Giriş

Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Asım b. Ebu Necûd, ona da Zir b. Hubeyş şöyle demiştir: "Safvan b. Assal el-Murâdî'ye mestler üzerine mesh yapmanın hükmünü sormaya gelmiştim bana 'Ey Zir! Seni buraya getiren şey nedir?' dedi. Ben de 'Bilgi edinmek için' dedim. Bunun üzerine Safvan 'Melekler, elde etmek istediği şeyden hoşnut oldukları için ilim talibinin (ayakları) altına kanatlarını sererler' dedi. Ben de 'Soracağım ve kalbimi tırmalayan şey şudur: Büyük ve küçük abdest bozduktan sonra mestler üzerine mesh yapmak nasıl olur? Sen Peygamberin ashabındansın. Sana bu konuyu sormaya geldim sen, Rasulullah'dan (sav) bu konuda bir şey işittin mi?' dedim Safvan 'Evet, Rasulullah (sav) ile yolculukta olduğumuz zaman veya bir yerde olduğumuzda cünüplük hariç küçük abdest, büyük abdest ve uykudan dolayı üç gün üç gece mestlerimi çıkarmamıza gerek olmadığını söylerdi' dedi. Ben 'Peki, Rasulullah'dan (sav) arzu ve duygu (sevgi) hakkında bir şeyler işittin mi?' diye sordum. Safvan 'Evet, bir yolculukta Peygamber (sav) ile birlikteydik. Bir bedevi yüksek sesle 'ey Muhammed' diye bağırdı. Rasulullah (sav) da aynı tonda yüksek sesle 'buyur' dedi. Biz o bedeviye 'yazıklar olsun sana sesini alçalt, çünkü sen Hz. Peygamber'in (sav) huzurundasın yüksek sesle konuşmak yasaktır' dememize rağmen 'vallahi sesimi alçaltmam' dedi. Sonra o bedevi 'Bir topluluğu seven ama henüz daha onlara katılmamış kişi (hakkında ne dersin?)' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Kıyamet gününde kişi sevdiğiyle beraberdir' buyurdu ve bize bir şeyler anlatmaya devam etti. Sonunda da bize batı tarafında, [Süfyan, Şam tarafında dedi], bir süvarinin kırk ya da yetmiş yılda yürüyeceği genişlikte bir kapıdan bahsetti. Allah bu kapıyı, gökleri ve yeri yarattığı gün tevbe için açmıştır. Güneş batıdan doğuncaya kadar yani kıyamete kadar da kapatmayacaktır." [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis hasen sahihtir.]


    Öneri Formu
21127 T003535 Tirmizi, Daavât, 98

Bize Yahya b. Yahya, Said b. Mansur ve Kuteybe b. Said, ona Yahya, ona Ebu Avane, ona Katade, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurmuştur: "Âdemoğlunun iki vadi dolusu malı olsa, üçüncü bir vadi daha isterdi. Âdemoğlunun karnını topraktan başka bir şey dolduramaz. Allah, tövbe eden kimsenin tövbesini kabul eder."


    Öneri Formu
285854 M002415-3 Müslim, Zekat, 116

Bize Ebu Kamil, ona Hammad b. Zeyd; (T) Bize Süveyd b. Said, ona Ali b. Müshir, onlara Asım el-Ahvel; (T) Bize Hamid b. Ömer el-Bekravî –hadisin lafzı ona aittir- ona Abdülvahid b. Ziyad, ona da Asım şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah b. Sercis 'Hz. Peygamber'i (sav) gördüm, Onunla birlikte ekmek ve et-tirit yedim' dedi. Abdullah'a 'Peygamber (sav) senin için istiğfar etti mi?' diye sordum. 'Evet! Senin için de' dedi, ardından 'Kendi günahın için, erkek kadın müminler için Allah'tan af dile' (Muhammed 47/19) ayetini okudu ve şöyle dedi: Sonra Hz. Peygamber'in (sav) arkasına geçip nübüvvet mührüne baktım; iki omuzu arasında, sol omzunun alt kısmına yakın bir yerde, üzerinde siğil gibi beneklerin bulunduğu bir et parçası halindeydi."


    Öneri Formu
7040 M006088 Müslim, Fadâil, 112

Bize İbrahim b. Musa er-Râzî, ona İsa b. Harîz b. Osman, ona Abdurrahman b. Ebu Avf, ona Ebu Hind, ona da Muaviye, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Tövbe kapısı kapanana kadar hicret kapısı kapanmaz, güneş batıdan doğana kadar da tövbe kapısı kapanmaz."


    Öneri Formu
15478 D002479 Ebu Davud, Cihad, 2

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer'in (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim dünyada şarap içer, sonra da bu günahından tevbe etmezse, o kişi ahirette ondan mahrum olur."


    Öneri Formu
17476 B005575 Buhari, Eşribe, 1

Bize Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da İbn Abbâs'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Âdem oğlunun iki vadi dolusu malı olsa, mutlaka üçün­cüsünü ister. Âdem oğlunun karnını topraktan başka bir şey doldurmaz. Allah tövbe eden kişinin tövbesini kabul eder."


    Öneri Formu
23527 B006436 Buhari, Rikâk, 10

Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona Sâlih, ona İbn Şihâb, ona da Enes b. Mâlik'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Âdem oğlunun altın­dan bir vadisi olsa o iki vadi daha ister. Onun ağzını asla topraktan başka bir şey dolduramaz. Allah, tövbe edenin tövbesini kabul eder."


    Öneri Formu
23544 B006439 Buhari, Rikâk, 10

Bize İsmail b. Abdullah, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyr, ona da Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), (hırsızlık yapan) bir kadının eli kesilmesini emretti. Hz. Aişe der ki: Bundan sonra, bu kadın bana gelir, ben de onun ihtiyaçlarını Hz. Peygamber'e (sav) iletirdim. Kadın çok samimi bir şekilde, güzelce tevbe etmişti."


    Öneri Formu
27095 B006800 Buhari, Hudûd, 14

Bize Sa'd b. Hafs, ona Şeybân, ona Mansur, ona Saîd b. Cübeyr şöyle demiştir: İbn Ebzâ bana “İbn Abbas'a "Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir." (Nisâ, 4/93) ayeti ile "Onlar, Allah ile beraber başka bir ilâha yalvarmazlar, Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zinâ etmezler. Kim bunları yaparsa, ağır bir cezaya çarptırılır. Kıyamet günü ona verilecek azap kat kat katlanacak ve onun içinde hor ve hakir olarak ebediyen kalacaktır." (Furkân, 25/68,69) ayetlerini sor” dedi. Ben de sordum, İbn Abbas şöyle cevap verdi: Bu ayet indiği zaman Mekkeliler “Gerçekten bizler (putları) Allah'a denk tutup ortak kıldık, Allah'ın haram kıldığı canı haksız ola­rak öldürdük ve çirkin işler yaptık” dediler. Sonra da Allah "Ancak tevbe edip inanan ve sâlih ameller işleyenler müstesnâ. Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirecektir. Çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir." (Furkân, 25/70) ayetini indirdi.


    Öneri Formu
32709 B004765 Buhari, Tefsir, (Furkân) 3

Bize Behz ve Affan, onlara Eban b. Yezid, ona Katâde, ona da Enes, Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Âdemoğlunun iki vadi dolusu malı olsa, üçüncü bir vadi daha ister. Âdemoğlunun karnını topraktan başka bir şey dolduramaz. [Affan der ki:] Sonra Allah, tövbe eden kimsenin tövbesini kabul eder."


    Öneri Formu
60356 HM013027 İbn Hanbel, III, 192