Öneri Formu
Hadis Id, No:
20182, T003374
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مَرْحُومُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ الْعَطَّارُ حَدَّثَنَا أَبُو نَعَامَةَ السَّعْدِيُّ عَنْ أَبِي عُثْمَانَ النَّهْدِيِّ عَنْ أَبِي مُوسَى الْأَشْعَرِيِّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي غَزَاةٍ فَلَمَّا قَفَلْنَا أَشْرَفْنَا عَلَى الْمَدِينَةِ فَكَبَّرَ النَّاسُ تَكْبِيرَةً وَرَفَعُوا بِهَا أَصْوَاتَهُمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ « إِنَّ رَبَّكُمْ لَيْسَ بِأَصَمَّ وَلَا غَائِبٍ هُوَ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ رُءُوسِ رِحَالِكُمْ » قَالَ يَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ قَيْسٍ أَلَا أُعَلِّمُكَ كَنْزًا مِنْ كُنُوزِ الْجَنَّةِ ؟ لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ. هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ. وَأَبُو عُثْمَانَ النَّهْدِيُّ اسْمُهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مُلٍّ وَأَبُو نَعَامَةَ السَّعْدِيُّ اسْمُهُ عَمْرُو بْنُ عِيسَى. حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ، عَنْ حُمَيْدٍ أَبِي المَلِيحِ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَحْوَهُ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Merhum b. Abdulaziz el-Attâr, ona Ebu Ne‘ame es-Sa‘dî, ona da Ebu Osman en-Nehdî, Ebu Musa el Eşarî’nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
Rasulullah (sav) ile birlikte bir savaşta idik. Savaşı bitirince Medîne’ye döndük insanlar tekbir getirerek seslerini yükselttiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Rabbiniz sağır değildir. Uzakta da değildir; O her yerdedir.” (Nebi sav) dedi ki: Ey Abdullah b. Kays! Sana Cennetin hazinelerinden bir hazineyi haber vereyim mi? “La havle vela kuvvete illa billah.” Tirmizî: Bu hadis hasendir. Ebu Osman en Nehdî’nin ismi Abdurrahman b. Mül’dür. Ebu Ne‘ame es Sa‘dî’nin ismi Amr b. Absî’dir. İshâk b. Mansur, Ebu Âsım vasıtasıyla Humeyd b. Ebu Melih’den, Ebu Salih’den, Ebu Hüreyre’den benzeri şekilde rivâyet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 3, 5/457
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Ne'âme Abdurabbih es-Sa'di (Abdurabbih)
4. Ebu Muhammed Merhum b. Abdulaziz el-Ümevi (Merhûm b. Abdulaziz b. Mihran)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Dua, dua etme adabı
Dua, en üstünü
Dua, sefere çıkarken, dönerken, konaklama yerinde
KTB, DUA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20430, T003461
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مَرْحُومُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ الْعَطَّارُ حَدَّثَنَا أَبُو نَعَامَةَ السَّعْدِىُّ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ النَّهْدِىِّ عَنْ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ قَالَ: كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى غَزَاةٍ فَلَمَّا قَفَلْنَا أَشْرَفْنَا عَلَى الْمَدِينَةِ فَكَبَّرَ النَّاسُ تَكْبِيرَةً وَرَفَعُوا بِهَا أَصْوَاتَهُمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« إِنَّ رَبَّكُمْ لَيْسَ بِأَصَمَّ وَلاَ غَائِبٍ هُوَ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ رُءُوسِ رِحَالِكُمْ » . ثُمَّ قَالَ: « يَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ قَيْسِ أَلاَ أُعَلِّمُكَ كَنْزًا مِنْ كُنُوزِ الْجَنَّةِ: لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللَّهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ وَأَبُو عُثْمَانَ النَّهْدِىُّ اسْمُهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَلٍّ وَأَبُو نَعَامَةَ اسْمُهُ عَمْرُو بْنُ موسى . وَمَعْنَى قَوْلِهِ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ رُءُوسِ رِحَالِكُمْ يَعْنِى عِلْمَهُ وَقُدْرَتَهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşarü ona Merhum b. Abdülaziz el-Attâr, ona Ebu Muaviye es-Sa'dî, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Ebu Musa el-Eşarî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) ile birlikte bir savaştaydık. Medine'ye döndüğümüzde Müslümanlar seslerini yükselterek tekbir getirdiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Sizin Rabbiniz sağır değildir. Uzakta da değildir. Yanı başınızda ve aranızda gibidir.” Sonra da şöyle devam etti: “Ey Abdullah b. Kays! Cennet hazinelerinden bir hazineyi sana haber vereyim mi? Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh (Güç kuvvet sadece Allah’ındır).”
Tirmizî dedi ki: Bu hadis hasen sahihtir. Ebu Osman en-Nehdî’nin ismi Abdurrahman b. Müll’dür. Ebu Neâme’nin ismi ise Amr b. Musa’dır. Hadiste geçen: “Beyneküm ve beyne rüûsi rihaliküm” manası “ilmi ve kudretiyle aranızdadır” demektir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 57, 5/509
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Ne'âme Abdurabbih es-Sa'di (Abdurabbih)
4. Ebu Muhammed Merhum b. Abdulaziz el-Ümevi (Merhûm b. Abdulaziz b. Mihran)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, Cemil, Tayyib, Kerim
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Dua, dua ederken sesi kısmak
KTB, DUA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24271, N005428
Hadis:
أَخْبَرَنَا سَوَّارُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا مَرْحُومُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ أَبِى نَعَامَةَ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ النَّهْدِىِّ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ قَالَ مُعَاوِيَةُ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَرَجَ عَلَى حَلْقَةٍ - يَعْنِى مِنْ أَصْحَابِهِ - فَقَالَ « مَا أَجْلَسَكُمْ » . قَالُوا جَلَسْنَا نَدْعُو اللَّهَ وَنَحْمَدُهُ عَلَى مَا هَدَانَا لِدِينِهِ وَمَنَّ عَلَيْنَا بِكَ . قَالَ « آللَّهِ مَا أَجْلَسَكُمْ إِلاَّ ذَلِكَ » . قَالُوا آللَّهِ مَا أَجْلَسَنَا إِلاَّ ذَلِكَ . قَالَ « أَمَا إِنِّى لَمْ أَسْتَحْلِفْكُمْ تُهَمَةً لَكُمْ وَإِنَّمَا أَتَانِى جِبْرِيلُ عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَأَخْبَرَنِى أَنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ يُبَاهِى بِكُمُ الْمَلاَئِكَةَ » .
Tercemesi:
Bize Sevvar b. Abdullah, ona Merhum b. Abdülaziz, ona Ebu Ne'âme, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona Ebu Said el-Hudrî, ona da Muaviye (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) ashabından halka olmuş bir topluluğun yanına geldi sizi burada oturtan nedir? dedi. Onlar da burada Allah'a dua etmek ve bizi diniyle hidayete erdirip seni peygamber olarak bize verdiği için hamdetmek üzere oturduk, dediler. Hz. Peygamber (sav) Allah için söyleyin sadece bundan dolayı mı oturdunuz? deyince evet sadece bundan dolayı oturduk, dediler. Hz. Peygamber (sav) de, Ben sizi töhmet altından bırakmak amacıyla yemin ettirmedim. Cibril bana geldi ve Allah tealanın meleklere karşı sizinle övündüğünü haber etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Âdâbu'l-kadâ 37, /2435
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebu Süfyan el-Ümevi (Muaviye b. Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdü Şems)
2. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
3. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
4. Ebu Ne'âme Abdurabbih es-Sa'di (Abdurabbih)
5. Sevvar b. Abdullah el-Anberî (Sevvar b. Abdullah b. Sevvar)
Konular:
Dua, Allah’la iletişim aracı
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5380, M001470
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ النَّضْرِ التَّيْمِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى نَعَامَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ
"كَيْفَ أَنْتُمْ - أَوْ قَالَ كَيْفَ أَنْتَ - إِذَا بَقِيتَ فِى قَوْمٍ يُؤَخِّرُونَ الصَّلاَةَ عَنْ وَقْتِهَا فَصَلِّ الصَّلاَةَ لِوَقْتِهَا ثُمَّ إِنْ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَصَلِّ مَعَهُمْ فَإِنَّهَا زِيَادَةُ خَيْرٍ."
Tercemesi:
Bize Asım b. en-Nadr et-Teymî, ona Halid b. Haris, ona Şube, ona Ebu Ne'âme, ona Abdullah b. Samit, ona da Ebu Zer'in şöyle dediğini rivayet etti: (Allah Rasulü):
"Namazı vaktinden sonraya geciktiren bir topluluk arasında kalacağın zaman haliniz –ya da senin halin- nasıl olacak? Bu durumda sen namazı vaktinde kıl, sonra namaz için kamet getirilince onlarla birlikte de namaz kıl. Çünkü şüphesiz namaz hayrın artışıdır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1470, /255
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Ebu Ne'âme Abdurabbih es-Sa'di (Abdurabbih)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. Ebu Ömer Asım b. Nadr et-Teymî (Asım b. Nadr b. Münteşir)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40127, DM001418
Hadis:
حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ وَأَبُو النُّعْمَانِ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَبِى نَعَامَةَ السَّعْدِىِّ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ : بَيْنَمَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يُصَلِّى بِأَصْحَابِهِ إِذْ خَلَعَ نَعْلَيْهِ فَوَضَعَهُمَا عَنْ يَسَارِهِ فَخَلَعُوا نِعَالَهُمْ ، فَلَمَّا قَضَى صَلاَتَهُ قَالَ :« مَا حَمَلَكُمْ عَلَى إِلْقَائِكُمْ نِعَالَكُمْ؟ ». قَالُوا : رَأَيْنَاكَ خَلَعْتَ فَخَلَعْنَا. قَالَ :« إِنَّ جِبْرِيلَ أَتَانِى أَوْ آتٍ فَأَخْبَرَنِى أَنَّ فِيهِمَا أَذًى أَوْ قَذَراً ، فَإِذَا جَاءَ أَحَدُكُمُ الْمَسْجِدَ فَلْيُقَلِّبْ نَعْلَيْهِ ، فَإِنْ رَأَى فِيهِمَا أَذًى فَلْيُمِطْ وَلْيُصَلِّ فِيهِمَا ».
Tercemesi:
Bize Haccâc b. Minhâl ve Ebu’n-Numan, onlara Hammad b. Seleme, ona Ebu Nuâme es-Sa‘dî, ona da Ebu Nadra’nın rivayetine göre Ebu Said şöyle demiştir: Rasulullah (sav) ashabına namaz kıldırmakta iken ansızın ayakkabılarını çıkarıp onları sol tarafına koydu. Ashab-ı Kiram da ayakkabılarını çıkardılar. Namazını bitirince: “Sizleri ayakkabılarınızı çıkarmaya iten ne oldu?” buyurdu. Onlar: Biz senin çıkardığını görünce, biz de çıkardık, dediler. Allah Rasulü: “Şüphesiz Cebrail -ya da birisi- gelip bana ayakkabılarımda bir necaset -ya da bir pislik- olduğunu haber verdi. Bu sebeple biriniz mescide geldiği zaman, ayakkabılarını (ters) çevirip baksın, eğer onlarda bir pislik görürse, onu gidersin ve ayakkabılarıyla (öylece) namaz kılsın” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 103, 2/867
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Nadre Münzir b. Malik el-Avfî (Münzir b. Malik b. Kuta'a)
3. Ebu Ne'âme Abdurabbih es-Sa'di (Abdurabbih)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Numan Muhammed b. Fadl es-Sedûsî (Muhammed b. Fadl)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, ayakkabıyla
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274617, DM001418-2
Hadis:
حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ وَأَبُو النُّعْمَانِ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَبِى نَعَامَةَ السَّعْدِىِّ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ : بَيْنَمَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يُصَلِّى بِأَصْحَابِهِ إِذْ خَلَعَ نَعْلَيْهِ فَوَضَعَهُمَا عَنْ يَسَارِهِ فَخَلَعُوا نِعَالَهُمْ ، فَلَمَّا قَضَى صَلاَتَهُ قَالَ :« مَا حَمَلَكُمْ عَلَى إِلْقَائِكُمْ نِعَالَكُمْ؟ ». قَالُوا : رَأَيْنَاكَ خَلَعْتَ فَخَلَعْنَا. قَالَ :« إِنَّ جِبْرِيلَ أَتَانِى أَوْ آتٍ فَأَخْبَرَنِى أَنَّ فِيهِمَا أَذًى أَوْ قَذَراً ، فَإِذَا جَاءَ أَحَدُكُمُ الْمَسْجِدَ فَلْيُقَلِّبْ نَعْلَيْهِ ، فَإِنْ رَأَى فِيهِمَا أَذًى فَلْيُمِطْ وَلْيُصَلِّ فِيهِمَا ».
Tercemesi:
Bize Haccâc b. Minhâl ve Ebu’n-Numan, onlara Hammad b. Seleme, ona Ebu Nuâme es-Sa‘dî, ona da Ebu Nadra’nın rivayetine göre Ebu Said şöyle demiştir: Rasulullah (sav) ashabına namaz kıldırmakta iken ansızın ayakkabılarını çıkarıp onları sol tarafına koydu. Ashab-ı Kiram da ayakkabılarını çıkardılar. Namazını bitirince: “Sizleri ayakkabılarınızı çıkarmaya iten ne oldu?” buyurdu. Onlar: Biz senin çıkardığını görünce, biz de çıkardık, dediler. Allah Rasulü: “Şüphesiz Cebrail -ya da birisi- gelip bana ayakkabılarımda bir necaset -ya da bir pislik- olduğunu haber verdi. Bu sebeple biriniz mescide geldiği zaman, ayakkabılarını (ters) çevirip baksın, eğer onlarda bir pislik görürse, onu gidersin ve ayakkabılarıyla (öylece) namaz kılsın” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 103, 2/867
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Nadre Münzir b. Malik el-Avfî (Münzir b. Malik b. Kuta'a)
3. Ebu Ne'âme Abdurabbih es-Sa'di (Abdurabbih)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Minhâl el-Enmâti (Haccac b. Minhâl)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, ayakkabıyla