Giriş

Bize Kuteybe b. Saîd, Amr en-Nakıd ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, onlara İbn Uyeyne, -Kuteybe hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için 'haddesena Süfyan (bize Süfyan rivayet etti)' lafzını kullanmıştır-, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz taşla taharetlendiği zaman kullandığın taşın sayısını tek yapsın. Abdest alırken burnuna su alsın sonra sümkürsün."


    Öneri Formu
1638 M000560 Müslim, Tahâre, 20

Bana Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak b. Hemmam, ona Mamer, ona da Hemmâm b. Münebbih; 'işte bunlar Ebu Hureyre'nin Allah'ın Elçisi Hz. Muhammed'den (sav) bize rivayet ettiği hadislerdir demiş ve bazı hadisleri zikretmiştir. Bunlardan birinde Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz abdest aldığı zaman iki burun deliğine de su çeksin, ardından sümkürsün (burnunu iyice temizlesin."


    Öneri Formu
1640 M000561 Müslim, Tahâre, 21

Bize Said b. Mansur, ona Hassan b. İbrahim, ona Yunus b. Yezid; (T) Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus (b. Yezid), ona İbn Şihab, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona da Ebu Hureyre ve Ebu Said el-Hudrî, Rasulullah'tan (sav) işittikleri hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
1643 M000563 Müslim, Tahâre, 22

Bize Yahya b. Muhammed b. Tahlâ, ona Osman b. Abdurrahmanşöyle rivayet etmiştir: Babası (Abdurrahman b. Osman), Ömer b. Hattâb'ın izârı (alt elbise) altından su ile taharetlendiğini işitmiştir. Yahya der ki: Mâlik'e, abdest alıp mazmaza yapmadan (ağzına su vermeden) önce unutarak yüzünü yıkayan ya da yüzünü yıkamadan önce (unutarak) kollarını yıkayan kişi hakkında soruldu. Mâlik “mazmaza yapmadan önce yüzünü yıkayan, mazmaza yapsın ama tekrar yüzünü yıkamasın. Yüzünü yıkamadan önce kollarını yıkayan kimse ise yüzünü yıkayıp kollarını yeniden yıkasın. Böylece kollarını yıkaması yüzden sonra olmuş olur. Ancak bu (durum), abdest aldığı mekanda ya da çok vakit geçmeden geçerlidir” dedi. Yahya der ki: Mâlik'e, mazmaza ve istinşak yapmayı unutup namaz kılan kimsenin durumu soruldu, “namazını iade etmesi gerekmez. Ancak (tekrar aynı abdest ile) namaz kılmak isterse ağzına ve burnuna su verir” dedi.


    Öneri Formu
34215 MU000037 Muvatta, Tahâret, 1

Bize Yahya b. Hassan, ona Abdulaziz b. Muhammed ve Halid b. Abdullah, onlara Amr b. Yahya el-Mâzinî, ona da babası (Yahya b. Umâra) şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah b. Zeyd’in bir tas su istedi ve suyu ellerine döküp ellerini üç defa yıkadı, (sonra) yüzünü üç defa ve ellerini dirseklerine kadar ikişer defa yıkadı sonra da 'Rasulullah’ı (sav) böyle abdest alırken görmüştüm' dedi"


    Öneri Formu
38805 DM000721 Darimi, Taharet, 27

Bize Yahya b. Hassan, ona Abdulaziz b. Muhammed ve Halid b. Abdullah, onlara Amr b. Yahya el-Mâzinî, ona da babası (Yahya b. Umâra) şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah b. Zeyd’in bir tas su istedi ve suyu ellerine döküp ellerini üç defa yıkadı, (sonra) yüzünü üç defa ve ellerini dirseklerine kadar ikişer defa yıkadı sonra da 'Rasulullah’ı (sav) böyle abdest alırken görmüştüm' dedi"


    Öneri Formu
273732 DM000721-2 Darimi, Taharet, 27

Bize Kuteybe b. Saîd, Amr en-Nâkıd ve Muhammed b. Nümeyr, onlara İbn Uyeyne, -Kuteybe Süfyan tahdis etti demiştir-, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona Ebu Hüreyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz taşla taharetlenirse tek taşla taharetlensin. Abdest alırken burnuna su alıp sonra sümkürsün."


    Öneri Formu
280858 M000560-2 Müslim, Tahâre, 20

Bize Kuteybe b. Saîd, Amr en-Nâkıd ve Muhammed b. Nümeyr, onlara İbn Uyeyne, -Kuteybe Süfyan tahdis etti demiştir-, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona Ebu Hüreyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz taşla taharetlenirse tek taşla taharetlensin. Abdest alırken burnuna su alıp sonra sümkürsün."


    Öneri Formu
280859 M000560-3 Müslim, Tahâre, 20

Bize Yahya b. Yahya, ona Malik kıraat yoluyla, ona İbn Şihab, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona da Ebu Hureyre rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Abdest alan kişi burnunu (iyice) temizlesin. Taşla taharetlenen kişi (kullandığın taşın sayısını) tek yapsın."


    Öneri Formu
1642 M000562 Müslim, Tahâre, 22

Bize Ahmed b. Cafer el-Ma'kirî, ona Nadr b. Muhammed, ona İkrime b. Ammâr, ona Ebu AmmÂr Şeddad b. Abdullah ve Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Ümame şöyle rivayet etmiştir. [-İkrime şöyle demiştir: Şeddad Ebu Ümame ve Ebû Vâsile ile görüşmüş, Enes'le birlikte Şam'a gitmiştir. Enes kendisinin fazilet ve hayır sahibi bir kişi olduğunu söylemiştir.-] ona da Amr b. Abese es-Sülemî şöyle rivayet etmiştir: "Ben cahiliye zamanında bütün insanların sapkınlık içinde bulunduğunu, doğru yolda olmadıklarını biliyordum. Çünkü onlar putlara ibadet ediyorlardı. Mekke'de bir kişinin bir takım haberler getirdiğini duydum. Bineğime binip hemen ona geldim. Rasulullah (sav) gizlenmiş ve kavmi kendisine karşı cüretkar bir halde tavır takınmıştı. Bunun üzerine kalbim yumuşadı ve Mekke'de onun yanına giderek 'Sen nesin?' diye sordum. 'Ben Peygamberim' buyurdu. 'Peygamber ne demektir?' diye sordum. 'Allah beni gönderdi' buyurdu. 'Ne ile gönderdi seni?' diye sordum. 'Allah beni, akrabaya yardım edilmesi, putların kırılması, Allah'ın bir olduğunun kabul edilmesi ve O'na hiç bir şeyin ortak koşulmaması vazifesi ile gönderdi' buyurdu. 'Bu konuda seni destekleyecek kimler var?' diye sordum. 'Bir hür ve bir köle' cevabını verdi. O sırada onunla birlikte iman edenlerden sadece Ebu Bekir ve Bilal vardı. 'Bende sana tabi oluyorum' dedim. 'Sen bu gün bunu yapamazsın. Benim ve insanların ne halde olduğunu görmüyor musun? Şimdi ailenin yanına dön. Ortaya çıktığımı duyduğun zaman yanıma gel' buyurdu. Ben de ailemin yanıma gittim." "Ben oradayken Rasulullah (sav) Medine'ye geldi. İnsanlardan haber alıyor ve onlara peygamberi soruyordum. Sonunda yanıma Yesriblilerden yani Medinelilerden bir grup geldi. Onlara 'Medine'ye gelen zat ne yaptı?' diye sordum. 'Halk ona koşuyor. Kavmi onu öldürmek istemiş ama bunu başaramamışlar' dediler. Ben de bunun üzerine Medine'ye gelip hemen onun huzuruna çıktım ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Beni tanıdın mı?' diye sordum. 'Evet, Sen benimle Mekke'de buluşan adamsın' buyurdu. 'Evet, ben o adamım' dedim ve 'ey Allah'ın peygamberi! Allah'ın sana bildirdiği ve benim bilmediğim şeyleri bana haber ver' diye ekledim. Bana namazdan bahsetti ve 'sabah namazını kıl! Sonra güneşin doğmasından yükselmesine kadarki zamanda namaz kılma. Çünkü güneş doğduğu zaman şeytanın iki boynuzu arasından doğar. Kafirler de o zaman ona secde ederler. Sonra namaz kılabilirsin. Çünkü namaz ispatlı ve şahitlidir. Mızrağın gölgesi dimdik olana kadar namaz kılabilirsin. Sonra namazı kes! Çünkü o zaman cehennem ateşi kızdırılır. Gölge döndüğü zaman yine namaz kılabilirsin. Bu namazın da ispatlı ve şahitlidir. İkindiye kadar namazı kılmaya devam edebilirsin. İkindiden sonra güneş batana kadar namaz kılma, çünkü güneş şeytanın iki boynuzu arasından batar ve o vakitte kafirler güneşe secde ederler' buyurdu. Ben 'ey Allah'ın Peygamberi! Abdestten de bahsedin bana' dedim. Allah Rasulü (sav) 'Abdest suyunu yakınına alıp ağzına ve burnuna su veren kişinin günahları yüzünden, ağzından ve burnundan dökülür. Allah'ın emrettiği gibi yüzünü yıkarsa bütün günahları su ile birlikte sakalının etrafından dökülür. Sonra ellerini dirsekleriyle birlikte yıkar da eliyle işlediği günahlar parmak uçlarından suyla birlikte dökülür. Başını mesh eder ve başıyla işlediği günahlar su ile birlikte saçlarının kenarlarından dökülür. Sonra ayaklarını topukları ile birlikte yıkar da ayaklarının günahları suyla birlikte parmaklarından dökülür. Eğer bir de kalkıp namaz kılar, Allah'a hamd eder, onu tazim eder ve Allah için kalbindeki başka şeyleri bırakırsa anasından doğduğu günkü gibi günahlarından arınmış olur' buyurdu." [Amr b. Anbese bu hadisi Hz. Peygamber'in (sav) ashabından Ebu Ümame'ye anlatmıştı. Ebu Ümame “ey Amr b. Anbese! Bu adama nasıl bir makam verildiği hakkında söylediklerini bir düşün” deyince Amr “ey Ebu Ümame! Artık iyice yaşlandım. Kemiklerim zayıfladı. Ecelim geldi. Allah'a ve resulüne yalan söylemeye ihtiyacım mı var! Eğer bunu Rasulullah'tan (sav) bir, iki, üç hatta yedi defa duymasaydım onu anlatmazdım. Ama ben bunları Rasulullah'tan (sav) daha da çok duydum” dedi.]


    Öneri Formu
281108 M001930-2 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 294