Öneri Formu
Hadis Id, No:
30325, İM002937
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ وَوَكِيعٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ ضُبَاعَةَ قَالَتْ دَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا شَاكِيَةٌ فَقَالَ « أَمَا تُرِيدِينَ الْحَجَّ الْعَامَ » قُلْتُ لَعَلِيلَةٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « حُجِّى وَقُولِى مَحِلِّى حَيْثُ تَحْبِسُنِى » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki' (b. Cerrah), ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Duba'a (bt. Zübeyr)’in (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti:
Ben hastalandığımda Rasulullah (sav) yanıma geldi ve (bana): 'Bu yıl hacc’a gitmek istemiyor musun? buyurdu. Ben: Yâ Rasulullah! Ben çok hastayım, dedim. O da (sav): Sen hacca git ve (ihrama girerken) de ki: '(Allahım!) Beni hac ibadetini tamamlamaktan (hastalık gibi bir sebeple) alıkoyduğun yerde ihramdan çıkacağım,' buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 24, /476
Senetler:
1. Duba'a bt. Zübeyr (Duba'a bt. Zübeyr b. Abdülmuttalib b. Hişam b. Abdümenaf)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hac, Hasta, hasta kimsenin
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276498, İM002937-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ وَوَكِيعٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ ضُبَاعَةَ قَالَتْ دَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا شَاكِيَةٌ فَقَالَ « أَمَا تُرِيدِينَ الْحَجَّ الْعَامَ » قُلْتُ لَعَلِيلَةٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « حُجِّى وَقُولِى مَحِلِّى حَيْثُ تَحْبِسُنِى » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl ve Vakı', ons Hişam b. Urve, ona babası, ona da Dubâa'dan (bt. Zübeyr bin Abdülmuttalib) rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Ben hasta iken Rasulullah (sav) yanıma girdi ve (bana):
"Sen bu yıl hacca gitmek istemiyor musun?" buyurdu. Ben: Yâ Rasulullah! Ben cidden hastayım, dedim. Resûl-i Ekrem (sav):
"Sen hacca git ve (ihrama girerken) de ki: (Allahım!) Beni hac menâsikinî ikmâl etmekten (hastalık gibi bir sebeple) alıkoyduğun yerde ihramdan çıkacağım." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 24, /476
Senetler:
1. Duba'a bt. Zübeyr (Duba'a bt. Zübeyr b. Abdülmuttalib b. Hişam b. Abdümenaf)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hac, Hasta, hasta kimsenin
Açıklama: Sahih hadistir. İsnadda mübhem olan Şeyh Abdülkerim el-Cezerî aslında İkrime Mevlâ İbn Abbâs'tır. Bu bilgi aynı hadisin diğer iki farklı tarikinde tasrih edilmektedir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
77017, HM027903
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ قَالَ حَدَّثَنَا الْأَوْزَاعِيُّ عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ الْجَزَرِيِّ قَالَ حَدَّثَنِي مَنْ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ حَدَّثَتْنِي ضُبَاعَةُ أَنَّهَا
قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي أُرِيدُ الْحَجَّ فَقَالَ لَهَا حُجِّي وَاشْتَرِطِي
Tercemesi:
Açıklama:
Sahih hadistir. İsnadda mübhem olan Şeyh Abdülkerim el-Cezerî aslında İkrime Mevlâ İbn Abbâs'tır. Bu bilgi aynı hadisin diğer iki farklı tarikinde tasrih edilmektedir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Dubaa bt. Zübeyr 27903, 8/840
Senetler:
1. Duba'a bt. Zübeyr (Duba'a bt. Zübeyr b. Abdülmuttalib b. Hişam b. Abdümenaf)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Mübhem Ravi (Mübhem)
4. Ebu Said Abdülkerim b. Malik el-Cezerî (Abdülkerim b. Malik el-Cezerî)
5. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
6. Muhammed b. Musab el-Karkasânî (Muhammed b. Musab el-Karkasânî)
Konular:
Hac, şart koşarak yapmak
حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُسَافِرٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ حَدَّثَنَا الزَّمْعِىُّ عَنْ عَمَّتِهِ قُرَيْبَةَ بِنْتِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ أُمِّهَا كَرِيمَةَ بِنْتِ الْمِقْدَادِ عَنْ ضُبَاعَةَ بِنْتِ الزُّبَيْرِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ بْنِ هَاشِمٍ أَنَّهَا أَخْبَرَتْهَا قَالَتْ ذَهَبَ الْمِقْدَادُ لِحَاجَتِهِ بِبَقِيعِ الْخَبْخَبَةِ فَإِذَا جُرَذٌ يُخْرِجُ مِنْ جُحْرٍ دِينَارًا ثُمَّ لَمْ يَزَلْ يُخْرِجُ دِينَارًا دِينَارًا حَتَّى أَخْرَجَ سَبْعَةَ عَشَرَ دِينَارًا ثُمَّ أَخْرَجَ خِرْقَةً حَمْرَاءَ - يَعْنِى فِيهَا دِينَارٌ - فَكَانَتْ ثَمَانِيَةَ عَشَرَ دِينَارًا فَذَهَبَ بِهَا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرَهُ وَقَالَ لَهُ خُذْ صَدَقَتَهَا . فَقَالَ لَهُ صلى الله عليه وسلم
"هَلْ هَوَيْتَ إِلَى الْجُحْرِ." قَالَ لاَ . فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"بَارَكَ اللَّهُ لَكَ فِيهَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19714, D003087
Hadis:
حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُسَافِرٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ حَدَّثَنَا الزَّمْعِىُّ عَنْ عَمَّتِهِ قُرَيْبَةَ بِنْتِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ أُمِّهَا كَرِيمَةَ بِنْتِ الْمِقْدَادِ عَنْ ضُبَاعَةَ بِنْتِ الزُّبَيْرِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ بْنِ هَاشِمٍ أَنَّهَا أَخْبَرَتْهَا قَالَتْ ذَهَبَ الْمِقْدَادُ لِحَاجَتِهِ بِبَقِيعِ الْخَبْخَبَةِ فَإِذَا جُرَذٌ يُخْرِجُ مِنْ جُحْرٍ دِينَارًا ثُمَّ لَمْ يَزَلْ يُخْرِجُ دِينَارًا دِينَارًا حَتَّى أَخْرَجَ سَبْعَةَ عَشَرَ دِينَارًا ثُمَّ أَخْرَجَ خِرْقَةً حَمْرَاءَ - يَعْنِى فِيهَا دِينَارٌ - فَكَانَتْ ثَمَانِيَةَ عَشَرَ دِينَارًا فَذَهَبَ بِهَا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرَهُ وَقَالَ لَهُ خُذْ صَدَقَتَهَا . فَقَالَ لَهُ صلى الله عليه وسلم
"هَلْ هَوَيْتَ إِلَى الْجُحْرِ." قَالَ لاَ . فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"بَارَكَ اللَّهُ لَكَ فِيهَا."
Tercemesi:
Bize Cafer b. Müsafir, ona İbn Ebu Fudeyk, ona ez-Zem'î, ona halası Abdullah b. Vehb kızı Kureybe, ona annesi el-Mikdâd kızı Kerime, ona ez-Zübeyr b. Abdülmuttalib b. Haşim kızı Duba'a’nın şunu haber verdiğini rivayet etmiştir: el-Mikdâd, ihtiyacını görmek üzere Bakiu’l-Habhabe denilen yere gitmişti. Derken (orada) bir delikten bir dinar (altın) çıkartan iri erkek bir fare gördü, sonra durmadan birer dinar çıkartıp durdu ve sonunda on yedi dinar çıkardı. Sonra da kırmızı bir bez parçası çıkardı – yani onun içinde de bir dinar vardı- böylelikle on sekiz dinar etti. O bunları alıp Nebi'ye (sav) götürdü ve ona durumu haber vererek bunun sadakasını (zekâtını) al, dedi. Rasulullah (sav) ona "sen eğilip de deliğe uzandın mı?" buyurdu. (el-Mikdâd): Hayır dedi. Bu sefer Rasulullah (sav): "Allah bunları sana mübarek eylesin" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 40, /720
Senetler:
1. Duba'a bt. Zübeyr (Duba'a bt. Zübeyr b. Abdülmuttalib b. Hişam b. Abdümenaf)
2. Kerîme bt. Mikdâd el-Kindiyye (Kerîme bt. Mikdâd b. Esved)
3. Kureybe bt. Abdullah el-Kuraşiyye (Kureybe bt. Abdullah b. Vehb b. Zem'a)
4. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
5. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
6. Cafer b. Müsafir et-Tennîsî (Cafer b. Müsafir b. İbrahim b. Râşid)
Konular:
Define, gömü, Akarda bulunan define
Zekat, hangi mallardan, ve ne kadar verileceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27175, İM002508
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ عَثْمَةَ حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ يَعْقُوبَ الزَّمْعِىُّ حَدَّثَتْنِى عَمَّتِى قُرَيْبَةُ بِنْتُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ أُمَّهَا كَرِيمَةَ بِنْتَ الْمِقْدَادِ بْنِ عَمْرٍو أَخْبَرَتْهَا عَنْ ضُبَاعَةَ بِنْتِ الزُّبَيْرِ عَنِ الْمِقْدَادِ بْنِ عَمْرٍو أَنَّهُ خَرَجَ ذَاتَ يَوْمٍ إِلَى الْبَقِيعِ وَهُوَ الْمَقْبُرَةُ لِحَاجَتِهِ وَكَانَ النَّاسُ لاَ يَذْهَبُ أَحَدُهُمْ فِى حَاجَتِهِ إِلاَّ فِى الْيَوْمَيْنِ وَالثَّلاَثَةِ فَإِنَّمَا يَبْعَرُ كَمَا تَبْعَرُ الإِبِلُ ثُمَّ دَخَلَ خَرِبَةً فَبَيْنَمَا هُوَ جَالِسٌ لِحَاجَتِهِ إِذْ رَأَى جُرَذًا أَخْرَجَ مِنْ جُحْرٍ دِينَارًا ثُمَّ دَخَلَ فَأَخْرَجَ آخَرَ حَتَّى أَخْرَجَ سَبْعَةَ عَشَرَ دِينَارًا ثُمَّ أَخْرَجَ طَرَفَ خِرْقَةٍ حَمْرَاءَ . قَالَ الْمِقْدَادُ فَسَلَلْتُ الْخِرْقَةَ فَوَجَدْتُ فِيهَا دِينَارًا فَتَمَّتْ ثَمَانِيَةَ عَشَرَ دِينَارًا فَخَرَجْتُ بِهَا حَتَّى أَتَيْتُ بِهَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْتُهُ خَبَرَهَا فَقُلْتُ خُذْ صَدَقَتَهَا يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « ارْجِعْ بِهَا لاَ صَدَقَةَ فِيهَا بَارَكَ اللَّهُ لَكَ فِيهَا » . ثُمَّ قَالَ « لَعَلَّكَ أَتْبَعْتَ يَدَكَ فِى الْجُحْرِ » . قُلْتُ لاَ وَالَّذِى أَكْرَمَكَ بِالْحَقِّ . قَالَ فَلَمْ يَفْنَ آخِرُهَا حَتَّى مَاتَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşari ona Muhammed b. Halid b. Asme, ona Musa b. Ya'kub ez-Zem'î, ona teyzem Karîbe bt. Abdullah, ona annesi Kerîme bt. el-Mikdâd b. Amr'dan rivayet edildiğine göre: kendisi bir gün büyük abdestini bozmak için el-Bakî mezarlığı dolaylarına gitti. Halk (o dönemde az ve kuru yemek yedikleri için) iki üç günde ancak bir defa büyük abdest bozmaya gider ve deve kığısı gibi büyük abdest yapardı. Sonra kendisi bir harabeye girdi ve büyük abdestini yapmak için oturmuş iken baktı ki erkek büyük bir fare yerdeki bir delikten bir dinar çıkardı. Fare o deliğe girip bir dinar daha çıkardı. Sonra böylece on yedi adet dinar çıkardı. Daha sonra kırmızı bir bez parçasının kenarını delikten çıkardı.
Mikdâd dedi ki: Sonra ben o bez parçasını çektim. Onun (yâni bezin) içinde de bir dinar buldum. On sekiz adet dinar tamamlandı. Ben bunlarla (harabeden) çıktım ve bunları Rasulullah'ın (sav) huzuruna getirip durumu O'na arz ettim. Sonra:
"Bunların sadakasını (yâni humus -beşte bir- hakkını) al". Yâ Rasulullah, dedim. Resûl-i Ekrem (sav) (bana):
"Bunları götür. Bunda sadaka (humus) yoktur. Allah bunu sana mübarek eylesin" buyurdu. Sonra:
"Bunları elinle delikten çıkarmış olabilir (mi)sin?" buyurdu. Ben: Sana hak (din) ile ikramda bulunana (Allah) yemin ederim ki hayır (Elimi deliğe sokmadım), dedim.
Râvî demiştir ki: Mikdâd ölünceye kadar bu dinarların sonu gelmedi. (Yâni bitmedi.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Lukata 3, /403
Senetler:
1. Ebu Mabed Mikdad b. Esved el-Kindî (Mikdad b. Amr b. Sa'lebe b. Malik b. Rabî'a)
2. Duba'a bt. Zübeyr (Duba'a bt. Zübeyr b. Abdülmuttalib b. Hişam b. Abdümenaf)
3. Kerîme bt. Mikdâd el-Kindiyye (Kerîme bt. Mikdâd b. Esved)
4. Karîbe bt. Abdullah el-Kuraşiyye (Karîbe bt. Abdullah b. Vehb b. Zem'a)
5. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
6. Muhammed b. Asme el-Basri (Muhammed b. Halid b. Asme)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Define
Ganimet, Humus, ganimetin beşte biri
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ قَالَ حَدَّثَنِى عَيَّاشُ بْنُ عُقْبَةَ الْحَضْرَمِىُّ عَنِ الْفَضْلِ بْنِ حَسَنٍ الضَّمْرِىِّ أَنَّ ابْنَ أُمِّ الْحَكَمِ أَوْ ضُبَاعَةَ ابْنَتَىِ الزُّبَيْرِ حَدَّثَهُ عَنْ إِحْدَاهُمَا أَنَّهَا قَالَتْ أَصَابَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبْيًا فَذَهَبْتُ أَنَا وَأُخْتِى وَفَاطِمَةُ بِنْتُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَشَكَوْنَا إِلَيْهِ مَا نَحْنُ فِيهِ وَسَأَلْنَاهُ أَنْ يَأْمُرَ لَنَا بِشَىْءٍ مِنَ السَّبْىِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"سَبَقَكُنَّ يَتَامَى بَدْرٍ."
[ثُمَّ ذَكَرَ قِصَّةَ التَّسْبِيحِ قَالَ عَلَى أَثَرِ كُلِّ صَلاَةٍ لَمْ يَذْكُرِ النَّوْمَ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274373, D005066-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ قَالَ حَدَّثَنِى عَيَّاشُ بْنُ عُقْبَةَ الْحَضْرَمِىُّ عَنِ الْفَضْلِ بْنِ حَسَنٍ الضَّمْرِىِّ أَنَّ ابْنَ أُمِّ الْحَكَمِ أَوْ ضُبَاعَةَ ابْنَتَىِ الزُّبَيْرِ حَدَّثَهُ عَنْ إِحْدَاهُمَا أَنَّهَا قَالَتْ أَصَابَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبْيًا فَذَهَبْتُ أَنَا وَأُخْتِى وَفَاطِمَةُ بِنْتُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَشَكَوْنَا إِلَيْهِ مَا نَحْنُ فِيهِ وَسَأَلْنَاهُ أَنْ يَأْمُرَ لَنَا بِشَىْءٍ مِنَ السَّبْىِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"سَبَقَكُنَّ يَتَامَى بَدْرٍ."
[ثُمَّ ذَكَرَ قِصَّةَ التَّسْبِيحِ قَالَ عَلَى أَثَرِ كُلِّ صَلاَةٍ لَمْ يَذْكُرِ النَّوْمَ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Ayyaş b. Ukbe el-Hadrami, ona Fadl b. Hasan ed-Damrî, ona İbn Ümmü Hakem bt. Zübeyr veya Dubâa bt. Zübeyr, ona Zübeyr'in bu iki kızından birisi şöyle söylemiştir. Rasulullah (sav) bir esir ele geçirmişti. Bunun üzerine ben, kız kardeşim ve Hz. Peygamber'in (sav) kızı Fatıma ile Rasulullah'a (sav) gittik. Kendisine çektiğimiz sıkıntılardan yakındık ve esirin bizim (hizmetimize) verilmesi için emir buyurmasını istedik. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bedir'de şehid olanların yetimleri sizden daha önceliklidir."
[Sonra (ravi) Fazl b. Hasan (bir önceki hadiste geçen) tesbih olayını zikretti ve her namazdan sonra bu tesbihin yapılmasını söyledi. Ancak yatarken ki tesbihattan bahsetmedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 109, /1146
Senetler:
1. Duba'a bt. Zübeyr (Duba'a bt. Zübeyr b. Abdülmuttalib b. Hişam b. Abdümenaf)
2. Fadl b. Hasan ed-Damrî (Fadl b. Hasan b. Amr b. Ümeyye)
3. Ayyaş b. Ukbe el-Hadrami (Ayyaş b. Ukbe b. Küleyb b. Tağleb b. Küleyb)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Tesbih
Tesbih, namazdan sonra tesbih çekmek
Yardımseverlik, Yardımcı, hizmetçi / yardımcı edinmek