عبد الرزاق عن الثوري عن منصور عمن سمع ابن عباس يقول : من نفخه في الصلاة فقد تكلم.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
90358, MA003017
Hadis:
عبد الرزاق عن الثوري عن منصور عمن سمع ابن عباس يقول : من نفخه في الصلاة فقد تكلم.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 3017, 2/189
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Mübhem Ravi (Mübhem)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
Konular:
Namaz, namaz
Namaz, namazda konuşmak
- حدثنا ابن نمير عن حجاج عن عطاء عن ابن عباس وابن عمر انهما كانا يكرهان الصلاة والكلام يوم الجمعة بعد خروج الإمام
Öneri Formu
Hadis Id, No:
104778, MŞ005340
Hadis:
- حدثنا ابن نمير عن حجاج عن عطاء عن ابن عباس وابن عمر انهما كانا يكرهان الصلاة والكلام يوم الجمعة بعد خروج الإمام
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Salât 5340, 4/103
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
İbadet, Namaz
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda konuşmak
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبَانُ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنَّا نُسَلِّمُ فِى الصَّلاَةِ وَنَأْمُرُ بِحَاجَتِنَا فَقَدِمْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يُصَلِّى فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ فَلَمْ يَرُدَّ عَلَىَّ السَّلاَمَ فَأَخَذَنِى مَا قَدُمَ وَمَا حَدُثَ فَلَمَّا قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الصَّلاَةَ قَالَ
"إِنَّ اللَّهَ يُحْدِثُ مِنْ أَمْرِهِ مَا يَشَاءُ وَإِنَّ اللَّهَ جَلَّ وَعَزَّ قَدْ أَحْدَثَ مِنْ أَمْرِهِ أَنْ لاَ تَكَلَّمُوا فِى الصَّلاَةِ." فَرَدَّ عَلَىَّ السَّلاَمَ .
Bize Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Asım, ona da Ebu Vail, Abdullah'ın (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
Bizler namazda selam verir ve ihtiyaçlarımızı (n yerine getirilmesini) emrederdik. Sonra namaz kılarken Rasulullah'ın (sav) yanına gittim ve selam verdim, selamımı almadı. Buna üzüldüm. Rasulullah (sav) namazı bitirince şöyle buyurdu:
"Allah, dilediği hükmünü yeniler. Aziz ve Celil olan Allah emrini; 'namazda konuşmayınız' diye yenilemiştir dedi ve selamımı aldı."
Açıklama: Namaz ile ilgili sürece ve zamanla yapılan değişiklere örnektir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7616, D000924
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبَانُ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنَّا نُسَلِّمُ فِى الصَّلاَةِ وَنَأْمُرُ بِحَاجَتِنَا فَقَدِمْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يُصَلِّى فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ فَلَمْ يَرُدَّ عَلَىَّ السَّلاَمَ فَأَخَذَنِى مَا قَدُمَ وَمَا حَدُثَ فَلَمَّا قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الصَّلاَةَ قَالَ
"إِنَّ اللَّهَ يُحْدِثُ مِنْ أَمْرِهِ مَا يَشَاءُ وَإِنَّ اللَّهَ جَلَّ وَعَزَّ قَدْ أَحْدَثَ مِنْ أَمْرِهِ أَنْ لاَ تَكَلَّمُوا فِى الصَّلاَةِ." فَرَدَّ عَلَىَّ السَّلاَمَ .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Asım, ona da Ebu Vail, Abdullah'ın (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
Bizler namazda selam verir ve ihtiyaçlarımızı (n yerine getirilmesini) emrederdik. Sonra namaz kılarken Rasulullah'ın (sav) yanına gittim ve selam verdim, selamımı almadı. Buna üzüldüm. Rasulullah (sav) namazı bitirince şöyle buyurdu:
"Allah, dilediği hükmünü yeniler. Aziz ve Celil olan Allah emrini; 'namazda konuşmayınız' diye yenilemiştir dedi ve selamımı aldı."
Açıklama:
Namaz ile ilgili sürece ve zamanla yapılan değişiklere örnektir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 171, /215
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Asım b. Ebu Necûd el-Esedî (Âsım b. Behdele)
4. Ebu Yezid Ebân b. Yezîd el-Attâr (Ebân b. Yezîd)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Namaz, namazda konuşmak
Nesh, Hadislerin birbirini neshi
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
Selam, namaz kılana
حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - قَالَ كُنَّا نُسَلِّمُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ فِى الصَّلاَةِ فَيَرُدُّ عَلَيْنَا ، فَلَمَّا رَجَعْنَا مِنْ عِنْدِ النَّجَاشِىِّ سَلَّمْنَا عَلَيْهِ فَلَمْ يَرُدَّ عَلَيْنَا وَقَالَ « إِنَّ فِى الصَّلاَةِ شُغْلاً » . حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا هُرَيْمُ بْنُ سُفْيَانَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ .
Bize İbn Nümeyr, ona İbn Fudayl, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Biz Hz. Peygamber namaz kılarken ona selam verirdik, o da selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndüğümüzde ona selam verdik ama selamımızı almadı. "Namazda büyük bir meşguliyet vardır" diye açıklama yaptı.
Bize İbn Nümeyr, ona İshak b. Mansur, ona Hüreym b. Süfyan, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud (ra) Hz. Peygamber'den benzer bir hadisi nakletmiştir.
Açıklama: 'Necaşi'nin yanından döndüğümüzde' ifadesiyle Habeşistan dönüş kastedilir. Abdullah b. Mes'ûd, Habeşistan'a ilk giden kafile içinde sayılmaktadır. Mekke'de, müslümanlara yönelik boykot kalkınca bu haber, Habeşistan'a Kureyş'in müslüman olduğu şekilde yansımış ve İbn Mes'ud'un bulunduğu bir topluluk tekrar Mekke'ye dönmüştü. İbn Mes'ud'un Habeşistan'a hicreti, 615, geri dönüşü ise 620 yılında gerçekleşmiştir. Dolayısıyla ilgili hadisin bu tarihten sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bilgi için bk. Diyanet İslam Ansiklopedisi, XVII, 459
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270510, B001199-2
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - قَالَ كُنَّا نُسَلِّمُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ فِى الصَّلاَةِ فَيَرُدُّ عَلَيْنَا ، فَلَمَّا رَجَعْنَا مِنْ عِنْدِ النَّجَاشِىِّ سَلَّمْنَا عَلَيْهِ فَلَمْ يَرُدَّ عَلَيْنَا وَقَالَ « إِنَّ فِى الصَّلاَةِ شُغْلاً » . حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا هُرَيْمُ بْنُ سُفْيَانَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize İbn Nümeyr, ona İbn Fudayl, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Biz Hz. Peygamber namaz kılarken ona selam verirdik, o da selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndüğümüzde ona selam verdik ama selamımızı almadı. "Namazda büyük bir meşguliyet vardır" diye açıklama yaptı.
Bize İbn Nümeyr, ona İshak b. Mansur, ona Hüreym b. Süfyan, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud (ra) Hz. Peygamber'den benzer bir hadisi nakletmiştir.
Açıklama:
'Necaşi'nin yanından döndüğümüzde' ifadesiyle Habeşistan dönüş kastedilir. Abdullah b. Mes'ûd, Habeşistan'a ilk giden kafile içinde sayılmaktadır. Mekke'de, müslümanlara yönelik boykot kalkınca bu haber, Habeşistan'a Kureyş'in müslüman olduğu şekilde yansımış ve İbn Mes'ud'un bulunduğu bir topluluk tekrar Mekke'ye dönmüştü. İbn Mes'ud'un Habeşistan'a hicreti, 615, geri dönüşü ise 620 yılında gerçekleşmiştir. Dolayısıyla ilgili hadisin bu tarihten sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bilgi için bk. Diyanet İslam Ansiklopedisi, XVII, 459
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Amel fi's-Salât 1199, 1/423
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muhammed Hüreym b. Süfyan el-Becelî (Hüreym b. Süfyan)
6. İshak b. Mansur es-Selûlî (İshak b. Mansur es-Selûlî)
7. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
KTB, NAMAZ,
KTB, SELAM
Namaz, namazda konuşmak
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
Selam, namaz kılana
Bize Yahya b. Yahya, ona Hüşeym, ona İsmail b. Ebu Halid, ona el-Haris b. Şübeyl, ona Ebu Amr eş-Şeybanî, ona da Zeyd b. Erkam'ın şöyle dediği rivayet etmiştir:
"Bizler namazda (önceleri) konuşurduk, bir kimse namazda yanındaki arkadaşı ile konuşurdu. Nihayet; 'gönülden gelerek saygı ve itaat ile Allah'ın huzurunda durun' (Bakara 2/238) ayeti nazil olunca bize susmamız emr olundu ve konuşmamız da yasaklandı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4361, M001203
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا هُشَيْمٌ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ أَبِى خَالِدٍ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ شُبَيْلٍ عَنْ أَبِى عَمْرٍو الشَّيْبَانِىِّ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ قَالَ:
" كُنَّا نَتَكَلَّمُ فِى الصَّلاَةِ يُكَلِّمُ الرَّجُلُ صَاحِبَهُ وَهُوَ إِلَى جَنْبِهِ فِى الصَّلاَةِ حَتَّى نَزَلَتْ (وَقُومُوا لِلَّهِ قَانِتِينَ) فَأُمِرْنَا بِالسُّكُوتِ وَنُهِينَا عَنِ الْكَلاَمِ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Hüşeym, ona İsmail b. Ebu Halid, ona el-Haris b. Şübeyl, ona Ebu Amr eş-Şeybanî, ona da Zeyd b. Erkam'ın şöyle dediği rivayet etmiştir:
"Bizler namazda (önceleri) konuşurduk, bir kimse namazda yanındaki arkadaşı ile konuşurdu. Nihayet; 'gönülden gelerek saygı ve itaat ile Allah'ın huzurunda durun' (Bakara 2/238) ayeti nazil olunca bize susmamız emr olundu ve konuşmamız da yasaklandı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1203, /216
Senetler:
1. Ebu Amr Zeyd b. Erkam el-Ensarî (Zeyd b. Erkam b. Zeyd b. Kays b. Numan)
2. Ebu Amr Sa'd b. İyas eş-Şeybani (Sa'd b. İyas)
3. Ebu Tufeyl Hâris b. Şübeyl el-Ahmesî (Haris b. Şübeyl b. Avf b. Ebu Habîbe)
4. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Namaz, Namazda huşû'
Namaz, namazda konuşmak
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Muhammed b. Abdülmelik el-Emevî, (hadisin lafızları Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir), onlara Ebu Avâne, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttân b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir:
Ebu Musa el-Eş'arî ile namaz kıldım. Namazdaki oturuşta, cemaatten bir adam 'Namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit olmuştur' dedi. Ebu Musa namazı bitirince, selam verip namazdan çıktı ve 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Sonra Ebu Musa 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, 'Ey Hıttân! Muhtemelen sen söyledin' dedi. Hıttân 'Ben söylemedim' dedi. Çünkü beni azarlamasından korktum. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp 'O kelimeleri ben söyledim, fakat bununla hayırdan başka bir şey de kastetmedim' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa 'Namazlarınızda neler söylemeniz gerektiğini bilmiyor musunuz? Hz. Peygamber (sav) bize bir hutbe verdi ve bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı nasıl kılacağımızı da şu sözlerle öğretti' dedi:
"Namaz kılacağınız zaman, saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam (Ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn) (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna) değil) dediğinde, âmin deyin ki Allah (cc) size icabet etsin. İmam tekbir alıp rükûa gittiğinde, siz de tekbir alıp rükûa gidin. Zira İmam sizden önce rükûa gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu anlattıklarım aynen böyledir' buyurdu ve şunları ilave etti: İmam (Semiallahu limen hamideh) (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman, siz de (Allahümme rabbenâ leke'l-hamd) (Ey Allah'ım, Rabbimiz! Hamd senin içindir) deyin ki Allah sizi işitsin. Zira Allah Tebâreke ve Teâlâ Peygamber'inin dilinden 'Allah, hamdeden kulunu işitmiştir' buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu da böyledir' buyurdu ve şöyle devam etti: Namazdaki oturuşa gelince, ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun (et-Tahiyyâtü et-tayyibâtü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn. Eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasuluh) (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun, Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3080, M000904
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ الأُمَوِىُّ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كَامِلٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ قَالَ:
صَلَّيْتُ مَعَ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ صَلاَةً، فَلَمَّا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ قَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ. قَالَ فَلَمَّا قَضَى أَبُو مُوسَى الصَّلاَةَ وَسَلَّمَ انْصَرَفَ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا؟ قَالَ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ، ثُمَّ قَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا؟ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ. فَقَالَ لَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ قُلْتَهَا، قَالَ مَا قُلْتُهَا، وَلَقَدْ رَهِبْتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا. فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أَنَا قُلْتُهَا، وَلَمْ أُرِدْ بِهَا إِلاَّ الْخَيْرَ. فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَمَا تَعْلَمُونَ كَيْفَ تَقُولُونَ فِى صَلاَتِكُمْ؟ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا، فَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا وَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ:
"إِذَا صَلَّيْتُمْ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ. فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا، وَإِذَا قَالَ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ فَقُولُوا آمِينَ، يُجِبْكُمُ اللَّهُ. فَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا، فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتِلْكَ بِتِلْكَ. وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ، فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ، يَسْمَعُ اللَّهُ لَكُمْ. فَإِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ. وَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتِلْكَ بِتِلْكَ. وَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمُ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ، السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ. أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ."
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Muhammed b. Abdülmelik el-Emevî, (hadisin lafızları Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir), onlara Ebu Avâne, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttân b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir:
Ebu Musa el-Eş'arî ile namaz kıldım. Namazdaki oturuşta, cemaatten bir adam 'Namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit olmuştur' dedi. Ebu Musa namazı bitirince, selam verip namazdan çıktı ve 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Sonra Ebu Musa 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, 'Ey Hıttân! Muhtemelen sen söyledin' dedi. Hıttân 'Ben söylemedim' dedi. Çünkü beni azarlamasından korktum. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp 'O kelimeleri ben söyledim, fakat bununla hayırdan başka bir şey de kastetmedim' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa 'Namazlarınızda neler söylemeniz gerektiğini bilmiyor musunuz? Hz. Peygamber (sav) bize bir hutbe verdi ve bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı nasıl kılacağımızı da şu sözlerle öğretti' dedi:
"Namaz kılacağınız zaman, saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam (Ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn) (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna) değil) dediğinde, âmin deyin ki Allah (cc) size icabet etsin. İmam tekbir alıp rükûa gittiğinde, siz de tekbir alıp rükûa gidin. Zira İmam sizden önce rükûa gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu anlattıklarım aynen böyledir' buyurdu ve şunları ilave etti: İmam (Semiallahu limen hamideh) (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman, siz de (Allahümme rabbenâ leke'l-hamd) (Ey Allah'ım, Rabbimiz! Hamd senin içindir) deyin ki Allah sizi işitsin. Zira Allah Tebâreke ve Teâlâ Peygamber'inin dilinden 'Allah, hamdeden kulunu işitmiştir' buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu da böyledir' buyurdu ve şöyle devam etti: Namazdaki oturuşa gelince, ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun (et-Tahiyyâtü et-tayyibâtü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn. Eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasuluh) (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun, Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 904, /171
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Muhammed b. Abdülmelik el-Basri (Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Halid b. Üseyd)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, âmin demenin fazileti
Namaz, cemaatle
Namaz, imama uyanın kıraati
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, kıraat
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, namazda konuşmak
Namaz, saf tutma ve düzeni
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Namaz, tekbir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4368, M001206
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنِى أَبُو الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ أَرْسَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ مُنْطَلِقٌ إِلَى بَنِى الْمُصْطَلِقِ فَأَتَيْتُهُ وَهُوَ يُصَلِّى عَلَى بَعِيرِهِ فَكَلَّمْتُهُ فَقَالَ لِى بِيَدِهِ هَكَذَا - وَأَوْمَأَ زُهَيْرٌ بِيَدِهِ - ثُمَّ كَلَّمْتُهُ فَقَالَ لِى هَكَذَا - فَأَوْمَأَ زُهَيْرٌ أَيْضًا بِيَدِهِ نَحْوَ الأَرْضِ - وَأَنَا أَسْمَعُهُ يَقْرَأُ يُومِئُ بِرَأْسِهِ فَلَمَّا فَرَغَ قَالَ
"مَا فَعَلْتَ فِى الَّذِى أَرْسَلْتُكَ لَهُ فَإِنَّهُ لَمْ يَمْنَعْنِى أَنْ أُكَلِّمَكَ إِلاَّ أَنِّى كُنْتُ أُصَلِّى."
[قَالَ زُهَيْرٌ وَأَبُو الزُّبَيْرِ جَالِسٌ مُسْتَقْبِلَ الْكَعْبَةِ فَقَالَ بِيَدِهِ أَبُو الزُّبَيْرِ إِلَى بَنِى الْمُصْطَلِقِ فَقَالَ بِيَدِهِ إِلَى غَيْرِ الْكَعْبَةِ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Ebu Zübeyr, ona Cabir'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Mustalik oğullarına gitmekte iken beni gönderdi. Kendisi devesi üzerinde iken yanına geri döndüm. Ben de onunla konuşmak isteyince eliyle bana şöyle yaptı –bu arada (ravi) Züheyr eliyle işaret etti-, sonra tekrar onunla konuşmak istedim, yine eliyle bana böyle yaptı –yine ravi Züheyr eliyle yere doğru işaret etti-, ben de onun başı ile imada bulunarak Kur'an okuduğunu işittim. Namazını bitirince; "seni göndermeme sebep olan o işi ne yaptın? Benim seninle konuşmama engel olan tek husus namaz kılıyor olmamdı" buyurdu.
[Züheyr ile Ebu Zübeyr; yüzünü kıbleye çevirmiş ve oturmuş olduğu halde dediler. Ebu Zübeyr eliyle Mustalik oğullarına işaret etti ve yine eliyle Kâbe’den başka tarafa işaret etti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1206, /216
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
4. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, deve, merkeb üzerinde
Namaz, namazda konuşmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271933, D000972-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ ح
وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ قَالَ صَلَّى بِنَا أَبُو مُوسَى الأَشْعَرِىُّ فَلَمَّا جَلَسَ فِى آخِرِ صَلاَتِهِ قَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ. فَلَمَّا انْفَتَلَ أَبُو مُوسَى أَقْبَلَ عَلَى الْقَوْمِ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا فَأَرَمَّ الْقَوْمُ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا فَأَرَمَّ الْقَوْمُ قَالَ فَلَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ أَنْتَ قُلْتَهَا. قَالَ مَا قُلْتُهَا وَلَقَدْ رَهِبْتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا . قَالَ فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أَنَا قُلْتُهَا وَمَا أَرَدْتُ بِهَا إِلاَّ الْخَيْرَ. فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَمَا تَعْلَمُونَ كَيْفَ تَقُولُونَ فِى صَلاَتِكُمْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا وَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا وَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ
"إِذَا صَلَّيْتُمْ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَرَأَ (غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ) فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ وَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ. قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ يَسْمَعِ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ تَعَالَى قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ وَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ. قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتِلْكَ بِتِلْكَ فَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمْ أَنْ يَقُولَ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ."
[لَمْ يَقُلْ أَحْمَدُ "وَبَرَكَاتُهُ." وَلاَ قَالَ "وَأَشْهَدُ." قَالَ "وَأَنَّ مُحَمَّدًا."]
Tercemesi:
Bize Amr b. Avn, ona Ebu Avane, ona Katade; (T)
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katade, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle rivayet etmiştir: Ebu Musa el-Eş'arî, bize namaz kıldırdı. Namazının son (rekatına) oturduğunda cemaatten bir adam namaz, (daima) iyilik ve zekât ile anılmıştır (ükirret)! dedi. Ebu Musa namazdan ayrılıp cemaate döndüğünde şu şu sözü söyleyen hanginiz(di)? dedi. Cemaat sessizliğe büründü. Ebu Musa (tekrar) şu şu sözü söyleyen hanginiz(di)? dedi. Cemaat (yine) cevap vermedi. (Bunun üzerine) Ebu Musa, ey Hıttan! Belki de o sözü sen söyledin dedi. Hıttan ise, onu ben demedim. (Ama), beni paylayacağını da zaten biliyordum dedi. Cemaatten bir adam onu ben dedim. O sözle sadece iyiliği kastettim dedi. Ebu Musa, sizler, namazınızda nasıl dua etmeniz (gerektiğini) bilmiyor musunuz? Rasulullah (sav) bizlere hutbe verip bize öğretti, bize sünnetimizi açıkladı, namazımızı da belletti (ve) O, "namaza kalktığınızda saflarınızı düzgün ve sık tutun. Sonra, sizden biri size imam olsun. O tekbir aldığında sizler de tekbir getirin. Ğayri'l-mağdûbi aleyhim velâ'd-dâllîn dediğinde sizler, âmin deyin ki Allah da sizlere icabet etsin. Tekbir alıp rükûa vardığında sizler de tekbir getirip rükûa gidin. İmam, sizden önce rükûa gidip sizden önce (rükûdan) kalkar. Bu, sizin imama tâbi olmanızdan dolayıdır. (İmam), semi'allâhu limen hamideh dediğinde sizler, Allahümme! Rabbenâ leke'l-hamd deyin. Şüphesiz Allah Teâlâ, Nebi'sinin (sav) dili ile semi'allâhu limen hamideh demiştir. (İmam) tekbir alıp secdeye vardığında, sizler de tekbir getirip secde edin. İmam, sizden önce secdeye varıp sizden önce (secdeden) kalkar. Bu, sizin imama tâbi olmanızdan dolayıdır. (İmam) oturduğunda sizden birinin ilk sözü her türlü ihsan, dualar ve hoş sözler Allah'adır. Ey Nebi! Selam, Allah'ın rahmeti ve bereketleri sana olsun! Selam, bize ve Allah'ın salih kullarına olsun! Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktu ve şahitlik ederim ki Muhammed, onun kulu ve Rasulüdür olsun," buyurdu dedi.
[Ahmed (b. Hanbel), "berakâtühü" ve "(ikinci)şahitik ederim" (ifadelerini rivayetinde) zikretmemiş; "Muhammed'in (Allah'un kulu ve Rasülü olduğuna)" ifadesini kaydetmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 183, /226
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namazda konuşmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31651, B004534
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ أَبِى خَالِدٍ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ شُبَيْلٍ عَنْ أَبِى عَمْرٍو الشَّيْبَانِىِّ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ قَالَ كُنَّا نَتَكَلَّمُ فِى الصَّلاَةِ يُكَلِّمُ أَحَدُنَا أَخَاهُ فِى حَاجَتِهِ حَتَّى نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ ( حَافِظُوا عَلَى الصَّلَوَاتِ وَالصَّلاَةِ الْوُسْطَى وَقُومُوا لِلَّهِ قَانِتِينَ ) فَأُمِرْنَا بِالسُّكُوتِ .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya, ona İsmail b. Ebu Halid, ona Hâris b. Şübeyl, ona Ebu Amr eş-Şeybânî, ona da Zeyd b. Erkam şöyle rivayet etmiştir:
Bizler namaz içinde konuşurduk. Öyle ki bir kardeşimiz yanındakine ihtiyaçlarından bahsederdi. Sonunda şu ayet nazil oldu: (Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın.) (Bakara, 2/238). Sonra da bize susmamız emredildi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 43, 2/157
Senetler:
1. Ebu Amr Zeyd b. Erkam el-Ensarî (Zeyd b. Erkam b. Zeyd b. Kays b. Numan)
2. Ebu Amr Sa'd b. İyas eş-Şeybani (Sa'd b. İyas)
3. Ebu Tufeyl Hâris b. Şübeyl el-Ahmesî (Haris b. Şübeyl b. Avf b. Ebu Habîbe)
4. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Kur'an, Nüzul sebebleri
Namaz, namazda konuşmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
97006, MŞ006604
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ ، عَنِ الأَعْمَشِ ، عَنْ مُسْلِمٍ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ، أَنَّهُ قَالَ : النَّفْخُ فِي الصَّلاَة كَلاَمٌ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Salât 6604, 4/425
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Duhâ Müslim b. Subeyh el-Hemdanî (Müslim b. Subeyh)
Konular:
Namaz, namazda konuşmak
Namaz, Namazda Uflemek