8 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan ile Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Abbas b. Muhammed ed-Dûrî, ona Mekkî b. İbrahim el-Belhî, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dînâr, ona Hişâm b. Yahya, ona da İkrime b. Seleme b. Rabîa’nın haber verdiğine göre; Muğîre oğullarından iki kardeş Mücemmi’ b. Yezîd el-Ensârî’ye rastlamışlardı, Mücemmi’ şöyle demişti: “Şehâdet ederim ki Allah’ın rasûlü (sav), duvarına komşusunun odun koymasının hiçbir komşunun engel olmamasını emretmiştir.” Yemin eden kişi dedi ki: “Ey kardeşim! Biliyorum ki yemin ettiğim halde içinde bana karşı bir önyargı oluşmuş. Sen benim duvarımın arkasına bir çatı (üstüvâne) koyuver.” Öbürü de söyleneni yaptı, odunlarını bu çatının (üstüvanenin) altına koydu. İbn Cüreyc şöyle dedi: Amr, ben onu (üstüvâneyi) gördüm, dedi. Bunu aynı manada olmak üzere ثم=Abbas, Haccâc b. Muhammed’den, o da İbn Cüreyc’den bundan daha tam bir şekilde rivayet etmiştir. Bu rivayet de Kitabu İhyâi’l-mevât’ın sonunda gelecektir.
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan ile Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Abbas b. Muhammed ed-Dûrî, ona Mekkî b. İbrahim el-Belhî, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dînâr, ona Hişâm b. Yahya, ona da İkrime b. Seleme b. Rabîa’nın haber verdiğine göre; Muğîre oğullarından iki kardeş Mücemmi’ b. Yezîd el-Ensârî’ye rastlamışlardı, Mücemmi’ şöyle demişti: “Şehâdet ederim ki Allah’ın rasûlü (sav), duvarına komşusunun odun koymasının hiçbir komşunun engel olmamasını emretmiştir.” Yemin eden kişi dedi ki: “Ey kardeşim! Biliyorum ki yemin ettiğim halde içinde bana karşı bir önyargı oluşmuş. Sen benim duvarımın arkasına bir çatı (üstüvâne) koyuver.” Öbürü de söyleneni yaptı, odunlarını bu çatının (üstüvanenin) altına koydu. İbn Cüreyc şöyle dedi: Amr, ben onu (üstüvâneyi) gördüm, dedi. Bunu aynı manada olmak üzere ثم=Abbas, Haccâc b. Muhammed’den, o da İbn Cüreyc’den bundan daha tam bir şekilde rivayet etmiştir. Bu rivayet de Kitabu İhyâi’l-mevât’ın sonunda gelecektir.
Açıklama: Hadis metin itibariyle sahih li gayrihi olmakta olup isnad itibariyle zayıftır. Çünkü İkrime b. Seleme b. Rebîa'dan sadece Hişâm b. Yahyâ (İbnü'l-Âs el-Mahzûmî) rivâyette bulunmuştur. Hişâm b. Yahyâ meçhûl râvilerdendir. Ondan rivâyette bulunan sadece iki kişidir. Hişâm b. Yahyâ'nın sika olduğunu sadece İbn Hibbân söylemektedir.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Yahya, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle söylemiştir: Bizler Hz. Peygamber (sav) ile birlikte Zilhicce ayının sonun doğru Medine'den yola çıktık. Hz. Peygamber (sav): "Kim umre niyetiyle ihrama girmek isterse ihrama girip telbiye getirsin. Hac niyetiyle ihrama girip telbiye getirmek isteyen de hac niyetiyle ihrama girip telbiye etsin. Ben eğer kurbanlık getirmemiş olsaydım umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirirdim." buyurdu. Bunun üzerine ashabından bazıları umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi, bazıları da hac niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi. Ben de umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirenlerdim. Ben, Mekke'ye girmeden önce hayız oldum. Hayızlıyken de arefe günü gelip çattı. Ben durumumu Hz. Peygamber'e (sav) arz edip söyledim. Peygamber: "Umreni bırak, başının saç örgülerini çöz, taran ve hac niyetiyle ihrama girip telbiye getir!" buyurdu. Ben de öyle yaptım. Nihayet (hac bitince) Muhassab'da kaldığımız gecede Hz. Peygamber (sav), (Kardeşim) Abdurrahman'ı, benimle birlikte Tenîm'e yolladı. Abdurrahman, Aişe'yi bineğinin arka tarafına bindirip götürdü. Aişe orada daha önce başladığı umresinin yerine, yeni bir umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi. Böylece Allah Aişe'nin haccını ve umresini kabul etti. Bu umreden dolayı kefaret olarak kurban, sadaka ve oruç da gerekmedi.
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan ile Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Abbas b. Muhammed ed-Dûrî, ona Haccâc b. Muhammed el-A’ver, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dînâr, ona Hişâm b. Yahya, ona da İkrime b. Seleme b. Rabîa şöyle haber vermiş: “Muğîre oğullarından iki kardeşten biri, odunlarını duvarının kenarına koymamak üzere diğeriyle anlaşma yapmıştı. Sonra Mücemmi’ b. Yezîd el-Ensârî’ye rastladılar. Orada Ensâr’dan başka insanlar da vardı. Dediler ki: “Şehâdet ederiz ki Allah’ın rasûlü (sav), duvarına komşusunun odun koymasına hiçbir komşunun engel olmamasını emretmiştir.” Yemin eden kişi dedi ki: “Ey kardeşim! Biliyorum ki yemin ettiğim halde içinde bana karşı bir önyargı oluşmuş. Sen benim duvarımın arkasına bir çatı (üstüvâne) koyuver.” Öbürü de söyleneni yaptı, odunlarını bu çatının (üstüvanenin) altına koydu. Bana Amr dedi ki: Ben ona (üstüvâneye) baktım.
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan ile Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Abbas b. Muhammed ed-Dûrî, ona Haccâc b. Muhammed el-A’ver, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dînâr, ona Hişâm b. Yahya, ona da İkrime b. Seleme b. Rabîa şöyle haber vermiş: “Muğîre oğullarından iki kardeşten biri, odunlarını duvarının kenarına koymamak üzere diğeriyle anlaşma yapmıştı. Sonra Mücemmi’ b. Yezîd el-Ensârî’ye rastladılar. Orada Ensâr’dan başka insanlar da vardı. Dediler ki: “Şehâdet ederiz ki Allah’ın rasûlü (sav), duvarına komşusunun odun koymasına hiçbir komşunun engel olmamasını emretmiştir.” Yemin eden kişi dedi ki: “Ey kardeşim! Biliyorum ki yemin ettiğim halde içinde bana karşı bir önyargı oluşmuş. Sen benim duvarımın arkasına bir çatı (üstüvâne) koyuver.” Öbürü de söyleneni yaptı, odunlarını bu çatının (üstüvanenin) altına koydu. Bana Amr dedi ki: Ben ona (üstüvâneye) baktım.