241 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bana İshak b. İsa, ona Abdurrahman b. Zeyd, ona babası (Zeyd b. Eslem), ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Biz oturup Hz. Peygamber'den (sav) işittiklerimizi yazıyorduk. Hz. Peygamber (sav) çıkageldi ve "bu yazdıklarınız nedir?" diye sordu. Biz de “Senden işittiklerimiz” dedik. Hz. Peygamber (sav) "Allah'ın kitabının yanında başka bir kitap mı (yazıyorsunuz)!" Biz “Senden işittiklerimiz sadece” dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Allah'ın Kitabını yazın, sadece Allah'ın kitabını yazın. Allah'ın Kitabı ile birlikte başka bir kitap mı (yazıyorsunuz). Sadece ve sadece Allah'ın Kitabını yazın" buyurdu. Ebu Hureyre der ki: Bunun üzerine biz de onları bir tepede topladık ve hepsini yaktık. Sonra Rasulullah'a (sav) “ey Allah'ın Rasulü, Senden hadis rivayet edebilir miyiz?” dedik. "Evet benden hadis rivayet edebilirsiniz, bunda bir sakınca yoktur. Kim bile bile benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın" buyurdu. Biz “Ey Allah'ın Rasulü, İsrail oğullarından rivayette bulunabilir miyiz?” diye sorduk. "Evet, İsrail oğullarından da rivayette bulunabilirsiniz, bunda da bir sakınca yoktur. Onlardan yanında, sizin onlardan naklettiklerinizden daha acayip olanları vardır" buyurdu.
Açıklama: Bu isnad Abdurrahman b. Zeyd'in zaafından dolayı zayıftır. Ricalin gerisi "es-Sahih"in sikalarıdır.
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Halil b. Mürra, ona Yahya b. Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Ensâr'dan bir adam Hz. Peygamber'in (sav) huzurunda oturur, Hz. Peygamber'den (sav) hadis dinler, dinledikleri hoşuna gider, ancak onları yazmazdı. Bu durumdan Hz. Peygamber'e(sav) yakındı ve 'ey Allah'ın Rasulü, ben senden hadis işitiyorum, hoşuma (da) gidiyor ancak ezberleyemiyorum' dedi. Rasulullah (sav), eliyle yazmayı kast ederek 'sağ elinden yardım al' buyurdu." [Bu konuda Abdullah b. Amr'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, isnadı zayıf (إِسْنَادُهُ لَيْسَ بِذَلِكَ الْقَائِمِ) olan bir hadistir. Muhammed b. İsmail (el-Buhârî'yi), “Halil b. Mürra, münkerü'l-hadistir” derken işittim.]
Bize Yahya b. Musa ve Mahmud b. Ğaylân, onlara Velid b. Müslim, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Ebu Seleme şöyle rivayet etmiştir: "Ebu Hureyre 'Hz. Peygamber (sav) hutbe verdi...' dedi ve hadiste geçen olayı anlattı, (ardından şöyle devam etti:) Ebu Şâh 'ey Allah'ın Rasulü, (bu hutbeyi) benim için yazın' dedi. Rasulullah (sav) da, 'Ebu Şâh için yazın' buyurdu." [Hadiste (râvi tarafından zikredilmeyen) bir kıssa vardır.] [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Şeybân, Yahya b. Ebu Kesîr'den buna benzer bir hadis rivayet etmiştir.]
Bize Kuteybe, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Vehb b. Münebbih, ona kardeşi Hemmâm b. Münebbih, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah b. Amr hariç, Hz. Peygamber'in (sav) ashabı içerisinde benden daha fazla hadis bilen kimse yoktur. Abdullah hadisleri yazar, ben ise yazmazdım." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Vehb b. Münebbih'in kardeşi, Hemmâm b. Münebbih'tir.]
Bize Müemmel, ona Velid; (T) Bize Abbas b. Velid b. Mezyed, ona babası (Velid b. Mezyed), ona Evzaî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Mekke fethedildiğinde Hz. Peygamber (sav), kalktı ve hutbe verdi. (Ebu Hureyre), Nebî'nin (sav) verdiği hutbeyi anlattı ve şöyle dedi: Yemen ahalisinden, kendisine Ebu Şâh denilen bir zât kalktı ve 'ey Allah'ın Rasulü, benim için (hutbeyi) yazdırsanız keşke!' dedi. Hz. Peygamber (sav) de '(Hutbeyi) Ebu Şâh için yazın' buyurdu."
Bize Ebu Nuaym, ona Şeybân, ona Yahya, ona Ebu Usame, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Huzâa kabilesi bir adam öldürdü. Abdullah b. Recâ der ki: Bize Harb, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Mekke'nin fethi yılında, Huzâa kabilesi, Cahiliye döneminde öldürülmüş bir Huzâalı adama karşılık Leys oğullarından bir kimseyi öldürdü. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ayağa kalkıp, bir hutbe vererek şunları söyledi: "Allah fil ordusunun Mekke'ye girmesine engel olmuş, sonrasında ise Mekkeliler üzerine kendi Rasulü ile müminleri saldırtmış (ve Mekke'yi fethetmiştir.) Şunu bilin ki Mekke'de (savaşmak ve adam öldürmek) benden önce kimse için helâl olmadığı gibi, benden sonra da hiçbir kimse için helâl olmayacaktır. Yine şunu bilin ki, bana da yalnız bir günün bir saatinde helâl kılınmıştır. Şimdi şu saatte Mekke benim için de haramdır. Mekke'nin dikeni koparılmaz, ağacı kesilmez, sahibini bulup vermek üzere ilan etmek haricinde, yitiğine kimse elini uzatıp onu alamaz. O halde bir kişinin (velayeti altında olan) birisi öldürülürse, o kişi iki şeyden birini, ya diyeti, ya da kısası, seçme hakkına sahiptir." Bu hutbe üzerine Ebu Şâh isminde Yemenli biri kendisi için bu hutbenin yazılmasını istedi; Rasulullah da "bunları Ebu Şâh için yazın" emrini verdi. Sonra Kureyş'ten bir zât ayağa kalktı, o da 'ey Allah'ın Rasulü, Izhır otu hariç olsun. Çünkü biz onu evlerimizde ve kabirlerimizde kullanıyoruz' dedi. Rasulullah "Izhır hariç olsun" buyurdu. [Ubeydullah, Şeybân'dan rivayetinde "fil" lafzı hususunda Harb b. Şeddâd'a mutâbaat etmiştir. Bazısı da Ebu Nuaym'dan "Allah Mekke'de katli haram kılmıştır" şeklinde rivayet etmiştir. Ubeydullah da "yahut da maktulün ailesi kısas yaptırır" şeklinde rivayet etmiştir.]
Bize Abdullah, ona Abdullah b. Âmir b. Zürâre, ona Şerîk, ona Simâk, ona da Câbir b. Semure şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) ashabından bir adam yaralandı. Yara onun çok canını yakmaya başladı. Bunun üzerine keskin bir ok ya da mızrak ucunu alarak onunla kendi canına kıydı. Peygamber (sav) onun cenaze namazını kılmadı." [Ravi der ki: Bütün bu şeylerin hepsi (Hz. Peygamber'in (sav) cenaze namazını kılmayışı) onun edebinden (uyarıcı ve örneklik teşkil eden yönünden) dolayıdır. Abdullah b. Âmir bu ifadeyi, kitabından, bize bu şekilde imla ettirdi "Bütün bu şeylerin hepsi onun edebindendir" ifadesini, sanıyorum Şerîk kendi sözü olarak eklemiştir.]
Bize Müemmel, ona Velid; (T) Bize Abbas b. Velid b. Mezyed, ona babası (Velid b. Mezyed), ona Evzaî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Mekke fethedildiğinde Hz. Peygamber (sav), kalktı ve hutbe verdi. (Ebu Hureyre), Nebî'nin (sav) verdiği hutbeyi anlattı ve şöyle dedi: Yemen ahalisinden, kendisine Ebu Şâh denilen bir zât kalktı ve 'ey Allah'ın Rasulü, benim için (hutbeyi) yazdırsanız keşke!' dedi. Hz. Peygamber (sav) de '(Hutbeyi) Ebu Şâh için yazın' buyurdu."
Bize Yahya b. Musa ve Mahmud b. Ğaylân, onlara Velid b. Müslim, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Ebu Seleme şöyle rivayet etmiştir: "Ebu Hureyre 'Hz. Peygamber (sav) hutbe verdi...' dedi ve hadiste geçen olayı anlattı, (ardından şöyle devam etti:) Ebu Şâh 'ey Allah'ın Rasulü, (bu hutbeyi) benim için yazın' dedi. Rasulullah (sav) da, 'Ebu Şâh için yazın' buyurdu." [Hadiste (râvi tarafından zikredilmeyen) bir kıssa vardır.] [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Şeybân, Yahya b. Ebu Kesîr'den buna benzer bir hadis rivayet etmiştir.]