حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى الشَّوَارِبِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ الْمُخْتَارِ حَدَّثَنَا سُهَيْلٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"وَيْلٌ لِلأَعْقَابِ مِنَ النَّارِ."
Bize Muhammed b. Abdulmelik b. Ebu Şevârib, ona Abdülaziz b. Muhtar, ona Süheyl (b. Ebu Salih), ona babası (Ebu Salih es-Semmâm), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"(ٍİyi yıkanmadığı için) Ateşte yanacak olan topukların vay haline!"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9673, İM000453
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى الشَّوَارِبِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ الْمُخْتَارِ حَدَّثَنَا سُهَيْلٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"وَيْلٌ لِلأَعْقَابِ مِنَ النَّارِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdulmelik b. Ebu Şevârib, ona Abdülaziz b. Muhtar, ona Süheyl (b. Ebu Salih), ona babası (Ebu Salih es-Semmâm), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"(ٍİyi yıkanmadığı için) Ateşte yanacak olan topukların vay haline!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tahâret ve sünenüha 55, /83
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu İshak Abdulaziz b. Muhtar el-Ensarî (Abdulaziz b. Muhtar)
5. Muhammed b. Abdülmelik el-Basri (Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Halid b. Üseyd)
Konular:
Abdest, alınış şekli
Abdest, ayakların yıkanması (topuklarla beraber)
Abdest, sünnete uygun
KTB, ABDEST
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى الشَّوَارِبِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ الْمُخْتَارِ حَدَّثَنَا سُهَيْلٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ:
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَكَلَ كَتِفَ شَاةٍ، فَمَضْمَضَ، وَغَسَلَ يَدَيْهِ، وَصَلَّى."
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Ebu Şevarib, ona Abdülaziz b. Muhtar, ona Süheyl (b. Zekvan), ona da babası (Ebu Salih es-Semman), Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav), bir koyunun kürek kemiğini (etini) yedi, sonra ağzını çalkalayıp elini yıkadı ve namaz kıldı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9849, İM000493
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى الشَّوَارِبِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ الْمُخْتَارِ حَدَّثَنَا سُهَيْلٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ:
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَكَلَ كَتِفَ شَاةٍ، فَمَضْمَضَ، وَغَسَلَ يَدَيْهِ، وَصَلَّى."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Ebu Şevarib, ona Abdülaziz b. Muhtar, ona Süheyl (b. Zekvan), ona da babası (Ebu Salih es-Semman), Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav), bir koyunun kürek kemiğini (etini) yedi, sonra ağzını çalkalayıp elini yıkadı ve namaz kıldı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tahâret ve sünenüha 66, /88
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu İshak Abdulaziz b. Muhtar el-Ensarî (Abdulaziz b. Muhtar)
5. Muhammed b. Abdülmelik el-Basri (Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Halid b. Üseyd)
Konular:
Abdest, ateşte pişen yiyecek abdest gerektirir mi?
KTB, ABDEST
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8434, İM000184
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى الشَّوَارِبِ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ الْعَبَّادَانِىُّ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ الرَّقَاشِىُّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « بَيْنَا أَهْلُ الْجَنَّةِ فِى نَعِيمِهِمْ إِذْ سَطَعَ لَهُمْ نُورٌ فَرَفَعُوا رُءُوسَهُمْ فَإِذَا الرَّبُّ قَدْ أَشْرَفَ عَلَيْهِمْ مِنْ فَوْقِهِمْ فَقَالَ السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ . قَالَ وَذَلِكَ قَوْلُ اللَّهِ ( سَلاَمٌ قَوْلاً مِنْ رَبٍّ رَحِيمٍ ) قَالَ فَيَنْظُرُ إِلَيْهِمْ وَيَنْظُرُونَ إِلَيْهِ فَلاَ يَلْتَفِتُونَ إِلَى شَىْءٍ مِنَ النَّعِيمِ مَا دَامُوا يَنْظُرُونَ إِلَيْهِ حَتَّى يَحْتَجِبَ عَنْهُمْ وَيَبْقَى نُورُهُ وَبَرَكَتُهُ عَلَيْهِمْ فِى دِيَارِهِمْ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Ebu’ş-Şevârib, ona Ebu Âsım el-Abbâdânî, ona el-Fadl er-Rakaşî, ona Muhammed b. el- Munkedir, ona da Câbir b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Cennet ehli, nimetleri içerisinde iken ansızın bir nurun her tarafı aydınlattığını görecekler. Başlarını kaldıracakları vakit yüce Rabbin yukarılarından onlara baktığını görüverecekler. Esselamu aleyküm, ey cennet ehli, buyuracak. (Rasulullah) İşte yüce Allah’ın: “Çok merhametli bir Rab’den: Selâm! denir (onlara)” (Yasin, 36/58) buyruğu bunu anlatmaktadır. (Devamla) buyurdu ki: Rableri onlara, onlar da Rablerine bakacak ve ona baktıkları sürece, içinde bulundukları bol nimetlere dönüp bakmayacaklar bile. Ta ki gözlerinden hicablanıncaya kadar. Nuru ve bereketi de evlerinde kalmaya devam edecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 13, /43
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Fadl b. İsa er-Rakkaşi (Fadl b. İsa b. Eban)
4. Ubeydullah b. Abdullah el-Abbadanî (Abdullah b. Ubeydullah)
5. Muhammed b. Abdülmelik el-Basri (Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Halid b. Üseyd)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın görülmesi, rü'yetullah, cemalullah
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى الشَّوَارِبِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ الْمُخْتَارِ عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ غَسَّلَ مَيِّتًا فَلْيَغْتَسِلْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14684, İM001463
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى الشَّوَارِبِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ الْمُخْتَارِ عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ غَسَّلَ مَيِّتًا فَلْيَغْتَسِلْ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Ebu’ş-Şevârib, ona Abdülaziz b. el-Muhtar, ona Suheyl b. Ebu Sâlih, ona babası, ona Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasûlullah (sav): “Ölüyü yıkayan kimse gusletsin” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mâ câe fi'-cenâiz 8, /237
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu İshak Abdulaziz b. Muhtar el-Ensarî (Abdulaziz b. Muhtar)
5. Muhammed b. Abdülmelik el-Basri (Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Halid b. Üseyd)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, yıkayanın gusletmesi
KTB, CENAZE, CENAİZ
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Ebu Şevârib, ona Abdülvâhid b. Ziyâd, ona Asım el-Ahvel, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet demiştir:
Rasulullah (sav) (bir seferinde) on dokuz gün ikamet etti ve bu süre zarfında (farz namazları) iki rekât olarak kıldı. Bu sebeple biz de seferde on dokuz gün ikamet edecek olursak (farz namazları) iki rekât olarak kılarız. Bundan daha çok ikamet edersek dört rekât kılarız.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12058, İM001075
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى الشَّوَارِبِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ زِيَادٍ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ الأَحْوَلُ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ أَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تِسْعَةَ عَشَرَ يَوْمًا يُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ فَنَحْنُ إِذَا أَقَمْنَا تِسْعَةَ عَشَرَ يَوْمًا نُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ فَإِذَا أَقَمْنَا أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ صَلَّيْنَا أَرْبَعًا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Ebu Şevârib, ona Abdülvâhid b. Ziyâd, ona Asım el-Ahvel, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet demiştir:
Rasulullah (sav) (bir seferinde) on dokuz gün ikamet etti ve bu süre zarfında (farz namazları) iki rekât olarak kıldı. Bu sebeple biz de seferde on dokuz gün ikamet edecek olursak (farz namazları) iki rekât olarak kılarız. Bundan daha çok ikamet edersek dört rekât kılarız.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 76, /175
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
5. Muhammed b. Abdülmelik el-Basri (Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Halid b. Üseyd)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Muhammed b. Abdülmelik el-Emevî, (hadisin lafızları Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir), onlara Ebu Avâne, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttân b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir:
Ebu Musa el-Eş'arî ile namaz kıldım. Namazdaki oturuşta, cemaatten bir adam 'Namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit olmuştur' dedi. Ebu Musa namazı bitirince, selam verip namazdan çıktı ve 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Sonra Ebu Musa 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, 'Ey Hıttân! Muhtemelen sen söyledin' dedi. Hıttân 'Ben söylemedim' dedi. Çünkü beni azarlamasından korktum. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp 'O kelimeleri ben söyledim, fakat bununla hayırdan başka bir şey de kastetmedim' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa 'Namazlarınızda neler söylemeniz gerektiğini bilmiyor musunuz? Hz. Peygamber (sav) bize bir hutbe verdi ve bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı nasıl kılacağımızı da şu sözlerle öğretti' dedi:
"Namaz kılacağınız zaman, saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam (Ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn) (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna) değil) dediğinde, âmin deyin ki Allah (cc) size icabet etsin. İmam tekbir alıp rükûa gittiğinde, siz de tekbir alıp rükûa gidin. Zira İmam sizden önce rükûa gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu anlattıklarım aynen böyledir' buyurdu ve şunları ilave etti: İmam (Semiallahu limen hamideh) (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman, siz de (Allahümme rabbenâ leke'l-hamd) (Ey Allah'ım, Rabbimiz! Hamd senin içindir) deyin ki Allah sizi işitsin. Zira Allah Tebâreke ve Teâlâ Peygamber'inin dilinden 'Allah, hamdeden kulunu işitmiştir' buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu da böyledir' buyurdu ve şöyle devam etti: Namazdaki oturuşa gelince, ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun (et-Tahiyyâtü et-tayyibâtü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn. Eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasuluh) (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun, Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3080, M000904
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ الأُمَوِىُّ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كَامِلٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ قَالَ:
صَلَّيْتُ مَعَ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ صَلاَةً، فَلَمَّا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ قَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ. قَالَ فَلَمَّا قَضَى أَبُو مُوسَى الصَّلاَةَ وَسَلَّمَ انْصَرَفَ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا؟ قَالَ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ، ثُمَّ قَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا؟ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ. فَقَالَ لَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ قُلْتَهَا، قَالَ مَا قُلْتُهَا، وَلَقَدْ رَهِبْتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا. فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أَنَا قُلْتُهَا، وَلَمْ أُرِدْ بِهَا إِلاَّ الْخَيْرَ. فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَمَا تَعْلَمُونَ كَيْفَ تَقُولُونَ فِى صَلاَتِكُمْ؟ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا، فَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا وَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ:
"إِذَا صَلَّيْتُمْ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ. فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا، وَإِذَا قَالَ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ فَقُولُوا آمِينَ، يُجِبْكُمُ اللَّهُ. فَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا، فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتِلْكَ بِتِلْكَ. وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ، فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ، يَسْمَعُ اللَّهُ لَكُمْ. فَإِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ. وَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتِلْكَ بِتِلْكَ. وَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمُ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ، السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ. أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ."
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Muhammed b. Abdülmelik el-Emevî, (hadisin lafızları Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir), onlara Ebu Avâne, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttân b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir:
Ebu Musa el-Eş'arî ile namaz kıldım. Namazdaki oturuşta, cemaatten bir adam 'Namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit olmuştur' dedi. Ebu Musa namazı bitirince, selam verip namazdan çıktı ve 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Sonra Ebu Musa 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, 'Ey Hıttân! Muhtemelen sen söyledin' dedi. Hıttân 'Ben söylemedim' dedi. Çünkü beni azarlamasından korktum. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp 'O kelimeleri ben söyledim, fakat bununla hayırdan başka bir şey de kastetmedim' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa 'Namazlarınızda neler söylemeniz gerektiğini bilmiyor musunuz? Hz. Peygamber (sav) bize bir hutbe verdi ve bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı nasıl kılacağımızı da şu sözlerle öğretti' dedi:
"Namaz kılacağınız zaman, saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam (Ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn) (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna) değil) dediğinde, âmin deyin ki Allah (cc) size icabet etsin. İmam tekbir alıp rükûa gittiğinde, siz de tekbir alıp rükûa gidin. Zira İmam sizden önce rükûa gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu anlattıklarım aynen böyledir' buyurdu ve şunları ilave etti: İmam (Semiallahu limen hamideh) (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman, siz de (Allahümme rabbenâ leke'l-hamd) (Ey Allah'ım, Rabbimiz! Hamd senin içindir) deyin ki Allah sizi işitsin. Zira Allah Tebâreke ve Teâlâ Peygamber'inin dilinden 'Allah, hamdeden kulunu işitmiştir' buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu da böyledir' buyurdu ve şöyle devam etti: Namazdaki oturuşa gelince, ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun (et-Tahiyyâtü et-tayyibâtü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn. Eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasuluh) (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun, Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 904, /171
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Muhammed b. Abdülmelik el-Basri (Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Halid b. Üseyd)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, âmin demenin fazileti
Namaz, cemaatle
Namaz, imama uyanın kıraati
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, kıraat
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, namazda konuşmak
Namaz, saf tutma ve düzeni
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Namaz, tekbir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12637, T000564
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى الشَّوَارِبِ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم صَلَّى صَلاَةَ الْخَوْفِ بِإِحْدَى الطَّائِفَتَيْنِ رَكْعَةً وَالطَّائِفَةُ الأُخْرَى مُوَاجِهَةُ الْعَدُوِّ ثُمَّ انْصَرَفُوا فَقَامُوا فِى مَقَامِ أُولَئِكَ وَجَاءَ أُولَئِكَ فَصَلَّى بِهِمْ رَكْعَةً أُخْرَى ثُمَّ سَلَّمَ عَلَيْهِمْ فَقَامَ هَؤُلاَءِ فَقَضَوْا رَكْعَتَهُمْ وَقَامَ هَؤُلاَءِ فَقَضَوْا رَكْعَتَهُمْ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رَوَى مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ مِثْلَ هَذَا . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ وَحُذَيْفَةَ وَزَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ وَابْنِ عَبَّاسٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَابْنِ مَسْعُودٍ وَسَهْلِ بْنِ أَبِى حَثْمَةَ وَأَبِى عَيَّاشٍ الزُّرَقِىِّ وَاسْمُهُ زَيْدُ بْنُ صَامِتٍ وَأَبِى بَكْرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَقَدْ ذَهَبَ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ فِى صَلاَةِ الْخَوْفِ إِلَى حَدِيثِ سَهْلِ بْنِ أَبِى حَثْمَةَ. وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ . وَقَالَ أَحْمَدُ قَدْ رُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم صَلاَةُ الْخَوْفِ عَلَى أَوْجُهٍ وَمَا أَعْلَمُ فِى هَذَا الْبَابِ إِلاَّ حَدِيثًا صَحِيحًا وَأَخْتَارُ حَدِيثَ سَهْلِ بْنِ أَبِى حَثْمَةَ . وَهَكَذَا قَالَ إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ ثَبَتَتِ الرِّوَايَاتُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى صَلاَةِ الْخَوْفِ . وَرَأَى أَنَّ كُلَّ مَا رُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى صَلاَةِ الْخَوْفِ فَهُوَ جَائِزٌ وَهَذَا عَلَى قَدْرِ الْخَوْفِ . قَالَ إِسْحَاقُ وَلَسْنَا نَخْتَارُ حَدِيثَ سَهْلِ بْنِ أَبِى حَثْمَةَ عَلَى غَيْرِهِ مِنَ الرِّوَايَاتِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Ebu Şevârib, ona Yezîd b. Zürey', ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Sâlim, ona da babası (İbn Ömer) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) iki bölükten birine bir rekat korku namazı kıldırdı. Diğer bölük ise düşmana yönelmiş vaziyette idi. Ardından (ilk grup namazdan) ayrılıp (ikinci grubun) yerine konuşlandılar ve (birinci bölüktekiler) gelip Hz. Peygamber (sav), onlara diğer rekatı kıldırdı. Daha sonra selam verdi. İkinci bölük kalkıp (kılmadıkları) rekatlarını kıldılar. (Sonra da) birinci bölük kalkıp (kılmadıkları) rekatlarını kıldılar.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, sahih bir hadistir. Musa b. Ukbe, Nâfi'den, o da İbn Ömer'den buna benzer (misl) bir hadis nakletmiştir.
Bu konuda Câbir, Huzeyfe, Zeyd b. Sâbit, İbn Abbas, Ebu Hureyre, İbn Mesud, Sehl b. Ebu Hasme, Ebu Ayyâş ez-Zürakî -ismi Zeyd b. Sâmit'tir- ve Ebu Bekre'den de hadis rivayet edilmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Mâlik b. Enes, korku namazı hususunda Sehl b. Ebu Hasme hadisi gereğince görüşte bulunmuştur ki bu, Şâfiî'nin de görüşüdür. Ahmed (b. Hanbel), ''Nebî'den (sav) korku namazı (ile alakalı) pek çok hadis rivayet edilmiştir ki, bu konuda sadece bir sahih hadis bilmekteyim ve Sehl b. Ebu Hasme hadisini tercih etmekteyim'' demiştir. Aynı şekilde İshâk b. İbrahim de bu görüşü benimseyip ''korku namazı hususunda Hz. Peygamber'den (sav) pek çok rivayet sabit (olarak gelmiştir)'' demektedir. O, Nebî'den (sav) korku namazı konusunda rivayet edilen tüm hadislerin (muhtevasıyla amel etmenin) caiz olduğunu ifade etmiştir ki bu, korkunun durumuna göre takdir olunabilen bir husustur. İshak, ''Sehl b. Ebu Hasme hadisi dışındaki rivayetleri (bu meselede) tercih edecek değiliz'' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 46, 2/453
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
6. Muhammed b. Abdülmelik el-Basri (Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Halid b. Üseyd)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Korku namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13915, İM001327
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى الشَّوَارِبِ حَدَّثَنَا مَسْلَمَةُ بْنُ عَلْقَمَةَ عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْجُرَشِىِّ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ الْحَضْرَمِىِّ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ صُمْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَمَضَانَ فَلَمْ يَقُمْ بِنَا شَيْئًا مِنْهُ حَتَّى بَقِىَ سَبْعُ لَيَالٍ فَقَامَ بِنَا لَيْلَةَ السَّابِعَةِ حَتَّى مَضَى نَحْوٌ مِنْ ثُلُثِ اللَّيْلِ ثُمَّ كَانَتِ اللَّيْلَةُ السَّادِسَةُ الَّتِى تَلِيهَا فَلَمْ يَقُمْهَا حَتَّى كَانَتِ الْخَامِسَةُ الَّتِى تَلِيهَا ثُمَّ قَامَ بِنَا حَتَّى مَضَى نَحْوٌ مِنْ شَطْرِ اللَّيْلِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَوْ نَفَّلْتَنَا بَقِيَّةَ لَيْلَتِنَا هَذِهِ . فَقَالَ « إِنَّهُ مَنْ قَامَ مَعَ الإِمَامِ حَتَّى يَنْصَرِفَ فَإِنَّهُ يَعْدِلُ قِيَامَ لَيْلَةٍ » . ثُمَّ كَانَتِ الرَّابِعَةُ الَّتِى تَلِيهَا فَلَمْ يَقُمْهَا حَتَّى كَانَتِ الثَّالِثَةُ الَّتِى تَلِيهَا . قَالَ فَجَمَعَ نِسَاءَهُ وَأَهْلَهُ وَاجْتَمَعَ النَّاسُ . قَالَ فَقَامَ بِنَا حَتَّى خَشِينَا أَنْ يَفُوتَنَا الْفَلاَحُ . قِيلَ وَمَا الْفَلاَحُ قَالَ السُّحُورُ . قَالَ ثُمَّ لَمْ يَقُمْ بِنَا شَيْئًا مِنْ بَقِيَّةِ الشَّهْرِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Ebu’ş-Şevârib, ona Mesleme b. Alkame, ona Davud b. Ebu Hind, ona el-Velid b. Abdurrahman el-Cureşî, ona Cübeyr b. Nufeyr el-Hadramî, o da Ebu Zer’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ile birlikte ramazan orucunu tuttuk. Bitmesine yedi gün kalıncaya kadar hiçbir gece bize (teravih) namaz(ı) kıldırmadı. (Bitmesinden önceki) yedinci gece bize yaklaşık gecenin üçte biri kadar namaz kıldırdı. Sonra ondan sonraki (bitmesinden önceki) altıncı gece bize namaz kıldırmadı, nihayet ondan sonraki (bitmesinden önceki) beşinci gece yaklaşık gecenin yarısına kadar bize namaz kıldırdı. Ben: Ey Allah’ın Rasulü, bu gecenin geri kalan kısmında da bize nafile namaz kıldırsan keşke, dedim. O: “Kim imam ile birlikte namazını bitirinceye kadar namaz kılarsa şüphesiz bu, bir geceyi kıyamla (namazla) geçirmeye denktir. Daha sonra ondan sonraki (bitmesinden önceki) dördüncü gece bize namaz kıldırmadı. Nihayet ondan sonraki (bitmesinden önceki) üçüncü gece geldi, hanımlarını ve ev halkını topladı, insanlar da toplandı. (Ravi Ebu Zer) dedi ki: Bize öyle bir süre namaz kıldırdı ki felahı kaçırmaktan korktuk. Felah nedir, diye soruldu. O, sahur yemeği yemektir, dedi. (Ebu Zer) devamla dedi ki: Sonra ayın geri kalan günlerinde bize (nafile/teravih) kıldırmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 173, /214
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
3. Velid b. Abdurrahman el-Ceraşi (Velid b. Abdurrahman)
4. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
5. Mesleme b. Alkame el-Mazini (Mesleme b. Alkame)
6. Muhammed b. Abdülmelik el-Basri (Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Halid b. Üseyd)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Teravih namazı , Rekatları vs,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
139957, BS003189
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ : عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بِشْرَانَ الْعَدْلُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا شَيْخٌ فِى مَجْلِسِ عَمْرِو بْنِ عُبَيْدٍ زَعَمُوا أَنَّهُ جَعْفَرُ بْنُ مَيْمُونٍ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ جَعْفَرٍ الْقَطِيعِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مَيْمُونٍ بَيَّاعُ الأَنْمَاطِ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ النَّهْدِىِّ عَنْ سَلْمَانَ الْفَارِسِىِّ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« إِنَّ اللَّهَ حَيِىٌّ كَرِيمٌ يَسْتَحْيِى إِذَا رَفَعَ الرَّجُلُ إِلَيْهِ يَدَيْهِ أَنْ يَرُدَّهُمَا صِفْرًا خَائِبَتَيْنِ ». رَفَعَهُ جَعْفَرُ بْنُ مَيْمُونٍ هَكَذَا. وَوَقَفَهُ سُلَيْمَانُ التَّيْمِىُّ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ فِى إِحْدَى الرِّوَايَتَيْنِ عَنْهُ ، وَالْحَدِيثُ فِى الدُّعَاءِ جُمْلَةً إِلاَّ أَنَّ عَدَدًا مِنَ الصَّحَابَةِ رَضِىَ اللَّهُ تَعَالَى عَنْهُمْ رَفَعُوا أَيْدِيَهُمْ فِى الْقُنُوتِ مَعَ مَا رُوِّينَاهُ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم-.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 3189, 4/155
Senetler:
1. Selman el-Farisî (Selman b. İslam)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Ali Cafer b. Meymun et-Temimî (Cafer b. Meymun)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
4. Ebu Amr Muhammed b. İbrahim es-Sülemî (Muhammed b. İbrahim b. Ebu Adî)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
5. Muhammed b. Abdülmelik el-Basri (Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Halid b. Üseyd)
6. İsmail b. Muhammed es-Saffar (İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Salih b. Abdurrahman)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ahmed eş-Şeybanî (Abdullah b. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal)
7. Ali b. Muhammed el-Ümevi (Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişran)
7. Ebu Bekir Ahmed b. Cafer el-Katî'î (Ahmed b. Cafer b. Hemdân b. Malik b. Abdullah)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Namaz, kunut duası namazlarda
Namaz, Namazda dua