Öneri Formu
Hadis Id, No:
41433, DM001588
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا صَدَقَةُ - هُوَ ابْنُ خَالِدٍ - عَنْ يَحْيَى بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى الأَشْعَثِ الصَّنْعَانِىِّ يَرُدُّهُ إِلَى أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ يَرُدُّهُ إِلَى النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« مَنْ غَسَّلَ وَاغْتَسَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ ثُمَّ غَدَا وَابْتَكَرَ ثُمَّ جَلَسَ قَرِيباً مِنَ الإِمَامِ ، وَأَنْصَتَ وَلَمْ يَلْغُ حَتَّى يَنْصَرِفَ الإِمَامُ كَانَ لَهُ بِكُلِّ خُطْوَةٍ يَخْطُوهَا كَعَمَلِ سَنَةٍ صِيَامِهَا وَقِيَامِهَا ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mübarek (b. Ya'la), ona Sadaka (b. Halid), ona Yahya b. Haris, ona Ebu Eş'as es-San'ânî (Şürahil b. Şürahbil b. Küreyb b. Âde), Evs b. Evs'e, o da Rasulullah'a (sav) nispet ederek onun (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim (sürdüğü yağ vb. şeylerle kirlenen başını) Cuma günü yıkar ve gusül abdesti alır, (mescide gitmek üzere) erkenden evden ayrılır, imamın yakınında bir yere oturur, hutbeyi dinler ve imam namazdan ayrılıncaya kadar (namaz dışında) başka bir şeyle ilgilenmezse o kimseye namaza giderken attığı her bir adım için bir sene oruç tutmuş ve o senenin gecelerini ibadetle geçirmiş gibi sevap verilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 195, 2/969
Senetler:
1. Evs b. Evs es-Sekafi (Evs b. Evs)
2. Ebu Eş'as Şurahîl b. Âde es-San'ani (Şurahîl b. Şurahbil b. Küleyb b. Âde)
3. Ebu Amr Yahya b. Haris el-Gassânî (Yahya b. Haris)
4. Ebu Abbas Sadaka b. Halid el-Kuraşî (Sadaka b. Halid)
5. Muhammed b. Mübarek el-Kuraşî (Muhammed b. Mübarek b. Ya'la)
Konular:
Cuma namazı, erken gitmenin fazileti
Cuma namazı, gelenlerin aldığı sevap
Gusül, cuma günü Yıkanmak
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, dinlerken bir şeyle meşgul olmamak
Hutbe, hutbeyi sessizce dinlemenin fazileti
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ مَنْ أَدْرَكَ مِنْ صَلاَةِ الْجُمُعَةِ رَكْعَةً فَلْيُصَلِّ إِلَيْهَا أُخْرَى . قَالَ ابْنُ شِهَابٍ وَهِىَ السُّنَّةُ . قَالَ مَالِكٌ وَعَلَى ذَلِكَ أَدْرَكْتُ أَهْلَ الْعِلْمِ بِبَلَدِنَا وَذَلِكَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مَنْ أَدْرَكَ مِنَ الصَّلاَةِ رَكْعَةً فَقَدْ أَدْرَكَ الصَّلاَةَ . قَالَ مَالِكٌ فِى الَّذِى يُصِيبُهُ زِحَامٌ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَيَرْكَعُ وَلاَ يَقْدِرُ عَلَى أَنْ يَسْجُدَ حَتَّى يَقُومَ الإِمَامُ أَوْ يَفْرُغَ الإِمَامُ مِنْ صَلاَتِهِ إِنَّهُ إِنْ قَدَرَ عَلَى أَنْ يَسْجُدَ إِنْ كَانَ قَدْ رَكَعَ فَلْيَسْجُدْ إِذَا قَامَ النَّاسُ وَإِنْ لَمْ يَقْدِرْ عَلَى أَنْ يَسْجُدَ حَتَّى يَفْرُغَ الإِمَامُ مِنْ صَلاَتِهِ فَإِنَّهُ أَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يَبْتَدِئَ صَلاَتَهُ ظُهْرًا أَرْبَعًا .
باب ما جاء فيمن رعف يوم الجمعة قال مالك من رعف يوم الجمعة و الإمام يخطب فخرج فلم يرجع حتى فرغ الإمام من صلاته فإنه يصلىّ أربعا قال مالك في الذي يركع ركعة مع الإمام يوم الجمعة ثم يرعف فيخرج فيأتي و قد صلى الإمام الركعتين كلتيهما أنه بيني بركعة أخرى ما لم يتكلم قال مالك ليس على من رعف أو أصابه أمر لا بد له من الخروج أن يستأذن الإمام يوم الجمعة إذا أراد أن يخرج.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35071, MU000237
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ مَنْ أَدْرَكَ مِنْ صَلاَةِ الْجُمُعَةِ رَكْعَةً فَلْيُصَلِّ إِلَيْهَا أُخْرَى . قَالَ ابْنُ شِهَابٍ وَهِىَ السُّنَّةُ . قَالَ مَالِكٌ وَعَلَى ذَلِكَ أَدْرَكْتُ أَهْلَ الْعِلْمِ بِبَلَدِنَا وَذَلِكَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مَنْ أَدْرَكَ مِنَ الصَّلاَةِ رَكْعَةً فَقَدْ أَدْرَكَ الصَّلاَةَ . قَالَ مَالِكٌ فِى الَّذِى يُصِيبُهُ زِحَامٌ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَيَرْكَعُ وَلاَ يَقْدِرُ عَلَى أَنْ يَسْجُدَ حَتَّى يَقُومَ الإِمَامُ أَوْ يَفْرُغَ الإِمَامُ مِنْ صَلاَتِهِ إِنَّهُ إِنْ قَدَرَ عَلَى أَنْ يَسْجُدَ إِنْ كَانَ قَدْ رَكَعَ فَلْيَسْجُدْ إِذَا قَامَ النَّاسُ وَإِنْ لَمْ يَقْدِرْ عَلَى أَنْ يَسْجُدَ حَتَّى يَفْرُغَ الإِمَامُ مِنْ صَلاَتِهِ فَإِنَّهُ أَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يَبْتَدِئَ صَلاَتَهُ ظُهْرًا أَرْبَعًا .
باب ما جاء فيمن رعف يوم الجمعة قال مالك من رعف يوم الجمعة و الإمام يخطب فخرج فلم يرجع حتى فرغ الإمام من صلاته فإنه يصلىّ أربعا قال مالك في الذي يركع ركعة مع الإمام يوم الجمعة ثم يرعف فيخرج فيأتي و قد صلى الإمام الركعتين كلتيهما أنه بيني بركعة أخرى ما لم يتكلم قال مالك ليس على من رعف أو أصابه أمر لا بد له من الخروج أن يستأذن الإمام يوم الجمعة إذا أراد أن يخرج.
Tercemesi:
Bana Yahya, ona da Malik, İbn Şihab'ın "Cuma'nın farzının bir rekatına yetişen kimse, bir rekat daha kılarak (farzı tamamlasın.) dediğini rivayet etmiştir. İbn Şihab bunun sünnet olduğunu da belirtmiştir. Malik şöyle demiştir: "Beldemiz (Medine)'deki ehl-i ilmin de bu görüşte olduklarını gördüm. Zira Rasulullah (sav) 'Namazın bir rekatına yetişen kimse o namaza yetişmiş sayılır.' buyurmuştur." İmam Malik Cuma günü aşırı kalabalıkta namaz kılarken rükuya giden, ancak kalabalıktan dolayı imam kalkıncaya veya namazını tamamlayıncaya kadar secdeye gidemeyen kimseyle ilgili olarak şöyle demiştir: Eğer rüku yapmış ve secde yapabilecek durumdaysa insanlar secdeden kalkınca secde yapsın. Ancak imam namazı bitirinceye kadar secde yapamazsa bu durumda namazını dört rekat ve öğle namazı olarak yeniden kılması bana göre daha uygundur.
"Cuma Günü (Cuma namazında) Burnu Kanayan Kimsenin Durumuyla İlgili Bölüm"
Malik şöyle demiştir: Cuma günü (Cuma namazında) imam hutbe okurken burnu kanayan bir kimse mescidden çıkar ve imam namazı tamamlayıncaya kadar geri dönmezse (Cuma'yı kaçırmış olduğundan dolayı) dört rekat öğle namazı kılar. İmam Malik Cuma günü (Cuma namazında) imamla birlikte bir rekat kılan, sonra burnu kanadığı için mescidden çıkıp imam iki rekatın ikisini de kılmışken mescide geri gelen bir kimsenin eğer bu süre içerisinde konuşmamışsa (daha önce imamla kıldığı rekat üzerine) bir rekat daha kılarak namazını tamamlayacağını söylemiştir. Malik, Cuma namazında burnu kanayan veya başına mescidden çıkmasını gerektirecek bir iş gelen kimsenin dışarı çıkmak istediğinde imamdan izin almasına gerek olmadığını da ifade etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 237, 1/35
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
Konular:
Cuma namazı, bir rekatına yetişen
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
KTB, CUMA
Namaz, sıkışık haldeyken
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ إِذَا قُلْتَ لِصَاحِبِكَ أَنْصِتْ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَقَدْ لَغَوْتَ .
Açıklama: Yani hutbenin saygınlığına aykırı davranmış sayılırsın.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35065, MU000231
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ إِذَا قُلْتَ لِصَاحِبِكَ أَنْصِتْ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَقَدْ لَغَوْتَ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes) [İmam Malik], ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Cuma günü imam hutbe irat ederken arkadaşına 'sus' desen bile gereksiz yere konuşmuş sayılırsın."
Açıklama:
Yani hutbenin saygınlığına aykırı davranmış sayılırsın.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 231, 1/34
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, dinlerken bir şeyle meşgul olmamak
KTB, CUMA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27307, N001578
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ - وَاللَّفْظُ لَهُ - عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا قُلْتَ لِصَاحِبِكَ أَنْصِتْ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ فَقَدْ لَغَوْتَ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Seleme T arz yoluyla Hâris b. Miskin -lafızlar ona aittir-, ona (Abdurrahman) b. Kasım (el-Atekî), ona Malik (b. Enes), ona (Ebu Bekir Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona (said) b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"İmam hutbe irat ederken yanındakine 'sus' dersen muhakkak ki hutbenin saygınlığına aykırı, gereksiz ve boş bir şey yapmış olursun."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Salâtu'l-Iydeyn 21, /2193
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah Abdurrahman b. Kasım el-Atekî (Abdurrahman b. Kasım b. Halid b. Cünade)
6. Haris b. Miskin el-Ümevî (Haris b. Miskin b. Muhammed)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, dinlerken bir şeyle meşgul olmamak
Hutbe, hutbeyi sessizce dinlemenin fazileti
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ قَائِمًا ثُمَّ يَقْعُدُ قَعْدَةً لاَ يَتَكَلَّمُ فِيهَا ثُمَّ قَامَ فَخَطَبَ خُطْبَةً أُخْرَى فَمَنْ خَبَّرَكَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم خَطَبَ قَاعِدًا فَلاَ تُصَدِّقْهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27318, N001584
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ قَائِمًا ثُمَّ يَقْعُدُ قَعْدَةً لاَ يَتَكَلَّمُ فِيهَا ثُمَّ قَامَ فَخَطَبَ خُطْبَةً أُخْرَى فَمَنْ خَبَّرَكَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم خَطَبَ قَاعِدًا فَلاَ تُصَدِّقْهُ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said es-Sekafî), ona Ebu Avâne (Vazzâh b. Abdullah el-Yeşkürî), ona Simâk'ın (b. Harb ez-Zühlî) rivayet ettiğine göre Cabir b. Semure (ra) şöyle demiştir:
"Rasulullah'ı (sav) cuma günü ayakta hutbe irat ederken gördüm. Sonra o esnada bir süre konuşmadan oturuyor; ardından ayağa kalkıyor ve başka bir hutbe daha irat ediyordu. Kim sana Rasulullah'ın (sav) oturarak hutbe irat ettiğini bildirirse ona inanma."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Salâtu'l-Iydeyn 25, /2193
Senetler:
1. Ebu Halid Cabir b. Semure el-Amirî (Cabir b. Semure b. Cünâde)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hitabet, Hutbe, hutbe ayakta okunmalıdır
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ قَائِمًا ثُمَّ يَجْلِسُ ثُمَّ يَقُومُ وَيَقْرَأُ آيَاتٍ وَيَذْكُرُ اللَّهَ وَكَانَتْ خُطْبَتُهُ قَصْدًا وَصَلاَتُهُ قَصْدًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27319, N001585
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ قَائِمًا ثُمَّ يَجْلِسُ ثُمَّ يَقُومُ وَيَقْرَأُ آيَاتٍ وَيَذْكُرُ اللَّهَ وَكَانَتْ خُطْبَتُهُ قَصْدًا وَصَلاَتُهُ قَصْدًا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr *el-Abdî), ona Abdurrahman (b. Mehdî el-Anberî), ona Süfyan (es-Sevrî), ona da Simâk'ın (b. Harb ez-Zühlî) rivayet ettiğine göre Cabir b. Semure (ra) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber (sav) ayakta hutbe irat ediyor, sonra oturuyor, sonra ayağa kalkıyor ve bazı ayetler okuyor, Allah azze ve celleyi anıyordu. Onun hutbesi mutedildi, namazı da mutedildi." [Yani ne uzun ne de kısa, orta uzunlukta idi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Salâtu'l-Iydeyn 26, /2193
Senetler:
1. Ebu Halid Cabir b. Semure el-Amirî (Cabir b. Semure b. Cünâde)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Hitabet, Hutbe, hutbe ayakta okunmalıdır
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, hutbe okunurken Kur'an okumak ya da zikir çekmek
Hutbe, hutbenin kısa okunması
Hz. Peygamber, namazdaki okuyuşu
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Namaz, Hz. Peygamberin namaz kıldırışı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35650, DM000032
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا تَمِيمُ بْنُ عَبْدِ الْمُؤْمِنِ حَدَّثَنَا صَالِحُ بْنُ حَيَّانَ حَدَّثَنِى ابْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : كَانَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- إِذَا خَطَبَ قَامَ فَأَطَالَ الْقِيَامَ ، فَكَانَ يَشُقُّ عَلَيْهِ قِيَامُهُ ، فَأُتِىَ بِجِذْعِ نَخْلَةٍ ، فَحُفِرَ لَهُ وَأُقِيمَ إِلَى جَنْبِهِ قَائِماً لِلنَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فَكَانَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- إِذَا خَطَبَ فَطَالَ الْقِيَامُ عَلَيْهِ وَغَلَبَهُ اسْتَنَدَ إِلَيْهِ فَاتَّكَأَ عَلَيْهِ ، فَبَصُرَ بِهِ رَجُلٌ كَانَ وَرَدَ الْمَدِينَةَ ، فَرَآهُ قَائِماً إِلَى جَنْبِ ذَلِكَ الْجِذْعِ ، فَقَالَ لِمَنْ يَلِيهِ مِنَ النَّاسِ : لَوْ أَعْلَمُ أَنَّ مُحَمَّداً يَحْمَدُنِى فِى شَىْءٍ يَرْفُقُ بِهِ لَصَنَعْتُ لَهُ مَجْلِساً يَقُومُ عَلَيْهِ ، فَإِنْ شَاءَ جَلَسَ مَا شَاءَ ، وَإِنْ شَاءَ قَامَ. فَبَلَغَ ذَلِكَ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ :« ائْتُونِى بِهِ ». فَأَتَوْهُ بِهِ فَأُمِرَ أَنْ يَصْنَعَ لَهُ هَذِهِ الْمَرَاقِىَ الثَّلاَثَ أَوِ الأَرْبَعَ هِىَ الآنَ فِى مِنْبَرِ الْمَدِينَةِ ، فَوَجَدَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- فِى ذَلِكَ رَاحَةً ، فَلَمَّا فَارَقَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- الْجِذْعَ ، وَعَمَدَ إِلَى هَذِهِ الَّتِى صُنِعَتْ لَهُ جَزِعَ الْجِذْعُ فَحَنَّ كَمَا تَحِنُّ النَّاقَةُ حِينَ فَارَقَهُ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- ، فَزَعَمَ ابْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- حِينَ سَمِعَ حَنِينَ الْجِذْعِ رَجَعَ إِلَيْهِ فَوَضَعَ يَدَهُ عَلَيْهِ وَقَالَ :« اخْتَرْ أَنْ أَغْرِسَكَ فِى الْمَكَانِ الَّذِى كُنْتَ فِيهِ ، فَتَكُونَ كَمَا كُنْتَ ، وَإِنْ شِئْتَ أَنْ أَغْرِسَكَ فِى الْجَنَّةِ فَتَشْرَبَ مِنْ أَنْهَارِهَا وَعُيُونِهَا فَيَحْسُنَ نَبْتُكَ وَتُثْمِرَ ، فَيَأْكُلَ أَوْلِيَاءُ اللَّهِ مِنْ ثَمَرَتِكَ وَنَخْلِكَ فَعَلْتُ ». فَزَعَمَ أَنَّهُ سَمِعَ مِنَ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- وَهُوَ يَقُولُ لَهُ :« نَعَمْ قَدْ فَعَلْتُ ». مَرَّتَيْنِ ، فَسُئِلَ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ :« اخْتَارَ أَنْ أَغْرِسَهُ فِى الْجَنَّةِ ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Humeyd (et-Temîmî), ona Temîm b. Abdülmümin (el-Mervezî), ona Salih b. Hayyan (el-Kuraşî), ona Abdullah b. Büreyde (el-Eslemî), ona da babası (Büreyde b. Husayb el-Eslemî) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
“Hz. Peygamber (sav) hutbe irat edeceği zaman ayağa kalkar ve uzunca bir süre ayakta dururdu. Bu şekilde ayakta durmak kendisine zor gelirdi. Bu sebeple onun için bir hurma ağacı kütüğü getirildi. Kütük için bir çukur kazıldı ve Hz. Peygamber (sav) düşünülerek kütük, onun durduğu yerin yanına dikey olarak yerleştirildi. Bundan sonra Hz. Peygamber (sav) hutbe irat ettiği ve uzun süre ayakta kalıp da yorulduğu vakit o kütüğe dayanır ve yaslanırdı. Derken Medine’ye gelen bir adam, bu durumu gözlemledi; Hz. Peygamber’in (sav) o kütüğün yanında ayakta durduğunu gördü ve yanındaki kişiye; ‘Faydasına olan bir şeyden dolayı Muhammed’in beni takdir edeceğini bilsem onun için üzerinde ayakta durabileceği bir divan yapardım. Böylece o, dilediği sürece oturur; dilediği sürece ayakta dururdu.’ dedi. Bilahare bu söz, Hz. Peygamber’e (sav) ulaştı ve Hz. Peygamber (sav); ‘Onu bana getirin.’ buyurdu. Adamı getirdiler. Adama, Hz. Peygamber (sav) için şu an Medine’deki (Mescid-i Nebevi’deki) minber olan üç veya dört basamaklı yükseltiyi yapması emredildi. Hz. Peygamber (sav), bu yükselti uygulamasının rahat olduğunu gördü. Bu şekilde Hz. Peygamber (sav) hurma kütüğünü bırakıp da kendisi için yapılan bu basamaklı yükseltiye yönelince kütük kaygılanıp üzüldü ve Hz. Peygamber (sav) kendisinden ayrıldığında [yanındaki yavrusu alınan bir] devenin inlediği gibi inledi.” Ebu Büreyde, babasından (Büreyde b. Husayb el-Eslemî) rivayetle Hz. Peygamber’in (sav), kütüğün inlemesini duyunca ona döndüğünü, elini onun üzerine koyduğunu ve ‘İstersen seni, önceden bulunduğun yere dikeyim ve böylece daha önce olduğu gibi kalmaya devam edersin. Seni Cennet’e dikmemi, bu sayede Cennet’in nehirlerinden ve pınarlarından içmeyi, böylece dallarının güzel olmasını ve meyve vermeyi; ardından meyvelerinden ve hurmalarından Allah’ın veli kullarının yemesini de istesen öyle yapayım.’ buyurduğunu ifade etti. Ebu Büreyde, babasının Hz Peygamber’i (sav) iki kez; ‘Evet, kesinlikle yaparım.’ derken duyduğunu da ifade etti. Ravi diyor ki: “Ardından Hz. Peygamber’e (sav) (kütüğün ne cevap verdiği) soruldu. Hz. Peygamber de (sav); ‘Kendisini Cennet’e dikmemi tercih etti.’ buyurdu.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 6, 1/178
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Salih b. Hayyan el-Kureşi (Salih b. Hayyan)
4. Ebu Hazım Temim b. Abdülmümin el-Mervezî (Temim b. Abdülmümin)
5. Muhammed b. Humeyd et-Temimi (Muhammed b. Humeyd b. Hayyan)
Konular:
Hitabet, Hutbe, hutbe ayakta okunmalıdır
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hz. Peygamber, mucizeleri
KTB, CUMA
Mucize, Hurma Kütüğünün İnlemesi, Mescid-i Nebevideki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35067, MU000233
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَبِى عَامِرٍ أَنَّ عُثْمَانَ بْنَ عَفَّانَ كَانَ يَقُولُ فِى خُطْبَتِهِ قَلَّمَا يَدَعُ ذَلِكَ إِذَا خَطَبَ إِذَا قَامَ الإِمَامُ يَخْطُبُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَاسْتَمِعُوا وَأَنْصِتُوا فَإِنَّ لِلْمُنْصِتِ الَّذِى لاَ يَسْمَعُ مِنَ الْحَظِّ مِثْلَ مَا لِلْمُنْصِتِ السَّامِعِ فَإِذَا قَامَتِ الصَّلاَةُ فَاعْدِلُوا الصُّفُوفَ وَحَاذُوا بِالْمَنَاكِبِ فَإِنَّ اعْتِدَالَ الصُّفُوفِ مِنْ تَمَامِ الصَّلاَةِ . ثُمَّ لاَ يُكَبِّرُ حَتَّى يَأْتِيَهُ رِجَالٌ قَدْ وَكَّلَهُمْ بِتَسْوِيَةِ الصُّفُوفِ فَيُخْبِرُونَهُ أَنْ قَدِ اسْتَوَتْ فَيُكَبِّرُ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik b. Enes [İmam Malik], ona Ebu Nadr mevlâ Ömer b. Ubeydullah, ona da Malik b. Âmir'in rivayet ettiğine göre Osman b. Affân (ra) hutbe irat ederken şöyle derdi ve nadiren böyle söylemediği olurdu:
"Cuma günü imam hutbe irat etmek üzere ayağa kalkınca hutbeyi dinleyin ve susun. Şüphesiz dinlemeyen ancak susan kimseye, susup dinleyen kimse gibi sevaptan pay vardır. Ardından namaz için kamet getirildiği vakit safları düzeltin ve omuzlarınızı aynı hizaya getirin. Zira safların düzgün tutulması namazı tamamlayan hususlardandır."
Ravi diyor ki: "Ayrıca Osman b. Affân (ra), safları düzeltmek için vazifelendirdiği şahıslar gelip safların düzeltildiğini bildirmeden de tekbir almazdı. Onlar haber getirdikten sonra tekbir alırdı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 233, 1/35
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. Malik b. Ebu Amir el-Asbahî (Malik b. Amir b. Haris b. Gaymân)
3. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, dinlerken bir şeyle meşgul olmamak
KTB, CUMA
Namaz, saf tutma ve düzeni
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35068, MU000234
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ رَأَى رَجُلَيْنِ يَتَحَدَّثَانِ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَحَصَبَهُمَا أَنِ اصْمُتَا .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona Nâfi'in (mevla Abdullah b. Ömer) rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer (ra), cuma göünü imam hutbe irat ederken konuşan iki adam gördü. Bunun üzerine uyarmak amacıyla 'susun' anlamında onlara çakıl taşı attı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 234, 1/35
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, dinlerken bir şeyle meşgul olmamak
KTB, CUMA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35077, MU000243
Hadis:
حَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرِ بْنِ حَزْمٍ عَمَّنْ حَدَّثَهُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ لأَنْ يُصَلِّىَ أَحَدُكُمْ بِظَهْرِ الْحَرَّةِ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَقْعُدَ حَتَّى إِذَا قَامَ الإِمَامُ يَخْطُبُ جَاءَ يَتَخَطَّى رِقَابَ النَّاسِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ . قَالَ مَالِكٌ السُّنَّةُ عِنْدَنَا أَنْ يَسْتَقْبِلَ النَّاسُ الإِمَامَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ إِذَا أَرَادَ أَنْ يَخْطُبَ مَنْ كَانَ مِنْهُمْ يَلِى الْقِبْلَةَ وَغَيْرَهَا .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes) [İmam Malik], ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Hazm, ismini vermediği bir ravi aracılığı ile Ebu Hureyre'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Birinizin Zahru'l-harre'de [Medine dışında bir yer] namaz kılması, oturup geç kalarak imam hutbeye çıkınca gelmesi ve insanların omuzlarına basarak ön saflara geçmeye çalışmasından daha hayırlıdır." İmam Malik şöyle demiştir: "Bizdeki uygulama; cuma günü -kıblenin yanında veya başka bir yerinde olsun- cemaatin, hutbe irat etmek istediği zaman imama doğru dönmeleridir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 243, 1/37
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Men Haddesehu (Men Haddesehu)
3. Abdullah b. Ebu Bekir el-Ensari (Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
KTB, CUMA
Namaz, cemaate sonradan katılanların durumu