14 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Sahih hadistir. Ancak "من لا يغفر لا يغفر له" ifadesi hasen li ğayrihi'dir. Bu isnad zayıftır. Süleyman b. Karn, zayıf olsa da tâbî olunmuştur. Buhârî bu isnadın munkatı olduğuna işaret etmiştir (Tarihu'l-Kebîr 1/317). Ziyad ve Cerîr'in arasında müphem biri vardır.
Bize Abde b. Abdullah, ona Yahya b. Adem, ona İsrail, ona Mansur bu isnadla rivayet etti. İsrail'e Ameş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah bu hadisin bir benzerini nakletti. Esved b. Amir, İsrail'den rivayetiyle ona (Yahyâ b. Ademʼe) mutabaat etmiştir. Hafs, Ebu Muaviye, Süleyman b. Karm'a Ameş, ona İbrahim, ona Esved nakletti. Yahya b. Hammad'a Ebu Muaviye, ona Muğire, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah rivayet etti. İbn İshak'a Abdurrahman b. Esved, ona babası (Esved), ona da Abdullah nakletti. (Buhari şöyle dedi:) Bize Kuteybe, ona Cerir, ona Ameş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Abdullah şöyle dedi: Hz. Peygamber ile beraber bir mağaradayken ona 've'l-mürselâti' (Mürselat) suresi indi. Onun ağzı henüz bu sureyle ıslakken (daha yeni almışken) onun ağzından bu sureyi aldık. O esnada bir yılan belirdi. Hz. Peygamber "Onu öldürün." dedi. Abdullah şöyle devam etti: Onu öldürmek için koştuk ancak yılan bizden kaçtı. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle dedi: "Siz onun şerrinden korunduğunuz gibi o da sizin şerrinizden korundu."
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Buharî ile Süleyman b. Karm arasında inkta' vardır.
Bize Abde b. Abdullah, ona Yahya b. Âdem, ona İsrail, ona Mansûr, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah şöyle demiştir: Biz Rasulullah (sav) ile beraber bir mağarada bulunuyorduk. O sırada "ve'l-mürselâti urfâ" (Mürselât Suresi) indi. Bizler o sureyi Rasulullah'ın (sav) ağzından almaya çalışıyorduk. Ansızın bir yılan yuvasından çıkıverdi. Biz de hemen onu öldürmeye davrandık. Fakat yılan bizden hızlı davranıp yuvasına girdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Siz yılanın şerrinden korunduğunuz gibi o da sizin şerrinizden korundu" buyurdu. Ve yine İsrail, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Biz bu sureyi Rasulullah'ın ağzından taze taze almaya çalışıyorduk. Ebu Avâne bu hadisi Mugîre'den aktararak İsrail'e, mutâbaat etmiştir. Hafs der ki: Ebu Muaviye ve Süleyman b. Karm, A'meş'ten, o İbrahim'den, o Esved'den, o da Abdullah b. Mesûd'dan bu hadisi rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Karm arasında inkıta vardır.
Bize Ebu Bekir Muhammed b. Zenceveyh el-Bağdadî ve başkaları, ona Hüseyn b. Muhammed,ona Süleyman b. Karm, ona Ebu Yahya el-Kattat, ona Mücahid (b. Cebr el-Kuraşî), ona da Cabir b. Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cennetin anahtarı namaz, namazın anahtarı abdesttir."
Bize Ebu Abbas el-Kallevrî, ona Yakub b. İshak el-Hadrami, ona Süleyman b. Muaz et-Teymî, ona İbnu'l-Münkedir, ona da Cabir'in (ra) rivâyet ettiğine göre Rasulullah (sav); "Allah rızası için sadece cennet istenir" buyurdu.