حدثنا محمد بن مقاتل قال أخبرنا عبد الله قال حدثنا مسعر عن ثابت بن عبيد عن بن أبي ليلى عن خوات بن جبير قال :
نوم أول النهار خرق وأوسطه خلق وآخره حمق
Bize Muhammed b. Mukâtil, ona Abdullah (b. Mübarek), ona Misar (b. Kidam), ona Sabit b. Ubeyd, ona (Abdurrahman) b. Ebu Leyla, ona da Havvat b. Cübeyr şöyle haber vermiştir:
Gündüzün ilk vaktinde uyumak hantallık, ortasında uyumak yaratılışa ve ahlaka uygun, sonunda uyumak ise ahmaklıktır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166391, EM001242
Hadis:
حدثنا محمد بن مقاتل قال أخبرنا عبد الله قال حدثنا مسعر عن ثابت بن عبيد عن بن أبي ليلى عن خوات بن جبير قال :
نوم أول النهار خرق وأوسطه خلق وآخره حمق
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mukâtil, ona Abdullah (b. Mübarek), ona Misar (b. Kidam), ona Sabit b. Ubeyd, ona (Abdurrahman) b. Ebu Leyla, ona da Havvat b. Cübeyr şöyle haber vermiştir:
Gündüzün ilk vaktinde uyumak hantallık, ortasında uyumak yaratılışa ve ahlaka uygun, sonunda uyumak ise ahmaklıktır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1242, /937
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Abdullah Havvat b. Cübeyr el-Ensari (Havvat b. Cübeyr b. Numan b. Ümeyye b. Bürek)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Sabit b. Ubeyd el-Ensarî (Sabit b. Ubeyd)
4. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Muhammed b. Mukatil el-Mervezî (Muhammed b. Mukatil)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
İnsan, Uyku, mahiyeti ve uyku halinde sorumluluk/sorumsuzluk
حدثنا علي بن عبد الله قال حدثنا عبد الرزاق قال أخبرنا معمر عن سعيد بن عبد الرحمن الجحشي عن أبي بكر بن محمد بن عمرو بن حزم عن السائب بن يزيد قال : كان عمر رضي الله عنه يمر بنا نصف النهار أو قريبا منه فيقول قوموا فقيلوا فما بقي فللشيطان
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166388, EM001239
Hadis:
حدثنا علي بن عبد الله قال حدثنا عبد الرزاق قال أخبرنا معمر عن سعيد بن عبد الرحمن الجحشي عن أبي بكر بن محمد بن عمرو بن حزم عن السائب بن يزيد قال : كان عمر رضي الله عنه يمر بنا نصف النهار أو قريبا منه فيقول قوموا فقيلوا فما بقي فللشيطان
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Abdürrezzak (b. Hemmam), ona Mamer (b. Raşid), ona Said b. Abdurrahman el-Cahşî, ona Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm ona da Saib b. Yezid şöyle haber vermiştir: Hz. Ömer (ra) gündüzün ortasında veya ona yakın bir vakitte bize uğrardı ve şöyle derdi: Kalkın ve öğle uykusuna yatın. Geriye kalanlar Şeytan içindir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1239, /935
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Saib b. Yezid el-Kindi (Saib b. Yezid b. Said b. Sümame b. Esved)
3. Ebu Bekir b. Amr el-Ensarî (Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
4. Said b. Abdurrahman el-Cahşi (Said b. Abdurrahman b. Cahş)
5. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا عبد الواحد قال حدثتنا عجوز من أهل الكوفة جدة علي بن غراب قالت حدثتني أم المهاجر قالت : سبيت في جواري من الروم فعرض علينا عثمان الإسلام فلم يسلم منا غيري وغير أخرى فقال عثمان اذهبوا فاخفضوهما وطهروهما
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166403, EM001245
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا عبد الواحد قال حدثتنا عجوز من أهل الكوفة جدة علي بن غراب قالت حدثتني أم المهاجر قالت : سبيت في جواري من الروم فعرض علينا عثمان الإسلام فلم يسلم منا غيري وغير أخرى فقال عثمان اذهبوا فاخفضوهما وطهروهما
Tercemesi:
Ümmü'l-Muhacir anlatarak şöyle demiştir :
— Rûm cariyeleri arasında esir edildim de, Hz. Osman (FLadiyallahu anh) İslâm'ı bize arz "tti. İçimizden benden ve diğer bir hanımdan başkası müslüman olmadı. Bunun üzerine Hz. Osman şöyle buyurdu : «Götürünüz de bu ikisini sünneti ediniz ve bunları temizleyiniz.»[1224]
Rivayet edilen bir Hadîs-i Şerifte :
«Erkeklerin sünnet edilişi bir sünnettir. Kadınlar İçin ise bir iyilik sebebidir.»
"Buyurulduğuna göre, sünnetin kadınlarda uygulanması erkekler gibi önemli değildir. Bazı bölgeler ve bazı bünyeler İçin uygulanması, İyİlİk sebebi olur. Her yere ve her bünyeye tatbiki gerekmez. Ancak kadınlar için de sünnetin bahis konusu olduğuna bu^haber delil olmaktadır. Bu haber İçin başka bir kaynak bulunamamıştır. Haberi anlatan Ümmü'l-Muhacir künyesindeki hanım Rûm asdlı olup, adı Ukayle'dİr, Savaşta esir alındıktan sonra müslüman olmuş ve Hz. Osman'ın hizmetinde bulunmuştur.[1225]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1245, /939
Senetler:
()
Konular:
Gusül, yeni müslüman olanın
Savaş, esirlere muamele
Sünnet etmek, çocukları, İslam'a girenleri vs.
Tebliğ, dine davet ve tebliğde metot
Tebliğ, İslam'a Davet
حدثنا موسى قال حدثنا عبد الواحد بن زياد قال حدثتنا عجوز من أهل الكوفة جدة علي بن غراب قالت حدثتني أم المهاجر قالت : سبيت وجواري من الروم فعرض علينا عثمان الإسلام فلم يسلم منا غيري وغير أخرى فقال اخفضوهما وطهروهما فكنت أخدم عثمان
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166414, EM001249
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا عبد الواحد بن زياد قال حدثتنا عجوز من أهل الكوفة جدة علي بن غراب قالت حدثتني أم المهاجر قالت : سبيت وجواري من الروم فعرض علينا عثمان الإسلام فلم يسلم منا غيري وغير أخرى فقال اخفضوهما وطهروهما فكنت أخدم عثمان
Tercemesi:
Ümmü'l-Muhacir anlatarak şöyle demişti)' :
Rûm'lardan ibaret cariyelerle ben de esir edildim de, Hazreti Osman (RadİyaUahu anh) bize İslâm'ı arzetti. İçimizden benden ve diğer bir hanımdan başkası müslüman olmadı. Bunun üzerine Hazreti Osman şöyle buyurdu:
«Bu ikisini sünnet ediniz ve bunları temizleyiniz.»
Ben de, Hazreti Osman'a hizmet eder oldum.[1232]
Cariye, köle olan hanımlara deniür. Sünnet hususunda hür ve köle olan hanımlar arasında bir fark olmadığına İşaret edilmektedir. Zira mutlak olarak bu Hadîs-i Şerifin zikri 1245 sayıda geçmiştir. Oraya müracaat edilsin.[1233]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1249, /942
Senetler:
()
Konular:
Gusül, yeni müslüman olanın
Savaş, esirlere muamele
Sünnet etmek, çocukları, İslam'a girenleri vs.
Tebliğ, İslam'a Davet
حدثنا موسى قال حدثنا سليمان بن المغيرة عن ثابت قال أنس : ما كان لأهل المدينة شراب حيث حرمت الخمر أعجب إليهم من التمر والبسر فإني لأسقي أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم وهم عند أبي طلحة مر رجل فقال إن الخمر قد حرمت فما قالوا متى أو حتى ننظر قالوا يا أنس أهرقها ثم قالوا عند أم سليم حتى أبردوا واغتسلوا ثم طيبتهم أم سليم ثم راحوا إلى النبي صلى الله عليه وسلم فإذا الخبر كما قال الرجل قال أنس فما طعموها بعد
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166390, EM001241
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا سليمان بن المغيرة عن ثابت قال أنس : ما كان لأهل المدينة شراب حيث حرمت الخمر أعجب إليهم من التمر والبسر فإني لأسقي أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم وهم عند أبي طلحة مر رجل فقال إن الخمر قد حرمت فما قالوا متى أو حتى ننظر قالوا يا أنس أهرقها ثم قالوا عند أم سليم حتى أبردوا واغتسلوا ثم طيبتهم أم سليم ثم راحوا إلى النبي صلى الله عليه وسلم فإذا الخبر كما قال الرجل قال أنس فما طعموها بعد
Tercemesi:
— Enea (Radiyatlohuanh) demiştir:
— Şarap haram kılmdığr zamanda, Medine halkı için, kuru hurma ile koruk hurmadan yapılmış içkiden daha hcşu yoktu. Ben de, Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Seltem) 'in ashabından bazıları, Ebü Talha'nın evinde bulunurlarken onlara şarap sunuyordum. Bir adam uğrayıp, dedi ki:
— Şarap haram kılındı, Ashab :
— Ne zaman? Yahut: Dur bakaiım (araştıralım), demediler.
— Ya Enes! Şarabı dök, dediler. Sonra ashab, serinleninceye ve yi-kanmeaya kadar Ümmü Süleym'in evinde kuşluk uykusuna yattılar. Sonra Ümmü Süleym onlara koku sürdü. Ondan sonra da onlar Peygamber (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem)'e gittiler ki, haber adamın dediği gibidir. Enes demiştir ki:
— Artık bundan sonra ashab bir daha şarabı tatmadılar.[1216]
Kuşluk uykusu münasebetiyle getirilen bu Hadîs-İ Şerif, aynı zamanda Ashabti Kiram'ın hakka tereddütsüz olarak testim oluşlarına ve birbirlerine oten güven ve bağlılığın yüksek derecesine açık bir örnektir. ŞÖyie ki :
1— Öteden beri alışkın oldukları ve en hoş gördükleri bir içkiyi kullanırken yasak emrinin gelmesi .üzerine onu hemen kabul edip, içkiyi bir daha kullanmamak suretiyle terk etmeleri, hakka bağlanışın en sağlam örneğidir.
2— Ortada herhangi bir yasaktık belirtisi olmaksızın tek bir arkadaşın haber vermesi üzerine, o haberin doğruluğunu araştırmaya ve beklemeye lüzum göstermeksizin hemen içilmekte olan içkinin dökülmesinde, ashabın arkadaşlarına ne kadar büyük güven ve sadakat taşıdıkları yaşantısı vardır.
3— Ashab, önce içmekte oldukları içkiyi hemen terketmekle Allah'a ve Peygambere karşı vazifelerini yerine getirmişler, sonra Peygamber (SaHallahü Aleyhi ve Sellem) m huzuruna çıkmışlardır. Bu da, onların üzerlerine düşen vazifeyi ne derece ciddî bir şekilde yerine getirmiş bulunduklarını göstermektedir.
ümmü Süieym,- Enes Hazretlerinin annesidir ve Ebû Talha da, E n e s 'in babalığıdır. Enesin asıl babası Malık olup, İslâm'ı kabul etmeden önce ölmüştü. Ümmü Süieym daha sonra Ebû Talha ile nikahlandı, ümmü Süieym ve Ebû Talha'nın hal tercemele-rine dair bilgi için 149 ve 164 sayılı Hadîs-i Şeriflerin açıklamalarına müracaat edilsin.
Bu Hadîs-i Şerif münasebetiyle de Ashab-ı Kiramın kuşluk uykusuna yatmış oldukları öğrenilmektedir.[1217]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1241, /936
Senetler:
()
Konular:
İçki, haramlığı
İçki, kapları
İçki, yasaklanması
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
حدثنا زكريا بن يحيى قال حدثنا أبو أسامة عن عمر بن حمزة قال أخبرني سالم قال : ختنني بن عمر أنا ونعيما فذبح علينا كبشا فلقد رأيتنا وإنا لنجذل به على الصبيان أن ذبح عنا كبشا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166406, EM001246
Hadis:
حدثنا زكريا بن يحيى قال حدثنا أبو أسامة عن عمر بن حمزة قال أخبرني سالم قال : ختنني بن عمر أنا ونعيما فذبح علينا كبشا فلقد رأيتنا وإنا لنجذل به على الصبيان أن ذبح عنا كبشا
Tercemesi:
Salim haber verip, şöyle demiştir: — (Abdullah) îbni Ömer beni ve Nuaym'ı sünnet etti de bizim üzerimize (düğün ziyafeti için) bir koç kesti. Bizden dolayı hayvan kesildiğinden, bunun için çocuklara karşı neş'elendiğimizi gerçekten kendimiz de hissediyorduk.[1226]
Sünnet düğünleri yaparak ziyafet vermenin islâm âdet ve edeblerinden biri olduğuna bu haber örnek teşkil etmektedir. Her işte olduğu gibi, bureda da İsraftan ve diğer haram İşlerden kaçınmış olmak şarttır. Bu haber İçİn başka bir kaynak bulunamamıştır.[1227]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1246, /940
Senetler:
()
Konular:
Süslenme, bıyıkları kısaltmak
حدثنا أصبغ قال أخبرني بن وهب قال أخبرني عمرو أن بكيرا حدثه : أن أم علقمة أخبرته أن بنات أخي عائشة ختن فقيل لعائشة ألا ندعو لهن من يلهبهن قالت بلى فأرسلت إلى عدي فأتاهن فمرت عائشة في البيت فرأته يتغنى ويحرك رأسه طربا وكان ذا شعر كثير فقالت أف شيطان أخرجوه أخرجوه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166410, EM001247
Hadis:
حدثنا أصبغ قال أخبرني بن وهب قال أخبرني عمرو أن بكيرا حدثه : أن أم علقمة أخبرته أن بنات أخي عائشة ختن فقيل لعائشة ألا ندعو لهن من يلهبهن قالت بلى فأرسلت إلى عدي فأتاهن فمرت عائشة في البيت فرأته يتغنى ويحرك رأسه طربا وكان ذا شعر كثير فقالت أف شيطان أخرجوه أخرجوه
Tercemesi:
Ümmü Alkame haber vermiştir ki, Hz. Âişe'nin erkek kardeşinin kızları sünnet edildiler de, Hz. Âişe'ye şöyle söylendi :
— Bu çocukları eğlendirecek bir kimseyi çağırsak? Hz. Âişe :
— Evet, dedi de Adiyy'e haber gönderdi. Adiyy de çocuklara gitti. Sonra Âişe (Radiyalİahuanha) eve uğradı da, adamı şarkı söyleyip, neş'e-den başını sallıyor gördü. — Adam çok şiir biliyordu. — Bunun üzerine Âişe :
— Öf, bu bir Şeytan! Çıkarın onu, çıkarın onu, dedi.[1228]
Tİrmizî, ibni Mace ve Ebû Davud hazretlerinin Cihad bahsinde tahriç ettikleri Hadîs-İ Şerifin son kısmında şöyle buyurulmaktadır:
«Müslüman kişinin her eğlendiği gev bâtıldır; ajıcak şunlar bundan müstesnadır: Oltu ile atış yapması (silâh kullanma taliminde bulunması), atına (veya harp vasıtalarına) hareket ve çeviklik öğretmesi, hanımı ile eğlenip oynaşması. Çünkü bunlar, hak olan şeylerdendirler.»
Bu Hadîs-İ Şerifin açıklamasında deniliyor ki, dinî ve ilmî bir fayda kazandırmayan, üstelik insanı önemli görevlerinden alıkoyan ve boşuna zaman harcanmasına sebep olan eğlence ve oyunların hepsi bâtıldır. Bu oyunlar zararlarına göre de haram veya mekruh olurlar. Hz. Âişe 'nin de tutumu gösteriyor ki, çocukları eğlendirmek için eğlence tertip etmekte esasen sakınca yoksa da, bu eğlencenin yapılış şeklinde aşırılık ve münasebetsizlik görülmesi halinde bunda hayır yoktur. Nitekim gördüğü manzaraya hoşlanmadığından bu eğlenceye son vermiştir. (Tîrmizî : Kitabu'l-Cihad, Hadîs : 1637 ye; İbni Mace: Kitabuİ-Cihad, Hadîs: 2811 ve; Ebû Davud: Kitabu'l-Cihad, Hadîs : 2513)
Metindeki haber için başka bir kaynak .bulunamamıştır.[1229]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1247, /941
Senetler:
()
Konular:
EĞLENCE KÜLTÜRÜ
Eğlence, Şarkı, şarkıcılık, çalgı aletleri
Eğlence, şölen
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
Sünnet etmek, çocukları, İslam'a girenleri vs.
Sünnet etmek, kızları
حدثنا أحمد بن خالد قال حدثنا محمد بن إسحاق عن نافع عن أسلم مولى عمر قال : لما قدمنا مع عمر بن الخطاب الشام أتاه الدهقان قال يا أمير المؤمنين إني قد صنعت لك طعاما فأحب أن تأتيني بأشراف من معك فإنه أقوى لي في عملي وأشرف لي قال إنا لا نستطيع أن ندخل كنائسكم هذه مع الصور التي فيها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166412, EM001248
Hadis:
حدثنا أحمد بن خالد قال حدثنا محمد بن إسحاق عن نافع عن أسلم مولى عمر قال : لما قدمنا مع عمر بن الخطاب الشام أتاه الدهقان قال يا أمير المؤمنين إني قد صنعت لك طعاما فأحب أن تأتيني بأشراف من معك فإنه أقوى لي في عملي وأشرف لي قال إنا لا نستطيع أن ندخل كنائسكم هذه مع الصور التي فيها
Tercemesi:
Hazreti Ömer (Radîyaltohu anhi'in azadlısı Eslem'den rivayet edildiğine göre. şöyle demiştir :
— Biz, Ömer ibni'l-Hattab ile Şam'a vardığımız zaman köy ağası (Zımmî) ona, gelip dedi ki :
— Ey Mü'minierin Emîri! Ben sana yemek hazırladım; istiyorum ki, seninle beraber olan seçkin kimseler bana gelsin. Çünkü bu, işim hakkında benim için daha kuvvetlidir ve benim için daha şereflidir.
Hz, Ömer şöyle buyurdu.:
«Bjz, içinde suretler (putlar) bulunan şu kiliselerinize giremeyiz.»[1230]
İslâm idaresi altında kalıp yaşamağa razı olan gayr-i müslİmlere «Zımmî — Zimmet ehli» denir. İslâm devletine bir vergi Ödemek mecburiyetine girip, bu zimmete katlandıklarından onlara bu ad verilmiştir..
Şam, orta şarkta ve daha ziyade Suriye bölgesinde geniş bir sahanın adı ise de, bugün hükümet merkezi olan şehrin adı olarak kullanılmaktadır. Dihkan da köy reislerine verilen bir addır kİ, burada köy ağası diye ter-ceme edilmiştir. Hz. Ömer zamanında bütün Şam ve Filistin bölgeleri fethedilip, islâm idaresi altına girdikten sonra, halifenin karşısına çıkan bir zimmet ehlinin daveti burada bahis konusu olmuştur. Esasta gayr-i müslimlerin yemekleri yenir. Zira; Cenab-ı Hqk,onların yemeklerini yemek hakkında şöyle buyuruyor :
«Kendilerine kitap verilenlerin (Yahudi Ve Hıristiyanların) yemeği size helâldir ve sizin yemeğiniz de onlara helâldir.» (Mâide Sûresi, âyet: 5)
Bu hüküm karşısında Hz. Ömer'in tutumu şundan ileri gelmektedir: Görülüyor ki, yemek reddedilmemekte olup, içinde putlar ve şekiller bulunan kiliseye girmek mahzurlu bulunmaktadır. Bundan da ziyafetin kilisede tertip edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Yoksa İslâm'ın haram kıldığı yiyecek maddeleri dışında olan yemeklerini yemek caizdir. Bu haber için başka bir kaynak bulunamamıştır.[1231]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1248, /942
Senetler:
()
Konular:
İbadethane, Kilise, kliselerin resimlerle süslenmesi
İbadethaneler, Camii, Mescid, Havra, Kilise vb
Kültürel Hayat, Resim/Suret
Şehirler, Dımaşk, Şam
Zimmet Ehli, Hukuku
حدثنا محمد قال أخبرنا عبد الله قال أخبرنا معتمر قال حدثني سالم بن أبي الذيال وكان صاحب حديث قال سمعت الحسن يقول : أما تعجبون لهذا يعني مالك بن المنذر عمد إلى شيوخ من أهل كسكر أسلموا ففتشهم فأمر بهم فختنوا وهذا الشتاء فبلغني أن بعضهم مات ولقد أسلم مع رسول الله صلى الله عليه وسلم الرومي والحبشي فما فتشوا عن شيء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166419, EM001251
Hadis:
حدثنا محمد قال أخبرنا عبد الله قال أخبرنا معتمر قال حدثني سالم بن أبي الذيال وكان صاحب حديث قال سمعت الحسن يقول : أما تعجبون لهذا يعني مالك بن المنذر عمد إلى شيوخ من أهل كسكر أسلموا ففتشهم فأمر بهم فختنوا وهذا الشتاء فبلغني أن بعضهم مات ولقد أسلم مع رسول الله صلى الله عليه وسلم الرومي والحبشي فما فتشوا عن شيء
Tercemesi:
Hazreti Hasan'm şöyle dediği işitilmiştir:
— Bu adamın (yâni; Malik ibni'l-Miinzir'in) işine şaşmaz mısınız? İslâm'ı kabul eden Kesker halkından ihtiyarlan kasdedip onları teftiş etti de onlara emretti; onlar da sünnet oldular. Bu kış mevsiminde... Haber aldığıma göre, bunlardan ;.bir kısmı öldü. Halbuki Resulü İlah ( Aleyhi ve SeHem) ile Rûm ve Habeş asıllı olanlar müslüman oldular da bunlar, hiç bir şey için teftiş edilmediler.[1236]
İslâm'ı kcbu! eden yaşlıların sağlık durumları müsait olmadığı takdirde onları sünnet edilmeye zorlama olmaması gerektiğini bu haber beyan etmektedir.. Mevsim ve sağlık, durumları göz önüne alınarak ihtiyarlar İçin emin yolu tercih etmek gerekir. Ayrıca insanların hallerini araştırıp onları zorlamak doğru değildir. Kesker, Basra ile Küfe arasında bîr kasabadır. İslâm'ı kabul eden buradaki yaşlı halka, Malik i b n i ' I - M ü n z i r 'İn uyguladığı iş. anlalrlmakfcdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1251, /943
Senetler:
()
Konular:
Sahabe, İslama girişleri
Sünnet etmek, çocukları, İslam'a girenleri vs.
حدثنا سليمان بن حرب قال حدثنا حماد بن يزيد عن يحيى بن سعيد عن سعيد بن المسيب عن أبي هريرة قال : اختتن إبراهيم صلى الله عليه وسلم وهو بن عشرين ومائة ثم عاش بعد ذلك ثمانين سنة قال سعيد إبراهيم أول من اختتن وأول من أضاف وأول من قص الشارب وأول من قص الظفر وأول من شاب فقال يا رب ما هذا قال وقار قال يا رب زدني وقارا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166417, EM001250
Hadis:
حدثنا سليمان بن حرب قال حدثنا حماد بن يزيد عن يحيى بن سعيد عن سعيد بن المسيب عن أبي هريرة قال : اختتن إبراهيم صلى الله عليه وسلم وهو بن عشرين ومائة ثم عاش بعد ذلك ثمانين سنة قال سعيد إبراهيم أول من اختتن وأول من أضاف وأول من قص الشارب وأول من قص الظفر وأول من شاب فقال يا رب ما هذا قال وقار قال يا رب زدني وقارا
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den. rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir :
«Hazreti İbrahim (Aİeyhteseîâm) yüz yirmi yaşında iken sünnet oldu. Bundan sonra da seksen yû yaşadı.»
Sa'îd (ibni Müseyyeb) demiştir ki; Hazreti İbrahim ilk sünnet olandır, ilk müsafir konuklayandır, ilk bıyık kısaltandır, ilk tırnak kesendir ve ilk saçı ağarandır. Bu saç ağarması üzerine de :
«Ey Uabbim, bu nedir?» dedi. (Allah) buyurdu ki:
«Bu vakardır (olgunluktur).» Hazreti İbrahim de :
«Ey Rabbim, bana vakar ziyâde et» dedi.[1234]
Ihtilâm haline ulaşan erkeğe baliğ denir. Böyle bulûğ çağına yetişenlere de, çocukluk devresini aştıklarından «büyük» denir. İşte sünnet olmak yajniz çocuklara mahsus değildir. Çocukluk çağını geçirmiş olsalar bile, erkeklerin yetişkin hallerinde sünnet olmaları gereklidir, hatta vacib mertebesinde olduğunu söyleyen âlimler vardır. Hadîs-i Şerîf bize bu görevi öğretmekte ve bu arada da Hz. İ b r a h i m 'İn faziletlerinden bir kısmını ifade etmektedir. Ihtİlâm suretiyle bulûğ çağına ermeyenler için 15 yaş hük-meye engel olurlar, çirkin ve iğrenç manzara arzederler. Bu zararları gi-yılırlar. Kadınlar İçin de hüküm böyledir. Yâni; âdet ve ihtilâm görmeyen 15 yaşındakiler büyük hükmündedirler
(Bu haber için de başka bir kaynak bulunamamıştır.).[1235]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1250, /942
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
İBRAHİM İSMAİL
Peygamberler, Hz. İbrahim ve ailesi
Sünnet etmek, çocukları, İslam'a girenleri vs.
Tırnak, kasık ve koltuk altı traşı için belirlenen süre