Bize Yakub, ona babası (İbrāhīm b. Sa‘d), ona İbn İshak, ona Salih b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf, ona Abdüleşhel oğullarının kardeşi Mahmud b. Lebîd, ona da Bedir ashabından Seleme b. Selâme b. Vakş şöyle demiştir:
"Bizim, Abdüleşhel oğulları kabilesinden olan bir Yahudi komşumuz vardı. Allah Rasulü’nün (sav) gönderilişinden az bir zaman önce, bir gün evinden çıkarak bize uğradı ve Abdüleşhel oğullarının meclisinin önünde durdu. O sırada mecliste bulunanların en genci bendim. Üzerimde bir bürde olduğu halde ailemin avlusunda uzanmış yatıyordum. Bu Yahudi, ölümden sonra dirilişi, kıyameti, hesap ve mizanı, cennet ve cehennemi anlattı. Bunu, putlara tapan ve ölümden sonra dirilmenin gerçekleşeceğine inanmayan müşrik bir topluluğa anlatıyordu. Oradakiler 'Yazıklar olsun sana ey falanca! Gerçekten böyle bir şeyin olacağını mı sanıyorsun? Yani insanlar öldükten sonra diriltilecekler ve içinde cennet ile cehennem bulunan bir yurda götürülecekler, orada yaptıkları amellere göre karşılık görecekler, öyle mi?' dediler. Yahudi adam 'Evet! Ve adına yemin edilen Allah’a andolsun ki, insan ateşten payına düşene karşılık, bu dünyadaki en büyük tandıra sahip olmayı, onu hararetle ısıtıp içine sokulmayı, üstünün kapatılmasını, ama böylece o yarınki ateşten kurtulmayı isterdi' dedi. Bunun üzerine 'Yazıklar olsun sana, bunun alameti nedir?' dediler. O da '(Elini Mekke ve Yemen tarafına doğru işaret ederek), bu beldelerden birinden, elçi olarak gönderilecek bir peygamberdir' dedi. Onlar 'Peki, sence bu ne zaman gerçekleşir?' dediler. O yahut, yaşça o meclisin en küçüğü olana bana baktı ve 'Şayet ömrü yeterse bu delikanlı, o peygamberi mutlaka görür' dedi. Selâme der ki: Vallahi, bir kaç gün geçmemişti ki Allah Teâlâ Rasulünü gönderdi. O peygamber aramızda yaşadı. Biz ona iman ettik. Ama o Yahudi, haset ve azgınlık yüzünden inkâr etti. Biz de ona 'Yazıklar olsun sana ey falanca! Hani bize hakkında anlattıkların? Sen değil miydin onu anlatan?' dedik. O da 'Evet, ama işte o peygamber, bu kişi değil' dedi."
Açıklama: İsnad Muhammed b. İshâk dolayısıyla hasendir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
64610, HM015935
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي عَنْ ابْنِ إِسْحَاقَ قَالَ حَدَّثَنِي صَالِحُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ عَنْ مَحْمُودِ بْنِ لَبِيدٍ أَخِي بَنِي عَبْدِ الْأَشْهَلِ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ سَلَامَةَ بْنِ وَقْشٍ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ بَدْرٍ قَالَ كَانَ لَنَا جَارٌ مِنْ يَهُودَ فِي بَنِي عَبْدِ الْأَشْهَلِ قَالَ فَخَرَجَ عَلَيْنَا يَوْمًا مِنْ بَيْتِهِ قَبْلَ مَبْعَثِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِيَسِيرٍ فَوَقَفَ عَلَى مَجْلِسِ عَبْدِ الْأَشْهَلِ قَالَ سَلَمَةُ وَأَنَا يَوْمَئِذٍ أَحْدَثُ مَنْ فِيهِ سِنًّا عَلَيَّ بُرْدَةٌ مُضْطَجِعًا فِيهَا بِفِنَاءِ أَهْلِي فَذَكَرَ الْبَعْثَ وَالْقِيَامَةَ وَالْحِسَابَ وَالْمِيزَانَ وَالْجَنَّةَ وَالنَّارَ فَقَالَ ذَلِكَ لِقَوْمٍ أَهْلِ شِرْكٍ أَصْحَابِ أَوْثَانٍ لَا يَرَوْنَ أَنَّ بَعْثًا كَائِنٌ بَعْدَ الْمَوْتِ فَقَالُوا لَهُ وَيْحَكَ يَا فُلَانُ تَرَى هَذَا كَائِنًا إِنَّ النَّاسَ يُبْعَثُونَ بَعْدَ مَوْتِهِمْ إِلَى دَارٍ فِيهَا جَنَّةٌ وَنَارٌ يُجْزَوْنَ فِيهَا بِأَعْمَالِهِمْ قَالَ نَعَمْ وَالَّذِي يُحْلَفُ بِهِ لَوَدَّ أَنَّ لَهُ بِحَظِّهِ مِنْ تِلْكَ النَّارِ أَعْظَمَ تَنُّورٍ فِي الدُّنْيَا يُحَمُّونَهُ ثُمَّ يُدْخِلُونَهُ إِيَّاهُ فَيُطْبَقُ بِهِ عَلَيْهِ وَأَنْ يَنْجُوَ مِنْ تِلْكَ النَّارِ غَدًا قَالُوا لَهُ وَيْحَكَ وَمَا آيَةُ ذَلِكَ قَالَ نَبِيٌّ يُبْعَثُ مِنْ نَحْوِ هَذِهِ الْبِلَادِ وَأَشَارَ بِيَدِهِ نَحْوَ مَكَّةَ وَالْيَمَنِ قَالُوا وَمَتَى تَرَاهُ قَالَ فَنَظَرَ إِلَيَّ وَأَنَا مِنْ أَحْدَثِهِمْ سِنًّا فَقَالَ إِنْ يَسْتَنْفِدْ هَذَا الْغُلَامُ عُمُرَهُ يُدْرِكْهُ قَالَ سَلَمَةُ فَوَاللَّهِ مَا ذَهَبَ اللَّيْلُ وَالنَّهَارُ حَتَّى بَعَثَ اللَّهُ تَعَالَى رَسُولَهُ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ حَيٌّ بَيْنَ أَظْهُرِنَا فَآمَنَّا بِهِ وَكَفَرَ بِهِ بَغْيًا وَحَسَدًا فَقُلْنَا وَيْلَكَ يَا فُلَانُ أَلَسْتَ بِالَّذِي قُلْتَ لَنَا فِيهِ مَا قُلْتَ قَالَ بَلَى وَلَيْسَ بِهِ
Tercemesi:
Bize Yakub, ona babası (İbrāhīm b. Sa‘d), ona İbn İshak, ona Salih b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf, ona Abdüleşhel oğullarının kardeşi Mahmud b. Lebîd, ona da Bedir ashabından Seleme b. Selâme b. Vakş şöyle demiştir:
"Bizim, Abdüleşhel oğulları kabilesinden olan bir Yahudi komşumuz vardı. Allah Rasulü’nün (sav) gönderilişinden az bir zaman önce, bir gün evinden çıkarak bize uğradı ve Abdüleşhel oğullarının meclisinin önünde durdu. O sırada mecliste bulunanların en genci bendim. Üzerimde bir bürde olduğu halde ailemin avlusunda uzanmış yatıyordum. Bu Yahudi, ölümden sonra dirilişi, kıyameti, hesap ve mizanı, cennet ve cehennemi anlattı. Bunu, putlara tapan ve ölümden sonra dirilmenin gerçekleşeceğine inanmayan müşrik bir topluluğa anlatıyordu. Oradakiler 'Yazıklar olsun sana ey falanca! Gerçekten böyle bir şeyin olacağını mı sanıyorsun? Yani insanlar öldükten sonra diriltilecekler ve içinde cennet ile cehennem bulunan bir yurda götürülecekler, orada yaptıkları amellere göre karşılık görecekler, öyle mi?' dediler. Yahudi adam 'Evet! Ve adına yemin edilen Allah’a andolsun ki, insan ateşten payına düşene karşılık, bu dünyadaki en büyük tandıra sahip olmayı, onu hararetle ısıtıp içine sokulmayı, üstünün kapatılmasını, ama böylece o yarınki ateşten kurtulmayı isterdi' dedi. Bunun üzerine 'Yazıklar olsun sana, bunun alameti nedir?' dediler. O da '(Elini Mekke ve Yemen tarafına doğru işaret ederek), bu beldelerden birinden, elçi olarak gönderilecek bir peygamberdir' dedi. Onlar 'Peki, sence bu ne zaman gerçekleşir?' dediler. O yahut, yaşça o meclisin en küçüğü olana bana baktı ve 'Şayet ömrü yeterse bu delikanlı, o peygamberi mutlaka görür' dedi. Selâme der ki: Vallahi, bir kaç gün geçmemişti ki Allah Teâlâ Rasulünü gönderdi. O peygamber aramızda yaşadı. Biz ona iman ettik. Ama o Yahudi, haset ve azgınlık yüzünden inkâr etti. Biz de ona 'Yazıklar olsun sana ey falanca! Hani bize hakkında anlattıkların? Sen değil miydin onu anlatan?' dedik. O da 'Evet, ama işte o peygamber, bu kişi değil' dedi."
Açıklama:
İsnad Muhammed b. İshâk dolayısıyla hasendir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Seleme b. Selâme b. Vakş 15935, 5/440
Senetler:
()
Konular:
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Ehl-i kitap, Yahudi tasvirleri, Kur'an, Rasulullah ve Sahabenin
Ensar, Ensara kin beslemek
İman, Esasları: Ahirete iman, diriliş, ba's
KTB, İMAN
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Siyer, Bedir harbine katılan sahabiler
Bize Halef b. Hişam ve Ebu Rabî ez-Zehrânî, onlara Hammad (b. Zeyd), ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Âişe'nin yanında İbn Ömer'in 'Ölü, ailesinin kendisine ağlaması sebebiyle azap görür' sözü anlatıldı. Bunun üzerine Hz. Âişe şöyle dedi: Allah, Ebu Abdurrahman'a merhamet etsin. Bir şey duymuş ama onu iyi belleyememiş. Rasulullah'ın (sav) yanından bir Yahudi cenazesi geçmişti. Yahudiler de o cenaze için ağlıyorlardı. Bunu gören Rasulullah (sav) 'Siz ağlıyorsunuz. O da azap görmektedir' buyurdu."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3618, M002153
Hadis:
وَحَدَّثَنَا خَلَفُ بْنُ هِشَامٍ وَأَبُو الرَّبِيعِ الزَّهْرَانِىُّ جَمِيعًا عَنْ حَمَّادٍ - قَالَ خَلَفٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ - عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ:
"ذُكِرَ عِنْدَ عَائِشَةَ قَوْلُ ابْنِ عُمَرَ الْمَيِّتُ يُعَذَّبُ بِبُكَاءِ أَهْلِهِ عَلَيْهِ. فَقَالَتْ رَحِمَ اللَّهُ أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ سَمِعَ شَيْئًا فَلَمْ يَحْفَظْهُ، إِنَّمَا مَرَّتْ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَنَازَةُ يَهُودِىٍّ وَهُمْ يَبْكُونَ عَلَيْهِ فَقَالَ أَنْتُمْ تَبْكُونَ وَإِنَّهُ لَيُعَذَّبُ."
Tercemesi:
Bize Halef b. Hişam ve Ebu Rabî ez-Zehrânî, onlara Hammad (b. Zeyd), ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Âişe'nin yanında İbn Ömer'in 'Ölü, ailesinin kendisine ağlaması sebebiyle azap görür' sözü anlatıldı. Bunun üzerine Hz. Âişe şöyle dedi: Allah, Ebu Abdurrahman'a merhamet etsin. Bir şey duymuş ama onu iyi belleyememiş. Rasulullah'ın (sav) yanından bir Yahudi cenazesi geçmişti. Yahudiler de o cenaze için ağlıyorlardı. Bunu gören Rasulullah (sav) 'Siz ağlıyorsunuz. O da azap görmektedir' buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2153, /361
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
Cenaze, Yas tutma, ölünün ardından tutulan yasın müddeti
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
KTB, CENAZE, CENAİZ