Öneri Formu
Hadis Id, No:
70896, HM021745
Hadis:
حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا سَلَّامٌ أَبُو الْمُنْذِرِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ وَاسِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِي ذَرٍّ قَالَ
أَمَرَنِي خَلِيلِي صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِسَبْعٍ أَمَرَنِي بِحُبِّ الْمَسَاكِينِ وَالدُّنُوِّ مِنْهُمْ وَأَمَرَنِي أَنْ أَنْظُرَ إِلَى مَنْ هُوَ دُونِي وَلَا أَنْظُرَ إِلَى مَنْ هُوَ فَوْقِي وَأَمَرَنِي أَنْ أَصِلَ الرَّحِمَ وَإِنْ أَدْبَرَتْ وَأَمَرَنِي أَنْ لَا أَسْأَلَ أَحَدًا شَيْئًا وَأَمَرَنِي أَنْ أَقُولَ بِالْحَقِّ وَإِنْ كَانَ مُرًّا وَأَمَرَنِي أَنْ لَا أَخَافَ فِي اللَّهِ لَوْمَةَ لَائِمٍ وَأَمَرَنِي أَنْ أُكْثِرَ مِنْ قَوْلِ لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ فَإِنَّهُنَّ مِنْ كَنْزٍ تَحْتَ الْعَرْشِ
Tercemesi:
Açıklama:
Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu zer el-Ğıfari 21745, 7/180
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Vâsi' el-Ezdî (Muhammed b. Vâsi' b. Cabir b. Ahnes)
4. Sellam b. Süleyman el-Müzeni (Sellam b. Süüleyman)
5. Ebu Osman Affân b. Müslim el-Bahilî (Affân b. Müslim b. Abdullah)
Konular:
Adab, sohbet adabı
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
Dilencilik, dilencilikten uzak durmak
Dünya, Alem, Arş
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Kulluk, dünya konusunda kendinden aşağısına bakmak,
Müslüman, Gerçeği/hakkı korkmadan söylemek
Müslüman, kanaatkâr/haris/tamahkâr olmak
Sosyalleşme, temel prensipler
Tevazu, müslüman mütevazidir
Zikir, lafızları, şekli
Zikir, zamanı
Bize Yeîd b. Hârûn ve Affân, onlara Hammâd b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona Ebu Nadre, ona Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir:
Rasulüllah (sav) bize ikindiden sonra güneşin batımına yakın bir zamana kadar bir hutbe verdi. -Bizden onu ezberleyenler ezberledi, unutanlar unuttu. Affân der ki: Hammâd 'Benim hafızamda en çok kalan şunlardır' demiştir.- Önce Allah’a hamd etti. sonra kıyamete kadar olacak olan şeyleri anlattı. Allah’a hamd ve sena ettikten sonra 'amma ba'du' diyerek şöyle buyurdu:
"Muhakkak ki dünya çekici ve tatlıdır. Allah sizin, ne yaptığınızı görmek üzere buraya yerleştirmiştir. Aman ha uyanık olunuz ve dünyanın çekiciliğinden, kadınların da cazibesinden sakınınız! Dikkat edin! Âdemoğlu farklı tabiatlarda yaratılmıştır. Bir kısmı mümin olarak doğar, mümin olarak yaşar, mümin olarak ölür. Bir kısmı kâfir olarak doğar, kâfir olarak yaşar, kâfir olarak ölür. Bir kısmı mümin olarak doğar mümin olarak yaşar, kâfir olarak ölür. Bir kısmı da kâfir olarak doğar, kâfir olarak yaşar, mümin olarak ölür. Bilin ki, öfke insanın göğsünde yanan bir kor gibidir. Gözlerinin kızardığını ve boyun damarlarının şiştiğini görmez misiniz? Her kim böyle bir durumla karşılaşırsa hemen yere (secdeye) yönelsin. Dikkat edin! Erkeklerin en hayırlısı, öfkelendiğinde yavaş öfkelenen ve çabuk sakinleşendir. En şerlisi ise, çabuk öfkelenip geç sakinleşendir. Eğer bir kişi hem öfkesinde yavaş hem de sükûnete dönüşte yavaş, ya da hem çabuk öfkelenip hem de çabuk sakinleşen ise, bu da makul bir dengedir. Dikkat edin! Tüccarların en hayırlısı, borcunu güzel ödeyen alacağına da güzel tavır takınandır. En şerlisi ise kötü ödeme yapan ve alacağına da kötü tavır takınan kişidir. Eğer bir kişi iyi ödeme yapar ama alacağını kötü isterse, yahut kötü ödeme yapar ama alacağını iyi isterse, bu da bir denge hâlidir. Dikkat edin! Her hainin, kıyamet gününde ihanetine göre bir sancağı olacaktır. En büyük ihanet ise halkın yöneticisinin ihanetidir. Dikkat edin! İnsanlardan çekinerek kimse hakkı bildiği hâlde söylemekten geri durmasın. Bilin ki, en faziletli cihad, zalim bir sultana karşı söylenen hak sözdür." Hz. Peygamber (sav) güneş batmaya yaklaşınca da şöyle buyurdu: "Dikkat ediniz! Yaşanan kısmına nispetle geri kalan dünya hayatının misali, geçen kısmına nispetle şu gününüzün geri kalan kısmı gibidir."
Açıklama: Zeyd b. Ali'nin zaafından dolayı bu hadis zayıftır.
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
أَفْضَلُ الْجِهَادِ كَلِمَةُ عَدْلٍ عِنْدَ سُلْطَانٍ جَائِرٍ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50054, HM011160
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ وَعَفَّانُ قَالَا حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ قَالَ أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِي نَضْرَةَ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ قَالَ
خَطَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ خُطْبَةً بَعْدَ الْعَصْرِ إِلَى مُغَيْرِبَانِ الشَّمْسِ حَفِظَهَا مِنَّا مَنْ حَفِظَهَا وَنَسِيَهَا مِنَّا مَنْ نَسِيَهَا فَحَمِدَ اللَّهَ قَالَ عَفَّانُ وَقَالَ حَمَّادٌ وَأَكْثَرُ حِفْظِي أَنَّهُ قَالَ بِمَا هُوَ كَائِنٌ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ أَمَّا بَعْدُ فَإِنَّ الدُّنْيَا خَضِرَةٌ حُلْوَةٌ وَإِنَّ اللَّهَ مُسْتَخْلِفُكُمْ فِيهَا فَنَاظِرٌ كَيْفَ تَعْمَلُونَ أَلَا فَاتَّقُوا الدُّنْيَا وَاتَّقُوا النِّسَاءَ أَلَا إِنَّ بَنِي آدَمَ خُلِقُوا عَلَى طَبَقَاتٍ شَتَّى مِنْهُمْ مَنْ يُولَدُ مُؤْمِنًا وَيَحْيَا مُؤْمِنًا وَيَمُوتُ مُؤْمِنًا وَمِنْهُمْ مَنْ يُولَدُ كَافِرًا وَيَحْيَا كَافِرًا وَيَمُوتُ كَافِرًا وَمِنْهُمْ مَنْ يُولَدُ مُؤْمِنًا وَيَحْيَا مُؤْمِنًا وَيَمُوتُ كَافِرًا وَمِنْهُمْ مَنْ يُولَدُ كَافِرًا وَيَحْيَا كَافِرًا وَيَمُوتُ مُؤْمِنًا أَلَا إِنَّ الْغَضَبَ جَمْرَةٌ تُوقَدُ فِي جَوْفِ ابْنِ آدَمَ أَلَا تَرَوْنَ إِلَى حُمْرَةِ عَيْنَيْهِ وَانْتِفَاخِ أَوْدَاجِهِ فَإِذَا وَجَدَ أَحَدُكُمْ شَيْئًا مِنْ ذَلِكَ فَالْأَرْضَ الْأَرْضَ أَلَا إِنَّ خَيْرَ الرِّجَالِ مَنْ كَانَ بَطِيءَ الْغَضَبِ سَرِيعَ الرِّضَا وَشَرَّ الرِّجَالِ مَنْ كَانَ سَرِيعَ الْغَضَبِ بَطِيءَ الرِّضَا فَإِذَا كَانَ الرَّجُلُ بَطِيءَ الْغَضَبِ بَطِيءَ الْفَيْءِ وَسَرِيعَ الْغَضَبِ وَسَرِيعَ الْفَيْءِ فَإِنَّهَا بِهَا أَلَا إِنَّ خَيْرَ التُّجَّارِ مَنْ كَانَ حَسَنَ الْقَضَاءِ حَسَنَ الطَّلَبِ وَشَرَّ التُّجَّارِ مَنْ كَانَ سَيِّئَ الْقَضَاءِ سَيِّئَ الطَّلَبِ فَإِذَا كَانَ الرَّجُلُ حَسَنَ الْقَضَاءِ سَيِّئَ الطَّلَبِ أَوْ كَانَ سَيِّئَ الْقَضَاءِ حَسَنَ الطَّلَبِ فَإِنَّهَا بِهَا أَلَا إِنَّ لِكُلِّ غَادِرٍ لِوَاءً يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِقَدْرِ غَدْرَتِهِ أَلَا وَأَكْبَرُ الْغَدْرِ غَدْرُ أَمِيرِ عَامَّةٍ أَلَا لَا يَمْنَعَنَّ رَجُلًا مَهَابَةُ النَّاسِ أَنْ يَتَكَلَّمَ بِالْحَقِّ إِذَا عَلِمَهُ أَلَا إِنَّ أَفْضَلَ الْجِهَادِ كَلِمَةُ حَقٍّ عِنْدَ سُلْطَانٍ جَائِرٍ فَلَمَّا كَانَ عِنْدَ مُغَيْرِبَانِ الشَّمْسِ قَالَ أَلَا إِنَّ مِثْلَ مَا بَقِيَ مِنْ الدُّنْيَا فِيمَا مَضَى مِنْهَا مِثْلُ مَا بَقِيَ مِنْ يَوْمِكُمْ هَذَا فِيمَا مَضَى مِنْهُ
Tercemesi:
Bize Yeîd b. Hârûn ve Affân, onlara Hammâd b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona Ebu Nadre, ona Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir:
Rasulüllah (sav) bize ikindiden sonra güneşin batımına yakın bir zamana kadar bir hutbe verdi. -Bizden onu ezberleyenler ezberledi, unutanlar unuttu. Affân der ki: Hammâd 'Benim hafızamda en çok kalan şunlardır' demiştir.- Önce Allah’a hamd etti. sonra kıyamete kadar olacak olan şeyleri anlattı. Allah’a hamd ve sena ettikten sonra 'amma ba'du' diyerek şöyle buyurdu:
"Muhakkak ki dünya çekici ve tatlıdır. Allah sizin, ne yaptığınızı görmek üzere buraya yerleştirmiştir. Aman ha uyanık olunuz ve dünyanın çekiciliğinden, kadınların da cazibesinden sakınınız! Dikkat edin! Âdemoğlu farklı tabiatlarda yaratılmıştır. Bir kısmı mümin olarak doğar, mümin olarak yaşar, mümin olarak ölür. Bir kısmı kâfir olarak doğar, kâfir olarak yaşar, kâfir olarak ölür. Bir kısmı mümin olarak doğar mümin olarak yaşar, kâfir olarak ölür. Bir kısmı da kâfir olarak doğar, kâfir olarak yaşar, mümin olarak ölür. Bilin ki, öfke insanın göğsünde yanan bir kor gibidir. Gözlerinin kızardığını ve boyun damarlarının şiştiğini görmez misiniz? Her kim böyle bir durumla karşılaşırsa hemen yere (secdeye) yönelsin. Dikkat edin! Erkeklerin en hayırlısı, öfkelendiğinde yavaş öfkelenen ve çabuk sakinleşendir. En şerlisi ise, çabuk öfkelenip geç sakinleşendir. Eğer bir kişi hem öfkesinde yavaş hem de sükûnete dönüşte yavaş, ya da hem çabuk öfkelenip hem de çabuk sakinleşen ise, bu da makul bir dengedir. Dikkat edin! Tüccarların en hayırlısı, borcunu güzel ödeyen alacağına da güzel tavır takınandır. En şerlisi ise kötü ödeme yapan ve alacağına da kötü tavır takınan kişidir. Eğer bir kişi iyi ödeme yapar ama alacağını kötü isterse, yahut kötü ödeme yapar ama alacağını iyi isterse, bu da bir denge hâlidir. Dikkat edin! Her hainin, kıyamet gününde ihanetine göre bir sancağı olacaktır. En büyük ihanet ise halkın yöneticisinin ihanetidir. Dikkat edin! İnsanlardan çekinerek kimse hakkı bildiği hâlde söylemekten geri durmasın. Bilin ki, en faziletli cihad, zalim bir sultana karşı söylenen hak sözdür." Hz. Peygamber (sav) güneş batmaya yaklaşınca da şöyle buyurdu: "Dikkat ediniz! Yaşanan kısmına nispetle geri kalan dünya hayatının misali, geçen kısmına nispetle şu gününüzün geri kalan kısmı gibidir."
Açıklama:
Zeyd b. Ali'nin zaafından dolayı bu hadis zayıftır.
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
أَفْضَلُ الْجِهَادِ كَلِمَةُ عَدْلٍ عِنْدَ سُلْطَانٍ جَائِرٍ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Said el-Hudrî 11160, 4/51
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Nadre Münzir b. Malik el-Avfî (Münzir b. Malik b. Kuta'a)
3. Ali b. Zeyd el-Kuraşî (Ali b. Zeyd b. Abdullah b. Züheyr b. Abdullah b. Cüd'ân)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Ebu Osman Affân b. Müslim el-Bahilî (Affân b. Müslim b. Abdullah)
Konular:
Dünya, aldatıcılığı
Dünya, dünya hayatı
Hadis Rivayeti
İnsan, insanın yaratılış gayesi, yapısı ve saygınlığı
İnsan, yaratılış özellikleri
Kıyamet, yakın olması
KTB, YARATILIŞ
Müslüman, Gerçeği/hakkı korkmadan söylemek
Öfke, öfke kontrolü
Sahâbe, sahabiler ve hadîs
Zulüm, zulüm cezasız kalmaz
Kavmi onunla tartışmaya girişti. Onlara dedi ki: Beni doğru yola iletmişken, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak, Rabbim'in bir şey dilemesi hariç. Rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır. Hâla ibret almıyor musunuz?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
53983, KK6/80
Hadis:
وَحَآجَّهُ قَوْمُهُ قَالَ أَتُحَاجُّونِّي فِي اللّهِ وَقَدْ هَدَانِ وَلاَ أَخَافُ مَا تُشْرِكُونَ بِهِ إِلاَّ أَن يَشَاء رَبِّي شَيْئًا وَسِعَ رَبِّي كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًا أَفَلاَ تَتَذَكَّرُونَ
Tercemesi:
Kavmi onunla tartışmaya girişti. Onlara dedi ki: Beni doğru yola iletmişken, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak, Rabbim'in bir şey dilemesi hariç. Rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır. Hâla ibret almıyor musunuz?
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, En'âm 6/80, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın ilmi, ilm-i ezeli
Allah İnancı, hidayet ve dalalete sevketmesi
Doğru Yol, sırat-ı müstakim üzere yaşamak
Hayvanlar ve bitkiler, yaratılış gayesi, ibretler oluşu vb.
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
İnsan, hidayet karşısında
KTB, İMAN
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
Kur'an, ibretler, ayetler
Müslüman, Gerçeği/hakkı korkmadan söylemek
Peygamberler, Hz. İbrahim ve ailesi
Şirk, şirk koşmak