274 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman ve Muhammed b. Numan b. Beşir, onlara Numan b. Beşir'in söylediğine göre babası (Beşir) onu (Numan'ı) bir gün Rasulullah'ın (sav) huzuruna getirip ben bu oğluma şu köleyi verdim, dedi. Rasulullah (sav) "Çocuklarının hepsine bunun benzerini verdin mi?" diye sordu. Beşir, 'Hayır', deyince Hz. Peygamber (sav) "Öyle ise onu da geri al." buyurdu.
Bize Muhammed b. Beşşar ve Muhammed b. el-Müsenna, o ikisine Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona Katade, Said b. Müseyyeb, ona da (Abdullah) b. Abbas'tan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Hibesini geri alan kişi kustuğunu tekrar yutan gibidir."
Bize İbn Ebu Esved, ona Mu’temir, ona Halife, ona Mu’temir, ona da babası (Süleyman b. Tarhân), ona da Enes şöyle demiştir: "Kurayza ve Nadir (oğulları yurdu) fethedilinceye kadar, (Ensar'dan bazı kişiler) hurma ağaçlarının Hz. Peygamber'in (sav) istifadesine tahsis etmişti. Sonrasında benim ailem de bana Hz. Nebi'ye (sav) gitmemi ve vaktiyle Hz. Peygamber'e (sav) vermiş oldukları hurma ağaçlarının tamamını veya bir kısmını geri istememi emrettiler. Hz. Peygamber (sav) ise bu ağaçları Ümmü Eymen'e vermişti. Tam bu sırada Ümmü Eymen çıkageldi. (Öfkesinin şiddetinden) elbiseyi boynuma dolayarak (hurma ağaçlarının mülkiyetinin kendisine verilmiş olduğunu zannettiğinden) 'Olmaz! Kendisinden başka ilâh olmayan Allah'a yemin ederim ki, Peygamber (sav) onları bana vermişken size geri vermez' demeye ya da buna benzer bir söz söylemeye başladı. Bunun üzerine Nebi (sav) ona 'Sana şu kadar (verilsin)' diyor Ümmü Eymen de 'Olmaz vallahi' diyordu. Nihayet Peygamber (sav), Ümmü Eymen'e (razı olacağı kadar) verdi." [Ravi Süleyman b. Tarhan der ki: Zannediyorum, Enes “on mislini verdi” dedi ya da buna benzer bir şey söyledi.]
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman ve Muhammed b. Numan b. Beşir, onlara Numan b. Beşir'in söylediğine göre babası (Beşir) onu (Numan'ı) bir gün Rasulullah'ın (sav) huzuruna getirip ben bu oğluma şu köleyi verdim, dedi. Rasulullah (sav) "Çocuklarının hepsine bunun benzerini verdin mi?" diye sordu. Beşir, 'Hayır', deyince Hz. Peygamber (sav) "Öyle ise onu da geri al." buyurdu.
Bize İbn Ebu Esved, ona Mu’temir, ona Halife, ona Mu’temir, ona da babası (Süleyman b. Tarhân), ona da Enes şöyle demiştir: "Kurayza ve Nadir (oğulları yurdu) fethedilinceye kadar, (Ensar'dan bazı kişiler) hurma ağaçlarının Hz. Peygamber'in (sav) istifadesine tahsis etmişti. Sonrasında benim ailem de bana Hz. Nebi'ye (sav) gitmemi ve vaktiyle Hz. Peygamber'e (sav) vermiş oldukları hurma ağaçlarının tamamını veya bir kısmını geri istememi emrettiler. Hz. Peygamber (sav) ise bu ağaçları Ümmü Eymen'e vermişti. Tam bu sırada Ümmü Eymen çıkageldi. (Öfkesinin şiddetinden) elbiseyi boynuma dolayarak (hurma ağaçlarının mülkiyetinin kendisine verilmiş olduğunu zannettiğinden) 'Olmaz! Kendisinden başka ilâh olmayan Allah'a yemin ederim ki, Peygamber (sav) onları bana vermişken size geri vermez' demeye ya da buna benzer bir söz söylemeye başladı. Bunun üzerine Nebi (sav) ona 'Sana şu kadar (verilsin)' diyor Ümmü Eymen de 'Olmaz vallahi' diyordu. Nihayet Peygamber (sav), Ümmü Eymen'e (razı olacağı kadar) verdi." [Ravi Süleyman b. Tarhan der ki: Zannediyorum, Enes “on mislini verdi” dedi ya da buna benzer bir şey söyledi.]