أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن جعفر بن برقان قال : قال ابن مسعود : كل ما هو آت قريب ، ألا إن البعيد ليس بآت ، لا يعجل الله لعجلة أحد ، ولا يخف لامر الناس ما شاء الله لامل الناس ، يريد الله أمرا ويريد الناس أمرا ، ما شاء الله كان ولو كره الناس ، لا مقرب لما باعد الله ، ولا مبعد لما قرب الله ، ولا يكون شئ إلا بإذن الله ، أصدق الحديث كتاب الله ، وأحسن الهدي هدي محمد رسول الله صلى الله عليه وسلم ، وشر الامور محدثاتها ، وكل محدثه بدعة ، وكل بدعة ضلالة. قال معمر : قال غير جعفر عن ابن مسعود : وخير ما ألقي في القلب اليقين ، وخير الغنى غنى النفس ، وخير العلم ما نفع ، وخير الهدى ما اتبع ، وما قل وكفى خير مما كثر وألهى ، وإنما يصير أحدكم إلى موضع أربع أذرع، فلا تملوا الناس ولا تسئموهم ، فإن لكل نفس نشاطا وإقبالا ، وإن لها سآمة وإدبارا ، ألا وشر الروايا روايا الكذب ، ألا وإن الكذب يعود إلى الفجور ، والفجور يعود إلى النار ، ألا وعليكم بالصدق ، فإن الصدق يعود إلى البر ، وإن البر يعود إلى الجنة ، واعتبروا في ذلك أنهما إلفان ، يقال للصادق يصدق حتى يكتب صديقا ، ولا يزال يكذب حتى يكتب كاذبا ، ألا وإن الكذب لا يحل في جد ولا هزل ، ولا أن يعد الرجل منكم صبيه ثم لا ينجز له ، ألا ولا تسألوا أهل الكتاب عن شئ فإنهم قد طال عليهم الامد فقست قلوبهم ، وابتدعوا في دينهم ، فإن كنتم لا محالة بسائلهم فما وافق كتابكم فخذوه ، وما خالفه فاهدوا عنه واسكتوا ، ألا وإن أصغر البيوت البيت الذي ليس فيه من كتاب الله شئ ، خرب كخرب البيت الذي لا عامر له ، ألا وإن الشيطان يخرج من البيت الذي يسمع فيه سورة البقرة تقرأ فيه.
Bize Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona Câfer b. Burkân, ona da Abdullah b. Mesûd şöyle demiştir:
"Her gelecek şey yakındır. Şunu iyi bilin ki, uzak olan şey (gelmeyecek olan) gelmez. Allah, kimsenin acele etmesiyle acele etmez. İnsanların işi için de hafif davranmaz. Allah bir şey murad eder, insanlar başka şeyler diler, ama insanların hoşuna gitmese de Allah’ın dilediği olur. Allah’ın uzak kıldığını kimse yakınlaştıramaz, Allah’ın yakın kıldığını da kimse uzaklaştıramaz. Allah’ın izni olmadan hiçbir şey gerçekleşmez. Sözlerin en doğrusu Allah’ın Kitabı, en güzel yol, Muhammed Rasulullah’ın yoludur. İşlerin en kötüsü, sonradan ortaya çıkarılanlardır. Her sonradan çıkarılan şey bidattir. Her bidat sapıklıktır."
Ma‘mer der ki: Câfer dışındaki bir râvî, İbn Mesûd’dan şunu da rivayet etti:
"Kalbe yerleşen şeylerin en hayırlısı yakîn (kesin iman), Zenginliğin en hayırlısı ise gönül zenginliği, İlmin en hayırlısı fayda veren, Hidayetin en hayırlısı ise kendisine uyulandır. Az ama kâfi olan, çok olup da oyalayandan hayırlıdır. Sizden her biri nihayetinde dört arşınlık bir yere konacaktır. İnsanları usandırmayın ve bıktırmayın. Zira her nefsin bir dinçlik ve atılganlık vakti, bir de usanma ve yüz çevirme vakti vardır. Dikkat edin! En kötü rivayet, yalan rivayettir. Dikkat edin! Yalan, günaha götürür, günah da ateşe götürür. Doğruluğa sarılın! Çünkü doğruluk, iyiliğe; iyilik de cennete götürür. Dikkat edin, Bu iki özellik zamanla alışkanlığa dönüşür ve kişi doğru söyledikçe Allah katında sıddîk olarak, yalan söyledikçe de kâzib olarak yazılır. Şunu iyi bilin ki yalan, ister ciddi ister şaka olsun, hiçbir şekilde helâl değildir. Hatta biriniz çocuğuna bir şey vaat edip de onu yerine getirmezse bu bile yalandır."
"Ehli kitaptan hiçbir şey sormayın! Çünkü onlar üzerine zaman geçti, kalpleri katılaştı ve dinlerinde bidatlar ortaya çıkardılar. Ama ille de onlara soru soracaksanız, söyledikleri şey Kitabınıza uygunsa alın, muhalifse ondan uzak durun ve o konuda sükut edin. Evlerin en küçüğü, içinde Allah’ın Kitabı’ndan hiçbir şey bulunmayan evdir. Bu tür bir ev, içinde oturanı olmayan harabe gibidir. Şunu iyi bilin ki, şeytan, içinde Bakara Suresi okunan evden çıkar."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
88479, MA020198
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن جعفر بن برقان قال : قال ابن مسعود : كل ما هو آت قريب ، ألا إن البعيد ليس بآت ، لا يعجل الله لعجلة أحد ، ولا يخف لامر الناس ما شاء الله لامل الناس ، يريد الله أمرا ويريد الناس أمرا ، ما شاء الله كان ولو كره الناس ، لا مقرب لما باعد الله ، ولا مبعد لما قرب الله ، ولا يكون شئ إلا بإذن الله ، أصدق الحديث كتاب الله ، وأحسن الهدي هدي محمد رسول الله صلى الله عليه وسلم ، وشر الامور محدثاتها ، وكل محدثه بدعة ، وكل بدعة ضلالة. قال معمر : قال غير جعفر عن ابن مسعود : وخير ما ألقي في القلب اليقين ، وخير الغنى غنى النفس ، وخير العلم ما نفع ، وخير الهدى ما اتبع ، وما قل وكفى خير مما كثر وألهى ، وإنما يصير أحدكم إلى موضع أربع أذرع، فلا تملوا الناس ولا تسئموهم ، فإن لكل نفس نشاطا وإقبالا ، وإن لها سآمة وإدبارا ، ألا وشر الروايا روايا الكذب ، ألا وإن الكذب يعود إلى الفجور ، والفجور يعود إلى النار ، ألا وعليكم بالصدق ، فإن الصدق يعود إلى البر ، وإن البر يعود إلى الجنة ، واعتبروا في ذلك أنهما إلفان ، يقال للصادق يصدق حتى يكتب صديقا ، ولا يزال يكذب حتى يكتب كاذبا ، ألا وإن الكذب لا يحل في جد ولا هزل ، ولا أن يعد الرجل منكم صبيه ثم لا ينجز له ، ألا ولا تسألوا أهل الكتاب عن شئ فإنهم قد طال عليهم الامد فقست قلوبهم ، وابتدعوا في دينهم ، فإن كنتم لا محالة بسائلهم فما وافق كتابكم فخذوه ، وما خالفه فاهدوا عنه واسكتوا ، ألا وإن أصغر البيوت البيت الذي ليس فيه من كتاب الله شئ ، خرب كخرب البيت الذي لا عامر له ، ألا وإن الشيطان يخرج من البيت الذي يسمع فيه سورة البقرة تقرأ فيه.
Tercemesi:
Bize Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona Câfer b. Burkân, ona da Abdullah b. Mesûd şöyle demiştir:
"Her gelecek şey yakındır. Şunu iyi bilin ki, uzak olan şey (gelmeyecek olan) gelmez. Allah, kimsenin acele etmesiyle acele etmez. İnsanların işi için de hafif davranmaz. Allah bir şey murad eder, insanlar başka şeyler diler, ama insanların hoşuna gitmese de Allah’ın dilediği olur. Allah’ın uzak kıldığını kimse yakınlaştıramaz, Allah’ın yakın kıldığını da kimse uzaklaştıramaz. Allah’ın izni olmadan hiçbir şey gerçekleşmez. Sözlerin en doğrusu Allah’ın Kitabı, en güzel yol, Muhammed Rasulullah’ın yoludur. İşlerin en kötüsü, sonradan ortaya çıkarılanlardır. Her sonradan çıkarılan şey bidattir. Her bidat sapıklıktır."
Ma‘mer der ki: Câfer dışındaki bir râvî, İbn Mesûd’dan şunu da rivayet etti:
"Kalbe yerleşen şeylerin en hayırlısı yakîn (kesin iman), Zenginliğin en hayırlısı ise gönül zenginliği, İlmin en hayırlısı fayda veren, Hidayetin en hayırlısı ise kendisine uyulandır. Az ama kâfi olan, çok olup da oyalayandan hayırlıdır. Sizden her biri nihayetinde dört arşınlık bir yere konacaktır. İnsanları usandırmayın ve bıktırmayın. Zira her nefsin bir dinçlik ve atılganlık vakti, bir de usanma ve yüz çevirme vakti vardır. Dikkat edin! En kötü rivayet, yalan rivayettir. Dikkat edin! Yalan, günaha götürür, günah da ateşe götürür. Doğruluğa sarılın! Çünkü doğruluk, iyiliğe; iyilik de cennete götürür. Dikkat edin, Bu iki özellik zamanla alışkanlığa dönüşür ve kişi doğru söyledikçe Allah katında sıddîk olarak, yalan söyledikçe de kâzib olarak yazılır. Şunu iyi bilin ki yalan, ister ciddi ister şaka olsun, hiçbir şekilde helâl değildir. Hatta biriniz çocuğuna bir şey vaat edip de onu yerine getirmezse bu bile yalandır."
"Ehli kitaptan hiçbir şey sormayın! Çünkü onlar üzerine zaman geçti, kalpleri katılaştı ve dinlerinde bidatlar ortaya çıkardılar. Ama ille de onlara soru soracaksanız, söyledikleri şey Kitabınıza uygunsa alın, muhalifse ondan uzak durun ve o konuda sükut edin. Evlerin en küçüğü, içinde Allah’ın Kitabı’ndan hiçbir şey bulunmayan evdir. Bu tür bir ev, içinde oturanı olmayan harabe gibidir. Şunu iyi bilin ki, şeytan, içinde Bakara Suresi okunan evden çıkar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20198, 11/159
Senetler:
()
Konular:
Bid'at, bid'at ve hurafe ihdas etmek
Bilgi, faydalı olanına talip olmak
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Dünya, Zenginlik
Dürüstlük, doğruluk
Dürüstlük, özde ve sözde samimi olmak
Hadis Rivayeti
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İnsan, hidayet karşısında
Kötülük
KTB, İMAN
KTB, KADER
Kur'an, Bakara Suresi'nin Fazileti
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, Surelerin, Ayetlerin Faziletleri
Sahabe, kader ve kaza anlayışları
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
Yalan, yalancılık
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasını kabullenmediler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
55477, KK17/89
Hadis:
وَلَقَدْ صَرَّفْنَا لِلنَّاسِ فِي هَـذَا الْقُرْآنِ مِن كُلِّ مَثَلٍ فَأَبَى أَكْثَرُ النَّاسِ إِلاَّ كُفُورًا
Tercemesi:
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasını kabullenmediler
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
İnsan, hidayet karşısında
Küfür, Kafir, Allah'ı inkar etmek
Kur'an, hidayet ve kurtuluş rehberi
Elbet bunda büyük bir ibret vardır; fakat çokları iman etmezler.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
56772, KK26/174
Hadis:
إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ
Tercemesi:
Elbet bunda büyük bir ibret vardır; fakat çokları iman etmezler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
İnsan, hidayet karşısında
Kur'an, hidayet ve kurtuluş rehberi
Önceki Ümmetler, Lût Kavmi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13823, B005091
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ حَمْزَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَهْلٍ قَالَ مَرَّ رَجُلٌ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ "مَا تَقُولُونَ فِى هَذَا" قَالُوا حَرِىٌّ إِنْ خَطَبَ أَنْ يُنْكَحَ ، وَإِنْ شَفَعَ أَنْ يُشَفَّعَ ، وَإِنْ قَالَ أَنْ يُسْتَمَعَ . قَالَ ثُمَّ سَكَتَ فَمَرَّ رَجُلٌ مِنَ فُقَرَاءِ الْمُسْلِمِينَ فَقَالَ "مَا تَقُولُونَ فِى هَذَا" قَالُوا حَرِىٌّ إِنْ خَطَبَ أَنْ لاَ يُنْكَحَ وَإِنْ شَفَعَ أَنْ لاَ يُشَفَّعَ ، وَإِنْ قَالَ أَنْ لاَ يُسْتَمَعَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "هَذَا خَيْرٌ مِنْ مِلْءِ الأَرْضِ مِثْلَ هَذَا"
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzim, ona babası (Seleme b. Dînâr), ona da Sehl şöyle demiştir:
Rasulullah’ın (sav) yanından bir adam geçti. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bu kişi hakkında ne dersiniz?" Ashab şöyle dedi: 'Bu adam, eğer bir kadına talip olsa onunla evlendirilir; birine şefaatte bulunsa şefaati kabul edilir; bir şey söylese dinlenir.'
Rasulullah bir süre sustu. Sonra Müslümanlardan fakir bir adam oradan geçti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle sordu: "Peki, bu kişi hakkında ne dersiniz?" Ashab dedi ki: 'Bu adam, eğer bir kadına talip olsa evlendirilmez; birine şefaatte bulunsa şefaati kabul edilmez; bir şey söylese sözü dinlenmez.' Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bu fakir adam, öteki gibilerle dolu bir yeryüzünden daha hayırlıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Nikah 15, 2/330
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebu Temmam Abdülaziz b. Ebu Hâzım el-Mahzûmî (Abdülaziz b. Seleme b. Dinar)
4. Ebu İshak İbrahim b. Hamza ez-Zübeyrî (İbrahim b. Hamza b. Muhammed b. Hamza b. Musab)
Konular:
Dünya, Zenginlik
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
İnsan, hidayet karşısında
İnsan, iyi-kötü
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ أَنَّهُ قَالَ:
مَرَّ رَجُلٌ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لِرَجُلٍ عِنْدَهُ جَالِسٍ "مَا رَأْيُكَ فِى هَذَا." فَقَالَ رَجُلٌ مِنْ أَشْرَافِ النَّاسِ ، هَذَا وَاللَّهِ حَرِىٌّ إِنْ خَطَبَ أَنْ يُنْكَحَ ، وَإِنْ شَفَعَ أَنْ يُشَفَّعَ . قَالَ فَسَكَتَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ مَرَّ رَجُلٌ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "مَا رَأْيُكَ فِى هَذَا." فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا رَجُلٌ مِنْ فُقَرَاءِ الْمُسْلِمِينَ ، هَذَا حَرِىٌّ إِنْ خَطَبَ أَنْ لاَ يُنْكَحَ ، وَإِنْ شَفَعَ أَنْ لاَ يُشَفَّعَ ، وَإِنْ قَالَ أَنْ لاَ يُسْمَعَ لِقَوْلِهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "هَذَا خَيْرٌ مِنْ مِلْءِ الأَرْضِ مِثْلَ هَذَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23754, B006447
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ أَنَّهُ قَالَ:
مَرَّ رَجُلٌ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لِرَجُلٍ عِنْدَهُ جَالِسٍ "مَا رَأْيُكَ فِى هَذَا." فَقَالَ رَجُلٌ مِنْ أَشْرَافِ النَّاسِ ، هَذَا وَاللَّهِ حَرِىٌّ إِنْ خَطَبَ أَنْ يُنْكَحَ ، وَإِنْ شَفَعَ أَنْ يُشَفَّعَ . قَالَ فَسَكَتَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ مَرَّ رَجُلٌ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "مَا رَأْيُكَ فِى هَذَا." فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا رَجُلٌ مِنْ فُقَرَاءِ الْمُسْلِمِينَ ، هَذَا حَرِىٌّ إِنْ خَطَبَ أَنْ لاَ يُنْكَحَ ، وَإِنْ شَفَعَ أَنْ لاَ يُشَفَّعَ ، وَإِنْ قَالَ أَنْ لاَ يُسْمَعَ لِقَوْلِهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "هَذَا خَيْرٌ مِنْ مِلْءِ الأَرْضِ مِثْلَ هَذَا."
Tercemesi:
Bize İSmail, ona Abdülaziz b. Ebu Hâzim, ona babası (Ebu Hâzim), ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî şöyle demiştir:
Bir adam Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) yanından geçti. Peygamber Efendimiz, yanında oturan bir adama,
"Bu adam hakkında ne dersin?" diye sordu.
Adam, 'Bu, toplumun ileri gelenlerinden biridir. Vallahi bu kişi bir kadına talip olursa onunla evlendirilir; birine şefaatte bulunursa şefaati kabul edilir' dedi.
Resûlullah (sav) bu cevaba karşılık susarak bir şey söylemedi.
Sonra başka bir adam geçti. Rasulullah (sav) bu sefer yine aynı kişiye,
"Peki bu adam hakkında ne dersin?" diye sordu.
Adam şöyle dedi: 'Ey Allah’ın Rasulü, bu adam Müslümanların fakirlerinden biridir. Talip olsa kimse onu evlendirmez; şefaatte bulunsa kabul edilmez; bir söz söylese kimse kulak vermez.'
Bunun üzerine Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bu fakir adam, diğeri gibi (dünya açısından kıymet verilen) bir adamla dolu bir dünyadan daha hayırlıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Rikâk 16, 2/569
Senetler:
()
Konular:
Dünya, Zenginlik
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
İnsan, hidayet karşısında