Bize Ebû Ali er-Rûzbârî, ona Ebû Bekir b. Dâse, ona Ebû Davud, ona Cafer b. Müsâfir et-Tinnîsî, ona İbn Ebî Füdeyk, ona ez-Zem'î, ona da ez-Zübeyr b. Osman b. Abdullah b. Abdullah b. Surâka, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân, ona da Ebû Saîd el-Hudrî'nin rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuş:
"Kusâmeden sakının!"
"- Kusâme nedir, ey Allah'ın Rasûlü?" dedik.
"- İnsanlar arasında ortak olarak bulunan bir şeyi (taksim eden biri, herkesten bir parça mal alarak) onu eksiltmesidir” buyurdu.
Açıklama: Kusâme, ortak bir malı sahiplerine bölüştüren insana denir. Bu mal, ister miras, ister ganimet olsun adaletle taksim edilmelidir. Her ne kadar bu taksimi yapan kişinin, yaptığı işin karşılığı olarak bir ücret istemeye hakkı varsa da, taksim ettiği malın bir kısmını kendisine ayırmaya hakkı yoktur. Hadîste haram kılınan da budur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150041, BS13155
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَلِىٍّ الرُّوذْبَارِىُّ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ دَاسَةَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُسَافِرٍ التِّنِّيسِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ أَخْبَرَنَا الزَّمْعِىُّ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ عُثْمَانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سُرَاقَةَ أَنَّ مُحَمَّدَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَوْبَانَ أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« إِيَّاكُمْ وَالْقُسَامَةُ ». قَالَ فَقُلْنَا : وَمَا الْقُسَامَةُ؟ قَالَ :« الشَّىْءُ يَكُونُ بَيْنَ النَّاسِ ثُمَّ فَيَنْتَقِصُ مِنْهُ ».
Tercemesi:
Bize Ebû Ali er-Rûzbârî, ona Ebû Bekir b. Dâse, ona Ebû Davud, ona Cafer b. Müsâfir et-Tinnîsî, ona İbn Ebî Füdeyk, ona ez-Zem'î, ona da ez-Zübeyr b. Osman b. Abdullah b. Abdullah b. Surâka, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân, ona da Ebû Saîd el-Hudrî'nin rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuş:
"Kusâmeden sakının!"
"- Kusâme nedir, ey Allah'ın Rasûlü?" dedik.
"- İnsanlar arasında ortak olarak bulunan bir şeyi (taksim eden biri, herkesten bir parça mal alarak) onu eksiltmesidir” buyurdu.
Açıklama:
Kusâme, ortak bir malı sahiplerine bölüştüren insana denir. Bu mal, ister miras, ister ganimet olsun adaletle taksim edilmelidir. Her ne kadar bu taksimi yapan kişinin, yaptığı işin karşılığı olarak bir ücret istemeye hakkı varsa da, taksim ettiği malın bir kısmını kendisine ayırmaya hakkı yoktur. Hadîste haram kılınan da budur.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Kasmu'l-Fey'i ve'l-Ganime 13155, 13/310
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
3. Zübeyr b. Osman el-Adevî (Zübeyr b. Osman b. Abdullah b. Sürâka)
4. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
5. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
6. Cafer b. Müsafir et-Tennîsî (Cafer b. Müsafir b. İbrahim b. Râşid)
7. Ebû Dâvûd es-Sicistânî (Süleyman b. el-Eş'as b. İshak es-Sicistâni)
8. Ebû Bekir Muhammed b. Dâse el-Basrî (Muhammed b. Bekir b. Muhammed b. Abdurrezzak b. Dâse)
9. Ebu Ali Hasan b. Muhammed et-Tûsî (Hüseyin b. Muhammed b. Muhammed b. Ali b. Hâtim)
Konular:
Beytulmal, devletin kesesi
Haklar, haklara saygı
Kazanç, maaş, aylık
Ticaret, Ortaklık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32261, İM004192
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى فُدَيْكٍ عَنْ مُوسَى بْنِ يَعْقُوبَ الزَّمْعِىِّ عَنْ أَبِى حَازِمٍ أَنَّ عَامِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَاهُ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ لَمْ يَكُنْ بَيْنَ إِسْلاَمِهِمْ وَبَيْنَ أَنْ نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ يُعَاتِبُهُمُ اللَّهُ بِهَا إِلاَّ أَرْبَعُ سِنِينَ ( وَلاَ يَكُونُوا كَالَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلُ فَطَالَ عَلَيْهِمُ الأَمَدُ فَقَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَكَثِيرٌ مِنْهُمْ فَاسِقُونَ ) .
Tercemesi:
Bana Abdurrahman b. İbrahim, ona Muhammed b. Ebî Fudeyk, ona Musa b. Yakub ez-Zem’î, ona Ebû Hâzim, ona Âmir b. Abdullah b. ez-Zübeyr, ona babasının haber verdiğine göre; Kendilerinin İslâm’ı kabul etmeleri ile Allah'ın onları azarlamış olduğu şu âyetin nüzûlu arasında ancak dört yıllık bir zaman vardır:
“İmân edenler, daha önce kendilerine kitâb verilen, sonra üzerlerinden uzun zaman geçip de kalpleri katılaşan ve çoğu doğru yoldan çıkanlar gibi olmasınlar." (el-Hadîd, 16)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 19, /681
Senetler:
1. Ebu Bekir Abdullah b. Zübeyr el-Esedî (Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
2. Ebu Haris Amir b. Abdullah el-Kuraşî (Amir b. Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
3. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
4. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
5. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
6. Ebu Said Dühaym el-Kuraşî (Abdurrahman b. İbrahim b. Amr b. Meymun)
Konular:
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Kalp, katı kalpli olmamak
KTB, İMAN
Mümin, İmanda sebat etmek
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ قَالَ حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ يَعْقُوبَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ زَمْعَةَ أَخْبَرَهُ بِهَذَا الْخَبَرِ قَالَ لَمَّا سَمِعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم صَوْتَ عُمَرَ قَالَ ابْنُ زَمَعَةَ خَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم حَتَّى أَطْلَعَ رَأْسَهُ مِنْ حُجْرَتِهِ ثُمَّ قَالَ
"لاَ لاَ لاَ لِيُصَلِّ لِلنَّاسِ ابْنُ أَبِى قُحَافَةَ." يَقُولُ ذَلِكَ مُغْضَبًا.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33584, D004661
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ قَالَ حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ يَعْقُوبَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ زَمْعَةَ أَخْبَرَهُ بِهَذَا الْخَبَرِ قَالَ لَمَّا سَمِعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم صَوْتَ عُمَرَ قَالَ ابْنُ زَمَعَةَ خَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم حَتَّى أَطْلَعَ رَأْسَهُ مِنْ حُجْرَتِهِ ثُمَّ قَالَ
"لاَ لاَ لاَ لِيُصَلِّ لِلنَّاسِ ابْنُ أَبِى قُحَافَةَ." يَقُولُ ذَلِكَ مُغْضَبًا.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Ebu Fudeyk, ona Musa b. Yakub, ona Abdurrahman b. İshak, ona Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe'den (rivayet edildiğine göre) Abdullah b. Zem'a şu (bir önceki) hadisi rivayet etmiş ve (şöyle) demiştir: Peygamber (sav) Ömer'in sesini duyunca (yatağından) çıkıp başını odasından dışarı çıkardı. Sonra "hayır, hayır, hayır, halka namazı Ebu Kuhafe'nin oğlu (Ebu Bekir) kıldırsın" dedi. (Hz. Peygamber) bu sözü öfkeli olarak söyledi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 12, /1064
Senetler:
1. Abdullah b. Zem'a el-Kuraşi (Abdullah b. Zem'a b. Esved b. Muttalib)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Abdurrahman b. İshak el-Âmirî (Abdurrahman b. İshak b. Abdullah b. Hâris)
5. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
6. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
7. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Hastalık, Hz. Peygamber, hastalığı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39924, DM001236
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ أَخْبَرَنَا مُوسَى - هُوَ ابْنُ يَعْقُوبَ الزَّمْعِىُّ - قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو حَازِمِ بْنُ دِينَارٍ قَالَ أَخْبَرَنِى سَهْلُ بْنُ سَعْدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« ثِنْتَانِ لاَ تُرَدَّانِ - أَوْ قَلَّمَا تُرَدَّانِ - الدُّعَاءُ عِنْدَ النِّدَاءِ ، وَعِنْدَ الْبَأْسِ حِينَ يُلْحِمُ بَعْضُهُ بَعْضاً ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona Said b. Ebu Meryem, ona Musa b. Yakub ez-Zem'î, ona Ebu Hâzim b. Dînâr, ona da Sehl b. Sa'd, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Ezan okunurken ve savaşın kızıştığı esnada yapılan dua (olmak üzere) iki (dua) geri çevrilmez.- -(Râvilerden biri şüpheye düşüp) ''ya da pek az geri çevrilir'' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 9, 2/766
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
4. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
5. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Dua, savaşa başlamadan
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Bize Cafer b. Müsafir et-Tennîsî, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Musa b. Yakub ez-Zem'î, ona Ebû Hazim, ona Sehl b. Sa'd isnadıyla aktardığına göre, Ali b. Ebu Talib bir gün eve geldiğinde eşi Fatıma'nın yanına vardı, Hasan ile Hüseyin'in ağladıklarını gördü. Fatıma'ya, bunlar neden ağlıyorlar? diye sordu. Fatıma da açlık yüzünden diye karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Ali evden çıktı. Çarşıda gezerken yerde bir dinar buldu. Hemen Fatıma'ya geldi, durumu anlattı. Hz. Fatıma hemen falan Yahudi tüccara git, un al! dedi. Hz. Ali, Yahudi'ye gitti ve biraz un satın aldı. Yahudi, sen şu Allah'ın peygamberiyim diye ortaya çıkan adamın damadı mısın? diye sordu. Hz. Ali de evet dedi. Bunun üzerine Yahudi, paranı al, un da senindir dedi. Hz. Ali çıktı, Fatıma'nın yanına geldi ve olanı biteni anlattı. Hz. Fatıma da öyleyse şimdi falan kasaba git, bir dirhemle bize et al dedi. Hz. Ali, (parayı bozdurmak zor olduğundan bir dirhem için) bir dinarı kasaba rehin olarak bıraktı ve eti alıp eve geldi. Hz. Fatıma unla hamur açtı, ateşe tencereyi koydu, et ve ekmeği pişirdi. Babasına da (yemeğe gel diye) haber gönderdi. Hz. Peygamber gelince, Fatıma Ey Allah'ın Rasulü! Sana olanı anlatayım. Eğer sen bunu bizim için helal görürsen bu yaptığım yemeği yeriz, sen de bizimle yersin, dedi ve meseleyi anlattı. Hz. Peygamber;
"Bismillah diyerek yeyin!" buyurdu. Hep beraber oturup yerlerken, bir delikanlı (evin önünde), Allah aşkına, İslâm aşkına! diyerek kaybettiği dinarı arıyordu. Hz. Peygamber delikanlının çağrılmasını istedi. Delikanlı çağırıldı, gelince ona derdini sordu. O da parasını çarşıda düşürdüğünü söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber,"Ya Ali! Kasaba git ve ona de ki: Allah'ın Rasulü sana, rehin bıraktığım dinarı vermeni istiyor, borcum olan bir dirhemi de kendisinin ödeyeceğini söylüyor." Bunun üzerine kasap dinarı gönderdi, Rasulullah (sav) da onu delikanlıya verdi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11065, D001716
Hadis:
حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُسَافِرٍ التِّنِّيسِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ يَعْقُوبَ الزَّمْعِىُّ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ دَخَلَ عَلَى فَاطِمَةَ وَحَسَنٌ وَحُسَيْنٌ يَبْكِيَانِ فَقَالَ مَا يُبْكِيهِمَا قَالَتِ الْجُوعُ فَخَرَجَ عَلِىٌّ فَوَجَدَ دِينَارًا بِالسُّوقِ فَجَاءَ إِلَى فَاطِمَةَ فَأَخْبَرَهَا فَقَالَتِ اذْهَبْ إِلَى فُلاَنٍ الْيَهُودِىِّ فَخُذْ دَقِيقًا فَجَاءَ الْيَهُودِىَّ فَاشْتَرَى بِهِ دَقِيقًا فَقَالَ الْيَهُودِىُّ أَنْتَ خَتَنُ هَذَا الَّذِى يَزْعُمُ أَنَّهُ رَسُولُ اللَّهِ قَالَ نَعَمْ . قَالَ فَخُذْ دِينَارَكَ وَلَكَ الدَّقِيقُ . فَخَرَجَ عَلِىٌّ حَتَّى جَاءَ فَاطِمَةَ فَأَخْبَرَهَا فَقَالَتِ اذْهَبْ إِلَى فُلاَنٍ الْجَزَّارِ فَخُذْ لَنَا بِدِرْهَمٍ لَحْمًا فَذَهَبَ فَرَهَنَ الدِّينَارَ بِدِرْهَمِ لَحْمٍ فَجَاءَ بِهِ فَعَجَنَتْ وَنَصَبَتْ وَخَبَزَتْ وَأَرْسَلَتْ إِلَى أَبِيهَا فَجَاءَهُمْ فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَذْكُرُ لَكَ فَإِنْ رَأَيْتَهُ لَنَا حَلاَلاً أَكَلْنَاهُ وَأَكَلْتَ مَعَنَا مِنْ شَأْنِهِ كَذَا وَكَذَا . فَقَالَ
"كُلُوا بِاسْمِ اللَّهِ." فَأَكَلُوا فَبَيْنَمَا هُمْ مَكَانَهُمْ إِذَا غُلاَمٌ يَنْشُدُ اللَّهَ وَالإِسْلاَمَ الدِّينَارَ فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَدُعِىَ لَهُ فَسَأَلَهُ . فَقَالَ سَقَطَ مِنِّى فِى السُّوقِ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"يَا عَلِىُّ اذْهَبْ إِلَى الْجَزَّارِ فَقُلْ لَهُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ لَكَ أَرْسِلْ إِلَىَّ بِالدِّينَارِ وَدِرْهَمُكَ عَلَىَّ." فَأَرْسَلَ بِهِ فَدَفَعَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Cafer b. Müsafir et-Tennîsî, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Musa b. Yakub ez-Zem'î, ona Ebû Hazim, ona Sehl b. Sa'd isnadıyla aktardığına göre, Ali b. Ebu Talib bir gün eve geldiğinde eşi Fatıma'nın yanına vardı, Hasan ile Hüseyin'in ağladıklarını gördü. Fatıma'ya, bunlar neden ağlıyorlar? diye sordu. Fatıma da açlık yüzünden diye karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Ali evden çıktı. Çarşıda gezerken yerde bir dinar buldu. Hemen Fatıma'ya geldi, durumu anlattı. Hz. Fatıma hemen falan Yahudi tüccara git, un al! dedi. Hz. Ali, Yahudi'ye gitti ve biraz un satın aldı. Yahudi, sen şu Allah'ın peygamberiyim diye ortaya çıkan adamın damadı mısın? diye sordu. Hz. Ali de evet dedi. Bunun üzerine Yahudi, paranı al, un da senindir dedi. Hz. Ali çıktı, Fatıma'nın yanına geldi ve olanı biteni anlattı. Hz. Fatıma da öyleyse şimdi falan kasaba git, bir dirhemle bize et al dedi. Hz. Ali, (parayı bozdurmak zor olduğundan bir dirhem için) bir dinarı kasaba rehin olarak bıraktı ve eti alıp eve geldi. Hz. Fatıma unla hamur açtı, ateşe tencereyi koydu, et ve ekmeği pişirdi. Babasına da (yemeğe gel diye) haber gönderdi. Hz. Peygamber gelince, Fatıma Ey Allah'ın Rasulü! Sana olanı anlatayım. Eğer sen bunu bizim için helal görürsen bu yaptığım yemeği yeriz, sen de bizimle yersin, dedi ve meseleyi anlattı. Hz. Peygamber;
"Bismillah diyerek yeyin!" buyurdu. Hep beraber oturup yerlerken, bir delikanlı (evin önünde), Allah aşkına, İslâm aşkına! diyerek kaybettiği dinarı arıyordu. Hz. Peygamber delikanlının çağrılmasını istedi. Delikanlı çağırıldı, gelince ona derdini sordu. O da parasını çarşıda düşürdüğünü söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber,"Ya Ali! Kasaba git ve ona de ki: Allah'ın Rasulü sana, rehin bıraktığım dinarı vermeni istiyor, borcum olan bir dirhemi de kendisinin ödeyeceğini söylüyor." Bunun üzerine kasap dinarı gönderdi, Rasulullah (sav) da onu delikanlıya verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Lukata 16, /401
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
4. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
5. Cafer b. Müsafir et-Tennîsî (Cafer b. Müsafir b. İbrahim b. Râşid)
Konular:
Lukata (Kayıp mal)
Ticaret, Rehin, vermek/almak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12375, T000484
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ بُنْدَارٌ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَالِدِ ابْنُ عَثْمَةَ حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ يَعْقُوبَ الزَّمْعِىُّ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ كَيْسَانَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ شَدَّادٍ أَخْبَرَهُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَوْلَى النَّاسِ بِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَكْثَرُهُمْ عَلَىَّ صَلاَةً » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَرُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « مَنْ صَلَّى عَلَىَّ صَلاَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ بِهَا عَشْرًا وَكَتَبَ لَهُ بِهَا عَشْرَ حَسَنَاتٍ » .
Tercemesi:
Bize Bündâr Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Hâlid b. 'Asme, ona Musa b. Yakub ez-Zem'î, ona Abdullah b. Keysân, ona Abdullah b. Şeddâd, ona da Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Bana, kıyamet günü(nde) insanların en yakını (evlâ), onların bana en çok salavat getirenidir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-garîb bir hadistir.
Nebî'den (sav) rivayet edildiğine göre o, ''Allah, bana 10 defa salavat getirene 10 kere rahmet eder ve ona 10 sevap yazar'' buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 21, 2/354
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Velid Abdullah b. Şeddad el-Leysî (Abdullah b. Şeddad b. Usame b. Amr)
3. Abdullah b. Keysan ez-Zührî (Abdullah b. Keysan)
4. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
5. Muhammed b. Asme el-Basri (Muhammed b. Halid b. Asme)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
HZ.PEYGAMBER'İN SAYGINLIĞI
KTB, NAMAZ,
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15554, D002540
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ يَعْقُوبَ الزَّمْعِىُّ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"ثِنْتَانِ لاَ تُرَدَّانِ ، أَوْ قَلَّمَا تُرَدَّانِ : الدُّعَاءُ عِنْدَ النِّدَاءِ ، وَعِنْدَ الْبَأْسِ حِينَ يُلْحِمُ بَعْضُهُمْ بَعْضًا."
[قَالَ مُوسَى: وَحَدَّثَنِى رِزْقُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: وَوَقْتَ الْمَطَرِ.]
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali, ona İbn Ebu Meryem, ona Musa b. Yakub ez-Zem'î, ona Ebû Hazim, ona da Sehl b. Sa'd, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Ezan ve savaşçıların birbirine girip savaşın en civcivli esnasında (edilen) dua (olmak üzere) iki (dua) geri çevrilmez ya da geri çevrildiği görülmemiştir."
[(Ravilerden) Musa şöyle demiştir: Bana Rizk b. Said b. Abdurrahman, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd, Hz. Peygamber'den (sav) naklen onun ve yağmur yağarken buyurduğunu rivayet etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 41, /590
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
4. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
5. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Dua, kabul saati
KTB, DUA
حدثنا عبد الرحمن بن شيبة قال أخبرني بن أبى الفديك قال حدثني موسى عن أبى حازم أن أبا مرة مولى أم هانئ بنت أبي طالب أخبره : أنه ركب مع أبى هريرة إلى أرضه بالعقيق فإذا دخل أرضه صاح بأعلى صوته عليك السلام ورحمة الله وبركاته يا أمتاه تقول وعليك السلام ورحمة الله وبركاته يقول رحمك الله كما ربيتنى صغيرا فتقول يا بنى وأنت فجزاك الله خيرا ورضى عنك كما بررتنى كبيرا قال موسى كان اسم أبى هريرة عبد الله بن عمرو
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163267, EM000014
Hadis:
حدثنا عبد الرحمن بن شيبة قال أخبرني بن أبى الفديك قال حدثني موسى عن أبى حازم أن أبا مرة مولى أم هانئ بنت أبي طالب أخبره : أنه ركب مع أبى هريرة إلى أرضه بالعقيق فإذا دخل أرضه صاح بأعلى صوته عليك السلام ورحمة الله وبركاته يا أمتاه تقول وعليك السلام ورحمة الله وبركاته يقول رحمك الله كما ربيتنى صغيرا فتقول يا بنى وأنت فجزاك الله خيرا ورضى عنك كما بررتنى كبيرا قال موسى كان اسم أبى هريرة عبد الله بن عمرو
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. Ebu Şeybe, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Musa, ona Ebu Hazim, ona Ebu Talib'in kızı Ümmü Hani'nin azatlı kölesi Ebu Mürre şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Mürre, binitli olarak Ebu Hüreyre ile birlikte onun Akik'teki arazisine gitmişti. Ebû Hüreyre, kendisine ait yere vardığı zaman, yüksek sesle annesine, 'Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun, anneciğim!' diye seslendi. Annesi de ona,'Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi senin de üzerine olsun', diye karşılık verdi. Ebu Hüreyre, annesine, 'Küçüklüğümde beni nasıl (merhametle) terbiye edip yetiştirdin ise, Allah da sana merhamet etsin.'dedi. Annesi de ona, 'Yavrum, Allah sana da hayırlar versin, yaşlılığımda bana iyilik ve ihsanda bulunduğun [beni hoşnut ettiğin] için, Allah da senden razı olsun.' diye karşılık verdi.
[Hadisin ravilerinden Tabiin] Musa b. Yakup, Ebu Hüreyre'nin asıl isminin, 'Abdullah b. Amr' olduğunu söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 14, /65
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Mürra Yezid (Yezid Mevla Ukayl)
3. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
4. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
5. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
6. Ebu Bekir Abdurrahman b. Şeybe el-Huzami (Abdurrahman b. Abdülmelik b. Muhammed b. Şeybe)
Konular:
Anne-baba, rızalarını almaya çalışmak
Haklar, Anne hakkı
Haklar, Baba hakkı
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
138692, BS001959
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو بَكْرٍ الْقَاضِى وَأَبُو مُحَمَّدِ بْنُ أَبِى حَامِدٍ الْمُقْرِئُ وَأَبُو صَادِقِ بْنُ أَبِى الْفَوَارِسِ الصَّيْدَلاَنِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ الصَّغَانِىُّ أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ أَخْبَرَنَا مُوسَى بْنُ يَعْقُوبَ الزَّمْعِىُّ حَدَّثَنِى أَبُو حَازِمِ بْنُ دِينَارٍ أَنَّ سَهْلَ بْنَ سَعْدٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« ثِنْتَانِ لاَ تُرَدَّانِ - أَوْ قَلَّمَا تُرَدَّانِ - الدُّعَاءُ عِنْدَ النِّدَاءِ ، وَعِنْدَ الْبَأْسِ حِينَ يُلْحِمُ بَعْضُهُ بَعْضًا ». رَفَعَهُ الزَّمْعِىُّ وَوَقَفَهُ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ الإِمَامُ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 1959, 3/157
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
4. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
5. Muhammed b. İshak es-Sâgânî (Muhammed b. İshak b. Cafer)
6. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
7. Ebu Sadık Muhammed b. Ahmed es-Saydalani (Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Şazan)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
8. Ahmed b. Hasan el-Haraşî (Ahmed b. Hasan b. Ahmed b. Hafs b. Müslim b. Yezid b. Ali)
8. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Ahmed el-Mukri (Abdurrahman b. Ahmed b. İbrahim)
Konular:
Dua, müsibet/sıkıntı karşısında
6436 - حَدَّثنا محمد بن إسماعيل البخاري، حَدَّثنا عبد الرحمن بن شيبة، حَدَّثنا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ , عَنْ مُوسَى بْنِ يَعْقُوبَ , عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ , عَنْ إِسْحَاقَ، عَن أَنَس؛ أَنَّ النَّبِيّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: مَنْ كَذَبَ عَلَيَّ متعمداَ فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ.
وَلا نَعْلَمُ أَسْنَدَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ , عَنْ إِسْحَاقَ، عَن أَنَس، إلاَّ هَذَا الحديث.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
221796, BM006436
Hadis:
6436 - حَدَّثنا محمد بن إسماعيل البخاري، حَدَّثنا عبد الرحمن بن شيبة، حَدَّثنا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ , عَنْ مُوسَى بْنِ يَعْقُوبَ , عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ , عَنْ إِسْحَاقَ، عَن أَنَس؛ أَنَّ النَّبِيّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: مَنْ كَذَبَ عَلَيَّ متعمداَ فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ.
وَلا نَعْلَمُ أَسْنَدَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ , عَنْ إِسْحَاقَ، عَن أَنَس، إلاَّ هَذَا الحديث.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Bezzâr, Müsned-i Bezzâr, Enes b. Malik 6436, 13/84
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
3. Abdurrahman b. İshak el-Âmirî (Abdurrahman b. İshak b. Abdullah b. Hâris)
4. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
5. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
6. Ebu Bekir Abdurrahman b. Şeybe el-Huzami (Abdurrahman b. Abdülmelik b. Muhammed b. Şeybe)
7. Muhammed b. İsmail el-Buharî (Muhammed b. İsmail el-Buharî)
Konular:
Yalan, Hz. Peygamber'e yalan isnadı