Giriş

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona İbrahim b. Meysere, ona Amr b. Şerîd, ona Ebu Râfi' şöyle rivayet etmiştir: Sa'd (b. Ebî Vakkas), bir ev için dört yüz miskâle pazarlık yaptı. Sonra, eğer ben Rasulullah'ın (sav) "Komşu şuf'a konusunda komşusuna ait olan şeyi satın alma konusunda öncelikli hak sahibidir" buyururken işitmiş olmasaydım, bu evi sana (bu fiyata) vermezdim, dedi. Bazı insanlar da: "İnsan, bir evin bir payını satın alarak şuf'a hakkını iptal etmek istese, onu üzerine yemin düşmeyen küçük oğluna hibe eder" dedi.


Açıklama: Bazı insanlar ile kastedilenin Ebu Hanife olduğu bkz. Aynî,Umdetü'l-Kârî, Beyrut, ty. 24/124.

    Öneri Formu
27525 B006978 Buhari, Hıyel, 14

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Saîd el-Makburî, ona da Ebu Şureyh el-Adevî şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) şunları söylerken bu iki gözüm onu görmüş, şu iki kulağım onu duymuştur. "Allah'a ve ahiret gününe iman eden, komşusuna iyi davransın. Allah'a ve ahiret gününe iman eden, misafirine misafirlik hakkını ikram etsin." 'Misafirlik hakkı nedir, ey Allah’ın Rasulü?' diye sorulduğunda da şöyle buyurdu: "Bir gün ve bir gecedir. Üç gün ağırlamak ziyafettir. Bundan sonra yapılan ikram da (ev sahibinden misafire) sadakadır. Allah'a ve ahiret gününe iman eden, ya hayır söylesin ya da sussun."


    Öneri Formu
19660 B006019 Buhari, Edeb, 31

Bize Haccâc b. Minhâl, ona Şu’be, ona Ebu İmran, ona Talha, ona da Hz. Âişe şöyle dedi: Hz. Peygamber’e (sav), 'Benim iki komşum var, hediyemi bunların hangisine önce vereyim?' dedim. Bana, "Kapısı sana en yakın olan komşuna" buyurdu.


    Öneri Formu
19661 B006020 Buhari, Edeb, 32

Bize Abdullah b. Mesleme, ona İbn Ebu Hâzim, ona babası (Seleme b. Dinar), ona da Sehl şöyle demiştir: "Cuma günleri biz çok sevinirdik." Kendisine "Neden sevinirdiniz?" diye sordum, şu cevabı verdi: "Bizim yaşlı bir ninemiz vardı. Budâ'a'ya -İbn Mesleme buranın Medîne'de bir hurmalık olduğunu söyledi- birilerini gönderirdi, pazı köklerini alır, onları bir tencereye koyar, içine biraz da arpa tanesi katardı. Cuma namazını kılıp mescitten ayrıldığımızda ona selam verirdik, o da bize yaptığı yemekten verirdi. Bunun için çok sevinirdik. Cumaları ancak cuma namazından sonra yemek yer ve öğle uykusuna yatardık."


    Öneri Formu
22151 B006248 Buhari, İsti'zan, 16

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişam b. Yusuf, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Cabir b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasûlullah (as.) taksim edilmemiş her şeyde Şuf’a ile hükmetti. Sınırlar konup yollar açılınca, artık Şuf’a hakkına gerek görmedi." Bazı insanlar (Buharî, Ebu Hanîfe'yi kastediyor), "Şuf'a hakkı komşular içindir" dedi. Sonra bu zat, Şuf'a hakkının komşular için de var olduğunu ispat etmeye çalıştı, ancak bu meseledeki düşüncesini şu örnekle geçersiz kıldı: Bir şahıs, bir evi tamamen satın almak istese ve komşunun o evi şuf'a sebebiyle alacağından korksa, o evdeki yüz hisseden bir hisseyi satın alsa (böylece evin mâlikiyle ortak olur), sonra da bu ortaklığa dayanarak evin kalan hisselerini de alır. (Bu ortaklıktan dolayı ortaya çıkan şuf'a hakkı komşuluktan ortaya çıkan şuf'a hakkından daha önceliklidir.) Artık komşu için şuf'a hakkı kalmaz, çünkü onun şuf'a hakkı sadece ilk hisse için geçerli idi, diğer hisselerde geçerli değildir. Buna göre almak istediği komşusunun almasından korkan kişi için bu konuda çare (hîle) hakkı vardır!


    Öneri Formu
27523 B006976 Buhari, Hıyel, 14

Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfyan, ona İbrahim b. Meysere, ona da Amr b. eş-Şerîd şöyle rivayet etmiştir: "Ebu Râfi'(ra) Sa'd b. Malik ile bir ev için dört yüz miskale pazarlık yaptı. Sonra, eğer ben Rasulullah'ın (sav), "Komşu şuf'a konusunda komşusuna ait olan şeyi satın alma konusunda öncelikli hak sahibidir" buyurduğunu işitmiş olmasaydım, bu evi sana (bu fiyata) vermezdim, dedi."


    Öneri Formu
27528 B006981 Buhari, Hıyel, 15

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona İbrâhîm b. Meysere, ona da Amr b. Şerîd şöyle rivayet etmiştir: Misver b. Mahreme (ra) yanıma geldi ve elini omzuma koydu. Onunla beraber Sa'd b. Ebî Vakkas'a gittim. Ebû Râfi', Misver'e, "- Sen şu adama (Sa'd b. Ebu Vakkas'a), arazimde olan evimi benden satın almasını söylemez misin?" dedi. Bunun üzerine Sa'd, "- Ben sana dört bin dirhemden fazla veremem, onu da taksit taksit veririm" dedi. Ebû Râfi', "- Bana nakit olarak beş yüz dinar verildi ama ben kabul etmedim. Eğer ben Hz. Peygamber'den (sav) 'Komşu, komşu olduğu şeye herkesten daha çok hak sahibidir' buyurduğunu işitmiş olmasaydım, ben bu evi sana satmazdım -ya da bu evi sana vermezdim-" dedi. (Ali b. el-Medînî dedi ki:) Ben Süfyân b. Uyeyne'ye, Ma'mer bu hadisi böyle söylemedi, dedim. Süfyan da, fakat İbrahim b. Meysere bana böyle söyledi, dedi. Bazı insanlar (Ebû Hanîfe) şöyle dedi: Şuf'ayı satmak istediği zaman bu kimsenin şuf'ayı iptal için hile yapma hakkı vardır: Satıcı evi müşteriye hibe eder, evin hududunu belirler ve evi ona verir. Müşteri de ona mesela bin dirhem bedel verir, böylece şefî' için evde bir şuf'a hakkı kalmaz!


    Öneri Formu
27524 B006977 Buhari, Hıyel, 14

Bize Ebu Nuaym, ona Süfyân, ona İbrahim b. Meysere, ona Amr b. Şerîd, ona Ebu Râfi'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Komşu şuf'a konusunda komşusunda en fazla hak sahibi olandır." Bazıları şöyle dediler: Bir kimse yirmi bin dirheme bir ev satın alsa o kimse şufa konusunda şöyle bir yola baş vurabilir: Evi yirmi bin dirheme satın alır. Satıcıya 9999 dirhem öder. Sonra satıcıya yirmi binden kalanın karşılığı olarak bir dinar öder. Eğer şuf'a hakkına sahip olan kişi bu evi akit yapılan bedel olan 20 bin dirhem karşılığında almak isterse ne ala! Ama 20 bin dirheme razı olmazsa artık şuf'a sahibinin hiç bir hakkı kalmaz. Eğer ev satıcıdan başkasının hakkı olarak ortaya çıkarsa müşteri satıcıya ödediği meblağı geri alır. O da 9999 dirhem ve bir dinardır. Çünkü satılan evin hak edilmiş bir mülk olduğu ortaya çıkarsa satıcı ile müşteri arasında gerçekleşen (sarf) muamelesi bozulur. Eğer evde hak edilmeyen bir kusur bulursa, bu takdirde o kişi evi 20 bin dirheme ona geri verir. Buhârî şöyle demiştir: Ebu Hanîfe, Müslümanlar arasındaki bu hileyi caiz kıldı. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslümanın satışı hastalıklı olmaz, pis olmaz, kötü olmaz."


    Öneri Formu
27527 B006980 Buhari, Hıyel, 15

Bize Haccac ve Ebu Kamil, onlara Leys b. Sa'd, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Şureyh el-Adevî şöyle rivayet etmiştir: Ben bizzat kulaklarım ve gözlerimle Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim ve gördüm: "Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa komşusuna ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ihtimam (câize) göstersin.” (Ashâb) “Ey Allah'ın Rasulü câize nedir?’” diye sordular. Hz. Peygamber (sav) “Bir gün ve bir gece misafire ikramda bulunmakta ihtimam [hassas davranmaktır] göstermektir. Misafirlik ise üç gündür. Bu süreden sonra [kimse ikram hususunda zorlanmaz, günlük yaşantısını giderdiği miktarlar oranında misafire ikramda bulunması] gönüllü olarak yapılan sadaka gibidir. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun!" buyurdu. Ebu Kâmil, 'Ev sahibini zor durumda bırakıncaya kadar orada kalmaz' dedi.


    Öneri Formu
65011 HM016488 İbn Hanbel, IV, 31

Bize Haccâc ve Ebu Kâmil, onlara Leys b. Sa'd, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Şureyh el-Adevî şöyle rivayet etmiştir: Ben bizzat kulaklarım ve gözlerimle Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim ve gördüm: "Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa komşusuna ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ihtimam (câize) göstersin.” (Ashâb) “Ey Allah'ın Rasulü câize nedir?’” diye sordular. Hz. Peygamber (sav) “Bir gün ve bir gece misafire ikramda bulunmakta ihtimam [hassas davranmaktır] göstermektir. Misafirlik ise üç gündür. Bu süreden sonra [kimse ikram hususunda zorlanmaz, günlük yaşantısını giderdiği miktarlar oranında misafire ikramda bulunması] gönüllü olarak yapılan sadaka gibidir. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun!" buyurdu. Ebu Kâmil, '(Misafir) Ev sahibini zor durumda bırakıncaya kadar orada kalmaz' dedi.


    Öneri Formu
274599 HM016488-2 İbn Hanbel, IV, 31