Giriş

Bize Yahya b. Yahya, Said b. Mansur ve Kuteybe b. Said, ona Yahya, ona Ebu Avane, ona Katade, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurmuştur: "Âdemoğlunun iki vadi dolusu malı olsa, üçüncü bir vadi daha isterdi. Âdemoğlunun karnını topraktan başka bir şey dolduramaz. Allah, tövbe eden kimsenin tövbesini kabul eder."


    Öneri Formu
4217 M002415 Müslim, Zekat, 116

Bize Nadr b. Şumeyl, ona Behz b. Hakîm, ona babası (Hakim b. Muaviye), ona da dedesi (Muaviye b. Hayde) rivayet ettiğine göre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın kullarından biri vardı ve o Allah için hiçbir ibadet yapmazdı. Adam ömrünün bir kısmını geçirip geriye az bir kısmı kalınca anladı ki, Allah için hiçbir iyilik biriktirmemiş. Hemen çocuklarını çağırdı ve onlara 'Beni nasıl bir baba biliyorsunuz?' diye sordu. Onlar da 'Ey babamız, seni babaların hayırlısı olarak biliyoruz' dediler. Adam onlara 'Öyleyse, ya benim dediğimi yaparsınız, ya da bana ait ne malım varsa tamamını hepinizden çekip alırım' dedi. Böylece adam onlardan söz aldı ve Allah adına yemin ederek onlara 'İyi dinleyin. Öldüğüm zaman beni alıp ateşte yakın. Kömür haline geldiğimde beni kemiklerimi ufalayın, sonra da rüzgâra savurun' dedi. Muhammed'in Rabbine yemin olsun ki, adam ölünce çocukları, babalarının vasiyetini yerine getirdiler. Sonra adam, eskisinden daha güzel hâle getirilip Rabbinin huzuruna çıkarıldı. Cenâb-ı Hak ona 'Kendini ateşte yaktırmaya sevk eden sebep ne idi?' diye sordu. Adam 'Senin korkun, ya Rabbi' dedi. Yüce Allah da 'Ben de senin, Allah korkusundan onları söylediğini anladım' buyurdu ve adamın tövbesini kabul etti." [Ebu Muhammed (ed-Dârimî) der ki: Metinde geçen " يَبْتَئِرُ” kelimesi, "biriktiriyor, saklıyor" anlamına gelmektedir.]


    Öneri Formu
46997 DM002855 Darimi, Rikak, 92

Bize Yahya b. Yahya, Said b. Mansur ve Kuteybe b. Said, ona Yahya, ona Ebu Avane, ona Katade, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurmuştur: "Âdemoğlunun iki vadi dolusu malı olsa, üçüncü bir vadi daha isterdi. Âdemoğlunun karnını topraktan başka bir şey dolduramaz. Allah, tövbe eden kimsenin tövbesini kabul eder."


    Öneri Formu
285853 M002415-2 Müslim, Zekat, 116

Bize İsmail b. Mesud, ona Halid, ona Hişam, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Kilabe, ona Ebu Mühelleb, ona da İmran b. Husayn şöyle demiştir: "Cüheyne'li bir kadın Rasulullah'a (sav) gelerek 'ben zina yaptım' dedi. Kadın hamileydi. Rasulullah (sav) onu velisine teslim etti ve 'Bu kadına güzel muamele et, çocuğu doğum yaptıktan sonra kadını getir' dedi. Kadın doğum yapınca Rasulullah'a (sav) getirildi. Rasulullah (sav) recm sırasında elbisesinin (açılmaması için) üzerine bağlanmasını emretti, sonra da kadın recm edildi. Recm bitince de kadının cenaze namazını kıldı. Bunun üzerine Ömer 'Zina yaptığı halde bu kadının cenaze namazını mı kılıyorsun?' deyince, Rasulullah (sav) 'O kadın öyle bir tövbe etti ki (bu tövbesi) eğer yetmiş Medineli'ye paylaştırılsaydı hepsine yeterdi. Sen, Allah yolunda canını feda etmekten daha üstün bir tevbe biliyor musun?' buyurdu."


    Öneri Formu
18954 N001959 Nesai, Cenâiz, 64

Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Mühelleb, ona da İmran b. Husayn şöyle demiştir: "Cüheyne kabilesinden bir kadın Rasulullah'ın (sav) huzuruna çıkıp zina yaptığını itiraf etti ve 'ben hamileyim' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kadının yakınlarını çağırarak onlara 'Bu kadına iyi davranınız. Doğum yapınca da bana haber veriniz' buyurdu. Sonra durum kendisine haber verilince kadının elbisesi cezalandırılma esnasında açılmaması için güzelce bağlandı, sonra recm edilmesi emredildi ve recm edildi. Ardından Hz. Peygamber (sav) kadına cenaze namazı kıldı. Ömer b. Hattab 'Ey Allah'ın Rasulü! Onu recm ettin sonrada cenaze namazını kıldın' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle 'O kadın öyle bir tövbe etti ki onun bu tövbesi Medine halkından yetmiş kişiye dağıtılsa hepsine yeterdi. Sen bu kadının canını feda etmesinden daha üstün bir şey var mı sanıyorsun?' buyurdu." [Tirmizî der ki: Bu hadis hasen sahihtir.]


    Öneri Formu
19146 T001435 Tirmizi, Hudud, 9

Bize Düheym Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımaşkî, ona Saîd b. Mesleme, ona İsmail b. Ümeyye, ona ez-Zührî, ona Abdurrahman b. Ebu Lübâbe, ona da Ebu Lübâbe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) kendisinden hoşnut olup affedince Ebu Lübâbe 'Ey Allah'ın Rasulü! Bulunduğum memleketi terk edip senin yanına yerleşmem ve Allah'a ve Rasulüne sadaka olarak bırakmak üzere bütün mal varlığımdan el çekmem, tövbemin gereğidir' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Üçte birini vermen yeterlidir' buyurdu."


    Öneri Formu
41543 DM001699 Darimi, Zekat, 25

Bize Hişam b. Ammar, ona Said b. Yahya, ona Hammad b. Seleme, ona İshak b. Ebu Talha, ona Ebu Zer azatlısı Ebu Münzir, ona da Ebu Ümeyye şöyle rivayet etmiştir: "Bir hırsız, Rasulullah'ın (sav) huzuruna getirildi. Hırsız suçunu açıkça kabul etti, ama çalınan eşya onun yanında bulunamadı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Senin çaldığını zannetmiyorum' buyurdu. Hırsız 'yok ben çaldım' dedi. Sonra Rasulullah (sav) tekrar 'Senin çaldığını sanmıyorum' buyurdu. Hırsız 'çaldım' dedi. Bunun üzerine Rasulullah'ın (sav) emretti, onun eli kesildi. Sonra Peygamber (sav) hırsıza hitaben 'Estağfirullah ve etûbu ileyh (Allah’tan bağışlanma dilerim ve O’na tövbe ederim), diyerek tevbe et' buyurdu. Hırsız 'Estağfirullah ve etûbu ileyh' (Allah’tan bağışlanma dilerim ve O’na tövbe ederim)' dedi. Resûl-i Ekrem (sav) de iki kez 'Allah'ım onun tövbesini kabul eyle' diye dua etti."


    Öneri Formu
27397 İM002597 İbn Mâce, Hudûd, 29

Bize Muhammed b. Yusuf, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Ebu Muğire Ubeyd b. Amr, ona da Huzeyfe (ra) şöyle demiştir: "Başkalarına karşı tatlı dilli olduğum halde aileme karşı kırıcı, kötü sözlü idim. Bunu Peygamber'e (sav) sordum, bana 'Allah’tan bağışlanma dilemeyi neden ihmal ediyorsun? Ben her gün Allah’tan yüz defa bağışlanma dilerim' buyurdu. Ebu İshak der ki: sonra ben bunu, Ebu Musa'nın oğulları Ebu Bürde ile Ebu Bekir'e anlattığımda, onlar Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söylediler: Ben her gün yüz defa Allah’tan bağışlanma diler 'Estağfirullah ve etûbu ileyh' derim."


    Öneri Formu
46352 DM002765 Darimi, Rikak, 15

Bize Yahya b. Yahya, Said b. Mansur ve Kuteybe b. Said, ona Yahya, ona Ebu Avane, ona Katade, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurmuştur: "Âdemoğlunun iki vadi dolusu malı olsa, üçüncü bir vadi daha isterdi. Âdemoğlunun karnını topraktan başka bir şey dolduramaz. Allah, tövbe eden kimsenin tövbesini kabul eder."


    Öneri Formu
209182 M2415-3 Müslim, Zekât, 116

Bize Muhammed b. Yusuf, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Ebu Muğire Ubeyd b. Amr, ona da Huzeyfe (ra) şöyle demiştir: "Başkalarına karşı tatlı dilli olduğum halde aileme karşı kırıcı, kötü sözlü idim. Bunu Peygamber'e (sav) sordum, bana 'Allah’tan bağışlanma dilemeyi neden ihmal ediyorsun? Ben her gün Allah’tan yüz defa bağışlanma dilerim' buyurdu. Ebu İshak der ki: sonra ben bunu, Ebu Musa'nın oğulları Ebu Bürde ile Ebu Bekir'e anlattığımda, onlar Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söylediler: Ben her gün yüz defa Allah’tan bağışlanma diler 'Estağfirullah ve etûbu ileyh' derim."


    Öneri Formu
272775 DM002765-2 Darimi, Rikak, 15