942 Kayıt Bulundu.
					
					
					
					
				 Giriş
            
			
			
                       
           
            
			
            
            
			
	
			
			
	
			
				
					 Giriş
				
			
			
	
            
        
Bize Affân ve Behz, onlara Hemmâm, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik demiştir: "Bir adam, Rasulullah’a (sav) geldi. O sırada Rasulullah (sav.) minberde bulunuyordu. Adam 'Ey Allah’ın Rasulü! Bize yağmur vermesi için Allah’a dua etseniz' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) dua etti. Gökyüzünde tek bir bulut parçası (قَزَعَةً) dahi görmüyorduk ama sonra bir yağmura tutulduk, dinmek bilmedi. Bir sonraki Cuma, aynı adam —yahut başka biri— kalktı ve 'Ey Allah’ın Rasulü! Allah’a dua etseniz de bu yağmuru bizim üzerimizden kaldırsa' dedi. Rasulullah (sav) tekrar dua etti. Ben bulutlara bakmaya başladım, bir sağa bir sola doğra açılıp, dağıldı. Bulutların ortasından tek bir yağmur damlası bile düşmedi."
Bize Bağdat’ta Ebû’l-Hüseyin b. Bişrân, ona Ebû Cafer Muhammed b. Amr er-Rezzâz, ona Ahmed b. Abdulcebbâr, ona Ebû Muâviye, ona el-A’meş, ona Ebû Salih, ona da Ebû Hureyre (ra), Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu haber verdi: “Kim güzelce abdest alır, sonra Cuma’ya gider, öne doğru yaklaşır, susar ve hatibi dinlerse, o Cuma’dan gelecek Cuma’ya kadar, ayrıca üç gün de ilave olarak işlediği (küçük günahları) bağışlanır. Fakat camde çakıl taşlarıyla oynasa bile lağiv yapmış olur.” Bunu Müslim Sahîh’inde Yahya b. Yahya ve diğerleri vasıtasıyla Ebû Muâviye’den rivayet eder. Bu rivayet, abdest almanın Cuma gününün guslüne yeterli olacağına delalet etmektedir.