Giriş

Bize Yahya b. Yahya, ona Abdülaziz b. Ebî Hâzim, ona babası, ona Yezîd b. Rûmân, ona Urve, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle demiştir: "Vallahi ey ablamın oğlu! Biz hilâli, sonra bir hilâli daha, sonra bir hilâli daha görürdük, yani iki ayda üç hilâl görürdük de, Rasûlullah'ın (sav) evlerinde ocak yanmazdı." "- Teyzeciğim! Peki nasıl yaşıyordunuz?" dedim. Şöyle cevap verdi: "- İki siyahla, hurma ve su ile ayakta duruyorduk. Ama Hz. Peygamber'in (sav) Ensârdan komşuları vardı. Onların sağmal hayvanları vardı. Rasûlullah'a (sav) süt gönderirlerdi. O da bize içirirdi."


    Öneri Formu
12713 M007452 Müslim, Zühd ve Rekâik, 28

Bize Ebû Bekir b. Nâfi, ona Bihz, ona Hammâd b. Seleme, ona Sabit, ona da Enes (ra) şöyle demiştir: "Rasûlullah'ın (sav) Farslı bir komşusu vardı, güzel çorba pişirirdi. Bir gün Hz. Peygamber'e geldi. O sırada Rasûlullah'ın (sav) yanında Hz. Âişe de vardı. Adam eliyle Rasûlullah'a (sav) gel diye işaret etti. Hz. Peygamber (sav) de Âişe’yi işaret ederek, o da gelirse olur demek istedi. Adam da iki veya üç defa eliyle işaret ederek olmaz dedi. (Yani sadece seni davet ediyorum, hanımın gelmesin dedi)."


    Öneri Formu
28251 N003466 Nesai, Talak, 23

Bana Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr ile Muhammed b. el-Alâ' Ebû Küreyb, onlara Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona Şekîk, ona da Huzeyfe (ra) şöyle anlatmış: "Hz. Ömer'in yanında oturuyorduk. Hz. Ömer, "- Rasûlullah'ın (sav) fitne hakkındaki sözünü, aynen O'nun söylediği gibi hanginiz hatırlıyor?" diye sordu. Hemen, "- Ben hatırlıyorum" dedim. Hz. Ömer; "- Sen de pek cesursun! Hz. Peygamber nasıl söylemişti?" dedi. Ben, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim, dedim: "Namaz kılmak, oruç tutmak, sadaka vermek, iyiliği emretmek ve kötülüğe mani olmak; insanın âilesi, malı, çocukları ve komşusu üzerinden karşılaştığı fitne ve sıkıntılara kefârettir." Hz. Ömer; "- Ben bunu kastetmiyorum; ben asıl deniz dalgaları gibi üst üste gelecek olan fitneleri kastediyorum" dedi. Bunun üzerine ben, "- Onlardan sana ne, ey mü'minlerin emîri? Çünkü seninle onlar arasında kilitli bir kapı vardır" dedim. Hz. Ömer, "- Kapı kırılacak mı, yoksa açılacak mı?" diye sordu. "- Açılmayacak, aksine kırılacak" deyince Hz. Ömer, "- Öyleyse bir daha asla kapanmayacak" diye hayıflandı. Bilâhare biz Huzeyfe'ye dedik ki: "- Ömer, kapıdan maksadın kim olduğunu biliyor muydu?" "- Evet, tıpkı yarından önce bu gecenin olacağını bildiği gibi. Ben ona içinde mugalata bulunmayan bir hadîs rivâyet ettim" diye karşılık verdi. Râvî diyor ki: Biz cesaret edip Huzeyfe'ye, kapıdan maksadın kim olduğunu soramadık. Mesrûk'tan rica ettik de, Huzeyfe'ye o sordu. Huzeyfe de, "Kapıdan maksat Ömer'dir" dedi.


    Öneri Formu
15419 M007268 Müslim, Fiten ve Eşrâtu's-Sâa, 26

Bize Kuteybe, ona Ebû’l-Ahvas, ona Mansur, ona eş-Şa‘bî, ona da el-Berâ dedi ki: Kurban bayramında namazı müteakip Rasûlullah (sav) bize hutbe okudu sonra şöyle buyurdu: "Kim bizim bu namazımızı kılar, kurbanımızı keserse, kurbanını isabetli bir vakitte kesmiş olur. Kim de namazdan önce kurban keserse o bir et koyunu olur." Ebû Burde b. Niyâr, "- Ey Allah’ın Rasûlü, vallahi ben namaza çıkmadan önce kurban kestim, çünkü ben bugünün yeme ve içme günü olduğunu biliyordum. Bundan dolayı acele ederek kendim de yedim, aile halkıma ve komşularıma da yedirdim" dedi. Rasulullah (sav), "- Senin o kestiğin bir et koyunudur" buyurdu. Bu sefer Ebû Burde, "- Bende iki et koyunundan daha iyi bir oğlak var, acaba o benim için yeterli olur mu?" diye sordu. Rasûlullah (sav) da, "- Evet, ama senden sonra hiçbir kimse için yeterli olmaz" buyurdu.


    Öneri Formu
27315 N001582 Nesai, Salâtu'l-Îdeyn, 23

Bize Ahmed b. Abdülvehhâb b. Necde el-Havtî, ona Utbe b. Saîd er-Rahs el-Humsî, ona İsmail b. Ayyâş, ona Ebû Bekir el-Hüzelî, ona da babası vasıtasıyla dedesi şöyle anlattı: Hz. Peygamber'e (sav), "- Ey Allah'ın Rasûlü, komşumun bendeki hakkı nedir?" diye sordum. "- Hastalandığında ziyaret edersin, senden borç istediğinde borç verirsin, muhtaç hale düştüğünde ihtiyacını karşılarsın, bir hayra nâil olduğunda kendisini tebrik edersin. Ayrıca evini onun evinden yüksek yaparak rüzgarını kesme! Eğer bir tabak da ona vermeyeceksen, pişirdiğin yemeğin kokusuyla da onu rahatsız etme!"


    Öneri Formu
177927 MK17116 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, XIX, 419

Bize Ahmed b. Davud el-Mekkî, ona Muâz b. Esed, ona Abdullah b. Harun, ona Muhammed b. İshak, ona Ebû Ömer, ona Habîb b. Salim, ona da Esmâ (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Dünyada insanın bahtsızlık sebebi üçtür: Kötü ev, kötü kadın ve kötü binit." "- Ey Allah'ın Rasûlü, kötü evden maksat nedir?" diye sordum. "- Evin dar olması, komşuların da huysuz olmasıdır" buyurdu. "- Binitin kötü olması ne demektir?" diye soruldu. "- Hayvanın sırtına kimseyi bindirmemesi ve huysuzluk yapmasıdır" buyurdu. "- Kötü kadından maksat nedir?" diye soruldu. "- Kısır olması ve ahlâkının kötü olmasıdır" buyurdu.


    Öneri Formu
181163 MK20983 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, XXIV,153

Bize İsmail b. el-Hasan, ona Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Huyey, ona Ebû Abdurrahman el-Hubullî, ona da Abdullah b. Amr (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Allah'a vfe âhiret gününe inanan, misafirine ikrâm etsin! Allah'a ve âhiret gününe inanan ya hayır söylesin, ya da sussun! Allah'a ve âhiret gününe inanan, komşusuna ikrâm etsin!"


    Öneri Formu
188154 MK13744 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, XIII-XIV, 27


Açıklama: Rivayette talik bulunmaktadır

    Öneri Formu
278905 T001368-2 Tirmizi, Ahkam, 31

Bize Ebû'l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mukriî, ona el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub, ona Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Ebû İmrân el-Cevnî, ona Talha, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle rivâyet etti: "- Ey Allah'ın Rasûlü, benim iki tane komşum var, hediyemi vermeye bunlardan önce hangisi ile başlayayım?" diye sordum. "- Kapısı sana yakın olandan" buyurdu.


    Öneri Formu
150246 BS13355 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VII, 43

Bize Muhammed b. Abdullah el-Hâfız, ona Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona İbrahim b. Merzûk, ona Vehb b. Cerîr, ona Şu'be, ona Ebû İmrân el-Cevnî, ona Talha, ona Kureyş'ten bir adam, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle rivâyet etti: "- Benim iki komşum var, ey Allah'ın Rasûlü, hediyemi bunlardan önce hangisine vereyim?" diye sordum. "- Kapısı sana daha yakın olanına" buyurdu. Bu hadîsi Buhârî Sahîh'inde Haccâc b. el-Minhâl vasıtasıyla Şu'be'den rivâyet etmektedir. Muhaddisler bu rivâyette ihtilaf ettiler, bazıları onu ceyyid, bazıları da mürsel kabul etmişlerdir.


    Öneri Formu
150247 BS13356 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VII, 43