54 Kayıt Bulundu.
Bize Yakub b. İbrahim, ona İbn Uleyye, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona Safvân b. Ya'lâ, ona da Ya'lâ b. Umeyye şöyle rivayet etmiştir: Ben Peygamber (sav) ile birlikte zorluk ordusunda (Tebük seferinde) gazaya çıktım. Bu gaza benim amellerimin en sağlamı, en değerlisi idi. Benim ücretli bir hizmetçim vardı. Bu hizmetçi yolda birisi ile döğüştü. İki kavgacıdan biri öbürünün parmağını ısırdı. Hizmetçi elini, ısıran kişinin ağzından hızla çekti de, ısıranın ön dişini söktü. O da Peygamber'e (sav) gelip şikâyet etti. Hz. Peygamber (sav) dişin diyetini düşürdü ve "elini ağzında bıraksaydı da koparsa mıydın?" buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. İshak, ona Ebu Cevvâb, ona Ammâr, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona Hakem, ona Muhammed b. Müslim, ona Safvan b. Ya’lâ şöyle rivayet etmiştir: (Safvan b. Ya’lâ)'nın babası Rasulullah (sav) ile birlikte Tebük savaşına katılmış ve bir hizmetçi tutmuştu. Bu hizmetçi bir adamla kavgaya tutuştu ve o adamın kolunu ısırdı. Acıdan dolayı adam kolunu çekince hizmetçinin dişi döküldü. Bunu üzerine konuyu Rasulullah'a (sav) taşıdılar. Hz. Peygamber (sav) de "biriniz kardeşini devenin ısırdığı gibi ısıracak öyle mi?" buyurarak davayı düşürdü ve diş boşa gitti.