1 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Ahmed b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd, ona el-Hasan b. Said el-Mevsılî, ona el-Muallâ b. Mehdî, ona Ebu Avâne, ona Ömer b. Ebu Seleme, ona babası ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ben sadece Kureyşin anlaşmalrından sadece Hılfu’l-mudayyibîn'e (İyilik yapanlar ittifakına) katıldım. Bu ittifakı bozmam için, bana kızıl develer verilse bile asla onu bozmam." "Mudayyibûn ittifakı Hâşim, Ümeyye, Zühre ve Mahzûm (kabilelerinden) oluşmaktadır. Beyhakî der ki: Ben ne Ebu Hüreyre'nin ne de başka bir kimsenin sözünde bu tefsirle dair bir şeyle karşılaşmadım. Beyhakî kendisine şöyle bir haberin ulaştığını ifade etmiştir: Söylenildiğine göre Hılfu’l-mudayyebîn denilmesinin sebebi, onların bu ittifakı kurdukları ve yeminle antlaşmayı tamamladıkları günde ellerini güzel bir koku (kabına) daldırmalarıymış. Bu ittifak, sikâye (hacılara su dağıtma işi), hicâbe (Kâbe'nin perdedarlığı ve anahtarlarını taşıma görevi), rifâde (hacılara yemek verme vazifesi), livâ (Savaş zamanında ve askerin toplanmasında sancağı taşıma görevi) ve nedve (Dâru'n-Nedve adlı istişâre binasında yapılan toplantılara başkanlık etme görevi) görevlerini ellerinde bulunduran Abdumenâf ve Abduddâr oğulları arasında bu konuda yaşanan çekişme üzerine kurulmuştur. Kureyş kabilelerinden bir grubu oluşturan Esed b. Abdüluzzâ oğulları, Abdumenâf oğullarına tabiydi ve bu sayede Abdumenâf oğulları arasında olmakla şeref, fazilet ve kazanç elde etmekteydiler. Muhammed b. İshak b. Yesâr bu ittifakı kuranları Mutayyebûn şeklinde isimlendirmiştir ve onlar Kureyş kabilesine mensup Abdumenâf oğulları: Hâşim, Muttalib, Abduşems, Nevfel; Zühre oğulları; Esed b. Abduluzzâ oğulları; Temîm oğulları; Hâris b. Fihr oğuları olarak beş kabiledirler. Şâfî ve bazı alimler onların Hılfu’l-fudûl'dan olduklarını söylemiştir."