44 Kayıt Bulundu.
Bize Vekî, ona Ömer b. Velîd eş-Şennî, ona da Abdullah b. Büreyde şöyle demiştir: Ömer (ra) Hz. Peygamber'in (sav) meclisinde otururken oradan cenazeler geçiyordu. Hz. Ömer der ki: İnsanlar bir cenaze ile geçti. Orada bulunanlar ondan övgü ile bahsettiler ve “iyi bir adamdı” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "vacip oldu" buyurdu. Sonra yine bir cenaze geçti. İnsanlar yine ondan övgü ile bahsedip onu hayırla yad ettiler, Hz. Peygamber (sav) de "vacip oldu" buyurdu. Sonra yine bir cenaze geçti, insanlar onu hayırla yad ettiler, Hz. Peygamber (sav) de "(cennet) vacip oldu" buyurdu. Sonra yine bir cenaze geçti, insanlar “bu adam insanların en yalancısıydı” dediler. Hz. Peygamber (sav) "insanlar yanında en yalancı olan, Allah katında da en yalancıdır. Sonra onları, bedenindeki ruhuna karşı yalancı olanlar takip eder" buyurdu. Hz. Ömer der ki: Oradakiler Hz. Peygamber'e (sav) “(iyi biri olduğuna dair) kendisine dört kişinin şehadet ettiği adam hakkında ne dersiniz?” diye sordular. Hz. Peygamber (sav) "(cennet ona) vacip olmuştur" buyurdu. “üç kişi olursa” diye sordular. Hz. Peygamber (sav) "üç kişinin (şehadet ettiğine de cennet) vacip olmuştur" buyurdu. “iki kişi olursa” diye soruldu. Hz. Peygamber (sav) "iki kişinin (şehadet ettiğine de cennet) vacip olmuştur" buyurdu. Hz. Ömer der ki: “eğer sadece bir kişinin şehadeti olursa” diye sorabilseydim, bu bana kızıl develere sahip olmaktan daha sevimli olurdu. Râvi der ki: Hz. Ömer'e “bunu kendi görüşün olarak mı söylüyorsun yoksa Hz. Peygamber'den işittiğin bir şey mi?” diye soruldu, o da “bilakis Hz. Peygamber'den (sav) işittim” diye cevap verdi.
Açıklama: Rivayette yer alan ve 'Allah Teala'nın andını yerine getirecek kadar bir müddet' şeklinde tercüme ettiğimiz تَحِلَّةَ الْقَسَمِ ifadesi ile Hz. Peygamber'in (sav) Meryem suresi yetmiş birinci ayeti kastettiği kaydedilmiştir. Ayeti kerimede "Hepiniz muhakkak oraya (cehenneme) geleceksiniz" buyrulmakta, herkesin ahirette cehennemi göreceği haber verilmektedir. Üç çocuğu vefat eden Müslüman her ne kadar affa nail olsa da bu haberin tahakkuk edeceği kadar bir miktar cehenneme gireceği yahut orayı göreceği [bir anlık da olsa Cehennem'in korkusunu yaşayacağı] ifade edilmiştir. Bkz. Ayni, Umdetü'l-Kari, VIII, 33.