Giriş

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu‘be, ona Katâde hadisi bu isnad ile rivayet etmiş ve rivayetine "Allah, bu kasabaya 'sen (bu adamdan) uzaklaş', diğerine de 'sen de yaklaş' diye vahyetti" ifadesini eklemiştir.


Açıklama: Hadisin tamamı için M007009 numaralı rivayete bakınız.

    Öneri Formu
13349 M007010 Müslim, Tevbe, 48

Bana Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Şube, ona Süleyman, ona Zekvân, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Zina eden kişi zina ederken mümin olarak zina etmez. Hırsızlık yapan kişi bunu yaptığı zaman bunu mümin olarak yapmaz. Şarap içen kişi onu mümin olarak içmez. Tövbe kapısı ise her daim açıktır."


    Öneri Formu
767 M000208 Müslim, İman, 104

Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Âdem oğlunun bir vadi dolusu altını olsa, bir vadisi daha olmasını ister. Onun ağzını ancak toprak doldurur. Ama Allah tövbe edenin tövbesini kabul eder."


    Öneri Formu
4219 M002417 Müslim, Zekat, 117

Bize Züheyr b. Harb ve Harun b. Abdullah, o ikisine Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Adem oğlunun bir vadi dolusu malı olsa, bir misli daha olmasını isterdi. Adem oğlunun nefsini ancak toprak doyurur. Ama Allah, tövbe edenin tövbesini kabul eder." [İbn Abbas der ki: Bunun Kur'an'dan olup olmadığım bilmiyorum.] [Züheyr, rivayetinde “bu Kur'an'dan mıdır değil midir bil­miyorum” demiş, ama İbn Abbâs'ı zikretmemiştir.]


    Öneri Formu
4220 M002418 Müslim, Zekat, 118

Bize İbn Müsenna ve İbn Beşşar, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Katade, ona da Enes b. Malik “ben Rasulullah'ı (sav) şöyle söylerken işittim” diyerek hadisi, Ebu Avane hadisi gibi rivayet etmiş ve “Bu söz vahiy olarak mı indirildi, yoksa Hz. Peygamber (sav) kendi sözü olarak mı söyledi bilemiyorum” demiştir.


Açıklama: Hadisin tamamı için M002415 numaralı rivayete bakınız.

    Öneri Formu
4218 M002416 Müslim, Zekat, 116

Bize Kuteybe, ona Ebu Avâne, ona Osman b. Muğîre, ona Ali b. Rabîa, ona Esmâ b. Hakem el-Fezârî, ona da Ali şöyle rivayet etmiştir: Ben Rasulullah'tan (sav) bir hadis duyduğumda, Allah Teâlâ o hadisle bana ne fayda murat ettiyse, o şekilde faydalanmaya çalışan bir adamdım. Sahabeden biri bana hadis rivayet ettiğinde ondan yemin ister, eğer yemin ederse onu doğrulardım. Ebu Bekir -ki doğru sözlüdür- bana hadis rivayet etti ve işittiğine göre Rasulullah'ın (sav) "Bir kimse günah işler, sonra (pişman olarak) kalkıp abdest alır, ardından namaz kılar sonunda da Allah'tan bağışlanma dilerse Allah, onu mutlaka bağışlar." buyurdu, ardından "Yine onlar, çirkin bir iş yaptıkları, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler -ki Allah'tan başka günahları kim bağışlar- ve bile bile, işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir" ayetini okudu. [Bu konuda İbn Mesud, Ebu Derdâ, Enes, Ebu Ümâme, Muâz, Vâsile ve Ebu Yeser Ka'b b. Amr'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa der ki: Ali hadisi, hasen bir hadis olup onu, sadece bu tarikten Osman b. Muğire'nin rivayeti ile bilmekteyiz. Ondan Şu'be ve daha pek çok kimse rivayette bulunmuş ve Ebu Avâne hadisinde olduğu gibi rivayeti merfû olarak aktarmıştır. Süfyân es-Sevrî ve Mis'ar da ondan rivayette bulunmuş ancak hadisi mevkûf olarak rivayet edip Hz. Peygamber'e nisbet etmemişlerdir. Aynı şekilde bu hadis, merfû olarak da Mis'ar'dan nakledilmiştir. Bu hadis dışında Esmâ b. Hakem'den rivayet edilen merfû bir hadis bilmiyoruz.]


    Öneri Formu
12211 T000406 Tirmizi, Salat, 181

Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan, ona Ebu İshak şöyle rivayet etmiştir: "Harise b. Mudarrib, Abdullah (b. Mesud'un) yanına geldi ve 'Arap kabilelerinde hiç birisiyle aramda bir düşmanlık yoktur. Ben, Hanîfe oğulları mescidine uğradım. Bir de baktım ki onlar Müseylime'ye iman etmişler' dedi. Bunun üzerine Abdullah onlara haber yollayıp yanına getirdi ve İbn Nevvâha hariç onlardan tövbe etmelerini istedi, sonra İbn Nevvâha'ya dönerek 'Rasulullah'ın (sav), senin hakkında 'elçi olmasaydın muhakkak boynunu vururdum' buyurduğunu işitmiştim. Şimdi sen artık elçi değilsin' dedi ve Karaza b. Ka'b'a emretti, o da çarşıda onun boynunu vurdu, ardından 'Kim İbn Nevvâha’yı pazarda öldürülmüş halde görmek isterse gitsin baksın' dedi."


    Öneri Formu
17214 D002762 Ebu Davud, Cihad, 154


    Öneri Formu
12859 M006858 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 41


    Öneri Formu
12861 M006859 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 42


    Öneri Formu
12862 M006860 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 42