Öneri Formu
Hadis Id, No:
143997, BS007235
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَبُو عَمْرٍو : عُثْمَانُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ السَّمَّاكِ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُكْرَمٍ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنِى الزُّهْرِىُّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ : لَمَّا رَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مِنْ أُحُدٍ سَمِعَ نِسَاءَ الأَنْصَارِ يَبْكِينَ فَقَالَ :« لَكُنَّ حَمْزَةَ لاَ بَوَاكِىَ لَهُ ». فَبَلَغَ ذَلِكَ نِسَاءَ الأَنْصَارِ فَبَكَيْنَ لِحَمْزَةَ فَنَامَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ، ثُمَّ اسْتَيْقَظَ وَهُنَّ يَبْكِينَ فَقَالَ :« يَا وَيْحَهُنَّ مَا زِلْنَ يَبْكِينَ مُنْذُ الْيَوْمِ فَلْيَسْكُتْنَ وَلاَ يَبْكِينَ عَلَى هَالِكٍ بَعْدَ الْيَوْمِ ».وَقَدْ قِيلَ عَنْ أُسَامَةَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Cenâiz 7235, 7/493
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
4. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
5. Ebu Ali Hasan b. Mükrem el-Bezzar (Hasan b. Mükrem b. Hassan)
6. Osman b. Ahmed ed-Dekkak (Osman b. Ahmed b. Abdullah b. Yezid)
7. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Adab, Cenaze, ölüye ağlama adabı
Cenaze, ardından ağlamak /musıbet karşısında
Cenaze, arkasından ağlamak, feryat etmek
KTB, ADAB
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
143545, BS006794
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ عَبْدَانَ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُبَيْدٍ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا الْبَاغَنْدِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ : لَمَّا قُتِلَ أَبِى يَوْمَ أُحُدٍ فَجَعَلْتُ أَبْكِى وَأَكْشِفُ الثَّوْبَ عَنْ وَجْهِهِ وَجَعَلَ أَصْحَابُ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- يَنْهَوْنِى عَنْ ذَلِكَ وَالنَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- لاَ يَنْهَانِى عَنْ ذَلِكَ وَجَعَلَتْ عَمَّتِى تَبْكِى فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« لاَ تَبْكِى أَوْ مَا يُبْكِيكِ مَا زَالَتِ الْمَلاَئِكَةُ تُظِلُّهُ بِأَجْنِحَتِهَا حَتَّى رَفَعُوهُ ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ أَبِى الْوَلِيدِ وَأَخْرَجَهُ مُسْلِمٌ مِنْ وَجْهٍ آخَرَ عَنْ شُعْبَةَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Cenâiz 6794, 7/260
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
5. Ebu Bekir Muhammed b. Muhammed el-Bâğandî (Muhammed b. Muhammed b. Süleyman b. Haris)
6. Ahmed b. Ubeyd es-Saffâr (Ahmed b. Ubeyd b. İsmail)
7. Ali b. Ahmed eş-Şîrâzî (Ali b. Ahmed b. Abdân b. Muhammed b. el-Ferec b. Said)
Konular:
Adab, Cenaze, ölüye ağlama adabı
KTB, ADAB
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
وَقَالَ أَبُو الْوَلِيدِ عَنْ شُعْبَةَ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرًا قَالَ لَمَّا قُتِلَ أَبِى جَعَلْتُ أَبْكِى وَأَكْشِفُ الثَّوْبَ عَنْ وَجْهِهِ ، فَجَعَلَ أَصْحَابُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَنْهَوْنِى وَالنَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لَمْ يَنْهَ ، وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَبْكِيهِ أَوْ مَا تَبْكِيهِ ، مَا زَالَتِ الْمَلاَئِكَةُ تُظِلُّهُ بِأَجْنِحَتِهَا حَتَّى رُفِعَ » .
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hişâm b. Abdülmelik arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31282, B004080
Hadis:
وَقَالَ أَبُو الْوَلِيدِ عَنْ شُعْبَةَ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرًا قَالَ لَمَّا قُتِلَ أَبِى جَعَلْتُ أَبْكِى وَأَكْشِفُ الثَّوْبَ عَنْ وَجْهِهِ ، فَجَعَلَ أَصْحَابُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَنْهَوْنِى وَالنَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لَمْ يَنْهَ ، وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَبْكِيهِ أَوْ مَا تَبْكِيهِ ، مَا زَالَتِ الْمَلاَئِكَةُ تُظِلُّهُ بِأَجْنِحَتِهَا حَتَّى رُفِعَ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Velid (Hişam b. Abdülmelik el-Bâhilî), ona Şube (b. Haccac el-Atekî), ona da (Muhammed) b. Münkedir (el-Kuraşî), Cabir'i (b. Abdullah) şöyle derken duyduğunu rivayet etmiştir:
"Babam [Uhud'da] şehit edilince ağlamaya başladım. Yüzündeki örtüyü açacak oldum; Hz. Peygamber'in (sav) ashabı bana mani oldular. Oysa Hz. Peygamber (sav), bana mani olmamıştı. [Bu esnada çığlık atan bir kadınla ilgili olarak da] Hz. Peygamber (sav); 'Ona ağlamasın.' ya da 'Ona neden ağlıyor ki? Şüphesiz melekler, cenazesi kaldırılıncaya kadar kanatlarıyla onu gölgelemeye devam edeceklerdir.' buyurmuştu."
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Hişâm b. Abdülmelik arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 26, 2/66
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Cenaze, ardından ağlamak /musıbet karşısında
KTB, CENAZE, CENAİZ
Şehit, mükafatı
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15928, T001016
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو صَفْوَانَ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ أَتَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى حَمْزَةَ يَوْمَ أُحُدٍ فَوَقَفَ عَلَيْهِ فَرَآهُ قَدْ مُثِّلَ بِهِ فَقَالَ « لَوْلاَ أَنْ تَجِدَ صَفِيَّةُ فِى نَفْسِهَا لَتَرَكْتُهُ حَتَّى تَأْكُلَهُ الْعَافِيَةُ حَتَّى يُحْشَرَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ بُطُونِهَا » . قَالَ ثُمَّ دَعَا بِنَمِرَةٍ فَكَفَّنَهُ فِيهَا فَكَانَتْ إِذَا مُدَّتْ عَلَى رَأْسِهِ بَدَتْ رِجْلاَهُ وَإِذَا مُدَّتْ عَلَى رِجْلَيْهِ بَدَا رَأْسُهُ . قَالَ فَكَثُرَ الْقَتْلَى وَقَلَّتِ الثِّيَابُ . قَالَ فَكُفِّنَ الرَّجُلُ وَالرَّجُلاَنِ وَالثَّلاَثَةُ فِى الثَّوْبِ الْوَاحِدِ ثُمَّ يُدْفَنُونَ فِى قَبْرٍ وَاحِدٍ فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَسْأَلُ عَنْهُمْ « أَيُّهُمْ أَكْثَرُ قُرْآنًا » . فَيُقَدِّمُهُ إِلَى الْقِبْلَةِ . قَالَ فَدَفَنَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يُصَلِّ عَلَيْهِمْ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَنَسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ أَنَسٍ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . النَّمِرَةُ الْكِسَاءُ الْخَلَقُ . وَقَدْ خُولِفَ أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ فِى رِوَايَةِ هَذَا الْحَدِيثِ فَرَوَى اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بن زيد. وَرَوَى مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ ثَعْلَبَةَ عَنْ جَابِرٍ . وَلاَ نَعْلَمُ أَحَدًا ذَكَرَهُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَنَسٍ إِلاَّ أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ . وَسَأَلْتُ مُحَمَّدًا عَنْ هَذَا الْحَدِيثِ فَقَالَ حَدِيثُ اللَّيْثِ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ جَابِرٍ أَصَحُّ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said), ona Ebu Safvan (Abdullah b. Said), ona Üsame b. Zeyd, ona (Muhammed) b. Şihab, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: “Rasulullah (sav), Uhud günü Hamza’nın cesedinin yanına geldi ve durakladı, cansız bedeninde müsle (gözü oyulmuş kulağı burnu kesilmiş) yapıldığını gördü ve şöyle buyurdu: "Safiyye’yi sıkıntıya sokacak olmasaydım, Hamza’nın cesedini böylece bırakır (vahşi) hayvanların yemesine terk eder kıyamet günü de onların karınlarından diriltilmesini isterdim."
Enes dedi ki: "Sonra Rasulullah (sav), çizgili kumaştan yapılmış bir elbise istedi onunla (Hamza'yı) kefenledi. Bu kumaş başına doğru çekildiğinde ayakları, ayaklarına doğru çekildiğinde ise başı açık kalıyordu."
Enes dedi ki: “Şehitler çok fakat kefen yapılacak malzeme çok azdı.” Enes şöyle devam etti: "Tek kişi veya iki kişi veya üç kişi bir kefene sarılıyor ve bir kabre defnediliyordu. Defnederken Rasulullah (sav) "Hangisinin Kur'ân bilgisi çoktur" diye soruyor ve onu kıbleye doğru öne geçiriyordu. Enes şöyle devam etti: Böylece tüm Uhud şehitlerini defnetti ve onlara cenaze namazı kılmadı.
Tirmizî dedi ki: Enes'in hadisi hasen garib olup sadece bu şekliyle biliyoruz.
Nemire, eskimiş elbise demektir.
Bu hadisin rivayetinde Üsâme b. Zeyd’e muhalefet edilmiştir. Leys b. Sa’d, İbn Şihâb’tan, o Abdurrahman b. Ka’b b. Malik’den, o da Câbir b. Abdullah b. Zeyd’den bu hadisi rivayet etmiştir. Ma’mer ise bu hadisi; Zührî’den, o Abdullah b. Sa’lebe’den, o da Cabir’den rivâyet etmiştir.
Enes ve Zührî’den bu hadisi rivayet eden Üsâme b. Zeyd’den başka bir kimse bilmiyoruz. Muhammed’e bu hadisin (isnadı) hakkında sorduğumda şöyle dedi: "Leys’in, İbn Şihâb’tan, onun Abdurrahman b. Ka’b b. Mâlik’den, onun da Cabir’den rivayet ettiği hadis daha sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 31, 3/335
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
4. Ebu Safvân Abdullah b. Said el-Ümevî (Abdullah b. Said b. Abdulmelik b. Mervan)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cenaze, definde mevtayı kıbleye doğru çevirmek
Cenaze, kefenlemek
Ehl-i Beyt, Hz. Hamza
KTB, CENAZE, CENAİZ
KTB, KIBLE
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
UHUD GAZVESİ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16172, D002662
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ يُحَدِّثُ قَالَ جَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الرُّمَاةِ يَوْمَ أُحُدٍ - وَكَانُوا خَمْسِينَ رَجُلاً - عَبْدَ اللَّهِ بْنَ جُبَيْرٍ وَقَالَ « إِنْ رَأَيْتُمُونَا تَخَطَّفُنَا الطَّيْرُ فَلاَ تَبْرَحُوا مِنْ مَكَانِكُمْ هَذَا حَتَّى أُرْسِلَ إِلَيْكُمْ وَإِنْ رَأَيْتُمُونَا هَزَمْنَا الْقَوْمَ وَأَوْطَأْنَاهُمْ فَلاَ تَبْرَحُوا حَتَّى أُرْسِلَ إِلَيْكُمْ » . قَالَ فَهَزَمَهُمُ اللَّهُ . قَالَ فَأَنَا وَاللَّهِ رَأَيْتُ النِّسَاءَ يَشْتَدِدْنَ عَلَى الْجَبَلِ فَقَالَ أَصْحَابُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جُبَيْرٍ الْغَنِيمَةَ أَىْ قَوْمِ الْغَنِيمَةَ ظَهَرَ أَصْحَابُكُمْ فَمَا تَنْتَظِرُونَ فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جُبَيْرٍ أَنَسِيتُمْ مَا قَالَ لَكُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا وَاللَّهِ لَنَأْتِيَنَّ النَّاسَ فَلَنُصِيبَنَّ مِنَ الْغَنِيمَةِ فَأَتَوْهُمْ فَصُرِفَتْ وُجُوهُهُمْ وَأَقْبَلُوا مُنْهَزِمِينَ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeylî, ona Ebu İshak Züheyr, ona da Berâ şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) Uhud günü okçuların başına Abdullah b. Cübeyrî emir tayin ve etti onlar 50 kişilik bir birlikti. Hz. Peygamber (sav), "Kuşların bizi kapıp götürdüğünü görseniz bile size (haber) gönderilene dek bu konumunuzdan ayrılmayın! Düşmanı yenip onlara üstün geldiğimizi görseniz dahi size (haber) gönderilene dek bu konumunuzdan ayrılmayın!" buyurdu. (Savaşın başında) Allah, (müslümanların eliyle müşrikleri) hezimet uğrattı. Vallahi! (Müşriklerin) kadınlarının dağlara tırmandığını gördüm. Abdullah b. Cübeyr'in arkadaşları, "Ganimete arkadaşlar, ganimete! Arkadaşlarınız galip geldiler, ne bekliyorsunuz! dediler. Abdullah b. Cübeyr de "Rasulullah'ın (sav) size ne dediğini unuttunuz mu?" dedi. (Onlar), "İnsanların yanına gidip ganimetten nasipleneceğiz!" dediler. (Savaş meydanındaki insanların yanına) geldiler de (sonuçta) kaçmak durumunda kaldılar ve hezimete uğramış olarak döndüler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 116, /614
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
4. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
UHUD GAZVESİ
حَدَّثَنَا أَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَبَّادِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ قَالَ : كَانَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم دِرْعَانِ يَوْمَ أُحُدٍ فَنَهَضَ إِلَى الصَّخْرَةِ فَلَمْ يَسْتَطِعْ فَأَقْعَدَ طَلْحَةَ تَحْتَهُ فَصَعِدَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَيْهِ حَتَّى اسْتَوَى عَلَى الصَّخْرَةِ فَقَالَ : سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « أَوْجَبَ طَلْحَةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ أُمَيَّةَ وَالسَّائِبِ بْنِ يَزِيدَ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21183, T001692
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَبَّادِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ قَالَ : كَانَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم دِرْعَانِ يَوْمَ أُحُدٍ فَنَهَضَ إِلَى الصَّخْرَةِ فَلَمْ يَسْتَطِعْ فَأَقْعَدَ طَلْحَةَ تَحْتَهُ فَصَعِدَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَيْهِ حَتَّى اسْتَوَى عَلَى الصَّخْرَةِ فَقَالَ : سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « أَوْجَبَ طَلْحَةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ أُمَيَّةَ وَالسَّائِبِ بْنِ يَزِيدَ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Said el-Eşec, ona Yunus b. Bükeyr, ona Muhammed b. İshâk, ona Yahya b. Abbâd b. Abdullah b. Zübeyr, ona babası (Abbâd b. Abdullah), ona dedesi Abdullah b. Zübeyr, ona da Zübeyr b. Avvâm şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'ın (sav) üzerinde Uhud günü iki zırh vardı. Bir kayaya çıkmaya çalıştı ancak yapamadı. Talha da Hz. Peygamber'e (sav) basamak olmak için çömeldi. Nebî (sav) onun üzerine çıktı. Nihayet kayaya oturdu. (Ardından), Hz. Peygamber'in (sav) "(Cennet), Talha'ya gerekli oldu" buyurduğunu işittim.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Safvân b. Ümeyye ve Sâib b. Yezid'den de hadis nakledilmiştir. Bu, hasen-garîb bir hadis (olup) onu sadece Muhammed b. İshâk'ın rivayeti ile bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 17, 4/201
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, zırhı
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26716, N003156
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو قَالَ سَمِعْتُ جَابِرًا يَقُولُ قَالَ رَجُلٌ يَوْمَ أُحُدٍ أَرَأَيْتَ إِنْ قُتِلْتُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَأَيْنَ أَنَا قَالَ « فِى الْجَنَّةِ » . فَأَلْقَى تَمَرَاتٍ فِى يَدِهِ ثُمَّ قَاتَلَ حَتَّى قُتِلَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mansûr, ona Süfyân, ona Amr, ona da Câbir şöyle rivayet etmiştir:
Uhud günü bir adam Hz. Peygamber'e, "Allah yolunda öldürülürsem nerede (olurum)?" dedi. Hz. Peygamber (sav) de "cennette!" buyurdu. (Bunun üzerine adam) elindeki hurmaları attı. Ardından öldürülüne dek savaştı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 31, /2291
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Muhammed b. Mansur el-Huzai (Muhammed b. Mansur b. Sabit b. Halid)
Konular:
Cihad, fazileti
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28579, B002815
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - يَقُولُ اصْطَبَحَ نَاسٌ الْخَمْرَ يَوْمَ أُحُدٍ ، ثُمَّ قُتِلُوا شُهَدَاءَ . فَقِيلَ لِسُفْيَانَ مِنْ آخِرِ ذَلِكَ الْيَوْمِ قَالَ لَيْسَ هَذَا فِيهِ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Amr, ona da Câbir b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir:
İnsanlar Uhud günü sabah içki içtiler. Ardında da şehit olarak can verdiler.
Süfyân'a, "'Bu günün sonunda' ifadesi hadiste yer almakta mıdır?" denildi. O, "Bu hadiste yer almamaktadır" cevabını verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 19, 1/760
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
İçki, yasaklanmasının hikmeti
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29212, B002880
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ لَمَّا كَانَ يَوْمُ أُحُدٍ انْهَزَمَ النَّاسُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ وَلَقَدْ رَأَيْتُ عَائِشَةَ بِنْتَ أَبِى بَكْرٍ وَأُمَّ سُلَيْمٍ وَإِنَّهُمَا لَمُشَمِّرَتَانِ أَرَى خَدَمَ سُوقِهِمَا ، تَنْقُزَانِ الْقِرَبَ - وَقَالَ غَيْرُهُ تَنْقُلاَنِ الْقِرَبَ - عَلَى مُتُونِهِمَا ، ثُمَّ تُفْرِغَانِهِ فِى أَفْوَاهِ الْقَوْمِ ، ثُمَّ تَرْجِعَانِ فَتَمْلآنِهَا ، ثُمَّ تَجِيئَانِ فَتُفْرِغَانِهَا فِى أَفْوَاهِ الْقَوْمِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Abdülaziz, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Uhud günü olduğunda insanlar, Hz. Peygamber'in (sav) etrafından dağıldılar. Aişe bt. Ebu Bekir ve Ümmü Süleym'i gördüm. Onlar kollarını sıvamışlardı, halhallarını görüyordum. Sırtlarında kırba yetiştiriyorlardı. -Başka bir râvi "Taşıyorlardı" demiştir- Sonra da onu topluluk(takilere) içiriyorlardı. Ardından dönüp onu dolduruyorlardı. Akabinde gelip topluluk(takilere) içiriyorlardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 65, 1/772
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Abdülaziz b. Suheyb el-Bünanî (Abdülaziz b. Suheyb)
3. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
4. Ebu Ma'mer Abdullah b. Ömer et-Temimî (Abdullah b. Amr b. Meysera)
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Kadın, Savaşa katılmaları, savaştaki Hizmetleri
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi