18 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Kesîr, ona el-Evzâî, ona da Harun b. Riâb, Ahnef b. Kays'ın şöyle anlattığını rivayet etti: "Bir gün Dımaşk camisine gitmiştim. Orada bir adamın çokça rükû ve secde ettiğini gördüm. Dışarı çıkmadan şu adamın namazını çift rekâtta mı, yoksa tek rekâtta mı bitireceğini acaba bilecek mi diye düşünüp bekledim. Adam namazını bitirince kendisine, 'Ey Allah'ın kulu! Namazdan çift rekâtta mı yoksa tek rekâtta mı ayrıldın, biliyor musun?' dedim. Adam,: 'Ben bilmiyorsam, şüphe yok ki, Allah biliyor!' dedi ve sonra da ' Ben, dostum Ebû'l-Kasım'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim' dedi "Hiçbir kul yoktur ki Allah için bir secde etsin de, Allah bu secde sebebiyle onu bir derece yükseltmiş ve yine bu secde sebebiyle ondan bir günahını indirmiş olmasın!” Bunun üzerine ben, adama; “Allah sana merhamet buyursun! Sen kimsin?” dedim. O da. “Ben Ebû Zerr'im” dedi. el-Ahnef dedi ki: “O zaman o adamın karşısında kendi şahsiyetim bana çok küçük ve önemsiz göründü.”
Bize Müsedded (b. Müserhed ve Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn), onlara Hammâd b. Zeyd, ona Harun b. Riâb, ona Kinâne b. Nuaym ona da Kabîsa b. Muhârik el-Hilâlî şöyle rivayet etmiştir: "Ben (kan davasını önlemek niyetiyle) birinin diyetine kefil olmuştum. Bunun üzerine ödemede yardım talep etmek için Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. Hz. Peygamber (sav) 'Zekat malları gelinceye kadar bekle, sana ondan verilmesini isteyeyim' buyurdu. Sonra da 'Ey Kabîsa! Dilenmek kesinlikle helal değildir. Ancak şu üç kişi bundan istisnadır: Başkasının borcunu üstlenen kişi ki ona borcunu kapatana dek dilenmek caizdir, ancak sonrasında istemekten vazgeçmelidir. Başına bir musibet gelip de malını kaybeden kişiye de dilenmek caizdir. O da zaruri ihtiyaçlarını giderebilecek yahut hayatını idame ettirebilecek hale gelinceye kadar dilenebilir. Kavminden aklı başında üç kişinin kendisi hakkında 'Falanca kişi ihtiyacını karşılayamayacak kadar fakirliğe düşmüştür' şeklinde beyanda bulunduğu kişiye de dilenmek caizdir. O da zaruri ihtiyaçlarını giderebilecek yahut hayatını idame ettirebilecek hale gelinceye kadar dilenebilir, ancak sonra dilenmeyi bırakmalıdır. Ey Kabîsa! Bunların dışında dilenerek alınan mal, sahibinin yediği haram lokma demektir."