Giriş


    Öneri Formu
90358 MA003017 Musannef-i Abdurrezzak, II, 189


    Öneri Formu
104778 MŞ005340 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Salavat, 360

Bize Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Asım, ona da Ebu Vail, Abdullah'ın (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Bizler namazda selam verir ve ihtiyaçlarımızı (n yerine getirilmesini) emrederdik. Sonra namaz kılarken Rasulullah'ın (sav) yanına gittim ve selam verdim, selamımı almadı. Buna üzüldüm. Rasulullah (sav) namazı bitirince şöyle buyurdu: "Allah, dilediği hükmünü yeniler. Aziz ve Celil olan Allah emrini; 'namazda konuşmayınız' diye yenilemiştir dedi ve selamımı aldı."


Açıklama: Namaz ile ilgili sürece ve zamanla yapılan değişiklere örnektir.

    Öneri Formu
7616 D000924 Ebu Davud, Salat, 165, 166

Bize İbn Nümeyr, ona İbn Fudayl, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Biz Hz. Peygamber namaz kılarken ona selam verirdik, o da selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndüğümüzde ona selam verdik ama selamımızı almadı. "Namazda büyük bir meşguliyet vardır" diye açıklama yaptı. Bize İbn Nümeyr, ona İshak b. Mansur, ona Hüreym b. Süfyan, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud (ra) Hz. Peygamber'den benzer bir hadisi nakletmiştir.


Açıklama: 'Necaşi'nin yanından döndüğümüzde' ifadesiyle Habeşistan dönüş kastedilir. Abdullah b. Mes'ûd, Habeşistan'a ilk giden kafile içinde sayılmaktadır. Mekke'de, müslümanlara yönelik boykot kalkınca bu haber, Habeşistan'a Kureyş'in müslüman olduğu şekilde yansımış ve İbn Mes'ud'un bulunduğu bir topluluk tekrar Mekke'ye dönmüştü. İbn Mes'ud'un Habeşistan'a hicreti, 615, geri dönüşü ise 620 yılında gerçekleşmiştir. Dolayısıyla ilgili hadisin bu tarihten sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bilgi için bk. Diyanet İslam Ansiklopedisi, XVII, 459

    Öneri Formu
270510 B001199-2 Buhari, el-Amelu fi's-Salat, 2

Bize Yahya b. Yahya, ona Hüşeym, ona İsmail b. Ebu Halid, ona el-Haris b. Şübeyl, ona Ebu Amr eş-Şeybanî, ona da Zeyd b. Erkam'ın şöyle dediği rivayet etmiştir: "Bizler namazda (önceleri) konuşurduk, bir kimse namazda yanındaki arkadaşı ile konuşurdu. Nihayet; 'gönülden gelerek saygı ve itaat ile Allah'ın huzurunda durun' (Bakara 2/238) ayeti nazil olunca bize susmamız emr olundu ve konuşmamız da yasaklandı."


    Öneri Formu
4361 M001203 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 35

Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Muhammed b. Abdülmelik el-Emevî, (hadisin lafızları Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir), onlara Ebu Avâne, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttân b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir: Ebu Musa el-Eş'arî ile namaz kıldım. Namazdaki oturuşta, cemaatten bir adam 'Namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit olmuştur' dedi. Ebu Musa namazı bitirince, selam verip namazdan çıktı ve 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Sonra Ebu Musa 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, 'Ey Hıttân! Muhtemelen sen söyledin' dedi. Hıttân 'Ben söylemedim' dedi. Çünkü beni azarlamasından korktum. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp 'O kelimeleri ben söyledim, fakat bununla hayırdan başka bir şey de kastetmedim' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa 'Namazlarınızda neler söylemeniz gerektiğini bilmiyor musunuz? Hz. Peygamber (sav) bize bir hutbe verdi ve bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı nasıl kılacağımızı da şu sözlerle öğretti' dedi: "Namaz kılacağınız zaman, saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam (Ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn) (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna) değil) dediğinde, âmin deyin ki Allah (cc) size icabet etsin. İmam tekbir alıp rükûa gittiğinde, siz de tekbir alıp rükûa gidin. Zira İmam sizden önce rükûa gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu anlattıklarım aynen böyledir' buyurdu ve şunları ilave etti: İmam (Semiallahu limen hamideh) (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman, siz de (Allahümme rabbenâ leke'l-hamd) (Ey Allah'ım, Rabbimiz! Hamd senin içindir) deyin ki Allah sizi işitsin. Zira Allah Tebâreke ve Teâlâ Peygamber'inin dilinden 'Allah, hamdeden kulunu işitmiştir' buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu da böyledir' buyurdu ve şöyle devam etti: Namazdaki oturuşa gelince, ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun (et-Tahiyyâtü et-tayyibâtü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn. Eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasuluh) (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun, Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)"


    Öneri Formu
3080 M000904 Müslim, Salât, 62


    Öneri Formu
4368 M001206 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 37


    Öneri Formu
271933 D000972-2 Ebu Davud, Salat, 177, 178


    Öneri Formu
31651 B004534 Buhari, Tefsir, (Bakara), 43


    Öneri Formu
97006 MŞ006604 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Salavât, 539