10 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. İdris, ona Muhammed b. Umâra, ona da Ebu Bekir b. Muhammed şöyle rivayet etmiştir: "Halide bt. Enes Ümmü Benî Hazm es-Sâidiyye, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek, şifa için okuduğu duaları, Ona arz etti, Rasulullah (sav) da, okumasına izin verdi."
Açıklama: Bu rivayet isnad itibariyle problemlidir. Çünkü İbn Cüreyc'in Muhammed b. Umâre'den rivayeti yoktur. Muhammed b. Umâre ise meçhulul hal bir ravidir. Yani güvenilirliğine dair bir bilgi yoktur. Metin itibariyle de sahih rivayetlere ters olduğu için makbul bir nakil olarak değerlendirilemez.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Muhammed b. Umare b. Amr b. Hazm, ona Muhammed b. İbrahim, ona da İbrahim b. Abdurrahman b. Avf'ın kendisinden çocuk sahibi olduğu (Ümmü veled) cariyesi Hz. Peygamber'in hanımı Ümmü Seleme'ye bir soru sorduğunu söyleyerek şöyle demiştir: Ben eteğini uzun tutan ve pis yerlerde yürümek zorunda kalan bir kadınım. (Ne yapmam gerekir?) Bunun üzerine Ümmü Seleme, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini söyledi: "O pisliği, sonrası (temiz olan toprak) temizler."
Bize Ebu Recâ Kuteybe (b. Said es-Sakafî) ona Malik b. Enes, ona Muhammed b. Umara, ona da Muhammed b. İbrahim, Abdurahman b. Avf’ın ümmüveledinin (kendisinden çocuk doğuran cariyesinin) şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Ümmü Seleme’ye: 'Ben uzun etek giyinen bir kadınım ve pis yerlerde yürüyorum (bunun hükmü nedir)?' diye sordum. Bana : 'Rasulullah'ın (sav) "Pis yerden sonra (üzerinde yürüdüğün) temiz yerler, o eteği temizler" buyurdu.' cevabını verdi. [Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd’dan da rivayet vardır. O şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) ile birlikte olurduk. Pis yerlere basmaktan dolayı ayaklarımızı yıkamazdık." Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Birden fazla (birçok) âlimin görüşü bu şekildedir. Onlar: 'Bir kimse pis bir yere bastığında ayağını yıkaması gerekmez. Ancak (bastığı yerdeki) pislik yaş olursa bulaşan kısım yıkanır.' demişlerdir. Tirmizî şöyle demiştir: Abdullah b. Mübarek bu hadisi, Malik b. Enes, ona Muhammed b. Umara, ona Muhammed b. İbrahim, ona Abdurrahman b. Avf’ın oğlu Hud'un ümmü veledi, ona da Ümmü Seleme'nin rivayetiyle nakletmiştir. Ancak burada bir yanılgı vardır. Zira Abdurrahman b. Avf’ın Hud adında oğlu yoktur. Bu rivayet, Abdurrahmaan b Avf’ın oğlu İbrahim'in ümmüveledi vasıtasıyla Ümmü Seleme'den rivayet edilmiştir. Sahih olan da budur.]
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir.