حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا الفزاري قال حدثنا قنان بن عبد الله عن عبد الرحمن بن عوسجة عن البراء بن عازب عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من منح منيحة أو هدى زقاقا أو قال طريقا كان له عدل عتاق نسمة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165584, EM000890
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا الفزاري قال حدثنا قنان بن عبد الله عن عبد الرحمن بن عوسجة عن البراء بن عازب عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من منح منيحة أو هدى زقاقا أو قال طريقا كان له عدل عتاق نسمة
Tercemesi:
— Berâ ibni Âzib, Peygamber (SalUıllahü Aleyhi ve Seltem)'den rivayet ettiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu :
«— Kim, faydalanılsın «tiye ödünç bir mal ihsanda bulunursa, yahut bir sokak —veya Peygamber dedi ki bir yol— gösterip (başkasına) delâlet ederse, onun için bir köle azad etme karşılığı kadar sevab vardır.»[503]
Bir yol şaşırmışa, bir amaya, dil veya semt bilmeyen bir yabancıya .delâlet etmek ve ona yol göstermek sevabı, bir köle azad etme sevabına denk olacak kadar büyüktür. Bu da İslâm'da yardımlaşmanın, sevişmenin, düşküne el atmanın ve merhamet etmenin bir çeşididir. İnsanlık ve merhamet duygularından uzak olanlar, bu gibi delâletlerden kaçınır ve aldırış etmezler. Müslüman daima yardım ve iyilik etmek vazifesi ile yükümlü olduğundan yol gösterme işini de benimseyip bu güzel ahlâkla ahlâklanmak zorundadır. Bu iyi hareket karşılığında da büyük sevab onundur.
Bir kimseye faydalansın diye ariyet olarak verilen bir hayvana veya bîr mala «Menîha ~ 4*U*» denir. Sütünden istifade edilsin diye başkasına ariyet olarak yerilen koyun, deve ve eşya gibi şeyler Menîha adını alır kİ, bu bir bağış ve hediye veya fakire sadaka yerine geçer.[504]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 890, /689
Senetler:
()
Konular:
Hediye, hediyeleşmek muhabbeti artırır
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Yardım, Yardımlaşma, yol konusunda
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا حصين قال سمعت هلال بن يساف يقول : كنا نبيع البز في دار سويد بن مقرن فخرجت جارية فقالت لرجل شيئا فلطمها ذلك الرجل فقال له سويد بن مقرن ألطمت وجهها لقد رأيتني سابع سبعة وما لنا إلا خادم فلطمها بعضنا فأمره النبي صلى الله عليه وسلم أن يعتقها
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى بن سعيد عن سفيان قال حدثني سلمة بن كهيل قال حدثني معاوية بن سويد بن مقرن قال : لطمت مولى لنا ففر فدعانى أبى فقال اقتص كنا ولد مقرن سبعة لنا خادم فلطمها أحدنا فذكر ذلك للنبي صلى الله عليه وسلم فقال مرهم فليعتقوها فقيل للنبي صلى الله عليه وسلم ليس لهم خادم غيرها قال فليستخدموها فإذا استغنوا خلوا سبيلها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163990, EM000178
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى بن سعيد عن سفيان قال حدثني سلمة بن كهيل قال حدثني معاوية بن سويد بن مقرن قال : لطمت مولى لنا ففر فدعانى أبى فقال اقتص كنا ولد مقرن سبعة لنا خادم فلطمها أحدنا فذكر ذلك للنبي صلى الله عليه وسلم فقال مرهم فليعتقوها فقيل للنبي صلى الله عليه وسلم ليس لهم خادم غيرها قال فليستخدموها فإذا استغنوا خلوا سبيلها
Tercemesi:
— Muaviye ibni Süveyd dedi ki:
«Bize aid, köleye bir tokat attım. Köle kaçtı. Babam, beni (ve onu) çağırdı. Sonra ,(köleye) dedi ki:
«Kısas yapE» (saaa vurulan tokatm aynını, bu oğluma vur, köle kısas yapmadı, bağışladı).
Biz Mukarrin oğullan yedi kişi idik. Bizim bir kölemiz vardı. Birimiz onu tokatlamıştı. Bu hadise, Peygamber (SallallahüAleyhiveSellem)'e anlatıldı. Bunun üzerine Hazreti Peygamber şöyle buyurdu :
«OMukaerin oğullarına enıret, o köleyi (cariyeyi) azad etsinler.»
Peygamber (SallaUahüAle$jıiveSellem)'e dendi ki:
«Onların bu köleden başka bir'hizmetçileri yoktur.»
Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
«(öyle ise) Onu hizmette kullansınlar, ona ihtiyaçları kalmayınca onu salıversinler (azad etsinler).»[357]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 178, /178
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Yargı, köleye karşılık hüre Kısas
حدثنا آدم قال حدثنا شيبان أبو معاوية قال حدثنا عبد الملك بن عمير عن أبى سلمة بن عبد الرحمن عن أبى هريرة قال قال النبي صلى الله عليه وسلم لأبى الهيثم : هل لك خادم قال لا قال فإذا أتانا سبى فأتنا فأتى النبي صلى الله عليه وسلم برأسين ليس معهما ثالث فأتاه أبو الهيثم قال النبي صلى الله عليه وسلم اختر منهما قال يا رسول الله اختر لي فقال النبي صلى الله عليه وسلم إن المستشار مؤتمن خذ هذا فإني رايته يصلى واستوص به خيرا فقالت امرأته ما أنت ببالغ ما قال فيه النبي صلى الله عليه وسلم إلا أن تعتقه قال فهو عتيق فقال النبي صلى الله عليه وسلم إن الله لم يبعث نبيا ولا خليفة إلا وله بطانتان بطانه تأمره بالمعروف وتنهاه عن المنكر وبطانة لا تألوه خبالا ومن يوق بطانة السوء فقد وقى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164068, EM000256
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شيبان أبو معاوية قال حدثنا عبد الملك بن عمير عن أبى سلمة بن عبد الرحمن عن أبى هريرة قال قال النبي صلى الله عليه وسلم لأبى الهيثم : هل لك خادم قال لا قال فإذا أتانا سبى فأتنا فأتى النبي صلى الله عليه وسلم برأسين ليس معهما ثالث فأتاه أبو الهيثم قال النبي صلى الله عليه وسلم اختر منهما قال يا رسول الله اختر لي فقال النبي صلى الله عليه وسلم إن المستشار مؤتمن خذ هذا فإني رايته يصلى واستوص به خيرا فقالت امرأته ما أنت ببالغ ما قال فيه النبي صلى الله عليه وسلم إلا أن تعتقه قال فهو عتيق فقال النبي صلى الله عليه وسلم إن الله لم يبعث نبيا ولا خليفة إلا وله بطانتان بطانه تأمره بالمعروف وتنهاه عن المنكر وبطانة لا تألوه خبالا ومن يوق بطانة السوء فقد وقى
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (Radiyallahu anh) 'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki; Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), Ebu'l-Heysem'e şöyle buyurdu :
«Senin hizmetçin var mı?»
O:
«Hayır!» dedi.
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seüemjî
«Bize esir geldiği zaman, bize gel.» dedi.
Sonra Peygamber (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem)'e iki esir getirildi ki, bunlarla bir üçüncüsü yoktu. Bunun üzerine Ebu'l-Heysem, Peygamber'in huzuruna vardı. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (ona) şöyle buyurdu :
«Bu ikisinden birini seç.»
Ebu'l-Heysem:
«Ey Allah'ın Resulü, sen benim için seç!» dedi.
Peygamber (Satlatıahü Aleyhi ve Setletn) de:
«Gerçekten bilgisi sorulan (istişare olunan), güvenilir olmalıdır. Şunu al, çünkü ben onu namaz kılıyor gördüm. Bir de ona iyilik etmeni sana tavsiye ediyorum,» buyurdu.
(Ebu'l-Heysem, Peygamberin buyurduklarını zevcesine anlattı.) Bunun üzerine zevcesi, (kocasına hitaben):
«Sen, bu köleyi azad etmedikçe, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellemyin buyurduğu tavsiyeyi yerine getirmiş olmazsın.» dedi.
Ebu'l-Heysem de:
«O, azaddır.» dedi.
Bundan ötürü Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selleml şöyle buyurdu:
«Allah'ın gönderdiği herhangi bir Peygamber ve halifenin muhakkak iki sırdaşı vardır: Biri ona iyiliği emreder ve onu hoş olmıyan şeylerden alıkor. Biri de, onu bozmakta kusur etmez. Kötü sırdaştan sakındırılan kimse, muhakkak korunmuştur.»[508]
Hadîs-i şerîfin vüruduna sebep olan hâdiseyi önemine binaen, Tİr-mizî'den kısaltarak anlatmayı faydalı bulduk:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seilem), saadethanelerinden çıkmadıkları bir saatte çıktılar. Kendilerine gelmekte olan Ebu Bekir Hazretleri ile karşılaştılar. Ebu B e k İ r 'e sordular:
«Senin gelmene sebep nedir?»
Ebu Bekir şu cevabı verdi :
«— Resûlüllah (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) ile karşılaşayım, onun yüzüne bakayım ve kendisine teslimiyet göstereyim diye geldim.»
Aradan zaman geçmedi, Hz. Ömer geldi. Hz. Peygamber bu defa ona sordu :
«Ey Ömer! Senin gelmene sebep nedir?»
Hazreti Ömer:
«— Açlıktır, ya Resûlallah!» dedi.
Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)x
«Ben de açlık hissediyorum.» buyurdu.
Sonra hep beraber Ebu'l-Heysem b. Teyy i h a n'in evine gittiler. Ebu'l-Heysem'İn hurma bahçeleri ve koyunları vardı, fakat hizmetçisi yoktu. Evinde kendisini bulamadılar; hanımından sordular. Hanım İçme suyu almak üzere çıktığını söyledi. Bu sırada Ebu'l-Heysem, güçlükle taşımakta olduğu su kırbası (su kabı) ile çıkageldi. Su kabını yere koyduktan sonra, Hz. Peygambere iltifat edip hürmet gösterdi. Sonra onları kendi bahçesine götürdü ve yere serdiği sergi üzerine oturttu. Kendisi, yaş hurma toplamıya gitti. İstediklerinden yesinler dîye kuru ve yaş hurmalar getirdi. Hurmalardan yediler ve getirmiş olduğu taze sudan da içtiler.: Sonra Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ye Sellem) şöyle buyurdu :
«Bu yeyip içtiğimiz Öyle bir nimettir ki, kıyamet gününde ondan sorulursunuz, vallahi: (Bulunduğunuz yer) serin bir gölgelik, yediğiniz tatlı ve hoş meyva, içtiğiniz de tatlı ve soğuk su...»
Sonra Ebu'l-Heysem misafirlerine yemek yapmak için ayrılırken, Hz. Peygamber ona :
«Sakın sağılır koyun kesme.» dedi.
Ebu'l-Heysem de onlara bir oğlak keserek etini pişirip getirdi ve beraberce yediler. Bu esnada Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ebu'l-Heysem'e sordu :
«Senin hizmetçin var mı?»
«— Hayır!»
Diye cevap vererek metindeki hadts-i şerîf varİd oldu.
«İstişare olunan kimse, emin, kendine güvenilir kimse olmalıdır.»
Demek, emanet hakkını yerine getiren, doğruyu söyleyip hakka yardımcı olan kimse olmalıdır. Kendisine danışılan adam, bu vasıflara sahip değilse, bununla yapılacak istişare, insanı felâkete sürükler. Çünkü insana doğru yolu göstermez ve bildiği gerçeği açıklamaz. Bu bakımdan istişare edilecek şahsı iyi tanımak ve ehil olduğuna kanaat getirmek suretiyle ona müracaat etmek doğru hareket olur. Aksi halde insan hüsrana düşebilir.
E b u ' I - H e y s e m_ [ bj^JT e y y i h a n kimdir? :
Ensar'dan ve Evs kabilesinden olup, Ebu'l-Heysem lâkabı ile şöhret bulmuştur. İsmi Malik 'dır. Akabe biatında bulunmuş ve ilk biat eden olmuştur. Bedir savaşında ve ondan sonraki bütün savaşlarda bulundu.
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bununla Osman i b n i M e z ' u n 'u kardeş etmiştir.
Hazreti Peygamber için mersiyesi vardır. Hicretin 20 veya 21. yılında vefat etti. Allah ondan razı olsun.[509]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 256, /234
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Ebu Muaviye Şeyban b. Abdurrahman et-Temimi (Şeyban b. Abdurrahman)
5. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Peygamberler, ortak yönleri, koyun gütmek vb.
Savaş, esirlik
Savaş, Hukuku
Yönetim, İstişare / Danışma
Yönetim, Yöneticinin danışmanları
- حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة قال لي محمد بن المنكدر ما اسمك فقلت شعبة قال حدثني أبو شعبة عن سويد بن مقرن المزني ورأى رجلا لطم غلامه فقال : أما علمت أن الصورة محرمة رأيتني وإني سابع سبعة إخوة على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم ما لنا إلا خادم فلطمه أحدنا فأمرنا النبي صلى الله عليه وسلم أن نعتقه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163991, EM000179
Hadis:
- حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة قال لي محمد بن المنكدر ما اسمك فقلت شعبة قال حدثني أبو شعبة عن سويد بن مقرن المزني ورأى رجلا لطم غلامه فقال : أما علمت أن الصورة محرمة رأيتني وإني سابع سبعة إخوة على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم ما لنا إلا خادم فلطمه أحدنا فأمرنا النبي صلى الله عليه وسلم أن نعتقه
Tercemesi:
— Şu'be (Radiyallahıı anh) anlatarak şöyle dedi:
Muhammed ibni Münkedir bana sordu ki:
«îsmin nedir?»
Ben:
«Şu'be!» dedim.
O da dedi ki:
«Ebû Şube bana, Süveyd ibni Mukarrin El-Müzenî'den rivayet ederek anlattı. Süveyd, kendi kölesini tokatlıyan bir adam görmesi üzerine (ona) şöyle demişti:
«Bilmiyor musun ki, yüze vurmak haramdır? Biliyorum ki, ben, Re-sûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) zamanında yedi kardeşten yedincisi idim. Bizim yalnız bir kölemiz vardı. Birimiz onu dövmüştü. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), onu azad etmemizi emretti.»[358]
Lâfızları biraz değişik olmakla beraber, daha önce geçen hadîs-i şe-rlflerdeki hadisenin tekrarı ve başka bir yoldan rivayetidir.[359]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 179, /179
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا موسى قال حدثنا أبو عوانة قال حدثنا فراس عن أبى صالح عن زاذان أبى عمر قال كنا عند بن عمر فدعا بغلام له كان ضربه فكشف عن ظهره فقال أيوجعك قال لا فأعتقه ثم رفع عودا من الأرض فقال مالي فيه من الأجر ما يزن هذا العود فقلت يا أبا عبد الرحمن لم تقول هذا قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول أو قال : من ضرب مملوكه حدا لم يأته أو لطم وجهه فكفارته أن يعتقه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163992, EM000180
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا أبو عوانة قال حدثنا فراس عن أبى صالح عن زاذان أبى عمر قال كنا عند بن عمر فدعا بغلام له كان ضربه فكشف عن ظهره فقال أيوجعك قال لا فأعتقه ثم رفع عودا من الأرض فقال مالي فيه من الأجر ما يزن هذا العود فقلت يا أبا عبد الرحمن لم تقول هذا قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول أو قال : من ضرب مملوكه حدا لم يأته أو لطم وجهه فكفارته أن يعتقه
Tercemesi:
Zâzâu Ebû Ömer'den (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
., «Biz, îbni Ömer'in yanında idik. Pövmüş olduğu kölesini çağırdı. Arkasını açarak (köleye) tiedi ki:
«Seni acıtıyor mu?»
Köle:
«Hayır!» dedi.
Bunun üzerine köleyi azad etti. Sonra yerden bir çöp kaldırıp şöyle dedi;
«Benim bu köleyi azad edişimde şu çöp ağırlığı kadar bir sevâb yoÂ-tur.» Ben ona (künyesi ile hitab ederek) dedim ki:
— Peygamber (SaUallahü Aleyhi ve Sellem) 'den duydum, dedi veya diyordu ki:
«Yapmadığı lair suçtan dolayı kölesini döven yahut yüzüne tokat atan kimsenin keffareti, onu azad etmesidir.»[360]
Bu rivayet 177 sayılı hadîs-İ şerife uygundur. I b n i Ömer, kölesini terbiye için ve ona bilgi vermek için dövdüğü ve sonradan kölen:n bir kusuru bulunmadığını anladığı cihetle ona zulüm etmiş veya suçundan fazla dövdüğünü anlamış olmakla, günâhına keffaret için kölesini azad et-mişli. Bundan da bir sevâb beklememişti.[361]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 180, /180
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Yargı, keffaret
حدثنا علي نا أحمد قال سمعت أبا أحمد الزبيري يقول : جاء سفيان الثوري فسأله عن هذا الحديث وأنا حاضر أو قال جاءني سفيان الثوري فسألني عن هذا الحديث
Öneri Formu
Hadis Id, No:
185296, DK002056
Hadis:
حدثنا علي نا أحمد قال سمعت أبا أحمد الزبيري يقول : جاء سفيان الثوري فسأله عن هذا الحديث وأنا حاضر أو قال جاءني سفيان الثوري فسألني عن هذا الحديث
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Zekât 2056, 3/54
Senetler:
()
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Dilencilik, dilencilikten uzak durmak
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Soru, bedevilerin soruları, Rasulullah'a
حدثنا الحسين بن إسماعيل حدثنا محمد بن أحمد بن سوادة ثنا عبيدة بن حميد عن عيسى بن عبد الرحمن : بهذا وزاد فأطعم الجائع وأسق الظمآن وأمر بالمعروف وانه عن المنكر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
185297, DK002057
Hadis:
حدثنا الحسين بن إسماعيل حدثنا محمد بن أحمد بن سوادة ثنا عبيدة بن حميد عن عيسى بن عبد الرحمن : بهذا وزاد فأطعم الجائع وأسق الظمآن وأمر بالمعروف وانه عن المنكر
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Zekât 2057, 3/55
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, hayır söylemek ya da susmak
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Teşvik edilenler, Ma'rufu emr/münkerden nehy
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti