Giriş


Açıklama: Tevazu : Hiç kimse özerine kendini üstün görmemek, başkanı katında kendinde bir hak bilmemek ve Allah'ın kullarına merhametli olup, Cenab-i Hakkın emirlerine daima boyun eğmek tevazudur. Buna alçak gönüllülük de denir. Tevazu, kibrin karşılığıdır. Büyüklenmek ve kendinden üstün kim­seyi görmemek ve beğenmemek, daima kendine hürmet edilmesini istemek çok kötü bir ahlâktır. İnsanı Allah'a İsyana ve küfre kadar götürür tehli­keli bîr hastalıktır. İnsanlar arasında da şerefi düşürür, hoş karşılanmaz, nffret kazandırır/Tevazu ise,insanı yüj(^BJ^4*^^rhürmet-kazarfdırır. Allah katında da tevazu sahibi makbul olur. Bir de horluk ve dalkavukluk vardır ki, bu bayağı ve adi bir hareket­tir. Bazı nefsanî arzulara ve menfaatlere kavuşmak İçin şahsiyeti yok ederek başkasına yaltaklanmak ve ona boyun eğmek, yapmacık sadakat hareket­lerinde bulunmak hastalığıdır. Bu kötü huy, insanın şahsiyet ve vakarını yok eder, insanı bayağılaştınr ve hasîs duruma sokar. İyi ve makbul olan tevazu şudur: Allah'ın emirleri bahis konusu olduğu zaman onlara sarılmak ve onları yerine getirmek, yasaklan ile karşılaşıl­dığı zaman da onlardan sakınmak. Allah'ın emir ve yasaklarına böyle ria­yet etmeyen, Allah'a kulluktan kaçmış olacağı için, kendinde bir nevi kibir var demektir. Allah'ın emirlerini yerine getirmemek, ona boyun eğmemek­tir. Bu bakımdan kibir alâmeti vardır. Allah'ın emir ve yasaklan çerçeve­sinde kullarla münasebette bulunmak, kullara karşı da tevazuun ifadesi olur. Nefsanî his ve arzular kabarıp da insan kendinde bir azamet ve varlık duyunca, Allah'ın kudret ve azametini jdüşüfterefc "kendi mevkiini tayin et­meli ve tevazu yolunu tu+maJithr. Bir hadîs-i şerifte buyurulduğu gibi : «— Mütevazı olanı Allah yükseltir ve büyüklenenİ de Allah küçültür.» İşte Allah katında derece kazanmak ve insanlar arasında makbul ol­mak için tevazu yolunu seçmelidir.[833]

    Öneri Formu
164466 EM000426 Buhari, Edebü'l-Müfred, 200

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Hâlid, ona Said, ona Muhammed b. Amr b. Halhale, ona da Muhammed b. Amr b. Ata rivayet etmiştir; (T) Bize Leys, ona Yezid b. Ebu Habib ile Yezid b. Muhammed, ikisine Muhammed b. Amr b. Halhale, ona da Muhammed b. Amr b. Ata şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) ashabından birkaç kişi ile birlikte oturuyordu. Hz. Peygamber'in (sav) namazını söz konusu ettik. Ebu Humeyd es-Saidî dedi ki: "Ben aranızda Rasulullah’ın (sav) namazını nasıl kıldığını en iyi öğrenenizim. Ben onu şöyle namaz kılarken gördüm: Tekbir aldığı vakit ellerini omuzlarının hizasına getirirdi. Rükûya vardığı vakit diz kapaklarını elleriyle iyice tutar ve sırtını yere doğru bükerdi. Başını kaldırdığı vakit her bir omuru yerli yerince dönünceye kadar doğrulurdu. Secdeye vardığında ellerini yaymaksızın ve toplamaksızın yere koyar, ayaklarının parmak uçları da kıbleye bakardı. İki rekâtın sonunda oturdu mu, sol ayağının üzerine oturur, sağ ayağını dikerdi. Son rekâtta oturduğu vakit sol ayağını öne geçirir, diğerini diker ve kaba etleri üzerine otururdu." Leys, Yezid b. Ebu Habib'den, Yezid, Muhammed b. Halhale'den, İbn Halhale de İbn Atâ’dan dinlemişlerdir. Ebu Salih, Leys’den rivayetle ‘her bir omuru’ demiştir. İbn Mübârek de Yahya b. Eyyub'den, o Yezid b. Ebu Habib'den, o da Muhammed b. Amr'den rivayetle 'her bir omur' şeklinde nakletmiştir.


Açıklama: Muallak hadis: Abdullah b. Mübarek ile Buhari arasında ta'lik vardır.

    Öneri Formu
5168 B000828 Buhari, Ezan, 145

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Hâlid, ona Said, ona Muhammed b. Amr b. Halhale, ona da Muhammed b. Amr b. Ata rivayet etmiştir; (T) Bize Leys, ona Yezid b. Ebu Habib ile Yezid b. Muhammed, ikisine Muhammed b. Amr b. Halhale, ona da Muhammed b. Amr b. Ata şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) ashabından birkaç kişi ile birlikte oturuyordu. Hz. Peygamber'in (sav) namazını söz konusu ettik. Ebu Humeyd es-Saidî dedi ki: "Ben aranızda Rasulullah’ın (sav) namazını nasıl kıldığını en iyi öğrenenizim. Ben onu şöyle namaz kılarken gördüm: Tekbir aldığı vakit ellerini omuzlarının hizasına getirirdi. Rükûya vardığı vakit diz kapaklarını elleriyle iyice tutar ve sırtını yere doğru bükerdi. Başını kaldırdığı vakit her bir omuru yerli yerince dönünceye kadar doğrulurdu. Secdeye vardığında ellerini yaymaksızın ve toplamaksızın yere koyar, ayaklarının parmak uçları da kıbleye bakardı. İki rekâtın sonunda oturdu mu, sol ayağının üzerine oturur, sağ ayağını dikerdi. Son rekâtta oturduğu vakit sol ayağını öne geçirir, diğerini diker ve kaba etleri üzerine otururdu." Leys, Yezid b. Ebu Habib'den, Yezid, Muhammed b. Halhale'den, İbn Halhale de İbn Atâ’dan dinlemişlerdir. Ebu Salih, Leys’den rivayetle ‘her bir omuru’ demiştir. İbn Mübârek de Yahya b. Eyyub'den, o Yezid b. Ebu Habib'den, o da Muhammed b. Amr'den rivayetle 'her bir omur' şeklinde nakletmiştir.


Açıklama: Muallak hadis: Buhari ile Abdullah b. Salih arasında ta'lik vardır.

    Öneri Formu
286141 B000828-2 Buhari, Ezan, 145


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْمُؤْمِنُ أَخُو الْمُؤْمِنِ

    Öneri Formu
17270 M003464 Müslim, Nikah, 56


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ إِلاَّ عَلَى شِرَارِ الْخَلْقِ

    Öneri Formu
285864 M004957-2 Müslim, İmare, 176


Açıklama: şevahidle hasendir. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَإِنَّ الْإِسْلَامَ يَجُبُّ مَا كَانَ قَبْلَهُ

    Öneri Formu
66552 HM017930 İbn Hanbel, IV, 198


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ إِلاَّ عَلَى شِرَارِ الْخَلْقِ

    Öneri Formu
3196 M004957 Müslim, İmare, 176


Açıklama: Hadisin ilk yarısı hasendir. İsnad ise zayıftır. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَإِنَّ الْإِسْلَامَ يَجُبُّ مَا كَانَ قَبْلَهُ

    Öneri Formu
66672 HM017966 İbn Hanbel, IV, 204


    Öneri Formu
636 M004048 Müslim, Müsakat, 71


    Öneri Formu
32813 İM004056 İbn Mâce, Fiten, 28