Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İsmail b. Reca, ona babası (Reca b. Rabî'a), ona da Ebu Said el-Hudrî; ve yine Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihab, ona da Ebu Said el-Hudrî, Mervan'ın kıssası ile Ebu Said'in Nebî'den (sav) Şu'be ve Süfyan hadislerine benzer olan hadisini aktarmıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
732, M000178
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ رَجَاءٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ وَعَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ فِى قِصَّةِ مَرْوَانَ وَحَدِيثِ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِ حَدِيثِ شُعْبَةَ وَسُفْيَانَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İsmail b. Reca, ona babası (Reca b. Rabî'a), ona da Ebu Said el-Hudrî; ve yine Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihab, ona da Ebu Said el-Hudrî, Mervan'ın kıssası ile Ebu Said'in Nebî'den (sav) Şu'be ve Süfyan hadislerine benzer olan hadisini aktarmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 178, /49
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu İsmail Reca b. Rabî'a ez-Zübeydi (Reca b. Rabî'a)
3. Ebu İshak İsmail b. Reca ez-Zübeydi (İsmail b. Reca b. Rabî'a)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Kötülük, Şer, kötülüklere engel olma edebi
KTB, İMAN
Sünnet, sünnete uymak
Teşvik edilenler, Ma'rufu emr/münkerden nehy
Öneri Formu
Hadis Id, No:
99773, MŞ001381
Hadis:
حَدَّثَنَا وَكِيعُ , قَالَ : حدَّثَنَا الأَعْمَشُ ، عَنْ إسْمَاعِيلَ بْنِ رَجَاءٍ ، عَنْ أَبِيهِ ، قَالَ : رَأَيْتُ الْبَرَاءَ بْنَ عازِبٍ بَالَ ، ثُمَّ جَاءَ إلَى مَطْهَرَةِ الْمَسْجِدِ ، فَتَوَضَّأَ مِنْهَا.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Tahâret 1381, 2/105
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak İsmail b. Reca ez-Zübeydi (İsmail b. Reca b. Rabî'a)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
Konular:
Abdest, abdestte kullanılacak suyun niteliği
Abdest, cami'de abdest almak
Abdest, durgun su ile abdest alınır mı?
KTB, ABDEST
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İsmail b. Reca, ona babası, ona da Ebu Said el-Hudrî; (T)
Bize Kays b. Müslim, Tarık b. Şihab'dan, o da Ebu Said el-Hudrî’den (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir bayram günü Mervan minberi namazgâha çıkardı ve namazdan önce hutbe okumaya başladı. Bir adam kalktı ve dedi ki: Ey Mervan, sünnete aykırı hareket ettin; bayram günü namazgâha minber çıkardın, halbuki daha önce çıkarılmazdı. Ayrıca hutbeyi okumaya da namazdan önce başladın. Ebu Said el-Hudrî; Bu adam kimdir? diye sordu. Falancanın oğlu filandır dediler. Bunun üzerine Ebu Said, bu adam üzerine düşeni yapmıştır. Ben, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim:
"Kim bir kötülük görür de onu eliyle değiştirmeye gücü yeterse, eliyle değiştirsin! Buna gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmezse, kalbiyle ona karşı çıksın. Bu, imanın en zayıf halidir."
Açıklama: Burada iki hususa itiraz edilmektedir. Birincisi bayram namazı için namazgâha minber çıkarılmasıdır. Hz. Peygamber döneminde bayram namazları açık arazide kılınır, namazdan sonar Rasulullah (sav) kalkıp hutbe okurdu. Hadisteki olayın cereyan ettiği sırada Medine valisi olan Mervan, hutbe için araziye minber koydurmuştu. Rivayete göre bu minberi de Kesir b. Salt yapmıştı. Hz. Peygamber döneminde böyle bir şey yapılmadığı için buna itiraz edilmişti.
İtiraza konu olan ikinci husus, hutbenin namazdan önce okunmasıdır. Hz. Peygamber döneminde bayram hutbesi namazdan genelde sonra okunurdu. Ancak Buhârî ve diğer kaynaklarda Rasulullah, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman dönemlerinde de hutbenin namazdan önce okunduğuna dair rivayetler yer almaktadır.
Ulemanın çoğunluğuna göre hutbe her ne kadar namazdan sonra ise de, önce okunduğu zaman da yine câiz olur. Çünkü o, vâcib değildir. Hanefîler, bayram hutbesinin namaza takdimini câiz görmekle birlikte sünnete muhâlif bularak mekrûh sayarlar. Şâfiîler, sünnete uygun olması için namazdan sonra iâdesini öngörürler. Ancak iâde edilmese de namaz sahîh olur. Mâlikîler’e göre, hatibe namazdan sonra hutbeyi iâde etmesi emrolunur.
Burada asıl üzerinde durulması gereken husus, hadisin son cümlesidir. Burada iyiliği emredip kötülüğe mani olmak emredilmektedir. Toplumda böyle bir cemâatin mevcudiyeti, Kur’ân-ı Kerîm’in de emridir. toplumda iyiliği emredip kötülüğe mani olan bir cemâatin bulunması farz-ı kifâyedir. Hiç kimse bu görevi yerine getirmezse, bütün toplum sorumlu olur. Ancak bir insanın kendi çocuklarına ve hanımına karşı, genel bir ifâde ile âmirin memûruna, Devlet Reisinin halkına karşı bu görevi yapması, farz-ı kifâyeden de öte bir ehemmiyet arz etmektedir. Bunun farz-ı ayın olduğunu söylemek, yanlış olmasa gerektir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8357, D001140
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ رَجَاءٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ ح
وَعَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ أَخْرَجَ مَرْوَانُ الْمِنْبَرَ فِى يَوْمِ عِيدٍ فَبَدَأَ بِالْخُطْبَةِ قَبْلَ الصَّلاَةِ فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ يَا مَرْوَانُ خَالَفْتَ السُّنَّةَ أَخْرَجْتَ الْمِنْبَرَ فِى يَوْمِ عِيدٍ وَلَمْ يَكُنْ يُخْرَجُ فِيهِ وَبَدَأْتَ بِالْخُطْبَةِ قَبْلَ الصَّلاَةِ. فَقَالَ أَبُو سَعِيدٍ الْخُدْرِىُّ مَنْ هَذَا قَالُوا فُلاَنُ بْنُ فُلاَنٍ. فَقَالَ أَمَّا هَذَا فَقَدْ قَضَى مَا عَلَيْهِ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"مَنْ رَأَى مُنْكَرًا فَاسْتَطَاعَ أَنْ يُغَيِّرَهُ بِيَدِهِ فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِلِسَانِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أَضْعَفُ الإِيمَانِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İsmail b. Reca, ona babası, ona da Ebu Said el-Hudrî; (T)
Bize Kays b. Müslim, Tarık b. Şihab'dan, o da Ebu Said el-Hudrî’den (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir bayram günü Mervan minberi namazgâha çıkardı ve namazdan önce hutbe okumaya başladı. Bir adam kalktı ve dedi ki: Ey Mervan, sünnete aykırı hareket ettin; bayram günü namazgâha minber çıkardın, halbuki daha önce çıkarılmazdı. Ayrıca hutbeyi okumaya da namazdan önce başladın. Ebu Said el-Hudrî; Bu adam kimdir? diye sordu. Falancanın oğlu filandır dediler. Bunun üzerine Ebu Said, bu adam üzerine düşeni yapmıştır. Ben, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim:
"Kim bir kötülük görür de onu eliyle değiştirmeye gücü yeterse, eliyle değiştirsin! Buna gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmezse, kalbiyle ona karşı çıksın. Bu, imanın en zayıf halidir."
Açıklama:
Burada iki hususa itiraz edilmektedir. Birincisi bayram namazı için namazgâha minber çıkarılmasıdır. Hz. Peygamber döneminde bayram namazları açık arazide kılınır, namazdan sonar Rasulullah (sav) kalkıp hutbe okurdu. Hadisteki olayın cereyan ettiği sırada Medine valisi olan Mervan, hutbe için araziye minber koydurmuştu. Rivayete göre bu minberi de Kesir b. Salt yapmıştı. Hz. Peygamber döneminde böyle bir şey yapılmadığı için buna itiraz edilmişti.
İtiraza konu olan ikinci husus, hutbenin namazdan önce okunmasıdır. Hz. Peygamber döneminde bayram hutbesi namazdan genelde sonra okunurdu. Ancak Buhârî ve diğer kaynaklarda Rasulullah, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman dönemlerinde de hutbenin namazdan önce okunduğuna dair rivayetler yer almaktadır.
Ulemanın çoğunluğuna göre hutbe her ne kadar namazdan sonra ise de, önce okunduğu zaman da yine câiz olur. Çünkü o, vâcib değildir. Hanefîler, bayram hutbesinin namaza takdimini câiz görmekle birlikte sünnete muhâlif bularak mekrûh sayarlar. Şâfiîler, sünnete uygun olması için namazdan sonra iâdesini öngörürler. Ancak iâde edilmese de namaz sahîh olur. Mâlikîler’e göre, hatibe namazdan sonra hutbeyi iâde etmesi emrolunur.
Burada asıl üzerinde durulması gereken husus, hadisin son cümlesidir. Burada iyiliği emredip kötülüğe mani olmak emredilmektedir. Toplumda böyle bir cemâatin mevcudiyeti, Kur’ân-ı Kerîm’in de emridir. toplumda iyiliği emredip kötülüğe mani olan bir cemâatin bulunması farz-ı kifâyedir. Hiç kimse bu görevi yerine getirmezse, bütün toplum sorumlu olur. Ancak bir insanın kendi çocuklarına ve hanımına karşı, genel bir ifâde ile âmirin memûruna, Devlet Reisinin halkına karşı bu görevi yapması, farz-ı kifâyeden de öte bir ehemmiyet arz etmektedir. Bunun farz-ı ayın olduğunu söylemek, yanlış olmasa gerektir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 249, /264
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu İsmail Reca b. Rabî'a ez-Zübeydi (Reca b. Rabî'a)
3. Ebu İshak İsmail b. Reca ez-Zübeydi (İsmail b. Reca b. Rabî'a)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
Hutbe, Bayram, bayram hutbesi
Hutbe, hutbenin okunma zamanında değişiklik
Kötülük, Şer, kötülüklere engel olma edebi
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Şube, ona İsmail b. Reca, ona Evs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud el-Bedrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Cemaate, Allah'ın Kitab'ından en çok ezberi bulunan ve kıraati en güzel olan imam olur. Şayet kıraatte eşitseler onlara hicret bakımından önceliği bulunan imam olsun. Eğer hicrette de eşitseler, onlara en yaşlı olanları imam olsun. Kişi, ne (başkasının) evinde ne de (başkasının) otoritesinin bulunduğu yerde imam olsun. (Başkasının) izni olmadan özel koltuğunda da oturmasın."
[Şube, İsmail'e hadisteki tekrime kelimesi ne anlama gelir demiş, İsmail de yatak demiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5716, D000582
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى إِسْمَاعِيلُ بْنُ رَجَاءٍ سَمِعْتُ أَوْسَ بْنَ ضَمْعَجٍ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى مَسْعُودٍ الْبَدْرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَؤُمُّ الْقَوْمَ أَقْرَؤُهُمْ لِكِتَابِ اللَّهِ وَأَقْدَمُهُمْ قِرَاءَةً فَإِنْ كَانُوا فِى الْقِرَاءَةِ سَوَاءً فَلْيَؤُمَّهُمْ أَقْدَمُهُمْ هِجْرَةً فَإِنْ كَانُوا فِى الْهِجْرَةِ سَوَاءً فَلْيَؤُمَّهُمْ أَكْبَرُهُمْ سِنًّا وَلاَ يُؤَمُّ الرَّجُلُ فِى بَيْتِهِ وَلاَ فِى سُلْطَانِهِ وَلاَ يُجْلَسُ عَلَى تَكْرِمَتِهِ إِلاَّ بِإِذْنِهِ."
[قَالَ شُعْبَةُ فَقُلْتُ لإِسْمَاعِيلَ مَا تَكْرِمَتُهُ قَالَ فِرَاشُهُ.]
Tercemesi:
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Şube, ona İsmail b. Reca, ona Evs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud el-Bedrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Cemaate, Allah'ın Kitab'ından en çok ezberi bulunan ve kıraati en güzel olan imam olur. Şayet kıraatte eşitseler onlara hicret bakımından önceliği bulunan imam olsun. Eğer hicrette de eşitseler, onlara en yaşlı olanları imam olsun. Kişi, ne (başkasının) evinde ne de (başkasının) otoritesinin bulunduğu yerde imam olsun. (Başkasının) izni olmadan özel koltuğunda da oturmasın."
[Şube, İsmail'e hadisteki tekrime kelimesi ne anlama gelir demiş, İsmail de yatak demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 61, /142
Senetler:
1. Ebu Mesud el-Ensarî (Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Esire b. Asire)
2. Evs b. Dam'ac en-Nehaî (Evs b. Dam'ac)
3. Ebu İshak İsmail b. Reca ez-Zübeydi (İsmail b. Reca b. Rabî'a)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Mahremiyet, konut dokunulmazlığı
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51797, HM011512
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ رَجَاءٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ
أَوَّلُ مَنْ أَخْرَجَ الْمِنْبَرَ يَوْمَ الْعِيدِ مَرْوَانُ وَأَوَّلُ مَنْ بَدَأَ بِالْخُطْبَةِ قَبْلَ الصَّلَاةِ فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ يَا مَرْوَانُ خَالَفْتَ السُّنَّةَ أَخْرَجْتَ الْمِنْبَرَ وَلَمْ يَكُ يُخْرَجُ وَبَدَأْتَ بِالْخُطْبَةِ قَبْلَ الصَّلَاةِ قَالَ أَبُو سَعِيدٍ مَنْ هَذَا قَالُوا فُلَانُ بْنُ فُلَانٍ قَالَ أَمَّا هَذَا فَقَدْ قَضَى مَا عَلَيْهِ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ مَنْ رَأَى مُنْكَرًا فَإِنْ اسْتَطَاعَ أَنْ يُغَيِّرَهُ بِيَدِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِلِسَانِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أَضْعَفُ الْإِيمَانِ
Tercemesi:
Açıklama:
Müslim'in şartlarına göre sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Said el-Hudrî 11512, 4/134
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu İsmail Reca b. Rabî'a ez-Zübeydi (Reca b. Rabî'a)
3. Ebu İshak İsmail b. Reca ez-Zübeydi (İsmail b. Reca b. Rabî'a)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Ubeyd et-Tenafisî (Muhammed b. Ubeyd b. Abdurrahman)
Konular:
Bid'at, bid'at çıkarmak
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
Hutbe, Bayram, bayram hutbesi
İman, bölümleri, boyutları
Kötülük, Şer, kötülüklere engel olma edebi
KTB, İMAN
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31123, İM004013
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ رَجَاءٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ وَعَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ أَخْرَجَ مَرْوَانُ الْمِنْبَرَ فِى يَوْمِ عِيدٍ فَبَدَأَ بِالْخُطْبَةِ قَبْلَ الصَّلاَةِ فَقَالَ رَجُلٌ يَا مَرْوَانُ خَالَفْتَ السُّنَّةَ أَخْرَجْتَ الْمِنْبَرَ فِى هَذَا الْيَوْمِ وَلَمْ يَكُنْ يُخْرَجُ وَبَدَأْتَ بِالْخُطْبَةِ قَبْلَ الصَّلاَةِ وَلَمْ يَكُنْ يُبْدَأُ بِهَا . فَقَالَ أَبُو سَعِيدٍ أَمَّا هَذَا فَقَدْ قَضَى مَا عَلَيْهِ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ "مَنْ رَأَى مِنْكُمْ مُنْكَرًا فَاسْتَطَاعَ أَنْ يُغَيِّرَهُ بِيَدِهِ فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِلِسَانِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أَضْعَفُ الإِيمَانِ "
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İsmail b. Recâ, ona babası, ona Ebu Said el-Hudrî (T) A'meş dedi ki bize Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihâb, ona Ebu Said el-Hudrî şöyle söylemiştir. Bir bayram günü Mervan minberi (musallaya) çıkarıp namazdan önce hutbe okumaya başladı. Bir adam kalktı ve 'Ey Mervan! Sünnete muhalefet ettin. Bayram günü minberi çıkardın. Halbuki o çıkarılmazdı. Hutbeye de namazdan önce başladın. Halbuki hutbeye namazdan önce başlanmazdı' dedi. Bunun üzerine Ebu Said el-Hudrî bu adam üzerine düşeni yaptı dedi. Ben Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim:
"Bir kötülük gören kişi onu eliyle değiştirebiliyorsa, eliyle değiştirsin. Bunu yapamıyorsa diliyle (değiştirsin). Bunu da yapamıyorsa kalbiyle (buğzetsin). Bu, imanın en zayıfıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 20, /647
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu İsmail Reca b. Rabî'a ez-Zübeydi (Reca b. Rabî'a)
3. Ebu İshak İsmail b. Reca ez-Zübeydi (İsmail b. Reca b. Rabî'a)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Bid'at, bid'at ve hurafe ihdas etmek
Hutbe, Bayram, bayram hutbesi
Kötülük, Şer, kötülüklere engel olma edebi
KTB, İMAN
Sünnet, sünnete uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280735, T000235-2
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ قَالَ وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ رَجَاءٍ الزُّبَيْدِىِّ عَنْ أَوْسِ بْنِ ضَمْعَجٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا مَسْعُودٍ الأَنْصَارِىَّ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَؤُمُّ الْقَوْمَ أَقْرَؤُهُمْ لِكِتَابِ اللَّهِ فَإِنْ كَانُوا فِى الْقِرَاءَةِ سَوَاءً فَأَعْلَمُهُمْ بِالسُّنَّةِ فَإِنْ كَانُوا فِى السُّنَّةِ سَوَاءً فَأَقْدَمُهُمْ هِجْرَةً فَإِنْ كَانُوا فِى الْهِجْرَةِ سَوَاءً فَأَكْبَرُهُمْ سِنًّا وَلاَ يُؤَمُّ الرَّجُلُ فِى سُلْطَانِهِ وَلاَ يُجْلَسُ عَلَى تَكْرِمَتِهِ فِى بَيْتِهِ إِلاَّ بِإِذْنِهِ » . قَالَ مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ قَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ فِى حَدِيثِهِ « أَقْدَمُهُمْ سِنًّا » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَأَنَسِ بْنِ مَالِكٍ وَمَالِكِ بْنِ الْحُوَيْرِثِ وَعَمْرِو بْنِ سَلَمَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَحَدِيثُ أَبِى مَسْعُودٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . قَالُوا أَحَقُّ النَّاسِ بِالإِمَامَةِ أَقْرَؤُهُمْ لِكِتَابِ اللَّهِ وَأَعْلَمُهُمْ بِالسُّنَّةِ . وَقَالُوا صَاحِبُ الْمَنْزِلِ أَحَقُّ بِالإِمَامَةِ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ إِذَا أَذِنَ صَاحِبُ الْمَنْزِلِ لِغَيْرِهِ فَلاَ بَأْسَ أَنْ يُصَلِّىَ بِهِ . وَكَرِهَهُ بَعْضُهُمْ وَقَالُوا السُّنَّةُ أَنْ يُصَلِّىَ صَاحِبُ الْبَيْتِ . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ وَقَوْلُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « وَلاَ يُؤَمُّ الرَّجُلُ فِى سُلْطَانِهِ وَلاَ يُجْلَسُ عَلَى تَكْرِمَتِهِ فِى بَيْتِهِ إِلاَّ بِإِذْنِهِ » . فَإِذَا أَذِنَ فَأَرْجُو أَنَّ الإِذْنَ فِى الْكُلِّ وَلَمْ يَرَ بِهِ بَأْسًا إِذَا أَذِنَ لَهُ أَنْ يُصَلِّىَ بِهِ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona el-A'meş; (T) Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Muâviye ve Abdullah b. Nümeyr, onlara el-A'meş, onaa İsmail b. Racâ ez-Zübeydî, ona Evs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud el-Ensârî, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cemaate Allah'ın kitab'ını en iyi bileni imam olur. Bilmede eşit iseler sünneti en iyi bileni; sünnette eşit iseler daha önce hicret edeni; hicrette de eşit iseler yaşça en büyük olanı (imam olur). Kişi, ne (başkasının hakimiyet) alanında imam olur ne de izin vermesi (durumu) hariç (başkasının) evinde, seccadesi üzerinde oturulur.
Mahmud b. Gaylân, İbn Nümeyr'den rivayet ettiği hadiste (benzer bir lafızla) ''yaş bakımından daha önde'' ifadesini zikretmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Said, Enes b. Mâlik, Mâlik b. Huveyris ve Amr b. Seleme'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Mesud hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Ehl-i ilim nezdinde amel bu hadise göre olup onlar, ''insanların imam olmaya en layık olanı Allah'ın kitabını ve sünneti en iyi bilenidir. Ev sahibi de imam olmaya daha layıktır'' demişlerdir. Onlardan bazıları da ''ev sahibi başkasına izin verdiğinde onun namaz kıldırmasında bir beis yoktur'' derler. Bir kısım bu görüşü kerih görmüş, ''sünnet olan, ev sahibinin namaz kıldırmasıdır'' demişlerdir. Ahmed b. Hanbel ise şöyle demiştir: Nebî (sav)'nin '' Kişi, ne (başkasının hakimiyet) alanında imam olur ne de izin vermesi (durumu) hariç (başkasının) evinde, seccadesi üzerinde oturulur'' buyurması, izin verdiğinde iznin, hepsi için geçerli olduğunu umarım. Hz. Peygamber (sav), kişiye izin verildiğinde namaz kıldırmasında bir beis görmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 60, 1/458
Senetler:
1. Ebu Mesud el-Ensarî (Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Esire b. Asire)
2. Evs b. Dam'ac en-Nehaî (Evs b. Dam'ac)
3. Ebu İshak İsmail b. Reca ez-Zübeydi (İsmail b. Reca b. Rabî'a)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280736, T000235-3
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ قَالَ وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ رَجَاءٍ الزُّبَيْدِىِّ عَنْ أَوْسِ بْنِ ضَمْعَجٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا مَسْعُودٍ الأَنْصَارِىَّ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَؤُمُّ الْقَوْمَ أَقْرَؤُهُمْ لِكِتَابِ اللَّهِ فَإِنْ كَانُوا فِى الْقِرَاءَةِ سَوَاءً فَأَعْلَمُهُمْ بِالسُّنَّةِ فَإِنْ كَانُوا فِى السُّنَّةِ سَوَاءً فَأَقْدَمُهُمْ هِجْرَةً فَإِنْ كَانُوا فِى الْهِجْرَةِ سَوَاءً فَأَكْبَرُهُمْ سِنًّا وَلاَ يُؤَمُّ الرَّجُلُ فِى سُلْطَانِهِ وَلاَ يُجْلَسُ عَلَى تَكْرِمَتِهِ فِى بَيْتِهِ إِلاَّ بِإِذْنِهِ » . قَالَ مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ قَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ فِى حَدِيثِهِ « أَقْدَمُهُمْ سِنًّا » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَأَنَسِ بْنِ مَالِكٍ وَمَالِكِ بْنِ الْحُوَيْرِثِ وَعَمْرِو بْنِ سَلَمَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَحَدِيثُ أَبِى مَسْعُودٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . قَالُوا أَحَقُّ النَّاسِ بِالإِمَامَةِ أَقْرَؤُهُمْ لِكِتَابِ اللَّهِ وَأَعْلَمُهُمْ بِالسُّنَّةِ . وَقَالُوا صَاحِبُ الْمَنْزِلِ أَحَقُّ بِالإِمَامَةِ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ إِذَا أَذِنَ صَاحِبُ الْمَنْزِلِ لِغَيْرِهِ فَلاَ بَأْسَ أَنْ يُصَلِّىَ بِهِ . وَكَرِهَهُ بَعْضُهُمْ وَقَالُوا السُّنَّةُ أَنْ يُصَلِّىَ صَاحِبُ الْبَيْتِ . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ وَقَوْلُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « وَلاَ يُؤَمُّ الرَّجُلُ فِى سُلْطَانِهِ وَلاَ يُجْلَسُ عَلَى تَكْرِمَتِهِ فِى بَيْتِهِ إِلاَّ بِإِذْنِهِ » . فَإِذَا أَذِنَ فَأَرْجُو أَنَّ الإِذْنَ فِى الْكُلِّ وَلَمْ يَرَ بِهِ بَأْسًا إِذَا أَذِنَ لَهُ أَنْ يُصَلِّىَ بِهِ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona el-A'meş; (T) Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Muâviye ve Abdullah b. Nümeyr, onlara el-A'meş, onaa İsmail b. Racâ ez-Zübeydî, ona Evs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud el-Ensârî, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cemaate Allah'ın kitab'ını en iyi bileni imam olur. Bilmede eşit iseler sünneti en iyi bileni; sünnette eşit iseler daha önce hicret edeni; hicrette de eşit iseler yaşça en büyük olanı (imam olur). Kişi, ne (başkasının hakimiyet) alanında imam olur ne de izin vermesi (durumu) hariç (başkasının) evinde, seccadesi üzerinde oturulur.
Mahmud b. Gaylân, İbn Nümeyr'den rivayet ettiği hadiste (benzer bir lafızla) ''yaş bakımından daha önde'' ifadesini zikretmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Said, Enes b. Mâlik, Mâlik b. Huveyris ve Amr b. Seleme'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Mesud hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Ehl-i ilim nezdinde amel bu hadise göre olup onlar, ''insanların imam olmaya en layık olanı Allah'ın kitabını ve sünneti en iyi bilenidir. Ev sahibi de imam olmaya daha layıktır'' demişlerdir. Onlardan bazıları da ''ev sahibi başkasına izin verdiğinde onun namaz kıldırmasında bir beis yoktur'' derler. Bir kısım bu görüşü kerih görmüş, ''sünnet olan, ev sahibinin namaz kıldırmasıdır'' demişlerdir. Ahmed b. Hanbel ise şöyle demiştir: Nebî (sav)'nin '' Kişi, ne (başkasının hakimiyet) alanında imam olur ne de izin vermesi (durumu) hariç (başkasının) evinde, seccadesi üzerinde oturulur'' buyurması, izin verdiğinde iznin, hepsi için geçerli olduğunu umarım. Hz. Peygamber (sav), kişiye izin verildiğinde namaz kıldırmasında bir beis görmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 60, 1/458
Senetler:
1. Ebu Mesud el-Ensarî (Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Esire b. Asire)
2. Evs b. Dam'ac en-Nehaî (Evs b. Dam'ac)
3. Ebu İshak İsmail b. Reca ez-Zübeydi (İsmail b. Reca b. Rabî'a)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
143025, BS006271
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ : عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بِشْرَانَ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ عَفَّانَ حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ رَجَاءٍ عَنْ أَبِيهِ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْجَبَّارِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ رَجَاءٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَعَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ : أَخْرَجَ مَرْوَانُ الْمِنْبَرَ فِى يَوْمِ عِيدٍ وَبَدَأَ بِالْخُطْبَةِ قَبْلَ الصَّلاَةِ فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ : يَا مَرْوَانُ خَالَفْتَ السُّنَّةَ أَخْرَجْتَ الْمِنْبَرَ فِى يَوْمِ عِيدٍ وَلَمْ يَكُنْ يُخْرَجُ بِهِ ، وَبَدَأْتَ بِالْخُطْبَةِ قَبْلَ الصَّلاَةِ ، وَلَمْ يَكُنْ يُبْدَأُ بِهَا قَالَ فَقَالَ أَبُو سَعِيدٍ : مَنْ هَذَا؟ قَالُوا : فُلاَنُ بْنُ فُلاَنٍ فَقَالَ أَبُو سَعِيدٍ : أَمَّا هَذَا فَقَدْ قَضَى مَا عَلَيْهِ سَمِعْتُ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« مَنْ رَأَى مُنْكَرًا فَاسْتَطَاعَ أَنْ يُغَيِّرَهُ بِيَدِهِ فَلْيُغَيِّرْهُ ، فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ بِيَدِهِ فَبِلِسَانِهِ ، فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ بِلِسَانِهِ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أَضْعَفُ الإِيمَانِ ». لَفْظُ حَدِيثِ أَبِى مُعَاوِيَةَ رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ أَبِى كُرَيْبٍ عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salâtu'l-Iydeyn 6271, 6/573
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu İsmail Reca b. Rabî'a ez-Zübeydi (Reca b. Rabî'a)
2. Ebu Abdullah Tarık b. Şihâb el-Becelî (Tarık b. Şihâb b. Abduşems b. Seleme b. Hilâl b. Avf)
3. Ebu İshak İsmail b. Reca ez-Zübeydi (İsmail b. Reca b. Rabî'a)
3. Ebu Amr Kays b. Müslim el-Cedelî (Kays b. Müslim)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
6. Hasan b. Ali el-Amirî (Hasan b. Ali b. Affan)
6. Ebu Ömer Ahmed b. Abdülcebbar el-Utaridî (Ahmed b. Abdülcebbar b. Muhammed b. Umeyr)
7. İsmail b. Muhammed es-Saffar (İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Salih b. Abdurrahman)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
8. Ali b. Muhammed el-Ümevi (Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişran)
8. Ebu Said Muhammed b. Musa b. Şazan (Muhammed b. Musa b. Fadl b. Şâzân)
Konular:
Bayram, bayram namazı
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
Hitabet, Hutbe
Kötülük, Şer, kötülüklere engel olma edebi
KTB, NAMAZ,
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Teşvik edilenler, Ma'rufu emr/münkerden nehy