116 Kayıt Bulundu.
Bize Ravh, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Dahhak b. Mahled ona İbn Cüreyc; (T) Bize Abdullah b. el-Haris, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Ebu Safvan (Dahhak ve Abdullah b. el-Haris’in nakline göre Amr b. Abdullah b. Safvan) Kelede b. Hanbel’nin şöyle dediğini rivayet etti: Safvan b. Ümeyye Kelede ile birlikte Hz. Peygamber’e (bir miktar) süt, bir keçi yavrusu ve dağâbîs (kuşkonmaza benzer bir bitki) göndermişti. Rasul-i Ekrem o sırada vadinin en yukarısında bulunmaktaydı. Kelede şöyle der: Hz. Peygamber'in huzuruna selâm vermeden ve izin almadan girdim. Bunun üzerine bana: "Geri dön ve es-selâmu aleykum. Girebilir miyim de!" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. Amr (b. Ebu Süfyan) dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvan, Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. (Fakat) Bunu ondan işittim demedi. Dahhak ve İbnü’l-Haris, bu hadise Safvan Müslüman olduktan sonra olmuştur demiştir. Dahhak ve Abdullah b. el-Haris, rivayetlerinde “Bir miktar süt ve bir keçi yavrusu” ifadesini kullanmışlar (ancak “dağâbîs” ten söz etmemişlerdir.)
Bize Adem, ona Şu'be, ona Ebu Teyyâh, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurdu: "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; teskin ediniz, nefret ettirmeyiniz!"
Bize İbrahim b. Hasan ve Yusuf b. Said (hadis Yusuf'un lafızlarıyla rivayet edilmiştir), onlara Haccac (b. Muhammed), ona İbn Cüreyc, ona Abdülaziz b. Abdülmelik b. Ebu Mahzure'nin naklettiğine göre Ebu Mahzure'nin gözetiminde yetişen bir yetim olan Abdullah b. Muhayrîz şöyle demiştir: Ebu Mahzure beni Şam'a göndereceği zaman ona: 'Şam'a gidiyorum ama oradaki insanlar senin nasıl ezan okuduğunu soracaklar diye endişe ediyorum' dedim. Bunun üzerine Ebu Mahzure bana şöyle (bir hatırasını) anlattı: 'Rasulullah (sav) Huneyn gazvesinden dönerken, ben de bir grup arkadaşımla birlikte Huneyn yolunda ilerliyordum. Yolda Rasulullah (sav) bizimle karşılaşmıştı. Müezzini O’nun yanında namaz için ezan okumaya başladı. Müezzini duyunca, Rasulullah'ın (sav) bizi göremeyeceği bir yerden, müezzinin sesini taklit edip okuyuşuyla alay etmeye başladık. Rasulullah (sav) sesimizi işitince adam gönderip bizi yanına çağırdı; huzuruna çıkarıldık. Bize: "Yüksek sesle okuduğunu duyduğum hanginizdi?" diye sordu. Herkes beni gösterdi, haksız da değillerdi! Bunun üzerine Rasulullah (sav) onların hepsini gönderdi ama beni alıkoydu. Sonra: "Kalk, ezan oku bakayım!" buyurdu. Hemen ayağa kalktım, Rasulullah (sav) bana ezanı bizzat öğretti. Şöyle okumamı istedi: "Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik ederim. Muhammed'in Allah'ın Rasulu olduğuna şahitlik ederim." Buraya gelince şöyle buyurdu: "bu kısmı alçak sesle tekrar et (terci yap!)" Sonra şöyle devam et dedi: "Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Muhammed'in, Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik ederim. Muhammed'in Allah'ın Rasulu olduğuna şahitlik ederim. Haydi namaza! Haydi namaza! Haydi kurtuluşa! Haydi kurtuluşa! Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah yoktur!" Ezanı bitirince beni çağırdı ve içinde bir miktar gümüş olan bir kese verdi. Ben de: "Ey Allah’ın Rasulü! Bana Mekke’de ezan okuma görevini verseniz!" dedim. O da: "Tamam, görev senindir" buyurdu. Bunun üzerine Rasulullah'ın (sav) Mekke Valisi olan Attab b. Esid'e geldim ve Rasulullah'ın (sav) emriyle onun müezzinliğini yaptım.
Bize İshak b. Mansûr, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeydullah, ona Saîd b. Ebu Saîd el-Makburî, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etti: “Rasûlullah (sav) mescidin bir köşesinde otururken bir adam mescide girdi, namaz kıldı. Sonra geldi ve Rasûlullah'a (sav) selam verdi. Rasûlullah (sav) ona, “Ve aleyke's-selâm. Sen git, tekrar namazı kıl, çünkü namazı (düzgün) kılmadın” buyurdu. Bunun üzerine adam döndü, tekrar namaz kıldı. Sonra dönüp geldi, yine selâm verdi. Rasûlullah (sav) yine, “Ve aleyke's-selâm. Fakat dön, tekrar namaz kıl, çünkü namazı (düzgün) kılmadın” buyurdu. Adam, ikinci seferde yahut ondan bir sonrakinde; “Yâ Rasûlullah! Bana (namazı doğru kılmayı) öğretir misin?” dedi. Bunun üzerine (Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu; “Namaz kılmak istediğinde önce güzelce abdest al. Sonra kıbleye dön ve iftitah tekbirini al. Sonra, sana kolay gelen yerlerden biraz Kur'ân oku. Sonra, rükû halinde iken tüm vücudun sükûn buluncaya kadar rükû yap. Sonra, ayakta iken tüm bedenin dümdüz olacak şekilde kıyam et. Sonra, secde halinde iken tüm vücudun sükûn buluncaya kadar secde yap. Sonra kalk ve tüm vücudun sükûn buluncaya kadar otur. Sonra, tüm vücudun sükûn buluncaya kadar (ikinci) secdeyi yap. Sonra kalk ve tüm vücudun sükûn buluncaya kadar otur. Sonra, bunu tüm namazında yap.” Ebû Üsame bu hadisin sonunda; “Ayakta iken tüm bedenin dümdüz olana kadar” diye de ekledi.
Açıklama: بُنِيَ لَهُ بَيْتٌ فِي الْجَنَّةِ أَوْ بُوِّئَ لَهُ بَيْتٌ فِي الْجَنَّةِ kısmı hariç sahihtir. Bu isnad ise zayıftır.