12 Kayıt Bulundu.
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail b. Uleyye, ona Abdullah b. Sevâde, ona babası (Sevade b. Hanzala), ona da Semüra b. Cündeb (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ne Bilâl'in ezanı ve ne de fecir vaktindeki dikey görünen aydınlık, şu şekilde (ufukta) yatay olarak yayılmadıkça sizi aldatmasın."
Açıklama: Hadiste geçen "sizi aldatmasın" ifadesi, sahur yemeğini bırakmayın, yemeğe devam edin anlamındadır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Vekî, ona Ebu Hilâl, ona Abdullah b. Sevâde, ona da Abduleşhel oğullarından biri olan Enes b. Mâlik, - râvilerden Ali b. Muhammed, Abdullah b. Kâ'b oğullarından olan demiştir - şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) süvarileri bize baskın yapmıştı. Ben bunun üzerine Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna geldim. O ise yemek yiyordu. Bana 'Buyur gel, yemek ye' dedi. Ben de 'Oruçluyum' dedim. O 'Otur, sana oruçtan (râvilerden biri 'oruçlardan' diye nakletmiştir) bahsedeyim: Allah (ac), yolcudan namazın yarısını; yine yolcudan, hamile ve emzikli kadından da orucun sorumluluğunu kaldırmıştır' buyurdu. Vallahi Nebî (sav) o ikisini (hamile ve emzikli kadını) veya ikisinden birini söyledi. Hay aklıma yanayım! Rasulullah'ın (sav) yemeğinden yemedim diye o kadar pişmanım ki!"
Açıklama: Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Şeyban b. Ferrûh, ona Abdülvâris (b. Said), ona Abdullah b. Sevâde el-Kuşeyri, ona babası (Sevade b. Hanzala), ona da Semüre b. Cündüb (ra), Hz. Peygamber'den şöyle rivayet etmiştir: "Be Bilal'ın ezan okuması ne de ufukta yayılmadıkça şu aydınlık sizi sahur konusunda yanıltmasın (sahur yemeğine devam edin)."
Bize Ebu Rebî ez-Zehrâni (Süleyman b. Davud), ona Hammâd b. Zeyd, ona Abdullah b. Sevâde el-Kuşeyrî, ona babası (Sevade b. Hanzala), ona o da Semüra b. Cündeb (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ne Bilal'in ezanı ve ne de şu ufuktaki dikey görünen aydınlık, şu şekilde yatay olarak dağılmadıkça sizi sahur yemeğiniz konusunda aldatmasın." [Hammâd iki eliyle göstererek, bu aydınlığın görülmesini ufuktaki dikey değil de yatay ortaya çıkan aydınlık olduğunu aktarmıştır.]
Bize Şeybân b. Ferrûh, ona Ebu Hilal er-Râsibî, ona İbn Sevâde el-Kuşeyrî, ona da Benû Kuşeyr'in kardeşlerinden olan Abdullah b. Ka'b oğullarından olan Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın bir süvarisi bize baskın yapmıştı. Ben de bunun için Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldim -râvilerden biri bu ifadeyi 'yanına vardım' şeklinde söylemiştir. Yemek yiyordu. 'Otur, yemeğimizden ye' buyurdu. 'Ben oruçluyum' deyince, Nebî (sav) 'Otur da sana namaz ve oruçtan bahsedeyim' dedi ve 'Allah teâlâ, namazın bir kısmını -ravilerden biri şüpheye düşüp yarısını demiştir- ve orucun farziyetini, yolcudan, emzikli ve hamile kadından kaldırmıştır' buyurdu. Enes 'Vallahi! Bu son ikisini ya birlikte söyledi veya sadece birini söyledi. Rasulullah'ın (sav) yemeğinden yemediğim için çok pişman oldum' demiştir."
Bize Ebu Kureyb ve Yusuf b. İsa, onlara Vekî, ona Ebu Hilal, ona da Abdullah b. Sevâde, Abdullah b. Ka‘b oğullarından Enes b. Malik'in (el-Ka'bî) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bize Rasulullah’ın (sav) atlı birlikleri baskın yapmıştı. Bunun üzerine ben Rasulullah’ın (sav) yanına vardım. Onu sabah kahvaltısını yaparken buldum. Hemen 'Gel, sen de ye' buyurdu. Ben oruçlu olduğumu söyledim. 'O halde gel sana oruç hakkında bazı şeyler söyleyeyim' dedi ve 'Şüphesiz Allah teâlâ yolculardan, oruç tutma mükellefiyetiyle namazların yarısını kaldırmıştır. Hamile yahut süt emziren kadınlardan da oruç mükellefiyetini kaldırmıştır' buyurdu. Vallahi Nebi (sav) ya her ikisini de söyledi (hamile ile emzikli kadını) veya onlardan sadece birisini söyledi. O gün Rasulullah’ın (sav) yemeğinden yemediğime çok pişmanım." Tirmizi, bu konuda Ebu Umeyye’den de rivayetin geldiğini belirtmiştir. Ayrıca Tirmizî bu rivayet hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: 'Enes b. Malik el-Ka‘bî rivayeti hasen bir hadistir. Enes b. Mâlik'in Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi dışında rivayet ettiği başka bir hadisini de bilmiyoruz. İlim ehli nezdinde uygulama (amel) bu hadise göredir. Ancak ilim ehlinden bazısı, hamile ve süt emziren kadınların oruç tutmayıp hem kazasını yapacaklarını hem de fakirlere (fidye olarak) yemek yedireceklerini söylemiştir ki Süfyan, Mâlik, Şâfiî ve Ahmed (b. Hanbel) bu kanaattedir. Bazısı da oruç tutmazlarsa, ya dilerlerse sadece fakirlere yemek yedirir oruçlarını kaza etmezler. Dilerlerse de oruçlarının kazasını tutar ama fakirleri doyurmazlar. İshak (b. Râhûye) da bu görüştedir.