حدثنا موسى قال حدثنا عبد الواحد بن زياد قال حدثتنا عجوز من أهل الكوفة جدة علي بن غراب قالت حدثتني أم المهاجر قالت : سبيت وجواري من الروم فعرض علينا عثمان الإسلام فلم يسلم منا غيري وغير أخرى فقال اخفضوهما وطهروهما فكنت أخدم عثمان
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166414, EM001249
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا عبد الواحد بن زياد قال حدثتنا عجوز من أهل الكوفة جدة علي بن غراب قالت حدثتني أم المهاجر قالت : سبيت وجواري من الروم فعرض علينا عثمان الإسلام فلم يسلم منا غيري وغير أخرى فقال اخفضوهما وطهروهما فكنت أخدم عثمان
Tercemesi:
Ümmü'l-Muhacir anlatarak şöyle demişti)' :
Rûm'lardan ibaret cariyelerle ben de esir edildim de, Hazreti Osman (RadİyaUahu anh) bize İslâm'ı arzetti. İçimizden benden ve diğer bir hanımdan başkası müslüman olmadı. Bunun üzerine Hazreti Osman şöyle buyurdu:
«Bu ikisini sünnet ediniz ve bunları temizleyiniz.»
Ben de, Hazreti Osman'a hizmet eder oldum.[1232]
Cariye, köle olan hanımlara deniür. Sünnet hususunda hür ve köle olan hanımlar arasında bir fark olmadığına İşaret edilmektedir. Zira mutlak olarak bu Hadîs-i Şerifin zikri 1245 sayıda geçmiştir. Oraya müracaat edilsin.[1233]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1249, /942
Senetler:
()
Konular:
Gusül, yeni müslüman olanın
Savaş, esirlere muamele
Sünnet etmek, çocukları, İslam'a girenleri vs.
Tebliğ, İslam'a Davet
حدثنا محمد قال أخبرنا عبد الله قال أخبرنا حزم قال سمعت معاوية بن قرة يقول : لما ولد لي إياس دعوت نفرا من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم فأطعمتهم فدعوا فقلت إنكم قد دعوتم فبارك الله لكم فيما دعوتم وإني إن أدعو بدعاء فأمنوا قال فدعوت له بدعاء كثير في دينه وعقله وكذا قال فإني لأتعرف فيه دعاء يومئذ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166431, EM001255
Hadis:
حدثنا محمد قال أخبرنا عبد الله قال أخبرنا حزم قال سمعت معاوية بن قرة يقول : لما ولد لي إياس دعوت نفرا من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم فأطعمتهم فدعوا فقلت إنكم قد دعوتم فبارك الله لكم فيما دعوتم وإني إن أدعو بدعاء فأمنوا قال فدعوت له بدعاء كثير في دينه وعقله وكذا قال فإني لأتعرف فيه دعاء يومئذ
Tercemesi:
Muaviye ibni Kurre'nin şöyle dediği işitilmiştir:
— Benim (çocuğum) İyas doğunca, Peygamber (Salialîahü Aleyhi ve Sellein)"m ashabından birkaç kişiyi davet ettim de, onlara yemek ikram ettim. Onlar da dua ettiler. Ben dedim ki:
— Siz dua ettiniz, Allah sizin duanıza bereket versin. Şimdi ben bir dua edeceğim, siz amîn deyiniz. Yine Muaviye anlattı:
— Pen çocuğa aklı ve dini hususunda ve bu gibi çok dua ettim. Yine dedi ki:
— Ben, o günün duasını çocuk hakkında arayıp bilmeye bakıyorum.[1244]
Yeni doğan çocuklar için ziyafet verildiği gibi, bu ziyafet münasebetiyle de çocuk hakkında hayır duada bulunmak yine İslâm edebine uygun bir harekettir. Gerek baba ve gerekse müsafirler çocuğa duada bulunurlar. Bu haber için başka bir kaynak bulunamamıştır.[1245]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1255, /946
Senetler:
()
Konular:
Aile, Çocuk, doğumu ve sonrasındaki görevler
Sahabe, Fazileti
حدثنا حجاج بن منهال قال حدثنا حماد بن سلمة عن ثابت عن أنس قال : ذهبت بعبد الله بن أبي طلحة إلى النبي صلى الله عليه وسلم يوم ولد والنبي صلى الله عليه وسلم في عباءة يهنأ بعيرا له فقال معك تمرات قلت نعم فناولته تمرات فلاكهن ثم فغر فا الصبي وأوجرهن إياه فتلمظ الصبي فقال النبي صلى الله عليه وسلم حب الأنصار التمر وسماه عبد الله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166429, EM001254
Hadis:
حدثنا حجاج بن منهال قال حدثنا حماد بن سلمة عن ثابت عن أنس قال : ذهبت بعبد الله بن أبي طلحة إلى النبي صلى الله عليه وسلم يوم ولد والنبي صلى الله عليه وسلم في عباءة يهنأ بعيرا له فقال معك تمرات قلت نعم فناولته تمرات فلاكهن ثم فغر فا الصبي وأوجرهن إياه فتلمظ الصبي فقال النبي صلى الله عليه وسلم حب الأنصار التمر وسماه عبد الله
Tercemesi:
Bize Haccac b. Minhal, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit (b. Eslem), ona da Enes (b. Malik) şöyle haber vermiştir: (Üvey kardeşim) Abdullah b. Ebu Talha'yı doğduğu gün Hz. Peygamber'e (sav) götürdüm. Hz. Peygamber (sav) bu esnada bir aba giymiş olduğu halde kendi devesine (tedavi amaçlı) katran sürüyordu. Bana yanında hurma var mı? buyurdu. Ben de evet dedim. Hurmayı ağzına atıp çiğnedi ve çocuğun ağzını açıp bir miktar hurma bıraktı. Çocuk da onu diliyle tatmaya çalıştı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Hurma Ensar'ın sevdiği şeydir." Hz. Peygamber (sav) çocuğa Abdullah ismini verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1254, /946
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Muhammed Haccac b. Minhâl el-Enmâti (Haccac b. Minhâl)
Konular:
Aile, aile içinde çocuklarla ilişkiler
Aile, Çocuk, doğumu ve sonrasındaki görevler
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Hz. Peygamber, elbiseleri
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Kültürel hayat, İsim verme kültürü
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
Yiyecekler, Hurma, İlgili Herşey
حدثنا زكريا بن يحيى قال حدثنا أبو أسامة عن عمر بن حمزة قال أخبرني سالم قال : ختنني بن عمر أنا ونعيما فذبح علينا كبشا فلقد رأيتنا وإنا لنجذل به على الصبيان أن ذبح عنا كبشا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166406, EM001246
Hadis:
حدثنا زكريا بن يحيى قال حدثنا أبو أسامة عن عمر بن حمزة قال أخبرني سالم قال : ختنني بن عمر أنا ونعيما فذبح علينا كبشا فلقد رأيتنا وإنا لنجذل به على الصبيان أن ذبح عنا كبشا
Tercemesi:
Salim haber verip, şöyle demiştir: — (Abdullah) îbni Ömer beni ve Nuaym'ı sünnet etti de bizim üzerimize (düğün ziyafeti için) bir koç kesti. Bizden dolayı hayvan kesildiğinden, bunun için çocuklara karşı neş'elendiğimizi gerçekten kendimiz de hissediyorduk.[1226]
Sünnet düğünleri yaparak ziyafet vermenin islâm âdet ve edeblerinden biri olduğuna bu haber örnek teşkil etmektedir. Her işte olduğu gibi, bureda da İsraftan ve diğer haram İşlerden kaçınmış olmak şarttır. Bu haber İçİn başka bir kaynak bulunamamıştır.[1227]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1246, /940
Senetler:
()
Konular:
Süslenme, bıyıkları kısaltmak
حدثنا أصبغ قال أخبرني بن وهب قال أخبرني عمرو أن بكيرا حدثه : أن أم علقمة أخبرته أن بنات أخي عائشة ختن فقيل لعائشة ألا ندعو لهن من يلهبهن قالت بلى فأرسلت إلى عدي فأتاهن فمرت عائشة في البيت فرأته يتغنى ويحرك رأسه طربا وكان ذا شعر كثير فقالت أف شيطان أخرجوه أخرجوه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166410, EM001247
Hadis:
حدثنا أصبغ قال أخبرني بن وهب قال أخبرني عمرو أن بكيرا حدثه : أن أم علقمة أخبرته أن بنات أخي عائشة ختن فقيل لعائشة ألا ندعو لهن من يلهبهن قالت بلى فأرسلت إلى عدي فأتاهن فمرت عائشة في البيت فرأته يتغنى ويحرك رأسه طربا وكان ذا شعر كثير فقالت أف شيطان أخرجوه أخرجوه
Tercemesi:
Ümmü Alkame haber vermiştir ki, Hz. Âişe'nin erkek kardeşinin kızları sünnet edildiler de, Hz. Âişe'ye şöyle söylendi :
— Bu çocukları eğlendirecek bir kimseyi çağırsak? Hz. Âişe :
— Evet, dedi de Adiyy'e haber gönderdi. Adiyy de çocuklara gitti. Sonra Âişe (Radiyalİahuanha) eve uğradı da, adamı şarkı söyleyip, neş'e-den başını sallıyor gördü. — Adam çok şiir biliyordu. — Bunun üzerine Âişe :
— Öf, bu bir Şeytan! Çıkarın onu, çıkarın onu, dedi.[1228]
Tİrmizî, ibni Mace ve Ebû Davud hazretlerinin Cihad bahsinde tahriç ettikleri Hadîs-İ Şerifin son kısmında şöyle buyurulmaktadır:
«Müslüman kişinin her eğlendiği gev bâtıldır; ajıcak şunlar bundan müstesnadır: Oltu ile atış yapması (silâh kullanma taliminde bulunması), atına (veya harp vasıtalarına) hareket ve çeviklik öğretmesi, hanımı ile eğlenip oynaşması. Çünkü bunlar, hak olan şeylerdendirler.»
Bu Hadîs-İ Şerifin açıklamasında deniliyor ki, dinî ve ilmî bir fayda kazandırmayan, üstelik insanı önemli görevlerinden alıkoyan ve boşuna zaman harcanmasına sebep olan eğlence ve oyunların hepsi bâtıldır. Bu oyunlar zararlarına göre de haram veya mekruh olurlar. Hz. Âişe 'nin de tutumu gösteriyor ki, çocukları eğlendirmek için eğlence tertip etmekte esasen sakınca yoksa da, bu eğlencenin yapılış şeklinde aşırılık ve münasebetsizlik görülmesi halinde bunda hayır yoktur. Nitekim gördüğü manzaraya hoşlanmadığından bu eğlenceye son vermiştir. (Tîrmizî : Kitabu'l-Cihad, Hadîs : 1637 ye; İbni Mace: Kitabuİ-Cihad, Hadîs: 2811 ve; Ebû Davud: Kitabu'l-Cihad, Hadîs : 2513)
Metindeki haber için başka bir kaynak .bulunamamıştır.[1229]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1247, /941
Senetler:
()
Konular:
EĞLENCE KÜLTÜRÜ
Eğlence, Şarkı, şarkıcılık, çalgı aletleri
Eğlence, şölen
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
Sünnet etmek, çocukları, İslam'a girenleri vs.
Sünnet etmek, kızları
حدثنا أحمد بن خالد قال حدثنا محمد بن إسحاق عن نافع عن أسلم مولى عمر قال : لما قدمنا مع عمر بن الخطاب الشام أتاه الدهقان قال يا أمير المؤمنين إني قد صنعت لك طعاما فأحب أن تأتيني بأشراف من معك فإنه أقوى لي في عملي وأشرف لي قال إنا لا نستطيع أن ندخل كنائسكم هذه مع الصور التي فيها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166412, EM001248
Hadis:
حدثنا أحمد بن خالد قال حدثنا محمد بن إسحاق عن نافع عن أسلم مولى عمر قال : لما قدمنا مع عمر بن الخطاب الشام أتاه الدهقان قال يا أمير المؤمنين إني قد صنعت لك طعاما فأحب أن تأتيني بأشراف من معك فإنه أقوى لي في عملي وأشرف لي قال إنا لا نستطيع أن ندخل كنائسكم هذه مع الصور التي فيها
Tercemesi:
Hazreti Ömer (Radîyaltohu anhi'in azadlısı Eslem'den rivayet edildiğine göre. şöyle demiştir :
— Biz, Ömer ibni'l-Hattab ile Şam'a vardığımız zaman köy ağası (Zımmî) ona, gelip dedi ki :
— Ey Mü'minierin Emîri! Ben sana yemek hazırladım; istiyorum ki, seninle beraber olan seçkin kimseler bana gelsin. Çünkü bu, işim hakkında benim için daha kuvvetlidir ve benim için daha şereflidir.
Hz, Ömer şöyle buyurdu.:
«Bjz, içinde suretler (putlar) bulunan şu kiliselerinize giremeyiz.»[1230]
İslâm idaresi altında kalıp yaşamağa razı olan gayr-i müslİmlere «Zımmî — Zimmet ehli» denir. İslâm devletine bir vergi Ödemek mecburiyetine girip, bu zimmete katlandıklarından onlara bu ad verilmiştir..
Şam, orta şarkta ve daha ziyade Suriye bölgesinde geniş bir sahanın adı ise de, bugün hükümet merkezi olan şehrin adı olarak kullanılmaktadır. Dihkan da köy reislerine verilen bir addır kİ, burada köy ağası diye ter-ceme edilmiştir. Hz. Ömer zamanında bütün Şam ve Filistin bölgeleri fethedilip, islâm idaresi altına girdikten sonra, halifenin karşısına çıkan bir zimmet ehlinin daveti burada bahis konusu olmuştur. Esasta gayr-i müslimlerin yemekleri yenir. Zira; Cenab-ı Hqk,onların yemeklerini yemek hakkında şöyle buyuruyor :
«Kendilerine kitap verilenlerin (Yahudi Ve Hıristiyanların) yemeği size helâldir ve sizin yemeğiniz de onlara helâldir.» (Mâide Sûresi, âyet: 5)
Bu hüküm karşısında Hz. Ömer'in tutumu şundan ileri gelmektedir: Görülüyor ki, yemek reddedilmemekte olup, içinde putlar ve şekiller bulunan kiliseye girmek mahzurlu bulunmaktadır. Bundan da ziyafetin kilisede tertip edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Yoksa İslâm'ın haram kıldığı yiyecek maddeleri dışında olan yemeklerini yemek caizdir. Bu haber için başka bir kaynak bulunamamıştır.[1231]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1248, /942
Senetler:
()
Konular:
İbadethane, Kilise, kliselerin resimlerle süslenmesi
İbadethaneler, Camii, Mescid, Havra, Kilise vb
Kültürel Hayat, Resim/Suret
Şehirler, Dımaşk, Şam
Zimmet Ehli, Hukuku
حدثنا محمد قال أخبرنا عبد الله قال أخبرنا معتمر قال حدثني سالم بن أبي الذيال وكان صاحب حديث قال سمعت الحسن يقول : أما تعجبون لهذا يعني مالك بن المنذر عمد إلى شيوخ من أهل كسكر أسلموا ففتشهم فأمر بهم فختنوا وهذا الشتاء فبلغني أن بعضهم مات ولقد أسلم مع رسول الله صلى الله عليه وسلم الرومي والحبشي فما فتشوا عن شيء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166419, EM001251
Hadis:
حدثنا محمد قال أخبرنا عبد الله قال أخبرنا معتمر قال حدثني سالم بن أبي الذيال وكان صاحب حديث قال سمعت الحسن يقول : أما تعجبون لهذا يعني مالك بن المنذر عمد إلى شيوخ من أهل كسكر أسلموا ففتشهم فأمر بهم فختنوا وهذا الشتاء فبلغني أن بعضهم مات ولقد أسلم مع رسول الله صلى الله عليه وسلم الرومي والحبشي فما فتشوا عن شيء
Tercemesi:
Hazreti Hasan'm şöyle dediği işitilmiştir:
— Bu adamın (yâni; Malik ibni'l-Miinzir'in) işine şaşmaz mısınız? İslâm'ı kabul eden Kesker halkından ihtiyarlan kasdedip onları teftiş etti de onlara emretti; onlar da sünnet oldular. Bu kış mevsiminde... Haber aldığıma göre, bunlardan ;.bir kısmı öldü. Halbuki Resulü İlah ( Aleyhi ve SeHem) ile Rûm ve Habeş asıllı olanlar müslüman oldular da bunlar, hiç bir şey için teftiş edilmediler.[1236]
İslâm'ı kcbu! eden yaşlıların sağlık durumları müsait olmadığı takdirde onları sünnet edilmeye zorlama olmaması gerektiğini bu haber beyan etmektedir.. Mevsim ve sağlık, durumları göz önüne alınarak ihtiyarlar İçin emin yolu tercih etmek gerekir. Ayrıca insanların hallerini araştırıp onları zorlamak doğru değildir. Kesker, Basra ile Küfe arasında bîr kasabadır. İslâm'ı kabul eden buradaki yaşlı halka, Malik i b n i ' I - M ü n z i r 'İn uyguladığı iş. anlalrlmakfcdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1251, /943
Senetler:
()
Konular:
Sahabe, İslama girişleri
Sünnet etmek, çocukları, İslam'a girenleri vs.
حدثنا سليمان بن حرب قال حدثنا حماد بن يزيد عن يحيى بن سعيد عن سعيد بن المسيب عن أبي هريرة قال : اختتن إبراهيم صلى الله عليه وسلم وهو بن عشرين ومائة ثم عاش بعد ذلك ثمانين سنة قال سعيد إبراهيم أول من اختتن وأول من أضاف وأول من قص الشارب وأول من قص الظفر وأول من شاب فقال يا رب ما هذا قال وقار قال يا رب زدني وقارا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166417, EM001250
Hadis:
حدثنا سليمان بن حرب قال حدثنا حماد بن يزيد عن يحيى بن سعيد عن سعيد بن المسيب عن أبي هريرة قال : اختتن إبراهيم صلى الله عليه وسلم وهو بن عشرين ومائة ثم عاش بعد ذلك ثمانين سنة قال سعيد إبراهيم أول من اختتن وأول من أضاف وأول من قص الشارب وأول من قص الظفر وأول من شاب فقال يا رب ما هذا قال وقار قال يا رب زدني وقارا
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den. rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir :
«Hazreti İbrahim (Aİeyhteseîâm) yüz yirmi yaşında iken sünnet oldu. Bundan sonra da seksen yû yaşadı.»
Sa'îd (ibni Müseyyeb) demiştir ki; Hazreti İbrahim ilk sünnet olandır, ilk müsafir konuklayandır, ilk bıyık kısaltandır, ilk tırnak kesendir ve ilk saçı ağarandır. Bu saç ağarması üzerine de :
«Ey Uabbim, bu nedir?» dedi. (Allah) buyurdu ki:
«Bu vakardır (olgunluktur).» Hazreti İbrahim de :
«Ey Rabbim, bana vakar ziyâde et» dedi.[1234]
Ihtilâm haline ulaşan erkeğe baliğ denir. Böyle bulûğ çağına yetişenlere de, çocukluk devresini aştıklarından «büyük» denir. İşte sünnet olmak yajniz çocuklara mahsus değildir. Çocukluk çağını geçirmiş olsalar bile, erkeklerin yetişkin hallerinde sünnet olmaları gereklidir, hatta vacib mertebesinde olduğunu söyleyen âlimler vardır. Hadîs-i Şerîf bize bu görevi öğretmekte ve bu arada da Hz. İ b r a h i m 'İn faziletlerinden bir kısmını ifade etmektedir. Ihtİlâm suretiyle bulûğ çağına ermeyenler için 15 yaş hük-meye engel olurlar, çirkin ve iğrenç manzara arzederler. Bu zararları gi-yılırlar. Kadınlar İçin de hüküm böyledir. Yâni; âdet ve ihtilâm görmeyen 15 yaşındakiler büyük hükmündedirler
(Bu haber için de başka bir kaynak bulunamamıştır.).[1235]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1250, /942
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
İBRAHİM İSMAİL
Peygamberler, Hz. İbrahim ve ailesi
Sünnet etmek, çocukları, İslam'a girenleri vs.
Tırnak, kasık ve koltuk altı traşı için belirlenen süre
حدثنا عبد العزيز بن عبد الله الأويسي قال حدثني سليمان بن بلال عن يونس عن بن شهاب قال : كان الرجل إذا أسلم أمر بالاختتان وإن كان كبيرا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166424, EM001252
Hadis:
حدثنا عبد العزيز بن عبد الله الأويسي قال حدثني سليمان بن بلال عن يونس عن بن شهاب قال : كان الرجل إذا أسلم أمر بالاختتان وإن كان كبيرا
Tercemesi:
İbni Şihab'dan rivayet'edildiğine göre, şöyle demiştir: Bir erkek İslâm'ı kabul ettiği zaman, büyük olsa bile, sünnet olmakla emrolunurdu.[1238]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1252, /944
Senetler:
()
Konular:
Sünnet etmek, çocukları, İslam'a girenleri vs.
حدثنا محمد بن عبد العزيز العمري قال حدثنا ضمرة بن ربيعة عن بلال بن كعب العكي قال : زرنا يحيى بن حسان البكري الفلسطيني في قريته أنا وإبراهيم بن أدهم وعبد العزيز بن قرير وموسى بن يسار فجاءنا بطعام فأمسك موسى وكان صائما فقال يحيى أمنا في هذا المسجد رجل من بني كنانة من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم يكنى أبا قرصافة أربعين سنة يصوم يوما ويفطر يوما فولد لأبي غلام فدعاه في اليوم الذي يصوم فيه فأفطر فقام إبراهيم فكنسه بكسائه وأفطر موسى وكان صائما قال أبو عبد الله أبو قرصافة اسمه جندرة بن خيشنة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166427, EM001253
Hadis:
حدثنا محمد بن عبد العزيز العمري قال حدثنا ضمرة بن ربيعة عن بلال بن كعب العكي قال : زرنا يحيى بن حسان البكري الفلسطيني في قريته أنا وإبراهيم بن أدهم وعبد العزيز بن قرير وموسى بن يسار فجاءنا بطعام فأمسك موسى وكان صائما فقال يحيى أمنا في هذا المسجد رجل من بني كنانة من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم يكنى أبا قرصافة أربعين سنة يصوم يوما ويفطر يوما فولد لأبي غلام فدعاه في اليوم الذي يصوم فيه فأفطر فقام إبراهيم فكنسه بكسائه وأفطر موسى وكان صائما قال أبو عبد الله أبو قرصافة اسمه جندرة بن خيشنة
Tercemesi:
Akkâ'h Bilâl ibni Kâ'b'dan rivayet edildiğine göre, şöyle anlatmıştır:
— Biz, Yahya ibni Hassan'ı (El-Bekrî El-Filistinî'yi) köyünde ziyaret ettik. Ben, îbrahîm ibni Edhem, Abdülâziz ibni Kureyr ve Musa ibni Ye-sar beraberdik, (Yahya) bize yemek getirdi de, Musa oruçlu olduğu için yemedi. Bunun üzerine (kendisini ziyarete gittiğimiz) Yahya şöyle dedi :
«Peygamber (Sallallahü. Aleyhi ve Selîeın)'in ashabından ve Kinâne Oğullarından Ebû Kursafe künyeli bir adam bize bu mescidde kırk yıl imamlık yaptı ki, o bir gün oruç tutuyordu, bir gün iftar ediyordu. Babamın bir erkek çocuğu doğdu da, onu (Ebu Kursafe'yi) oruç tutmuş olduğu günde davet etti. O da iftar etti.» Bunun üzerine İbrahim kalkıp cüb-besi ile Musa'yı sürttü. Musa da oruçlu iken iftar etti.
(Ebû Abdullah demiştir ki, Ebû Kursafe'ııin ismi Cendere İbni Hayşene'dir.).[1240]
Ashab ve-Tabiînden ibaret çoğunluğun görüşüne göre, icabet edilmesi gerekli olan ziyafetler 8 kısımdır :
1— Sünnet düğünleri için verilen ziyafetler : Böyle bir iş için davet vaki' oİduğu zaman, davete gitmek (İcabet etmek) gerekir. Bundan sonra sayılacak olan ziyafet çeşitleri de aynı hükmü taşırlar.
2— Çocuk doğduğu zaman, Akîka kurbanı kesmek ve etini ziyafet suretiyle müsafirlere ikram etmek veya çiğ olarak dağıtmak.
3— Selâmetle doğumdan kurtulan kadın için verilen ziyafet.
4— Müscfİr ge:işinden dolayı verilen zjyafet.
5— Yeni bir eve sahip olmaktan dolayı verilen ziyafeh
6— Keder ve musibet İçin verilen ziyafet.
7— Sebepsiz olarak verilen ziyafet.
8— Evlenme ve düğün sebebiyle verilen ziyafet.
İşte Filistinli Yahya'nın anlattiğı hâdisede doğum dölayısiyle ziyafet verildiği anlaşılmakta ve böyle bir ziyafete nafile oruç tutmakta olan kimse İcabet ettiği zaman, orucunu bozabileceği de İfade edilmektedir. Ancak bozulan orucun kaza edilmesi vacib olur.
Yahya ibni Hassan, Kudüs halkından yaşlı bir âlim olup, İsabetli ve İyi görüşlü bir kimse idi.
İbrahim ibni E d h e m de, Belh'de doğan, zühd ve takvası ile şöhret bulan ve İnsanlara öğüt veren söz ve hareketlerin sahibidir. 261 yılında Şam'da vefat ettiği söylenir. Allah'ın rahmeti üzerlerine olsun...
Ebû Kursa (e kimdir? :
Ashab-ı Kiramdan olup, adı Cendere İbni Hayşene veya H ab e ş i yy e 'dir. Kî nane kabilesine bağlıdır, Filistin yahut Tihame'de İkâmet etmiştir. Müslüman oluşunu şöyle anlatır :
«— Ben annemle teyzem arasında büyüyen bîr yetim İdim. Teyzeme daha çok meylim vardı. Koyun-kuzu çobanlığı ederdim. Çok kerre teyzem bana derdi ki : .
— Bu adama Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) *& uğrama, seni yoldan çıkarır ve azdırır. Ben de çıkar meraya giderdim ve koyunlarımı bırakıp, sonra Peygamber (Sallaüahü Aleyhi ve Sellem)'e giderdim ve yanında dururdum. Sözlerini dinlerdim. Sonra akşama doğru koyunların memeleri kuru ve boş olduğu halde onlarla eve dönerdim. Teyzem derdi ki :
—Senîn bu koyunlarına ne oldu, memeleri kuru? Ben de : Bilmiyorum, derdim.
Bir gün Peygamber (Saüaüâhü Aleyhi ve Selem)m şöyle buyurduğunu
işittim :
«Hicret ediniz ve İslâm'a sanlıma. Çünkü cihad devanı ettikçe hicret kesilmez."
Böylece müslüman olup, Peygamberle musafaha edinceye kadar yanına giderek kendisinden dinledim. Nihayet teyzemin bana olan emrini ve koyunlarımın halini Hz. Peygamber'e: şikâyet ettim. Bunun üzerine Peygamber (Sallattahü A ieyhi ve Sellem):
«Bana koyunları getir.» dedi.
Ben de onları Peygambere getirdim. P&ygamber de koyunların sırtlarını ve memelerini sıvadı ve bereketli olmalarına dua etti. Bundan sonra koyunlar süt ve yağb doiduLar, Koyunlaria teyzeme döndüğüm zaman, teyzem bana :
— Yavrum, işte koyunları böyle otar, dedi. Ben dedim ki :
— Teyzecİğim, ben her gün otardığım şekilde otardım. Ancak sana haber vereyim : Ben Peygamber (Salialiahü Aleyhi ve Sellem) e gittim ve m üs I uman oldum. Böylece Peygamberin ahlakını ve sözlerini teyzeme anlattım. Sonunda annem ve teyzem dediler ki :
— Bizi Peygambere götür. Hemen ben, annem ve teyzem gittik. Onlar müslüman oldular ve Peygamber (Salialiahü Aleyhi ve Sellem) 'e bîat ettiler.
Yaşı ve ölüm tarihi hakkında bilgiye rasrnamamıştır.[1241]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1253, /944
Senetler:
()
Konular:
Oruç, bilerek bozmak
Oruç, gün aşırı