Giriş


Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir.

    Öneri Formu
75459 HM024938 İbn Hanbel, VI, 72


    Öneri Formu


    Öneri Formu
77452 HM026740 İbn Hanbel, VI, 258

Bize Amr b. Malik ve Mahmud b. Hidaş el-Bağdadî, onlara Mervan b. Muaviye, ona Abdurrahman b. Ebu Şümeyle el-Ensarî, ona Seleme b. Ubeydullah b. Mihsan el-Hatmî, ona da sahabî olan babası (Ubeydullah b. Mihsan el-Ensarî) Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Kim bedenî sağlığı yerinde, bulunduğu yerde güven içinde ve günlük rızkını temin etmiş olarak sabahlarsa, sanki dünya nimetlerinin tamamı ona verilmiş gibidir." [Tirmizî der ki: Bu hadis hasen-garibtir. Bu hadisi sadece Mervan b. Muaviye’nin rivayetiyle bilmekteyiz. Hadiste geçen “hîzet” kelimesi toplanmış anlamındadır. Aynı şekilde Muhammed b. İsmail, Humeydî vasıtasıyla Mervan b. Muaviye’den bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir. Bu konuda Ebu Derdâ’dan da hadis rivayet edilmiştir.]


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Müellif ile Amr b. Malik arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
12851 T002346 Tirmizi, Zühd, 34

Bize Muhammed b. Süfyan el-Ubullî, ona Habban b. Hilal Ebu Habib, ona Mehdi b. Meymun, ona Amr b. Malik, ona Ebu Cevzâ şöyle demiştir: Bana sahabeden biri -onun Abdullah b. Amr olduğu rivayet edilir- tahdis etti ve dedi ki: Hz. Peygamber (sav); "Yarın gel de sana ikramda, ihsanda ve bağışta bulunayım," buyurdu. Ben, gerçekten bana bir bağışta bulunacak sandım. (Ertesi gün gidince); "Güneş zevâl vaktini geçince, kalk ve dört rekât namaz kıl..." dedi, diyerek önceki hadiste geçen sözleri rivayet etti. Sonra Hz. Peygamber şunları söyledi: "...Sonra başını ikinci secdeden kaldırıp oturursun ve on defa tesbîh, on defa tehlîl, on defa tahmîd, on defa da tekbîr getirmeden ayağa kalkmazsın. Sonra bunları dört rekâtta da tekrar edersin. Sen, dünyanın en büyük günahını işlesen dahi, bu sayede affedilirsin." O saatte bunu kılamazsam ne olur? diye sordum. "Gece veya gündüzün bir vaktinde kıl!" buyurdu. [Ebû Davud dedi ki: Habban b. Hilal, Hilal er-Râî'nin dayısıdır.] [Yine Ebû Davud şöyle dedi: Bunu el-Müstemir b. er-Reyyân, Ebu'l-Cevzâ'dan, o da Abdullah b. Amr'dan mevkûf olarak rivayet etti. Onu, Ravh b. el-Müseyyeb ile Cafer b. Süleyman da Amr b. Mâlik en-Nükrî'den, o Ebu'l-Cevzâ'dan, o da İbn Abbas'tan kendi sözü olarak rivâyet ettiler. Ravh'ın rivâyetinde de İbn Abbas, ben bunu Hz. Peygamber'den (sav) naklediyorum, dedi.]


    Öneri Formu
9431 D001298 Ebu Davud, Tatavvu', 14


Açıklama: Enbiyâ suresi 104. ayette (o gün, yazılı kâğıtların tomarını dürer gibi göğü toplayıp düreriz) geçen 'sicil' kelimesinin 'yazılı sahife', 'melek' veya Rasulullah'ın (sav) kâtibi olduğu söylenmiştir. İbnü'l-Esîr onun hakkında 'Rasulullah'ın (sav) kâtibi, meçhuldür' ifadesini kullanmaktadır. İbn Hacer ise İsâbe'sinde onun Rasulullah'ın (sav) kâtibi olduğundan bahisle hem buna hem de Habeşli bir adam olduğuna dair birtakım rivayetlere yer vermiştir. İbn Kayyim ise Rasulullah'ın (sav) sahabesi arasında böyle bir isimde kimsenin bulunmadığını, O'nun kâtiplerinin belli olduğunu, onların içinde bu isimle maruf birinin olmadığını söylemiş, söz konusu ayetin Mekke'de nazil olduğunu ve Mekke döneminde Hz. Peygamber'in kâtibinin bulunmadığını belirtmiştir.

    Öneri Formu
17757 D002935 Ebu Davud, Harac, Fey' ve 'İmare, 6


    Öneri Formu
11943 İM001046 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 68


    Öneri Formu
23814 N000871 Nesai, İmâmet, 62


    Öneri Formu
270622 İM001046-2 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 68


    Öneri Formu
36644 DM000093 Darimi, Mukaddime, 15