355 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Musa, ona İsa b. Yunus, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim et-Teymî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Zeyd b. Halid el-Cühenî Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Müminlere sıkıntı vermeyeceğini bilseydim, her namaz için misvak kullanmalarını emrederdim." [Ebû Seleme şöyle dedi: 'Ben Zeyd'i, kulağına, kâtiplerin kulaklarına kalem koydukları yere misvak koymuş olarak mescidde otururken gördüm. Her namaza kalkışında misvak kullanırdı.']
Açıklama: Ağız temizliğini sağlamak için kullanılan misvak, huzura çıkış için hazırlık olarak yapıldığında namazdaki huşuya katkı sağlayacaktır. Zira ağızdaki yemek kırıntıları, koku vb. zihni meşgul edecek bir çok şeyden, misvak ile kurtulmak mümkün görülmektedir. Zeyd'in kulağının arkasına misvak koyduğuna yapılan vurgu, onunla günlük hayattaki ilişkisini göstermesi açısından önemlidir.
Bize Muhammed b. İsa, ona Anbese b. Abdülvahid, ona Hişam b. Urve, ona da babası [Urve b. Zubeyr], Hz. Aişe'nin şöyle dediğini aktarmıştır: "Rasulullah (sav) misvakla dişlerini temizliyordu. Yanında biri diğerinden daha yaşlı olan iki adam vardı. Misvakın fazileti ile ilgili Hz. Peygamber'e 'büyükle' yani misvakı yaşça büyük olana ver diye vahiy geldi." Ahmed -İbn Hazm- şöyle dedi: Ebu Saîd -İbnü'l-A'râbî- bize 'Bu hadis Medine ehlinin teferrüd ettiği hadislerdendir' dedi. Bize Ebu Davud, ona da Ebu Ca'fer Muhammed b. İsa şöyle dedi: 'Anbese b. Abdülvahid'i abdâlların mevâliden olduklarını bilmeden önce abdâl olarak zikrederdik.'
Açıklama: Bu hadisin Buhârî rivayetinde geçen olayın Hz. Peygamber'in (sav) rüyasında gerçekleştiği, o iki kişinin melek olduğu ifade edilmiştir. (Buhârî, Tahâre, 76, Hadis no: 246) Müslim ise bu olayın rüyada gerçekleştiği kanaatini hadisi kitabında rüya bölümünde (Kitâbu'r-rü'yâ, 19, hadis no: 2271) aktararak göstermiştir. Hadiste yeme, içme ve eşya kullanma gibi durumlarda başka tercih sebebi yoksa yaşı büyüklere öncelik verilmesi tavsiye edilmektedir. Hadiste Ebu Davud’un açıklamasında geçen abdâl (çoğulu budalâ) kavramı bizim kültürümüzde eren derviş gibi ifadelere karşılık gelmektedir. Hadis kaynaklarında Abdal ile ilgili birkaç rivayet yer almaktadır. Bu rivayetlerde; ümmet içinde her dönemde otuz ya da kırk abdâlın bulunacağı, ehl-i Şam’dan olacakları, ölen her abdâlın yerine bir başkasının geçeceği, yağmur suyu ile susuzluklarını giderecekleri, düşmanlarına karşı onlara yardım edilecekleri (Ahmed b. Hanbel, Müsned, Beyrut: Risâle, 1421/2001, 2: 231, hadis no: 896; 37: 413 hadis no: 22751), namaz, oruç ve zekat gibi ibadetler sayesinde değil de cömertlik ve Müslümanlara karşı samimi olmalarından dolayı bu seviyeye eriştikleri (Taberânî, Mu’cemü’l-kebîr, Riyad, 1415/1994, 10:181, hadis no: 10390) gibi bilgiler yer almaktadır. Abdâl ile ilgili rivayetlerin tamamı çok zayıf ya da mevzu (uydurma) olarak değerlendirilmektedir. Bizzat Ahmed b. Hanbel kitabına aldığı rivayetin (, 37: 413 hadis no: 22751) hemen altında yaptığı değerlendirmede hadisin münker olduğunu ifade etmiştir. İbn Kayyim el-Cevzî el-Menâ’ru'l-münîf’inde bu tür hadislerin tamamını uydurma olarak nitelerken (Halep, 1390/1970, 137) Suyûtî ve Ali el-Kârî dışındaki muhaddisler de ya mevzu ya da çok zayıf hükmünü vermişlerdir. (Sehâvî, Mekâsıdü’l-hasene, Beyrut, 1405/1985, 43-47) Abdalların namaz, oruç, zekat gibi ibadetler sayesinde değil de cömertlik ve müminler karşı samimi olma özellikleri sayesinde bu mertebeye erişmeleri ve yine kendilerine yapılan kötülüğe iyilikle karşılık verme, zulmedenleri bağışlama gibi özellikleri ( Sehâvî, 44) Yunus Emre’nin “Döğene elsiz gerek / söğene dilsiz gerek / Derviş gönülsüz gerek / sen derviş olamazsın” dizelerini andırmaktadır.
Bize İbrahim b. Musa er-Razî, ona İsa b. Yunus, ona Mis'ar (b. Kidam el-âmirî), ona Mikdam b. Şurayh, ona da babası (Ebu Mikdâm Şurayh b. Hânî) şöyle demiştir: "Hz. Aişe'ye, 'Resûlullah (sav) evine girdiği zaman ilk iş olarak ne yapardı?' diye sordum. 'Dişlerini misvaklardı' cevabını verdi."
Bize Muhammed b. Avf et-Tâî, ona Ahmed b. Halid, ona Muhammed b. İshak, ona da Muhammed b. Yahya b. Habbân şöyle dedi: "Abdullah b. Ömer'in oğlu Abdullah'a 'İbn Ömer'in abdestli ve abdestsiz iken her namaz için abdest almasının sebebi nedir?' dedim. Abdullah da Esma bt. Zeyd b. Hattâb'ın kendisine, Abdullah b. Hanzala b. Ebu Amir'in şöyle dediğini nakletti: "Resûlullah (sav) abdestli veya abdestsiz olsun, her namaz için yeniden abdest almakla emrolundu. Bu ona zor gelince her namaz için misvak kullanmakla emredildi." İbn Ömer ise kendisinde bu gücü bulduğundan her namaz için abdest almaya devam etti. [Ebu Davud şöyle dedi: 'Bu hadisi İbrahim b. Sa'd, Muhammed b. İshak'tan rivayet etmiş, ancak ibrahim, Abdullah b. Abdullah yerine Ubeydullah b. Abdullah demiştir.']
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed b. Abdullah el-Ensari, ona Anbese b. Said el-Kûfî el-Hâsib, ona Kesîr, Hz. Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) misvak kullandıktan sonra misvakı yıkamam için bana verirdi. Ben de önce misvakı kullanır sonra yıkayıp kendisine verirdim."
Bize İshak b. İbrahim ve Kuteybe b. Said, onlara Cerir b. Abdulhamid, ona Mansur b. Mu'temir, ona Ebu Vâil Şakîk b. Seleme, ona da Huzeyfe b. Yeman şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav) gece namaza kalktığında ağzını misvakla temizlerdi."
Bize Ahmed b. Abde, ona Hammad b. Zeyd, ona Gaylan b. Cerir , ona da Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî, Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav), misvak kullanırken yanına girmiştim; misvağın bir ucu dilinin üzerindeydi ve 'a’a’' diye ses çıkarıyordu."
Bize Kuteybe b. Said, ona Malik b. Enes, ona Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan, ona A'rec Abdurrahman b. Hürmüz, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ümmetimi güçlüğe düşürmekten endişe etmeseydim, her namazda misvak kullanmalarını emrederdim."
Bize Ali b. Haşrem, ona İsa b. Yunus, ona Misar b. Kidam, ona da Mikdam b. Şurayh, babası Ebu Mikdam Şureyh b. Hâni şöyle demiştir: "Aişe'ye, Peygamber (sav) evine girdiğinde ilk iş olarak ne yapardı? diye sordum. O da (önce) ağzını misvakla temizlerdi diye cevap verdi."
Bize Amr b. Ali, ona Yahya b. Said, ona Kurra b. Halid, ona Humeyd b. Hilal, ona Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî, ona da Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî şöyle demiştir: Biri sağ diğeri de sol yanımda olduğu halde Eş'arilerden iki kişi ile Rasulullah'ın (sav) yanına gelmiştim. O (sav) ağzını misvakla temizliyordu. (Yanımdaki) iki kişi Rasulullah'tan (sav) görev istediler. Ben de, 'Seni hak din ile gönderen Allah'a yemin olsun ki, bunlar içlerinden geçeni bana açmadılar, görev isteyeceklerinin farkına da varamadım' dedim. Rasulullah'ın (sav) yukarı kalkan dudağının altındaki misvağı hala görür gibiyim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Biz görev talep eden kimseye (talep ettiği) görevde asla yardımcı olmayız. Ancak sen şimdi git" dedi ve Ebu Musa'yı Yemen'e gönderdi. Arkasından da Muaz b. Cebel'i yola çıkardı."