Giriş


Açıklama: Kusmanın kasıtlı-kasıtsız olduğu metinden tam olarak anlaşılmadığı için şerhe müracaat gerekir. Kusmanın kasıtlı olduğu ve buradaki orucun nafileye haml edilmesi gibi değerlendirmeler mevcuttur. bkz. Sübkî,Menhel,X, 108.

    Öneri Formu
14551 D002381 Ebu Davud, Sıyam, 32


    Öneri Formu
15151 İM001540 İbn Mâce, Cenâiz, 34

Bize Ahmed b. Yunus, ona Zâide, ona Sâib b. Hubeyş, ona Ma'dan b. Ebu Talha el-Ya'merî, ona da Ebu Derdâ, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir köyde ya da bir çölde üç kişi bulunur da namaz cemaatle kılınmazsa, şeytan, onlara galebe çalar. Cemaate sarılın! Zira kurt, sürüden ayrılan koyunu kapar." [Sâib'den naklen Zâide, cemaatten kastedilenin cemaatle namaz kılmak olduğunu ifade etmiştir.]


    Öneri Formu
5564 D000547 Ebu Davud, Salat, 46

Bize Ebû Bekir b. Ebu Şeybe, ona İsmail b. Uleyye, ona Said b. Ebu Arûbe; (T) Bize Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, onlara Şebâbe b. Sevvâr, ona Şu'be; onların ikisine birden Katâde bu isnatla [Katâde'ye Salim b. Ebu'l-Ca'd, ona Ma'dân b. Ebu Talha, yukarıdaki hadisin] aynısını rivayet etti: [İlgili hadis: Hz. Ömer bir Cuma günü hutbeye çıktı ve bir konuşma yaptı. Hz. Peygamber'i (sav) ve Ebu Bekir'i andı. Sonra şöyle devam etti: Rüyamda sanki bir horozun beni üç kez gagaladığını gördüm. Bu olsa olsa benim ecelimin geldiğine işarettir. Bir kısım insanlar benden yerime halife atamamı istiyorlar. (Atamasam da) Allah dinini, hilafetini ve Peygamberi ile gönderdiği şeyleri zayi edecek değil ya! Eğer erkenden ölecek olursam hilafet işi Peygamber'in (sav) vefat ederken kendilerinden razı olduğu altı kişilik şu grubun kendi aralarındaki istişareleri ile belirlensin. Ben kesinlikle biliyorum ki benden sonra bazı kimseler bu işe karşı geleceklerdir. Oysa ben onları vaktiyle İslam'ı kabul edip (teslim olmaları, fitne çıkarmamaları için) kendi ellerimle dövmüştüm. Eğer böyle karşı çıkarlarsa bunlar kâfir ve sapıklardır. Sonra öyle inanıyorum ki ben, benden sonraya, Kelâleden (ölüp geride baba ya da oğul bırakmayan kimse) daha önemli bir mesele bırakmadım. Rasulullah'a (sav) Kelâle konusunda gidip geldiğim kadar başka hiçbir meselede gidip gelmedim. Rasulullah da (sav) cevap verirken başka hiçbir meselede bana bu kadar sert davranmadı. Hatta parmağı ile göğsümü dürterek bana “Ömer! Nisâ suresinin sonundaki, yazın inen ayet sana yetmiyor mu?” dedi. Yaşarsam bu konudaki hükmü öyle bir belirleyeceğim ki Kur'an'ı okuyan da okumayan da onunla hüküm verebilecek. Sonra Ömer şöyle devam etti: Allahım! Şehirlerdeki valiler hakkında seni şahit tutuyorum. Zira onları bu göreve getirirken tek maksadım şuydu: İnsanlara adil davransınlar, dinlerini ve Peygamber'in (sav) sünnetini öğretsinler, ganimeti aralarında pay etsinler, kendilerine zor gelen işleri bana havale etsinler. Sonra ey insanlar! Bence iğrenç olan iki bitkiyi, soğan ve sarımsağı yiyorsunuz. Bizzat gördüm ki Rasul-i Ekrem (sav) mescitte bir kimseden bunların kokusunu aldığı zaman emreder, onu mescitten çıkartıp Baki mezarlığına kadar gönderirdi. Her kim soğan sarımsak yerse onları pişirerek öldürsün (kokusunu etkisiz hale getirsin.)


    Öneri Formu
281936 M001259-2 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 78

Bize Ebû Bekir b. Ebu Şeybe, ona İsmail b. Uleyye, ona Said b. Ebu Arûbe; (T) Bize Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, onlara Şebâbe b. Sevvâr, ona Şu'be; onların ikisine birden Katâde bu isnatla [Katâde'ye Salim b. Ebu'l-Ca'd, ona Ma'dân b. Ebu Talha, yukarıdaki hadisin] aynısını rivayet etti: [İlgili hadis: Hz. Ömer bir Cuma günü hutbeye çıktı ve bir konuşma yaptı. Hz. Peygamber'i (sav) ve Ebu Bekir'i andı. Sonra şöyle devam etti: Rüyamda sanki bir horozun beni üç kez gagaladığını gördüm. Bu olsa olsa benim ecelimin geldiğine işarettir. Bir kısım insanlar benden yerime halife atamamı istiyorlar. Allah dinini, hilafetini ve Peygamberi ile gönderdiği şeyleri zayi edecek değil ya! Eğer erkenden ölecek olursam hilafet işi Peygamber'in (sav) vefat ederken kendilerinden razı olduğu altı kişilik şu grubun kendi aralarındaki istişareleri ile belirlensin. Ben kesinlikle biliyorum ki benden sonra bazı kimseler bu işe karşı geleceklerdir. Oysa ben onları vaktiyle İslam'ı kabul edip (teslim olmaları, fitne çıkarmamaları için) kendi ellerimle dövmüştüm. Eğer böyle karşı çıkarlarsa bunlar kâfir ve sapıklardır. Sonra öyle inanıyorum ki ben, benden sonraya, Kelâleden (ölüp geride baba ya da oğul bırakmayan kimse) daha önemli bir mesele bırakmadım. Rasulullah'a (sav) Kelâle konusunda gidip geldiğim kadar başka hiçbir meselede gidip gelmedim. Rasulullah da (sav) cevap verirken başka hiçbir meselede bana bu kadar sert davranmadı. Hatta parmağı ile göğsümü dürterek bana “Ömer! Nisâ suresinin sonundaki, yazın inen ayet sana yetmiyor mu?” dedi. Yaşarsam bu konudaki hükmü öyle bir belirleyeceğim ki Kur'an'ı okuyan da okumayan da onunla hüküm verebilecek. Sonra Ömer şöyle devam etti: Allahım! Şehirlerdeki valiler hakkında seni şahit tutuyorum. Zira onları bu göreve getirirken tek maksadım şuydu: İnsanlara adil davransınlar, dinlerini ve Peygamber'in (sav) sünnetini öğretsinler, ganimeti aralarında pay etsinler, kendilerine zor gelen işleri bana havale etsinler. Sonra ey insanlar! Bence iğrenç olan iki bitkiyi, soğan ve sarımsağı yiyorsunuz. Bizzat gördüm ki Rasul-i Ekrem (sav) mescitte bir kimseden bunların kokusunu aldığı zaman emreder, onu mescitten çıkartıp Baki mezarlığına kadar gönderirdi. Her kim soğan sarımsak yerse onları pişirerek öldürsün (kokusunu etkisiz hale getirsin.)


    Öneri Formu
281937 M001259-3 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 78


    Öneri Formu
3943 M001093 Müslim, Salât, 225


    Öneri Formu
11710 İM001014 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 58


    Öneri Formu
26690 N003145 Nesai, Cihâd, 26


    Öneri Formu
28000 D003965 Ebu Davud, 'Itk, 14


    Öneri Formu
281576 M001093-2 Müslim, Salât, 225