Giriş

Bize Amr b. Avn, ona Ebu Avane, ona Ebu İshak, ona Asım b. Damra, ona da Hz. Ali (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "At ve kölelerin zekâtından sizi muaf tuttum. Gümüşten ise, iki yüz dirheme ulaştığında, her kırk dirhemde bir dirhem olmak üzere beş dirhem zekât getiriniz. Gümüş yüz doksan dirhem olsa ona zekât gerekmez." [Ebû Davud dedi ki: Ebû Avâne'nin dediği gibi bu hadisi el-A'meş, Ebû İshak'tan rivayet etmiştir. Onun bir benzerini Şeyban da Ebu Muaviye ile İbrahim b. Tahman'dan, onlar Ebu İshak'tan, o el-Haris'ten, da Hz. Ali'den ve o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.] [Yine Ebû Davud dedi ki: en-Nüfeyl'in hadisini Şube, Süfyan ve başkaları Ebu İshak'tan, o Asım'dan, o da Hz. Ali'den Rasulullah'a (sav) ref etmeden mevkuf olarak rivayet etmişlerdir.]


    Öneri Formu
10819 D001574 Ebu Davud, Zekat, 5

Bize Amr b. Avn, ona Ebu Avane, ona Ya'la b. Ata, ona el-Velîd b. Abdurrahman, ona da el-Haris b. Abdullah b. Evs şöyle demiştir: "Ben Ömer b. el-Hattâb'a gittim ve kurban günü Kâbe'yi tavaf ettikten sonra adet gören kadının durumunu sordum. Bana, onun en son yaptığı iş, Kâbe'yi tavaf olsun! dedi. el-Hâris, Rasulullah (sav) da bana böyle fetva vermişti deyince Hz. Ömer (ra), şüphelerin batsın! Rasulullah'a (sav) sorduğun bir şeyi, ona aykırı fetva vermem için bir de bana soruyorsun öyle mi? diye çıkıştı."


    Öneri Formu
11763 D002004 Ebu Davud, Menasik, 84


    Öneri Formu
7658 D000941 Ebu Davud, Salat, 168, 169


    Öneri Formu
11161 D001769 Ebu Davud, Menasik, 20

Bize Amr b. Avn, ona Halid, ona eş-Şeybanî, ona Abdullah b. Şeddad, ona da Meymune bt. Haris şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), hayızlı olduğumda benim yanımda namaz kılar; secdeye gittiğinde de elbisesi bana değerdi. Ancak seccâde üzerinde namaz kılardı."


    Öneri Formu
5808 D000656 Ebu Davud, Salat, 90


Açıklama: Hadîs-i Şerifin iki yönü vardır. Biri edeble ilgili, diğeri de ibadetle ilgilidir. Edeble ilgili kısım: İnsan misafirine çeşitli ikramlarda bulunur. İlk ziyarette misafirin ra­hatça oturmasın) sağlamak maksadı ile ona minder, yastık gibi şeyler tah­sis edilir. 8u bir nezaket ve terbiye ifadesidir. Misafirin bunlardan herhangi biri üzerine oturmaması veya yaslanmaması da bîr tevazu eseridir Pey­gamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) "\t\ burada minder üzerine oturmaytşı, minder üzerinde oturmanın caiz olmadığı İnancından değil, sadeliği tercih etmelerinden ve yüksek tevazu ahlâkına sahip bulunmalanndandı. İslâm'da her şey bir ölçüye bağlıdır, ibâdetler dahi bir ölçü ve itidal üzere yapıldığı zaman onların kıymetleri çoğalır. Devamlı surette her--gün oruç tutmak veya gece gündüz namaz kılmak tarzında edilen ibâdet mak­bul olmaz. İnsanın cemiyet içinde çeşitli vazifeleri vardır; Nefsine karşı, ailesine karsı ve çevresine karşı... Dinin emrettiği şekilde bu vazifeleri ye­rine getirmek de bir ibâdet sayılır. Üstelik bir İbâdetin fasılasız devamlılığı halinde onun halâvett de kalmaz. Onun İçin devamlı surette oruç tutmakta olan Abdullah îbnî Amr'ın durumu Peygamber ftt'yilAleyhi: vtSettemh haber verilince, Peygamber bizzat onun yanına gitmiş ve niha­yet yılın yansından çok oruç tutmanın caiz olmadığını ona bildirmişti. Her aydan üç, beş, yedi, dokuz, on bir ve on beş gün tutmak veya bir gün oruç tutup, bir gün iftar etmek suretiyle oruca devam etmek ve bundan ziyad.

    Öneri Formu
166279 EM001176 Buhari, Edebü'l-Müfred, 559


    Öneri Formu
5745 D000611 Ebu Davud, Salat, 69


    Öneri Formu
6289 D000786 Ebu Davud, Salat, 121, 122


    Öneri Formu
43333 DM001967 Darimi, Menasik, 79


    Öneri Formu
47840 DM003044 Darimi, Feraiz, 29