر عن أبيه عن ربيعة بن عبد الله بن الهدير بن عبد الله : أن رجلين اقتمرا على ديكين على عهد عمر فأمر عمر بقتل الديكة فقال له رجل من الأنصار أتقتل أمة تسبح فتركها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166446, EM001261
Hadis:
حدثنا إبراهيم بن المنذر قال حدثني معن قال حدثني بن المنكدر عن أبيه عن ربيعة بن عبد الله بن الهدير بن عبد الله : أن رجلين اقتمرا على ديكين على عهد عمر فأمر عمر بقتل الديكة فقال له رجل من الأنصار أتقتل أمة تسبح فتركها
Tercemesi:
Rabia ibni Abdullah'dan rivayet edildiğine göre :
Ez, Ömer (Rcuîiyallahıı anh) 'in. hilâfeti zamanında iki adam iki horoz; üzerine kumara tutuştular, fîtitnufc üzerine Hz. Ömer horozların öldürülmesini emretti. Bu emre karşılık Ensar'dan bir adam Hz. Ömer'e dedi ki:
— Teşbih, eden bir nesli nasıl öldürürsün? Hazreti Ömer de, onları terketti, öldürtmedi.»[1256]
Karşılıklı bir iddia olmaksızın sırf seyirci kalmak maksadj ile de olsa, horozları ve buna benzer hayvanları döğüştürmek günahtır. Çünkü; bunda hayvanlara eziyet ve zarar verme vardır. Halbuki dinimiz hayvanlara acımayı ve onlara işkence vermemeyi bize emretmektedir. Kesilecek hayvanlar dahî en kolay ve eh rahat bîr şekilde boğazlanır. Bir Hadîs-i Şerifte :
«Merhamet etmeyene merihamet olunmaz.»
Buyurutmaktadir. Bu döğüşfer taraflarca iddialı bir şekilde olursa, kumar kısmına girerler. Hz. Ömer, İşin kökünü kazıma bakımından hay-vaniarın da boğazlanmasını emretmişken, horozlardaki muayyen vakitlerde Ötüş.hasletine ve böylece tesbîhde bulunmaları Özelliklerine binaen vermiş olduğu emirdet] vazgeçmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Rabia ibni Abdullah: Tcbiîn seçkinlerinden ve büyüklerinden olup, Peygamber (SaiiaiıoM Aleyhi ve Seliem) 'in zamanında doğmuştur. Muhammed İbnİ'l-Münkedir 'in. amcasıdır ve hadîs rivayeti azdır. Hicretin 93. yılında vefat etmiştir. Allch'ın rahmeh' üzerine olsun...[1257]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1261, /952
Senetler:
()
Konular:
İctihad, Kıyas, hüküm koymada kullanılması
Kumar, kumar oynamak
Sahabe, ictihadı
Yargı, hüküm, ictihad farklılıkları
حدثنا فروة بن أبي المغراء قال أخبرنا إبراهيم بن المختار عن معروف بن سهيل البرجمي عن جعفر بن أبي المغيرة قال نزل بي سعيد بن جبير فقال حدثني بن عباس : أنه كان يقال أين أيسار الجزور فيجتمع العشرة فيشترون الجزور بعشرة فصلان إلى الفصال فيجيلون السهام فتصير لتسعة حتى تصير إلى واحد ويغرم الآخرون فصيلا فصيلا إلى الفصال فهو الميسر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166441, EM001259
Hadis:
حدثنا فروة بن أبي المغراء قال أخبرنا إبراهيم بن المختار عن معروف بن سهيل البرجمي عن جعفر بن أبي المغيرة قال نزل بي سعيد بن جبير فقال حدثني بن عباس : أنه كان يقال أين أيسار الجزور فيجتمع العشرة فيشترون الجزور بعشرة فصلان إلى الفصال فيجيلون السهام فتصير لتسعة حتى تصير إلى واحد ويغرم الآخرون فصيلا فصيلا إلى الفصال فهو الميسر
Tercemesi:
İbni Abbas (Radiyallahu cmhüma) 'nm anlattığına göre, eskiden şöyle denilirdi:
— Deve kumarcıları nerede? Sonra on kişi toplanıp henüz sütten kesilmiş on deve yavrusu ve daha ziyade yavrularla bir (büyük) deve satın alırlardı. Sonra kumar oklarım (bir torba İçinde) karıştırırlardı. Bir kişiye (boş) kalıncaya kadar sen imler dokuz kişinin olurdu. Böylece tüm yavru miktarını dolduruncaya kadar bu sehimlere kalanlar yavrulardan birer birer alacaklı olurlardı. İşte bu Meysir'dir .- kumardır.[1252]
Meysir diye adlandırılan kumar oyunu bu. metinde kısa bir ifade ile anlatılmakta olduğundan, oynanış şeklini buradan kavramak zordur. Bu hususta gerekli bügiyi edinmek için Hâzin ismi ile şöhret bulan A I â e d -dİn Alî'nin «Üibabu't-IeVîl ft Maani't-Tenzî!» adlı tefsİrindeki açıklamaya müracaat edelim :
«Meysir» kumardır ve Yüsür = Kolaylık kelimesinden doğmuş bir isimdir. Çünkü zahmet çekmeksizin kolaylıkla mal edinmek işidir. Cahİliyet devrinde insanlar bir deve satın alıp, onu boğazlarlar ve etini 28 parça yaparlardı. Sonro ezicim ve aklâm adını verdikleri kumar okları ile bu parçalar üzerine sehim çekerlerdi. Okların sayısı on adet olup, isimleri : Fezz, Tev'em, Rakîb, Hales, Nüfis, Müsbil, Mualîâ, Menîh; Sefîh ve Veğed idi. Bunlardan sehim çektikleri işaretli 7 okun hisseleri vardı. Geri kalan 3 okun da hissesi yoktu. Fezz'in bir, Tev'em'in iki, Rakîb'm üç, Hales'in dört, Nafis'in beş, Müsbİf'in ahi ve Muailâ'nın yedi hissesi vardı. Diğer üç okun : Menîh, Sefîh ve Veğed'in hisseleri yoktu. Sonra bu okları, Zübabe adını verdikleri bir torbaya koyarlar ve kendilerince adaletii saydıkları bir adamın eline teslim ederlerdi. Adam bu torbo içindeki okları karıştırıp salladıktan sonro hazırda bulunan oyunculardan bîrinin adına bir ok çekip torbadan çıkarırdı. Çıkan okun kıymetine göre adam etlerden hissesini alırdı. Meselâ; iki hisseli olan TeVem okunu çekmİşse, adına ok çekilen adam İki hisse etînİ alırdı. Böylece adamlara göre ok çekişine devam edilirdi. Hissesi bulunmayan bir ok kime çıkarsa, o deve bedelini borçlanırdı ve eli boş çıkardı. Dİğer hisselere kavuşanlar da aldıkları hisseleri yemezler, onları fakirlere dağıtırlardı. Bununla da öğünürlerdi. Bu oyunu oynamayanları da cimr kimseler sayarlardı.» Bakara Sûresİ'nin 219 ve Mâide Sûresi'nİn 90. öyetleYiyle bu ve bunun gibi bütün kumar çeşitleri yasaklanmış, haram kılınmıştır.
Bir emek ve iş karşılığı olmaksızın, zahmer ve yorgunluk çekmeksizİn, sırf tesadüflere bağlı kalarak başkalarının tamamen zararı karşılığında kolaylıkla mal kazanmaya kumar denir. Bir de müsabako ve yarışma vardır ki, bu yasak değildir. Btlgi ve sen'at yarışmaları, insan koşulan (atLetlzm) gibi... Kumar kısmına girmeyen bu yarışmaların yapılış şeklî şudur: Bir şahıs veya bir müessese bilgi veya koşu yarışması açar ve der ki, birinciye 1000, ikinciye 500 ve üçüncüye 250 lira vereceğim. Böyle bir yarışmadan para almak ve vermek helâldir. İki yarışmacıdan biri diğerine : Ben kazanırsam bir şey almam, fakat sen kazanırsan sana şu kadar veririm, derse bu da haram olmaz. Bir de karşılıklı olarak iddiada bulunan meselâ; iki koşucu arasına üçüncü bîr şahıs girer de : Yarışmayı kazanırsam, İkinizden mükâfatımı alırım ye kaybedersem size bir şey ödemem şartını koşarsa, bu üçüncü şahıs müsabakayı kaybettiği takdirde diğer iki kişiden yarışmayı kazanan Öbür arkadaşından mükâfatı alabilir. Bu şekil yarışma da helâldir. Bu üçüncü şahsa muhallil denir.
Kazanırsam alırım, kaybedersem veririm şeklindeki bütün müsabaka ,ve oyunlar caiz değildir.[1253]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1259, /952
Senetler:
()
Konular:
cahiliye, âdetleri
Kumar, kumar oynamak
حدثنا عمرو بن زرارة قال أخبرنا مروان بن معاوية عن عمر بن حمزة العمري عن حصين بن مصعب : أن أبا هريرة قال له رجل إنا نتراهن بالحمامين فنكره أن نجعل بينهما محللا تخوف أن يذهب به المحلل فقال أبو هريرة ذلك من فعل الصبيان وتوشكون أن تتركوه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166450, EM001263
Hadis:
حدثنا عمرو بن زرارة قال أخبرنا مروان بن معاوية عن عمر بن حمزة العمري عن حصين بن مصعب : أن أبا هريرة قال له رجل إنا نتراهن بالحمامين فنكره أن نجعل بينهما محللا تخوف أن يذهب به المحلل فقال أبو هريرة ذلك من فعل الصبيان وتوشكون أن تتركوه
Tercemesi:
— Bir adam Ebû Hürey.re (RadiyaltahH anb}'a şöyle dedi :
— Biz iki güvercinle bahisleşiyorıız, (onları karşılıklı doğüştürüyoruz). Muhalîil bunlardan birini ahr götürür korkvısundan dolayı, aralarına bir muhallil koymayı hoş görmüyoruz. Buna karşı Ebû Hüreyre :
«Bu. çocukların işinden bir iştir; onu terkctmeniz yakındır.» buyurmuştur.[1260]
Tarafların bahisieşerek horoz döğüştürmeieri nasıl ki kumarsa, güvercinlerin de böyle döğüştürülmeleri aynen kumardır. Arayo üçüncü bir şahsın girmesiyle iş kumardan çıkar ve bu helâl olur. Bu üçüncü şahsa mu-haMil denir. Sözleşme şeklini öğrenmek için 1259 sayılı hadîsin açıklamasına müracaat edilsin. E b û H üt e y r e Hazretleri, bu oyun için:
«Bu çocukların işidir, aklı başında olanların işi değildir...» demek su-.retiyle yumuşak bir ifade kullanıp, işin caiz olmadığına işaret etmiş ve bunun terkedilmesî gerektiğini de söylemiştir...Esasen yenen yenilenden bir şey almak şartı İle bahisleşilen oyunların hepsi kumar hükmündedir.
Bu haber için başka bir kaynak- bulunamamıştır.[1261]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1263, /953
Senetler:
()
Konular:
Hayvanlar, güvercin
Hayvanlar, hayvanları dövüştürme
Kumar, kumar oynamak
حدثنا حفص بن عمر قال حدثنا خالد بن عبد الله قال أخبرنا عطاء بن السائب عن سعيد بن جبير عن بن عباس : في قوله عز وجل ومن الناس من يشتري لهو الحديث قال الغناء وأشباهه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166454, EM001265
Hadis:
حدثنا حفص بن عمر قال حدثنا خالد بن عبد الله قال أخبرنا عطاء بن السائب عن سعيد بن جبير عن بن عباس : في قوله عز وجل ومن الناس من يشتري لهو الحديث قال الغناء وأشباهه
Tercemesi:
— (355-s.) İbni Abbas'dan rivayet edildiğine göre, Azız ve Celil olan Allah Teâİâ'nın:
«İnsanlardan kimi de vardır ki, boş lala müşteri çıkar.» sözünde demiştir, ki, bu boş lâf türkü ve ona benzer şeylerdir. (Lokman Sûresi, âyet: 6).[1264]
İnsanı İbâdetten ve yararlı jşler yapmaktan alıkoyan, şehevî ve nefsanî arzular peşjride sürükleyen, her çeşit söz ve eğlenceler zararları nispetinde makbul o}mayan İşlerdir. İbni A b b a s Hazretleri de, türkü ve ona benzer eğlentileri, kıymet ifade etmeyen boş ve bâtıl sözlerden saymıştır. F a d ! u ' 11 a h.'ın kaydına nazaran bu haber Taberî tarafından tahriç edilmiştir. Bunun İçin başka bir kaynak bulunamamıştır. Bu haber 786. sayıda geçmiştir.[1265]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1265, /954
Senetler:
()
Konular:
Eğlence, Şarkı, şarkıcılık, çalgı aletleri
Kur'an, Ayet Yorumu
حدثنا عصام قال حدثنا حريز عن سلمان الإلهاني عن فضالة بن عبيد وكان بمجمع من المجامع : فبلغه أن أقواما يلعبون بالكوبة فقام غضبانا ينهى عنها أشد النهي ثم قال ألا إن اللاعب بها ليأكل قمرها كآكل لحم الخنزير ومتوضىء بالدم يعني بالكوبة النرد
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166459, EM001267
Hadis:
حدثنا عصام قال حدثنا حريز عن سلمان الإلهاني عن فضالة بن عبيد وكان بمجمع من المجامع : فبلغه أن أقواما يلعبون بالكوبة فقام غضبانا ينهى عنها أشد النهي ثم قال ألا إن اللاعب بها ليأكل قمرها كآكل لحم الخنزير ومتوضىء بالدم يعني بالكوبة النرد
Tercemesi:
Fudala ibni Ubeyd'den rivayet edildiğine göre, kendisi insanların biriktiği bir toplantı yerinde idi de, bir takım kimselerin tavla oynadıkları haberi ona ulaştı. Bunun üzerine kızgın bir halde kalkıp şiddetle o oyunu yasakladı. Sonra şöyle dedi:
«Pikkat edilsin, bu oyunu oynayan kimse onun gelirini yer, hınzır etini yemiş ve kanla abdest almış gibi,..>>
Kübe sözü ile tavlayı kasdediyor.[1268]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1267, /955
Senetler:
()
Konular:
Eğlence, Oyun, tavla, satranç vs.
Kumar, kumar oynamak