241 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, onlara Yahya, ona Ubeydullah b. Ahnes, ona Velid b. Abdullah b. Ebu Muğîs, ona Yusuf b. Mâhek, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etti: 'Ben, Rasulullah'tan (sav) işittiğim her şeyi ezberlemek için yazıyordum. Kureyş, beni engelleyip 'Rasulullah (sav) kızgınlık ve hoşnutluk esnasında konuşabilen bir beşer iken ondan duyduğun her şeyi yazıyor musun' dediler. Ben de yazmaktan geri durdum ve bunu Rasulullah'a (sav) bildirdim. Hz. Peygamber (sav) parmağı ile ağzını işaret edip "Sen yaz! Canım elinde olan (Allah'a) yemin olsun ki, buradan sadece hak söz çıkar" buyurdu.'
Bize Müemmel, ona Velid; (T) Bize Abbas b. Velid b. Mezyed, ona babası (Velid b. Mezyed), ona Evzaî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Mekke fethedildiğinde Hz. Peygamber (sav), kalktı ve hutbe verdi. (Ebu Hureyre), Nebî'nin (sav) verdiği hutbeyi anlattı ve şöyle dedi: Yemen ahalisinden, kendisine Ebu Şâh denilen bir zât kalktı ve 'ey Allah'ın Rasulü, benim için (hutbeyi) yazdırsanız keşke!' dedi. Hz. Peygamber (sav) de '(Hutbeyi) Ebu Şâh için yazın' buyurdu."
Bize Ebu Nuaym, ona Şeybân, ona Yahya, ona Ebu Usame, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Huzâa kabilesi bir adam öldürdü. Abdullah b. Recâ der ki: Bize Harb, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Mekke'nin fethi yılında, Huzâa kabilesi, Cahiliye döneminde öldürülmüş bir Huzâalı adama karşılık Leys oğullarından bir kimseyi öldürdü. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ayağa kalkıp, bir hutbe vererek şunları söyledi: "Allah fil ordusunun Mekke'ye girmesine engel olmuş, sonrasında ise Mekkeliler üzerine kendi Rasulü ile müminleri saldırtmış (ve Mekke'yi fethetmiştir.) Şunu bilin ki Mekke'de (savaşmak ve adam öldürmek) benden önce kimseye için helâl olmadığı gibi, benden sonra da hiçbir kimse için helâl olmayacaktır. Yine şunu ki, bana da yalnız bir gündüzün bir saatinde helâl kılınmıştır. Şimdi şu saatte Mekke benim için de haremdir. Mekke'nin dikeni koparılmaz, ağacı kesilmez, sahibini bulup vermek üzere ilan etmek haricinde, yitiğine kimse elini uzatıp onu alamaz. O halde bir kişinin (velayeti altında olan) birisi öldürülürse, o kişi iki şeyden birini, ya diyeti, ya da kısası, seçme hakkına sahiptir." Bu hutbe üzerine Ebu Şâh isminde Yemenli bir bunları Ebu Şâh için yazın" emrini verdi. Sonra Kureyş'ten bir zât ayağa kalktı, o da “ey Allah'ın Rasulü, Izhır otu hariç olsun. Çünkü biz onu evlerimizde ve kabirlerimizde kullanıyoruz” dedi. Rasulullah "Izhır hariç olsun" buyurdu. Ubeydullah, Şeybân'dan rivayetinde "fil" lafzı hususunda Harb b. Şeddâd'a mutâbaat etmiştir. Bazısı da Ebu Nuaym'dan "Allah Mekke'de katli haram kılmıştır" şeklinde rivayet etmiştir. Ubeydullah da "yahut da maktulün ailesi kısas yaptırır" şeklinde rivayet etmiştir.
Bize Yahya b. Said, ona Ubeydullah b. Ahnes, ona Velid b. Abdullah, ona Yusuf b. Mahek, ona da Abdullah b. Amr anlatmıştır: Ben ezberlemek için Rasulullah'tan işittiğim her şeyi yazıyordum. Kureyşliler, beni engellediler ve 'Sen Rasulullah'tan işittiğin her şeyi yazıyorsun. Oysa o, kızgın olduğu zamanlarda da, mutlu olduğu zamanlarda da konuşuyor' dediler. Ben de yazmaktan vazgeçtim; ancak bu durumu Nebi (sav)'e bildirdim. Eliyle dilini işaret ederek şöyle buyurdu: "Sen yaz, nefsim elinde olana and olsun ki, buradan haktan başkası çıkmaz."
Bize Müemmel, ona Velid; (T) Bize Abbas b. Velid b. Mezyed, ona babası (Velid b. Mezyed), ona Evzaî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Mekke fethedildiğinde Hz. Peygamber (sav), kalktı ve hutbe verdi. (Ebu Hureyre), Nebî'nin (sav) verdiği hutbeyi anlattı ve şöyle dedi: Yemen ahalisinden, kendisine Ebu Şâh denilen bir zât kalktı ve 'ey Allah'ın Rasulü, benim için (hutbeyi) yazdırsanız keşke!' dedi. Hz. Peygamber (sav) de '(Hutbeyi) Ebu Şâh için yazın' buyurdu."
Bize Müsedded ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, onlara Yahya, ona Ubeydullah b. Ahnes, ona Velid b. Abdullah b. Ebu Muğîs, ona Yusuf b. Mâhek, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etti: 'Ben, Rasulullah'tan (sav) işittiğim her şeyi ezberlemek için yazıyordum. Kureyş, beni engelleyip 'Rasulullah (sav) (da) gazap ve rıza esnasında konuşabilen bir beşer iken ondan duyduğun her şeyi yazıyor musun' dediler. Ben de yazmaktan geri durdum ve bunu Rasulullah'a (sav) bildirdim. Hz. Peygamber (sav) parmağı ile ağzını işaret edip "sen yaz! Canım elinde olan (Allah'a) yemin olsun ki, buradan sadece hak söz çıkar" buyurdu.'