Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona Cafer b. Amr b. Ümeyye, ona da babası (Amr b. Ümeyye) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'ı (sav) kürek kemiği etinden koparıp yerken görmüştüm. Bu arada ezan okundu. Rasulullah (sav) tekrar abdest almaksızın namaz kıldı.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona da ez-Zührî, bu hadisi "Rasulullah (sav) elindeki bıçağı bıraktı." ziyadesiyle rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280449, B002923-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ عَمْرِو بْنِ أُمَيَّةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ مِنْ كَتِفٍ يَحْتَزُّ مِنْهَا ، ثُمَّ دُعِىَ إِلَى الصَّلاَةِ فَصَلَّى وَلَمْ يَتَوَضَّأْ . حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ وَزَادَ فَأَلْقَى السِّكِّينَ .
Tercemesi:
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona Cafer b. Amr b. Ümeyye, ona da babası (Amr b. Ümeyye) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'ı (sav) kürek kemiği etinden koparıp yerken görmüştüm. Bu arada ezan okundu. Rasulullah (sav) tekrar abdest almaksızın namaz kıldı.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona da ez-Zührî, bu hadisi "Rasulullah (sav) elindeki bıçağı bıraktı." ziyadesiyle rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 92, 1/780
Senetler:
1. Amr b. Ümeyye ed-Damrî (Amr b. Ümeyye b. Huveylid b. Abdullah b. İyas)
2. Cafer b. Amr ed-Damrî (Cafer b. Amr b. Ümeyye b. İyâs)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Abdest, ateşte pişen yiyecekleri yediği için
حدثنا أبو اليمان قال أخبرنا شعيب عن الزهري قال أخبرني عبيد الله بن عبد الله بن عتبة أن عبد الله بن عباس أخبره : أن أبا سفيان بن حرب أرسل إليه هرقل ملك الروم ثم دعا بكتاب رسول الله صلى الله عليه وسلم الذي مع دحية الكلبي إلى عظيم بصرى فدفعه إلى هرقل فقرأه فإذا فيه بسم الله الرحمن الرحيم من محمد عبد الله ورسوله إلى هرقل عظيم الروم سلام على من اتبع الهدى أما بعد فإني أدعوك بدعاية الإسلام أسلم تسلم يؤتك الله أجرك مرتين فإن توليت فإن عليك إثم الأريسيين و يا أهل الكتاب تعالوا إلى كلمة سواء بيننا وبينكم إلى قوله اشهدوا بأنا مسلمون
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165933, EM001109
Hadis:
حدثنا أبو اليمان قال أخبرنا شعيب عن الزهري قال أخبرني عبيد الله بن عبد الله بن عتبة أن عبد الله بن عباس أخبره : أن أبا سفيان بن حرب أرسل إليه هرقل ملك الروم ثم دعا بكتاب رسول الله صلى الله عليه وسلم الذي مع دحية الكلبي إلى عظيم بصرى فدفعه إلى هرقل فقرأه فإذا فيه بسم الله الرحمن الرحيم من محمد عبد الله ورسوله إلى هرقل عظيم الروم سلام على من اتبع الهدى أما بعد فإني أدعوك بدعاية الإسلام أسلم تسلم يؤتك الله أجرك مرتين فإن توليت فإن عليك إثم الأريسيين و يا أهل الكتاب تعالوا إلى كلمة سواء بيننا وبينكم إلى قوله اشهدوا بأنا مسلمون
Tercemesi:
Bize Ebu’l-Yemân, ona Şuayb ona, Zührî, ona da Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, Abdullah b. Abbas (r.a.)’tan şunu haber verdi: Rum kralı Hirakl, Ebu Süfyan b. Harb’e (haber) yollayıp yanına çağırdı. Sonra Resûlullah (s.a.v.)’in Dıhye el-Kelbî (r.a.) ile Busra emirine gönderdiği mektubu istedi. Busra emiri de onu Hirakl’e verdi. O da onu okudu ki içinde şu yazılı idi: “Bismillahirrahmanirrahim. Allah’ın kulu ve elçisi Muhammed’den Rum büyüğü Hirakl’e. Selam, hidayete uyanların üzerine olsun. Bundan sonra: Ben seni İslam’a davet ediyorum. Müslüman ol, kurtul ki Allah da sana mükâfatını iki kat versin. Eğer kabul etmezsen, halkının günahı da senin boynunadır. Ey ehl-i kitap! Bizimle sizin aranızda denk bir söze gelin… şâhid olun ki biz Müslümanlarız –sözüne kadar (âyeti yazılıydı).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1109, /848
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
KTB, SELAM
Selam, Ehli kitaba, müşriğe vs.
Tebliğ, Hz. Peygamber, hükümdarlara mektubu
Yazı, Yazışma, Hz. Peygamber döneminde yazışma,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37361, DM000389
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ أَخْبَرَنَا شُعَيْبُ بْنُ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ ابْنِ أَبِى حُسَيْنٍ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ قَالَ : بَلَغَنِى أَنَّ لُقْمَانَ الْحَكِيمَ كَانَ يَقُولُ لاِبْنِهِ : يَا بُنَىَّ لاَ تَعَلَّمِ الْعِلْمَ لِتُبَاهِىَ بِهِ الْعُلَمَاءَ أَوْ لِتُمَارِىَ بِهِ السُّفَهَاءَ أَوْ تُرَائِىَ بِهِ فِى الْمَجَالِسِ ، وَلاَ تَتْرُكِ الْعِلْمَ زُهْداً فِيهِ وَرَغْبَةً فِى الْجَهَالَةِ ، يَا بُنَىَّ اخْتَرِ الْمَجَالِسَ عَلَى عَيْنِكَ ، وَإِذَا رَأَيْتَ قَوْماً يَذْكُرُونَ اللَّهَ فَاجْلِسْ مَعَهُمْ ، فَإِنَّكَ إِنْ تَكُنْ عَالِماً يَنْفَعْكَ عِلْمُكَ ، وَإِنْ تَكُنْ جَاهِلاً يُعَلِّمُوكَ ، وَلَعَلَّ اللَّهَ أَنْ يَطَّلِعَ عَلَيْهِمْ بِرَحْمَةٍ فَيُصِيبَكَ مَعَهُمْ ، وَإِذَا رَأَيْتَ قَوْماً لاَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ فَلاَ تَجْلِسْ مَعَهُمْ ، فَإِنَّكَ إِنْ تَكُنْ عَالِماً لاَ يَنْفَعْكَ عِلْمُكَ ، وَإِنْ تَكُنْ جَاهِلاً زَادُوكَ غَيًّا ، وَلَعَلَّ اللَّهَ أَنْ يَطَّلِعَ عَلَيْهِمْ بِعَذَابٍ فَيُصِيبَكَ مَعَهُمْ.
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Nâfi' haber verip (dedi ki) bize Şu-ayb b. Ebî.Hamza, İbn Ebî Hüseyn'den, (o da) Şehr b. Havşeb'den (naklen) haber verdi (ki Şehr) şöyle dedi: Bana ulaştıki Lokman Hakim oğluna şöyle dermiş: Yavrum! İlmi, alimlerle karşılıklı övünmek veya cahillerle çekişmek yahut meclislerde gösteriş yapmak için öğrenme! İlmi, onu küçümseyip terkederek, cahilliğe meylederek de bırakma! Yavrum! Meclisleri titizlikle seç! Allah'ı zikretmekte olan bir topluluk gördüğün zaman hemen onların yanına otur. Zira şayet sen alim isen ilmin sana, (onlara bir şeyler Öğretip sevap kazanmak suretiyle) fayda verir. Cahil isen onlar sana öğretir. (Ayrıca) belki Allah onlara rahmet nazarıyla bakar, bundan, onlarla beraber sana da isabet eder. Allah'ı zikretmemekte olan bir topluluk gördüğün zaman ise onların yanma oturma! Çünkü sen, şayet alim isen (bu durumda) ilmin sana fayda vermez. Cahil isen onlar senin dalâletini -veya cahilliğini- artırırlar. (Ayrıca) belki Allah onlara azap nazarıyla bakar da, (bundan), onlarla beraber sana da isabet eder.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 34, 1/379
Senetler:
1. Şehr b. Havşeb el-Eşarî (Şehr b. Havşeb)
2. Abdullah b. Abdurrahman en-Nevfelî (Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Hüseyin b. Haris)
3. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
4. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37530, HM000136
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَنْبَأَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِيِّ حَدَّثَنَا سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ يَقُولُ
كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُعْطِينِي الْعَطَاءَ فَأَقُولُ أَعْطِهِ أَفْقَرَ إِلَيْهِ مِنِّي حَتَّى أَعْطَانِي مَرَّةً مَالًا فَقُلْتُ أَعْطِهِ أَفْقَرَ إِلَيْهِ مِنِّي فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ خُذْهُ فَتَمَوَّلْهُ وَتَصَدَّقْ بِهِ فَمَا جَاءَكَ مِنْ هَذَا الْمَالِ وَأَنْتَ غَيْرُ مُشْرِفٍ وَلَا سَائِلٍ فَخُذْهُ وَمَا لَا فَلَا تُتْبِعْهُ نَفْسَكَ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ömer b. Hattab 136, 1/117
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
6. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Hediye, hediye kabul etmek
Hediye, Hediyeleşmek
KTB, HEDİYELEŞMEK
Sadaka, tasadduk, açları doyurmak
Yardımseverlik, muhtaç kimselerin ihtiyacını gidermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
251051, NS008851
Hadis:
8851 - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ مَنْصُورٍ قَالَ: حَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ قَالَ: أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ، عَنِ الزُّهْرِيِّ قَالَ: حَدَّثَنِي أَبُو سَلَمَةَ، أَنَّ عَائِشَةَ قَالَتْ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا عَائِشُ «هَذَا جِبْرِيلُ وَهُوَ يَقْرَأُ عَلَيْكِ السَّلَامَ» مِثْلَهُ سَوَاءً قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ: هَذَا الصَّوَابُ وَالَّذِي قَبْلَهُ خَطَأٌ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Kübra, Işratü'n-Nisa' 8851, 8/155
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
6. Ebu Said Amr b. Mansûr en-Nesâî (Amr b. Mansûr)
Konular:
KTB, SELAM
Selam, kadınlara selam vermek
Selam, meleklerin insanlarla selamlaşması
Selam, selam göndermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
253752, NS010137
Hadis:
10137 - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ مَنْصُورٍ قَالَ: حَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ قَالَ: أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، أَنَّ عَائِشَةَ قَالَتْ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «يَا عَائِشُ، هَذَا جِبْرِيلُ وَهُوَ يَقْرَأُ عَلَيْكِ السَّلَامُ» قُلْتُ: وَعَلَيْهِ السَّلَامُ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ، تَرَى مَا لَا أَرَى، تُرِيدُ بِذَلِكَ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Kübra, Amelü'l-yevmi ve'l-leyleti 10137, 9/147
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
6. Ebu Said Amr b. Mansûr en-Nesâî (Amr b. Mansûr)
Konular:
KTB, SELAM
Selam, kadınlara selam vermek
Selam, meleklerin insanlarla selamlaşması
Selam, selam göndermek
Açıklama: 1- Hadisin rivayet edildiği sahabe metinde Umare'nin amcası olarak geçmektedir. Konuya dair eserlerde bu kişinin adının Umâre b. Sâbit olduğu ifade edilmektedir (İbn Ebî ʿÂsım, el-Âhâd ve'l-Mesânî, IV, 118; Ebû Nuʿaym, Maʿrifetu's-Sahâbe, nşr. ʿÂdil b. Yûsuf el-ʿAzzâzî, I-VII, Riyâd 1419/1998, IV, 2076; İbnu'l-Esîr, Usdu'l-Ğâbe fî Maʾrifeti's-Sahâbe, 1415/1994, IV, 129; İbn Hacer, el-İsâbe fî Temyîzi's-Sahâbe, nşr. ʿÂdil Ahmed ʿAbdulmevcûd ve ʿAlî Muhammed Muʿavvad, I-VIII, Beyrût 1415/1994, IV, 475)
2- Özellikle hadisin hüküm ifade eden son cümlesinin Hz. Peygamber'e nispet edilmediğine dikkat etmek gerekir. Hz. Peygamber'in ne yapıp da Hüzeyme'nin şahitliğini iki kişinin şahitliğine denk kabul ettiği bilgisi yer almamaktadır. Mürsel olan bir rivayette ise Hz. Peygamber'in atı iade ettiği bilgisi yer almaktadır (İbn Beşk‘uvâl, Ebu’l-Kâsım Halef b. ‘Abdulmelik b. Mes‘ûd b. Beşkuvâl el-Endelusî (ö.578/1182), Ğavâmidi’l-Esmâi’l-Mübheme, nşr. İzzuddîn Alî es-Seyyid, Muhammed Kemâluddîn İzzuddîn, III, Beyrût 1407/1986, C.I, s.360).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
190477, NM002217
Hadis:
أَخْبَرَنِي أَبُو الْحَسَنِ عَلِيُّ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ قُرْقُوبٍ التَّمَّارُ بِهَمْدَانَ، حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْحُسَيْنِ، حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ، أَخْبَرَنِي شُعَيْبُ بْنُ أَبِي حَمْزَةَ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُمَارَةَ بْنِ خُزَيْمَةَ، أَنَّ عَمَّهُ، حَدَّثَهُ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، وَحَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ حَمْشَاذٍ الْعَدْلُ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِسْحَاقَ الْقَاضِي وَالْحَسَنُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ زِيَادٍ قَالَا: حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِي أُوَيْسٍ، حَدَّثَنَا أَخِي أَبُو بَكْرٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بِلَالٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِي عَتِيقٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُمَارَةَ بْنِ خُزَيْمَةَ، أَنَّ عَمَّهُ أَخْبَرَهُ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ابْتَاعَ فَرَسًا مِنْ رَجُلٍ مِنَ الْأَعْرَابِ، فَاسْتَتْبَعَهُ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، لِيَقْضِيَ ثَمَنَ فَرَسِهِ، فَأَسْرَعَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْمَشْيَ، وَأَبْطَأَ الْأَعْرَابِيُّ، فَطَفِقَ رِجَالٌ يَعْتَرِضُونَ الْأَعْرَابِيَّ، وَيُسَاوِمُونَهُ الْفَرَسَ، وَلَا يَشْعُرُونَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَدِ ابْتَاعَهُ، حَتَّى زَادَ بَعْضُهُمُ الْأَعْرَابِيَّ فِي السَّوْمِ، فَلَمَّا زَادُوا، نَادَى الْأَعْرَابِيُّ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، إِنْ كُنْتَ مُبْتَاعًا هَذَا الْفَرَسَ، فَابْتَعْهُ، وَإِلَّا بِعْتُهُ، فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حِينَ سَمِعَ نِدَاءَ الْأَعْرَابِيِّ، حَتَّى أَتَى الْأَعْرَابِيَّ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «أَوَ لَيْسَ قَدِ ابْتَعْتُ مِنْكَ؟» قَالَ: لَا وَاللَّهِ مَا بِعْتُكَهُ، قَالَ: «بَلِ ابْتَعْتُهُ مِنْكَ» فَطَفِقَ النَّاسُ يَلُوذُونَ بِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَبِالْأَعْرَابِيِّ، وَهُمَا يَتَرَاجَعَانِ، فَطَفِقَ الْأَعْرَابِيُّ يَقُولُ: هَلُمَّ شَهِيدًا أَنِّي بَايَعْتُكَ. فَقَالَ خُزَيْمَةُ: أَشْهَدُ إِنَّكَ بَايَعْتَهُ، فَأَقْبَلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى خُزَيْمَةَ فَقَالَ: «بِمَ تَشْهَدُ؟» فَقَالَ: بِتَصْدِيقِكَ. فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ «شَهَادَةَ خُزَيْمَةَ شَهَادَةَ رَجُلَيْنِ»
هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحُ الْإِسْنَادِ وَرِجَالُهُ بِاتِّفَاقِ الشَّيْخَيْنِ ثِقَاتٌ وَلَمْ يُخَرِّجَاهُ
وَعُمَارَةُ بْنُ خُزَيْمَةَ سَمِعَ هَذَا الْحَدِيثَ مِنْ أَبِيهِ أَيْضًا
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Hasen Ali b. Ahmed b. Kurkub et-Temmâr, ona İbrahim b. el-Hüseyin, ona Ebu'l-Yemân, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona Zühri, ona Umâre b. Hüzeyme amcasından rivâyet etti: Amcası, ki Hz. Peygamber'in (sas) ashabındandır, ona şöyle anlatmıştır;
Yine Bize Ali b. Hemşâz el-Adl, ona İsmail b. İshak el-Kâdî ve Hasan b. Ali b. Ziyâd, onlara İsmail b. Ebu Üveys, ona Kardeşi Ebu Bekir, ona Süleyman b. Bilal, ona Muhammed b. Ebu Atik, ona İbn Şihâb, ona Umâre b. Hüzeyme, amcasının ki Hz. Peygamber’in (sav) ashabındandır, kendisine şöyle haber verdiğini anlatmıştır: Hz. Peygamber (sav) bedevinin birinden bir at satın almış ve atın ücretini vermek üzere kendisini takip etmesini istemişti. Hz. Peygamber (sav) hızlı adımlarla yürümüş, bedevi ağırdan almıştı. Derken Hz. Peygamber’in (sav) satın aldığını bilmeden, atı satın almak üzere pazarlık yapmak için birileri bedeviye doğru yönelmeye başladılar. Nihayetinde bazıları bedeviye teklif ettikleri fiyatı artırdılar. Fiyat artınca bedevi, “Ey Allah’ın Rasulu! Şayet bu atı alıyorsan al! Yoksa onu sattım” dedi. Hz. Peygamber (sav) bedevinin sesini duyar duymaz, doğruldu, onun yanına geldi ve “Ben zaten onu satın almadım mı?!” dedi. Bedevi: “Hayır, Allah’a yemin olsun ki, ben onu sana satmadım” karşılığını verdi. Hz. Peygamber (sav) “Bilakis, ben onu senden satın aldım” dedi. İnsanlar bir Hz. Peygamber’e (sav), bir bedeviye bakıyorlardı. Derken bedevi: “benim atı sana sattığıma dair bir şahit getir?” demeye başladı. Bunun üzerine Hüzeyme: “Ben senin atı sattığına şahitim” dedi. Hz. Peygamber (sav) Hüzeyme’ye dönerek “Sen neye dayanarak şahitlik ediyorsun” diye sorunca, “senin (getirdiğin her şeyi) tasdik ediyor olmama dayanarak” cevabını verdi. Böylece Hz. Peygamber (sav) Hüzeyme’nin şahitliğini iki kişinin şahitliğine denk kabul etti.
Açıklama:
1- Hadisin rivayet edildiği sahabe metinde Umare'nin amcası olarak geçmektedir. Konuya dair eserlerde bu kişinin adının Umâre b. Sâbit olduğu ifade edilmektedir (İbn Ebî ʿÂsım, el-Âhâd ve'l-Mesânî, IV, 118; Ebû Nuʿaym, Maʿrifetu's-Sahâbe, nşr. ʿÂdil b. Yûsuf el-ʿAzzâzî, I-VII, Riyâd 1419/1998, IV, 2076; İbnu'l-Esîr, Usdu'l-Ğâbe fî Maʾrifeti's-Sahâbe, 1415/1994, IV, 129; İbn Hacer, el-İsâbe fî Temyîzi's-Sahâbe, nşr. ʿÂdil Ahmed ʿAbdulmevcûd ve ʿAlî Muhammed Muʿavvad, I-VIII, Beyrût 1415/1994, IV, 475)
2- Özellikle hadisin hüküm ifade eden son cümlesinin Hz. Peygamber'e nispet edilmediğine dikkat etmek gerekir. Hz. Peygamber'in ne yapıp da Hüzeyme'nin şahitliğini iki kişinin şahitliğine denk kabul ettiği bilgisi yer almamaktadır. Mürsel olan bir rivayette ise Hz. Peygamber'in atı iade ettiği bilgisi yer almaktadır (İbn Beşk‘uvâl, Ebu’l-Kâsım Halef b. ‘Abdulmelik b. Mes‘ûd b. Beşkuvâl el-Endelusî (ö.578/1182), Ğavâmidi’l-Esmâi’l-Mübheme, nşr. İzzuddîn Alî es-Seyyid, Muhammed Kemâluddîn İzzuddîn, III, Beyrût 1407/1986, C.I, s.360).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, Buyû' 2217, 3/38
Senetler:
1. Ammu Umare b. Huzeyme el-Ensarî (Ammu Umare b. Huzeyme)
2. Umare b. Huzeyme el-Ensarî (Umare b. Huzeyme b. Fakîh b. Sa'leb b. Sa'îde)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
6. İbn Dizil İbrahim b. Hüseyin el-Hemdanî (İbrahim b. Hüseyin b. Ali)
7. İbn Kurkub el-Hemezani (Ali b. Ahmed b. Muhammed b. Kurkub)
Konular:
Şahitlik, Huzeyme b. Sabit'in şahitliğinin iki kişiye bedel kabul edilmesi
حدثنا الحسين بن إسماعيل ثنا إبراهيم بن هانئ ثنا أبو اليمان أخبرني شعيب عن الزهري عن عباد بن تميم عن عمه وكان من أصحاب النبي صلى الله عليه و سلم أخبره : أن النبي صلى الله عليه و سلم خرج بالناس إلى المصلى يستسقي بهم فدعا الله تعالى قائما ثم توجه قبل القبلة وحول رداءه فسقوا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
185043, DK001802
Hadis:
حدثنا الحسين بن إسماعيل ثنا إبراهيم بن هانئ ثنا أبو اليمان أخبرني شعيب عن الزهري عن عباد بن تميم عن عمه وكان من أصحاب النبي صلى الله عليه و سلم أخبره : أن النبي صلى الله عليه و سلم خرج بالناس إلى المصلى يستسقي بهم فدعا الله تعالى قائما ثم توجه قبل القبلة وحول رداءه فسقوا
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, İstiskâ 1802, 2/423
Senetler:
1. Abdullah b. Zeyd el-Ensari (Abdullah b. Zeyd b. Asım b. Ka'b b. Amr b. Avf b. Mebzul)
2. Abbad b. Temim el-Mâzini (Abbad b. Temim b. Ğaziyye b. Atiyye b. Hasnâ)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
6. İbrahim b. Hani en-Neysaburi (İbrahim b. Hani)
7. Hüseyin b. İsmail el-Mehamili (Hüseyin b. İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Said b. Eban)
Konular:
Dua, İstiska, yağmur duası, namazı, elbisenin ters çevrilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272776, DM002774-2
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ وَأَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ : قَامَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- حِينَ أَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى {وَأَنْذِرْ عَشِيرَتَكَ الأَقْرَبِينَ} فَقَالَ :« يَا مَعْشَرَ قُرَيْشٍ اشْتَرُوا أَنْفُسَكُمْ مِنَ اللَّهِ لاَ أُغْنِى عَنْكُمْ مِنَ اللَّهِ شَيْئاً ، يَا بَنِى عَبْدِ مَنَافٍ لاَ أُغْنِى عَنْكُمْ مِنَ اللَّهِ شَيْئاً ، يَا عَبَّاسُ بْنَ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ لاَ أُغْنِى عَنْكَ مِنَ اللَّهِ شَيْئاً ، يَا صَفِيَّةُ عَمَّةَ رَسُولِ اللَّهِ لاَ أُغْنِى عَنْكِ مِنَ اللَّهِ شَيْئاً يَا فَاطِمَةُ بِنْتَ مُحَمَّدٍ سَلِينِى مَا شِئْتِ لاَ أُغْنِى عَنْكِ مِنَ اللَّهِ شَيْئاً ».
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Nafi1, Şuayb'dan, (O da) ez-Zühri'den (naklen) rivayet etti ki, O şöyle demiş: Bana Saîd ibnu'l-Müseyyeb ile Ebu Seleme b. Abdirrahman haber verdi ki, Ebu Hüreyre şöyle demiş: Yüce Allah; "Ve en yakın soydaşlarını uyar!" mealindeki ayeti indirince, Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ayağa kalkıp şöyle buyurmuş: "Ey Kureyş topluluğu! Canlarınızı Allah'tan satın alın. Ben Allah'a karşı size hiçbir şey sağlayamam! Ey Abdumenafoğulları! Ben Allah'a karşı size hiçbir yarar sağlayamam! Ey Abdulmuttalib'in oğlu Abbas! Ben Allah'a karşı sana hiçbir yarar sağlayamam! Ey Muhammed'in kızı Fâtıma! (Bu dünyada) benden ne dilersen iste. Ben (âhirette) Allah'a karşı sana hiçbir yarar sağlayamam!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 23, 3/1796
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri