61 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Yahya ve Kuteybe b. Said, o ikisine Hammâd b. Zeyd, ona Yahya (b. Yahya), ona Hammâd b. Zeyd, ona Harun b. Riyâb, ona Kinâne b. Nuaym el-Adevî, ona da Kabîsa b. Muhârik el-Hilâlî şöyle nakletmiştir. "Birisine kefil oldum ve Hz. Peygamber'e (sav) bu konuda yardım istemek için geldim. Hz. Peygamber (sav) bana 'Zekat malları gelinceye kadar bekle, gelince sana ondan verilmesini isteyelim' dedikten sonra şöyle buyurdu: Ey Kabîsa! İstemek (dilenmek), şu üç kişi hariç kimseye helal değildir. İlki, birisinin sorumluluğunu yüklenen kişidir ki onu ödeyinceye kadar başkasından isteyebilir (dilenebilir). Ancak borcunu kapattıktan sonra istemeyi bırakmalıdır. İkincisi, kendisine bir afet isabet edip de malını kaybeden kişidir. Bu da geçimini sağlayıncaya ya da ayakta durabilecek hale gelinceye kadar dilenebilir. Üçüncüsü ise kendi kabilesinden üç kişinin 'Bu kişi gerçekten ihtiyaç sahibidir' diye tanıklık ettiği kişidir ki onun da geçimini sağlayıncaya veya ayakta durabilecek hale gelinceye kadar dilenmesi helal olur. Ey Kabîsa! Bunların dışında dilenen kimsenin aldıkları haramdır, o kişi haram yemiş olur."
Açıklama: Hadisin bu metninde olamayan parantez arası bilgiler şerhlerden alınmıştır. Ayrıca Ebu Davud, isnattaki mühmel ravi Sema'ân'ın kim olduğunu ve açık kimliğini tespit amacıyla "Sem'an b. Müsennec" bilgisini kaydetmiştir.
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Amr b. Ebu Amr, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Adamın biri kendisine on dinar borcu olan birinin yakasına yapışıp 'Vallahi, borcunu ödeyene veya kendine bir kefil bulana dek seni bırakmayacağım' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onun borcuna kefil oldu. Borçlu adam söz verdiği vakit borcu kadar olan malı getirdi. Hz. Peygamber (sav) 'Nereden buldun bu altınları?' deyince, adam 'Bir maden kaynağından' diye cevapladı. Rasulullah da (sav) 'Bu altınlara ihtiyacımız yoktur. Onlardan hayır da gelmez' buyurdu. Ardından Rasulullah (sav) adamın borcunu kendisi kapattı."