Öneri Formu
Hadis Id, No:
21303, D003315
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ الْحَنَفِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْحَمِيدِ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ مَيْمُونَةَ بِنْتِ كَرْدَمِ بْنِ سُفْيَانَ عَنْ أَبِيهَا نَحْوَهُ مُخْتَصَرٌ مِنْهُ شَىْءٌ قَالَ:
"هَلْ بِهَا وَثَنٌ أَوْ عِيدٌ مِنْ أَعْيَادِ الْجَاهِلِيَّةِ." قَالَ: لاَ. قُلْتُ: إِنَّ أُمِّى هَذِهِ عَلَيْهَا نَذْرٌ وَمَشْىٌ أَفَأَقْضِيهِ عَنْهَا وَرُبَّمَا قَالَ ابْنُ بَشَّارٍ: أَنَقْضِيهِ عَنْهَا قَالَ:
نَعَمْ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ebu Bekir el-Hanefî, ona Abdülhamid b. Cafer, ona Amr b. Şuayb, ona Meymune bt. Kerdem b. Süfyan, ona da babası (Kerdem b. Süfyan) önceki hadisin bir benzerini özetle rivayet etmiştir. (Bu rivayet göre) Hz. Peygamber (sav):
"Orada put veya cahiliye bayramlarından bir bayram var mı?" dedi. Kerdem de hayır (yok) dedi. Kerdem şöyle dedi: Annemin yürümek konusunda adak borcu vardı. Onu ödeyeyim (yerine getireyim) mi? -İbn Beşşar bazen, onu ödeyelim mi? derdi- dedim. Hz. Peygamber (sav) "evet" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eymân ve'n-Nuzûr 27, /772
Senetler:
1. Kerdem b. Süfyan es-Sekafi (Kerdem b. Süfyan b. Eban)
2. Meymune bt. Kerdem es-Sekafiyye (Meymune bt. Kerdem b. Süfyan)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Fadl Abdülhamid b. Cafer el-Ensârî (Abdülhamid b. Cafer b. Abdullah b. Hakem b. Rafi' b. Sinan)
5. Ebu Bekir Abdulkebir b. Abdulmecid el-Basri (Abdulkebir b. Abdulmecid b. Ubeydullah)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
Adak, Nezir, keffareti
Bize Hasan b. Ali ve Muhammed b. el-Müsenna -mana ile- onlara Yezid b. Harun, ona Taif ehlinden Abdullah b. Yezid b. Miksem es-Sekafiyye, ona Sâre bt. Miksem'in rivayet ettiğine göre; Meymune bt. Kerdem şöyle demiş: Babamla birlikte ben de Rasulullah'ın (sav) veda haccına katılmıştım. Hz. Peygamber devesinin üzerinde iken babamın O'na yaklaştığını gördüm. Rasulullah (sav) durdu ve onu dinlemeye başladı. Hz. Peygamber'in elinde sıbyan mektebi hocalarının elindeki çubuk gibi küçük bir çubuk vardı. Bedevîlerin ve halkın; tabtabiyye, tabtabiyye, tabtabiyye dediklerini işittim. Babam Hz. Peygamber'e yaklaşıp ayağına sarıldı. Rasulullah (sav) ona mâni olmadı, durdu ve babamı dinlemeye başladı. Babam şöyle konuştu: Ben, isrân ordusunda bulundum. - İbnu'l-Müsennâ, Ğisrân ordusu dedi-. Tarık b. el-Murakka’; Karşılığını vermek şartıyla bana mızrak verecek biri yok mu? diyordu. Ben de onun karşılığı nedir? diye sordum. Dünyaya gelecek olan ilk kızımı ona vereceğim dedi. Bunun üzerine ben mızrağımı ona verdim. Sonra ayrıldım. Bilâhare onun bir kızının dünyaya geldiğini ve kızın büyüdüğünü öğrendim. Kendisine gidip; Ailemi (yani karımı) hazırlayıp bana ver! dedim. Adam ise, aramızdaki anlaşmanın dışında kendisine ayrıca bir mehir vermedikçe kızını vermeyeceğine yemin etti. Ben de ona, daha önceki anlaşmamızın dışında bir mehir vermeyeceğime yemin ettim. Bunun üzerine Rasulullah (sav);
"O kadın bugün hangi yaşlardadır?" diye sordu. (Babam), ihtiyarlık çağını görmüştür dedi. O zaman Hz. Peygamber, "öyleyse bence onun peşini bırakmalısın!" buyurdu. (Babam Kerdem) der ki: Rasulullah'ın (sav) bu sözü beni korkuttu. Kendisine doğru baktım. Bendeki korkuyu anlayınca "ne sen ne de arkadaşın günah işlemiş olur!" buyurdu
[Ebû Davud dedi ki: Katîr kelimesi, ihtiyarlık yaşına erdi demektir.]
Açıklama: “Tab!.. Tab!..” ifâdesi kinâî bir lafızdır. Elindeki değneği göstererek “çekilin!.. dikkat edin!..” anlamında bir sözdür. Değneği taşa vurunca çıkardığı sesten kinâyedir. Araplar bu sese tabtabiyye derlerdi. Bunun, yürürken ayakların çıkardığı sesten kinâye olduğu da söylenmiştir. Buna göre de, insanların koşarak Hz. Peygamber’e yaklaşmaya çalışmaları kastedilmiştir. Hz. Peygamber’in yanındakiler, Rasûlullah’ın (sav) elindeki şeyin ne olduğunu bildirmek için “tabtabiyye, tabtabiyye” diye söylüyorlardı.
Bu rivayet, dünyaya gelmemiş bir kızı birine nikâhlamanın câiz olmadığını ifade etmektedir. Böyle bir nikâh kıyılacak olsa bile fasittir. Nitekim Hz. Peygamber Kerdem’e o kadını boşamasını değil, onunla evlenmekten vazgeçmesini tavsiye etmiştir. Eğer önceki sözleşme nikâh yerine geçmiş olsaydı, Hz. Peygamber’in ondan vazgeçmesini değil, onu boşamasını emretmesi gerekirdi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12006, D002103
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ بْنِ مِقْسَمٍ الثَّقَفِىُّ - مِنْ أَهْلِ الطَّائِفِ - حَدَّثَتْنِى سَارَّةُ بِنْتُ مِقْسَمٍ أَنَّهَا سَمِعَتْ مَيْمُونَةَ بِنْتَ كَرْدَمٍ قَالَتْ خَرَجْتُ مَعَ أَبِى فِى حَجَّةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَدَنَا إِلَيْهِ أَبِى وَهُوَ عَلَى نَاقَةٍ لَهُ فَوَقَفَ لَهُ وَاسْتَمَعَ مِنْهُ وَمَعَهُ دِرَّةٌ كَدِرَّةِ الْكُتَّابِ فَسَمِعْتُ الأَعْرَابَ وَالنَّاسَ وَهُمْ يَقُولُونَ الطَّبْطَبِيَّةَ الطَّبْطَبِيَّةَ الطَّبْطَبِيَّةَ فَدَنَا إِلَيْهِ أَبِى فَأَخَذَ بِقَدَمِهِ فَأَقَرَّ لَهُ وَوَقَفَ عَلَيْهِ وَاسْتَمَعَ مِنْهُ فَقَالَ إِنِّى حَضَرْتُ جَيْشَ عِثْرَانَ - قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى جَيْشَ غِثْرَانَ - فَقَالَ طَارِقُ بْنُ الْمُرَقَّعِ مَنْ يُعْطِينِى رُمْحًا بِثَوَابِهِ قُلْتُ وَمَا ثَوَابُهُ قَالَ أُزَوِّجُهُ أَوَّلَ بِنْتٍ تَكُونُ لِى. فَأَعْطَيْتُهُ رُمْحِى ثُمَّ غِبْتُ عَنْهُ حَتَّى عَلِمْتُ أَنَّهُ قَدْ وُلِدَ لَهُ جَارِيَةٌ وَبَلَغَتْ ثُمَّ جِئْتُهُ فَقُلْتُ لَهُ أَهْلِى جَهِّزْهُنَّ إِلَىَّ. فَحَلَفَ أَنْ لاَ يَفْعَلَ حَتَّى أُصْدِقَهُ صَدَاقًا جَدِيدًا غَيْرَ الَّذِى كَانَ بَيْنِى وَبَيْنَهُ وَحَلَفْتُ لاَ أُصْدِقُ غَيْرَ الَّذِى أَعْطَيْتُهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"وَبِقَرْنِ أَىِّ النِّسَاءِ هِىَ الْيَوْمَ." قَالَ قَدْ رَأَتِ الْقَتِيرَ . قَالَ
"أَرَى أَنْ تَتْرُكَهَا." قَالَ فَرَاعَنِى ذَلِكَ وَنَظَرْتُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا رَأَى ذَلِكَ مِنِّى قَالَ
"لاَ تَأْثَمُ وَلاَ يَأْثَمُ صَاحِبُكَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الْقَتِيرُ الشَّيْبُ.]
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali ve Muhammed b. el-Müsenna -mana ile- onlara Yezid b. Harun, ona Taif ehlinden Abdullah b. Yezid b. Miksem es-Sekafiyye, ona Sâre bt. Miksem'in rivayet ettiğine göre; Meymune bt. Kerdem şöyle demiş: Babamla birlikte ben de Rasulullah'ın (sav) veda haccına katılmıştım. Hz. Peygamber devesinin üzerinde iken babamın O'na yaklaştığını gördüm. Rasulullah (sav) durdu ve onu dinlemeye başladı. Hz. Peygamber'in elinde sıbyan mektebi hocalarının elindeki çubuk gibi küçük bir çubuk vardı. Bedevîlerin ve halkın; tabtabiyye, tabtabiyye, tabtabiyye dediklerini işittim. Babam Hz. Peygamber'e yaklaşıp ayağına sarıldı. Rasulullah (sav) ona mâni olmadı, durdu ve babamı dinlemeye başladı. Babam şöyle konuştu: Ben, isrân ordusunda bulundum. - İbnu'l-Müsennâ, Ğisrân ordusu dedi-. Tarık b. el-Murakka’; Karşılığını vermek şartıyla bana mızrak verecek biri yok mu? diyordu. Ben de onun karşılığı nedir? diye sordum. Dünyaya gelecek olan ilk kızımı ona vereceğim dedi. Bunun üzerine ben mızrağımı ona verdim. Sonra ayrıldım. Bilâhare onun bir kızının dünyaya geldiğini ve kızın büyüdüğünü öğrendim. Kendisine gidip; Ailemi (yani karımı) hazırlayıp bana ver! dedim. Adam ise, aramızdaki anlaşmanın dışında kendisine ayrıca bir mehir vermedikçe kızını vermeyeceğine yemin etti. Ben de ona, daha önceki anlaşmamızın dışında bir mehir vermeyeceğime yemin ettim. Bunun üzerine Rasulullah (sav);
"O kadın bugün hangi yaşlardadır?" diye sordu. (Babam), ihtiyarlık çağını görmüştür dedi. O zaman Hz. Peygamber, "öyleyse bence onun peşini bırakmalısın!" buyurdu. (Babam Kerdem) der ki: Rasulullah'ın (sav) bu sözü beni korkuttu. Kendisine doğru baktım. Bendeki korkuyu anlayınca "ne sen ne de arkadaşın günah işlemiş olur!" buyurdu
[Ebû Davud dedi ki: Katîr kelimesi, ihtiyarlık yaşına erdi demektir.]
Açıklama:
“Tab!.. Tab!..” ifâdesi kinâî bir lafızdır. Elindeki değneği göstererek “çekilin!.. dikkat edin!..” anlamında bir sözdür. Değneği taşa vurunca çıkardığı sesten kinâyedir. Araplar bu sese tabtabiyye derlerdi. Bunun, yürürken ayakların çıkardığı sesten kinâye olduğu da söylenmiştir. Buna göre de, insanların koşarak Hz. Peygamber’e yaklaşmaya çalışmaları kastedilmiştir. Hz. Peygamber’in yanındakiler, Rasûlullah’ın (sav) elindeki şeyin ne olduğunu bildirmek için “tabtabiyye, tabtabiyye” diye söylüyorlardı.
Bu rivayet, dünyaya gelmemiş bir kızı birine nikâhlamanın câiz olmadığını ifade etmektedir. Böyle bir nikâh kıyılacak olsa bile fasittir. Nitekim Hz. Peygamber Kerdem’e o kadını boşamasını değil, onunla evlenmekten vazgeçmesini tavsiye etmiştir. Eğer önceki sözleşme nikâh yerine geçmiş olsaydı, Hz. Peygamber’in ondan vazgeçmesini değil, onu boşamasını emretmesi gerekirdi.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Nikah 28, /487
Senetler:
1. Meymune bt. Kerdem es-Sekafiyye (Meymune bt. Kerdem b. Süfyan)
2. Sâre bt. Miksem es-Sekafiyye (Sâre bt. Miksem)
3. Abdullah b. Yezid es-Sekafi (Abdullah b. Yezid b. Miksem)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
KTB, NİKAH
Nikah, çeşitleri
Nikah, İslam Öncesi
Nikah, mehir
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الطَّائِفِىِّ عَنْ مَيْمُونَةَ بِنْتِ كَرْدَمٍ الْيَسَارِيَّةِ أَنَّ أَبَاهَا لَقِىَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَهِىَ رَدِيفَةٌ لَهُ فَقَالَ إِنِّى نَذَرْتُ أَنْ أَنْحَرَ بِبُوَانَةَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « هَلْ بِهَا وَثَنٌ » . قَالَ لاَ . قَالَ « أَوْفِ بِنَذْرِكَ » .
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ دُكَيْنٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ يَزِيدَ بْنِ مِقْسَمٍ عَنْ مَيْمُونَةَ بِنْتِ كَرْدَمٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِنَحْوِهِ .
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Mervan b. Muaviye, ona Abdullah b. Abdurrahman et-Tâifî, ona da Meymune bint. Kerdem el-Yesâriyye şöyle demiştir: Kendisi babasının gözetimindeyken, babası Hz. Peygamber (sav) ile karşılaştı ve: "Ben, Büvâne'de deve kurban etmek üzere adakta bulundum." Hz. Peygamber (sav): "Orada put var mı?" dedi. Babası: "Hayır (yok)" dedi. Hz. Peygamber de (sav) "Öyleyse adağını yerine getir" buyurdu. Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona (Fadl) b. Dükeyn, ona Abdullah b. Abdurrahman, ona Yezid b. Miksem, ona Meymune bint. Kerdem, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271087, İM002131-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الطَّائِفِىِّ عَنْ مَيْمُونَةَ بِنْتِ كَرْدَمٍ الْيَسَارِيَّةِ أَنَّ أَبَاهَا لَقِىَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَهِىَ رَدِيفَةٌ لَهُ فَقَالَ إِنِّى نَذَرْتُ أَنْ أَنْحَرَ بِبُوَانَةَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « هَلْ بِهَا وَثَنٌ » . قَالَ لاَ . قَالَ « أَوْفِ بِنَذْرِكَ » .
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ دُكَيْنٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ يَزِيدَ بْنِ مِقْسَمٍ عَنْ مَيْمُونَةَ بِنْتِ كَرْدَمٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِنَحْوِهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Mervan b. Muaviye, ona Abdullah b. Abdurrahman et-Tâifî, ona da Meymune bint. Kerdem el-Yesâriyye şöyle demiştir: Kendisi babasının gözetimindeyken, babası Hz. Peygamber (sav) ile karşılaştı ve: "Ben, Büvâne'de deve kurban etmek üzere adakta bulundum." Hz. Peygamber (sav): "Orada put var mı?" dedi. Babası: "Hayır (yok)" dedi. Hz. Peygamber de (sav) "Öyleyse adağını yerine getir" buyurdu. Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona (Fadl) b. Dükeyn, ona Abdullah b. Abdurrahman, ona Yezid b. Miksem, ona Meymune bint. Kerdem, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Kefârât 18, /341
Senetler:
1. Meymune bt. Kerdem es-Sekafiyye (Meymune bt. Kerdem b. Süfyan)
2. Yezid b. Miksem es-Sekafi (Yezid b. Miksem)
3. Abdullah b. Abdurrahman et-Tâifi (Ebu Ya'lâ Abdullah b. Abdurrahman b. Ya'lâ b. Mürra)
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
KTB, ADAK
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Niyet, Zihin inşası
Söz, sözde durmak, ahde vefa
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الطَّائِفِىِّ عَنْ مَيْمُونَةَ بِنْتِ كَرْدَمٍ الْيَسَارِيَّةِ أَنَّ أَبَاهَا لَقِىَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَهِىَ رَدِيفَةٌ لَهُ فَقَالَ إِنِّى نَذَرْتُ أَنْ أَنْحَرَ بِبُوَانَةَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « هَلْ بِهَا وَثَنٌ » . قَالَ لاَ . قَالَ « أَوْفِ بِنَذْرِكَ » .
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ دُكَيْنٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ يَزِيدَ بْنِ مِقْسَمٍ عَنْ مَيْمُونَةَ بِنْتِ كَرْدَمٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِنَحْوِهِ .
Açıklama: Abdullah b. Abdurrahman ile Meymune bt. Kerdem arasında inkıta' vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22700, İM002131
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الطَّائِفِىِّ عَنْ مَيْمُونَةَ بِنْتِ كَرْدَمٍ الْيَسَارِيَّةِ أَنَّ أَبَاهَا لَقِىَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَهِىَ رَدِيفَةٌ لَهُ فَقَالَ إِنِّى نَذَرْتُ أَنْ أَنْحَرَ بِبُوَانَةَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « هَلْ بِهَا وَثَنٌ » . قَالَ لاَ . قَالَ « أَوْفِ بِنَذْرِكَ » .
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ دُكَيْنٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ يَزِيدَ بْنِ مِقْسَمٍ عَنْ مَيْمُونَةَ بِنْتِ كَرْدَمٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِنَحْوِهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Mervan b. Muaviye, ona Abdullah b. Abdurrahman et-Tâifî, ona da Meymune bt. Kerdem el-Yesâriyye şöyle demiştir: Kendisi babasının gözetimindeyken, babası Hz. Peygamber (sav) ile karşılaştı ve: "Ben, Büvâne'de deve kurban etmek üzere adakta bulundum." Hz. Peygamber (sav): "Orada put var mı?" dedi. Babası: "Hayır (yok)" dedi. Hz. Peygamber de (sav) "öyleyse adağını yerine getir" buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona (Fadl) b. Dükeyn, ona Abdullah b. Abdurrahman, ona Yezid b. Miksem, ona Meymune bt. Kerdem, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.
Açıklama:
Abdullah b. Abdurrahman ile Meymune bt. Kerdem arasında inkıta' vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Kefârât 18, /341
Senetler:
1. Meymune bt. Kerdem es-Sekafiyye (Meymune bt. Kerdem b. Süfyan)
2. Abdullah b. Abdurrahman et-Tâifi (Ebu Ya'lâ Abdullah b. Abdurrahman b. Ya'lâ b. Mürra)
3. Ebu Abdullah Mervan b. Muaviye el-Fezârî (Mervan b. Muaviye b. Haris b. Esma b. Harice)
4. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
KTB, ADAK
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Niyet, Zihin inşası
Söz, sözde durmak, ahde vefa
Açıklama: İsnad inkitadan dolayı zayıftır. Amr b. Şuayb, İbneti Kerdeme'den hadis işitmemiştir. Ricalin gerisi sikadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
65689, HM016724
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ الْحَنَفِيُّ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ جَعْفَرٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنِ ابْنَةِ كَرْدَمَةَ عَنْ أَبِيهَا أَنَّهُ
سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ إِنِّي نَذَرْتُ أَنْ أَنْحَرَ ثَلَاثَةً مِنْ إِبِلِي فَقَالَ إِنْ كَانَ عَلَى جَمْعٍ مِنْ جَمْعِ الْجَاهِلِيَّةِ أَوْ عَلَى عِيدٍ مِنْ أَعْيَادِ الْجَاهِلِيَّةِ أَوْ عَلَى وَثَنٍ فَلَا وَإِنْ كَانَ عَلَى غَيْرِ ذَلِكَ فَاقْضِ نَذْرَكَ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ عَلَى أُمِّ هَذِهِ الْجَارِيَةِ مَشْيًا أَفَأَمْشِي عَنْهَا قَالَ نَعَمْ
Tercemesi:
Açıklama:
İsnad inkitadan dolayı zayıftır. Amr b. Şuayb, İbneti Kerdeme'den hadis işitmemiştir. Ricalin gerisi sikadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Kerdem b. Süfyan 16724, 5/681
Senetler:
1. Kerdem b. Süfyan es-Sekafi (Kerdem b. Süfyan b. Eban)
2. Meymune bt. Kerdem es-Sekafiyye (Meymune bt. Kerdem b. Süfyan)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Fadl Abdülhamid b. Cafer el-Ensârî (Abdülhamid b. Cafer b. Abdullah b. Hakem b. Rafi' b. Sinan)
5. Ebu Bekir Abdulkebir b. Abdulmecid el-Basri (Abdulkebir b. Abdulmecid b. Ubeydullah)
Konular:
Adak, Nezir, geçerliliği
cahiliye, âdetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21298, D003314
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ بْنِ مِقْسَمٍ الثَّقَفِىُّ مِنْ أَهْلِ الطَّائِفِ قَالَ حَدَّثَتْنِى سَارَّةُ بِنْتُ مِقْسَمٍ الثَّقَفِىِّ أَنَّهَا سَمِعَتْ مَيْمُونَةَ بِنْتَ كَرْدَمٍ قَالَتْ: خَرَجْتُ مَعَ أَبِى فِى حَجَّةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَسَمِعْتُ النَّاسَ يَقُولُونَ: رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلْتُ أُبِدُّهُ بَصَرِى، فَدَنَا إِلَيْهِ أَبِى وَهُوَ عَلَى نَاقَةٍ لَهُ مَعَهُ دِرَّةٌ كَدِرَّةِ الْكُتَّابِ، فَسَمِعْتُ الأَعْرَابَ وَالنَّاسَ يَقُولُونَ: الطَّبْطَبِيَّةَ الطَّبْطَبِيَّةَ ، فَدَنَا إِلَيْهِ أَبِى فَأَخَذَ بِقَدَمِهِ قَالَتْ: فَأَقَرَّ لَهُ وَوَقَفَ فَاسْتَمَعَ مِنْهُ فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى نَذَرْتُ إِنْ وُلِدَ لِى وَلَدٌ ذَكَرٌ أَنْ أَنْحَرَ عَلَى رَأْسِ بُوَانَةَ فِى عَقَبَةٍ مِنَ الثَّنَايَا عِدَّةً مِنَ الْغَنَمِ. قَالَ: لاَ أَعْلَمُ إِلاَّ أَنَّهَا قَالَتْ خَمْسِينَ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"هَلْ بِهَا مِنَ الأَوْثَانِ شَىْءٌ." قَالَ: لاَ. قَالَ:
"فَأَوْفِ بِمَا نَذَرْتَ بِهِ لِلَّهِ." قَالَتْ : فَجَمَعَهَا فَجَعَلَ يَذْبَحُهَا فَانْفَلَتَتْ مِنْهَا شَاةٌ فَطَلَبَهَا، وَهُوَ يَقُولُ : اللَّهُمَّ أَوْفِ عَنِّى نَذْرِى . فَظَفِرَهَا فَذَبَحَهَا .
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali, ona Yezid b. Harub, ona Taif halkından olan Abdullah b. Yezid b. Miksem es-Sekafî, ona Sâre bt. Müslim es-Sekafî, ona da Meymune bt. Kerdem şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) haccı sırasında babamla birlikte dışarı çıkmıştık. Hz. Peygamber'i (sav) gördüm ve insanların işte Allah'ın Rasulü! şeklinde seslendiklerini duydum. Gözlerimi Hz. Peygamber'den (sav) alamıyordum. Babamla birlikte (kalabalığın arasından geçerek) Hz. Peygamber'e yaklaştık. O Devesinin üzerindeydi. Elinde de yazarların sopası gibi (ince) bir sopa vardı. (Aşırı kalabalıktan dolayı) bedevilerin ve diğer insanların 'tap, tap' ayak seslerini duyuyordum. O sırada babam Hz. Peygamber'e (sav) (iyice) yaklaştı bacağından tuttu. Hz. Peygamber de buna ses çıkarmadı, durdu ve babamı dinlerdi. Babam da şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasulü! Ben bir erkek çocuğum olursa, Buvâne'nin dik yamaçlarında birkaç koyun keseceğim diye adakta bulunmuştum. Ravi Abdullah b. Zeyd, o adamın 'elli koyun adadım dediğini söylemiştir. Hz. Peygamber (sav) "orada hiç put var mı?" diye sordu. Babam hayır, (yok) diye cevapladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber "öyleyse Allah'a olan adağını yerine getir" buyurdu. Meymune olayın gerisini şöyle anlatmaktadır: Daha sonra babam koyunları toplayıp kesmeye başladı. Bir koyun elinden kurtulup kaçtı. Babam onu ararken bir taraftan da Allah'ım adağımı yerine getirmeyi nasip et diye yalvarıyordu. Sonunda kaçan koyunu yakalayıp onu da kesti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eymân ve'n-Nuzûr 27, /772
Senetler:
1. Meymune bt. Kerdem es-Sekafiyye (Meymune bt. Kerdem b. Süfyan)
2. Sâre bt. Miksem es-Sekafiyye (Sâre bt. Miksem)
3. Abdullah b. Yezid es-Sekafi (Abdullah b. Yezid b. Miksem)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
Adak, Nezir, keffareti
Adak, Nezir, geçerliliği
KTB, ADAK
Öneri Formu
Hadis Id, No:
73946, HM023583
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ الْحَنَفِيُّ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْحَمِيدِ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنِ ابْنَةِ كُرْدُمَةَ عَنْ أَبِيهَا أَنَّهُ
سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ إِنِّي نَذَرْتُ أَنْ أَنْحَرَ ثَلَاثَةً مِنْ إِبِلِي قَالَ إِنْ كَانَ عَلَى جَمْعٍ مِنْ جَمْعِ الْجَاهِلِيَّةِ أَوْ عَلَى عِيدٍ مِنْ عِيدِ الْجَاهِلِيَّةِ أَوْ عَلَى وَثَنٍ فَلَا وَإِنْ كَانَ عَلَى غَيْرِ ذَلِكَ فَاقْضِ نَذْرَكَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ عَلَى أُمِّ هَذِهِ الْجَارِيَةِ مَشْيًا أَفَتَمْشِي عَنْهَا قَالَ نَعَمْ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Rical min ashabi'n-nebî 23583, 7/680
Senetler:
1. Kerdem b. Süfyan es-Sekafi (Kerdem b. Süfyan b. Eban)
2. Meymune bt. Kerdem es-Sekafiyye (Meymune bt. Kerdem b. Süfyan)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Fadl Abdülhamid b. Cafer el-Ensârî (Abdülhamid b. Cafer b. Abdullah b. Hakem b. Rafi' b. Sinan)
5. Ebu Bekir Abdulkebir b. Abdulmecid el-Basri (Abdulkebir b. Abdulmecid b. Ubeydullah)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
Adak, Nezir, geçerliliği
Cahiliye, adetlerini sürdürmek