267 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona Süfyan; (T) Bize İbn Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, o ikisine de (Süfyan ve Şu'be'ye) Mansur hadisi bu isnatla rivayet etmiştir. Şube'nin hadisinde 'abdesti güzelce alın' ifadesi yoktur. Onun hadisinde 'Ebu Yahya el-A'rec'den' kaydı vardır.
Bize Şeyban b. Ferruh ve Ebu Kamil el-Cahderî, onlara Ebu Avâne -Ebu Kamil (hocasıyla rivayet ilişkisi için) 'Haddesena Ebu Avane (Bize Ebu Avane rivayet etti)' demiştir- ona Ebu Bişr, ona Yusuf b. Mâhek, ona da b. Amr şöyle rivayet etmiştir: "Bir yolculukta Rasulullah (sav) bizden geri kalmıştı. İkindi namazı vakti girince bize yetişti. Biz (abdest alırken) ayaklarımız üzerine mesh etmeye başladık. (Bunu Gören) Allah Elçisi (sav): "Vay o (düzgün yıkanmayan) topukların (cehennemde) ateşten başına geleceklere..." diye seslendi."
Bana Seleme b. Şebîb, ona el-Hasen b. Muhammed b. A'yen, ona Ma'kil, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir, Ömer b. el-Hattab'ın şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Bir adam abdest alırken ayağında yıkanmamış tırnak kadar bir yer bırakmıştı. Hz. Peygamber (sav) onu gördü ve "Dön ve abdestini güzelce al" buyurmuşdu. Bunun üzerine adam döndü ve (tekrar) abdest aldı. Sonra namaz kıldı.
Bize Kuteybe ve Hennad, onlara Veki’, ona Süfyan (es-Sevrî), ona Ebu Haşim (İsmali b. Kesir), ona Asım b. Lakît b. Sabira, ona da babası (Lakît b. Amir), Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Abdest aldığında parmaklarını arala (aralarına suyu geçir).” [Tirmizî: 'Bu konuda İbn Abbas, Müstevrid b. Şeddad el Fihrî ve Ebu Eyyûb el-Ensârî’den de hadis rivayet edilmiştir' demiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir:' Bu, hasen-sahih bir hadistir. Alimlerin ameli bu hadise göredir; yani bir kimsenin abdest alırken ayak parmaklarını aralaması gerekir (arasına su geçirmesi gerekir). Ahmed ve İshâk’ın görüşü de bu doğrultudadır. İshâk: 'Kişi, abdest alırken el ve ayak parmaklarını aralar (aralarına su geçirir.)' demiştir. (Hadisin ravilerinden) Ebu Haşim’in adı, İsmail b. Kesir el Mekkî’dir.']
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, o ikisine Veki’ (b. Cerrah), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Mansur (b. Mu'temir), ona Hilal b. Yesâf, ona da Ebu Hâtim (Misda' el-Eslemî), Abdullah b. Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Rasulullah (sav), abdest alan fakat toplukları (düzgün yıkanmadığı için kuru kalan) parlayan bir topluluk gördü. (Bu durumu hoş karşılamayan) Rasulullah (sav): "Ateşte yanacak topukların vay haline! Abdesti tam alınız" buyurdu.
Bize Abbas b. Osman ed-Dimeşkî ve Osman b. İsmail ed-Dımeşkî, onlara Velid b. Müslim, ona Şeybe b. Ahnef, ona Ebu Sellâm el-Esved, ona Ebu Salih el-Eşarî, ona Ebu Abdullah el-Eşarî, ona da Hâlid b. Velîd, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Abdesti (adaplarına özen göstererek) tastamam alınız; (ٍİyi yıkanmadığı için) Ateşte yanacak olan topukların vay haline!"
Bize imlâ yoluyla Ebû Muhammed b. Sâid, ona Ebû Ferve Yezîd b. Muhammed b. Yezîd b. Sinan, ona el-Muğîre b. Saklâb, ona el-Vâzi’ b. Nâfi’ rivayet etti. Yine bize el-Hüseyin b. İsmail, ona Abdülkerîm b. el-Heysem, onaMus’ab b. Saîd, ona el-Muğîre b. Saklâb el-Harrânî, ona ona el-Vâzi’ b. Nâfi’ el-Ukaylî, ona Salim, ona İbn Ömer (ra), ona Hz. Ömer (ra), ona da Hz. Ebû Bekir (ra), “Ben Rasûlullah’ın (sav) yanında oturuyordum, bir adam geldi…” diyerek aynı hadisi rivayet etmiştir