567 Kayıt Bulundu.
Bize Süleyman b. Davud el-Atekî, ona Hammad, ona Ebu Uyeyne'nin azatlısı Vasıl, ona Ebu Cafer Muhammed b. Ali, ona da Semüra b. Cündüb'ün (ra) rivayet ettiğine göre; onun Ensârdan birine ait olan bir bahçede budanmış bir hurma ağacı vardı. Ensârdan olan zatın yanında ailesi de vardı. Semüra, hurmasına gitmek üzere bahçeye girerdi. Bundan da bahçe sahibi rahatsız olur, Semüra'nın gelmesi kendisine ağır gelirdi. Ondan, ağacı kendisine satmasını istedi, ama Semüra razı olmadı. Başka bir hurma ile değiştirmeyi teklif etti, Semüra yine kabul etmedi. Sonunda bahçe sahibi, Rasulullah'a (sav) gitti, durumu anlattı. Hz. Peygamber, Semüra'dan ağacı adama satmasını istedi, ama Semüra kabul etmedi. Başka bir ağaçla değiştirmesini teklif etti, yine kabul etmedi. Hz. Peygamber; “Öyleyse onu bağışla!” buyurdu ve bunu kabul etmesi için de, “Sana şu kadar ve şu kadar sevap vardır diye özendirdi. Semüra yine razı olmadı. O zaman Rasulullah (sav) ona "sen zarar veriyorsun" dedi. Ensârî'ye de "git, onun hurmasını sök!" buyurdu.
Bize Hennâd b. es-Serî, ona Abdüsselam b. Harb, ona Ebu Halid ed-Dâlânî, ona Ebu'l-Alâ el-Evdî, ona Humeyd b. Abdurrahman el-Himyerî, ona da Hz. Peygamber'in (sav) ashabından birinin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Komşularından) iki kişi birden seni davet ettiği zaman, kapısı sana yakın olanının davetini kabul et. Çünkü kapısı yakın olan kişi yakın komşudur. Eğer onlardan biri seni diğerinden önce davet etmişse önce davet edenin davetini kabul et."
Bize Ebu'l-Velîd et-Tayâlisî, ona el-Leys, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Abdullah b. ez-Zübeyr'in (ra) rivayet ettiğine göre (Ensârdan) bir adam, Harre'de halkın hurma bahçelerini suladıkları bir ark yüzünden Zübeyir’den davacı oldu. Ensarî, Zübeyr'e suyu serbest bırak, aksın! demiş ama Zübeyr kabul etmemişti. Rasulullah (sav) Zübeyr'e, "Ya Zübeyr! Önce kendin sula, sonra komşularına da suyu gönder!" buyurdu. Ensârî Hz. Peygamber'in bu sözüne kızdı ve Zübeyir, senin halanın oğlu olduğu için mi böyle hüküm veriyorsun? dedi. Bu söz üzerine Hz. Peygamber'in (sav) yüzünün rengi attı ve Zübeyr'e dönüp "Ya Zübeyr! Sen bahçeni sula! Sonra suyu tut, hurma ağaçlarının köklerine ulaşmadan bırakma!" dedi. Zübeyr (sözlerine devam ederek) dedi ki: Allah'a yemin olsun ki, "Rabbin hakkı için, onlar aralarında vuku bulan her çekişmede seni hakem kılmadıkları sürece iman etmiş olmazlar" ayetinin bu hadise hakkında indiğini zannediyorum.
Bize Müsedded, ona Hammad, ona Yahyâ b. Saîd, ona Ebu Bekir b. Muhammed, ona Amre, ona da Aişe'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Cebrail, bana komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, artık komşuyu komşuya mirasçı yapacak dedim."
Bize Muhammed b. Yahya, ona İbn Ebu Meryem, ona el-Leys, ona İbrahim b. Neşit, ona Ka'b b. Alkame, ona Ebu Heysem, ona da Ukbe b. Âmir'in kâtibi şöyle dedi: "Bizim şarap içen birtakım komşularımız vardı. Ben kendilerini bundan menetmeye çalıştım ise de onlar vazgeçmediler. Bunun üzerine Ukbe b. Âmir'e, ben şarap içen şu komşularımızı bundan menetmeye çalıştım ise de vazgeçiremedim. Ben de artık polis çağıracağım dedim. Ukbe, bırak onları dedi. Sonra bir kez daha Ukbe'ye başvurdum ve tekrar, gerçekten komşularımız şarap içmekten vazgeçmeye yanaşmıyorlar. Bu yüzden ben de polis çağıracağım dedim. Ukbe yine, yazık sana, bırak onları! Çünkü ben Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim dedi ve (bir önceki) Müslim (b. İbrahim) hadisi ile aynı manada bir hadis rivayet etti." [Ebû Davud der ki: Haşim b. el-Kasım'ın Leys'ten rivayet ettiği bu hadise Ukbe'nin şöyle dediğini de rivayet etti: Polis çağırma, onlara önce öğüt ver, sonra tehdit et.]
Bize Muhammed b. İsa, ona Süfyan, ona Beşîr Ebu Süleyman, ona Mücahid, ona da Abdullah b. Amr'ın (ra) rivayet ettiğine göre; Abdullah bir koyun kesmiş, sonra da (hizmetçilerine) şöyle demiş: Bundan Yahudi komşuma da ikram ettiniz mi? Çünkü ben Rasulullah'ın (sav) şöyle söylediğini işittim: "Cebrail bana komşuya iyilikte bulunmayı öyle ısrarla tavsiye etti ki, ben komşuyu komşuya mirasçı yapacak zannettim."
Bize Muhammed b. el-Mütevekkil el-Askalanî, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine ikramda bulunsun. Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse ya hayır söylesin ya da sussun."