Giriş

Bize Ebu Ammâr, ona Vekî, ona A'meş, ona Umâre b. Ka'kâ, ona Ebu Zür'a, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah’ım! Muhammed ailesinin rızkını yetecek kadar kıl." [Ebu İsa (Tirmizî), bu hadisin hasen sahih olduğunu söylemiştir.]


    Öneri Formu
12884 T002361 Tirmizi, Zühd, 38

Bize Süfyan b. Veki', ona İsmail b. Muhammed b. Cuhâde, ona Abdülcebbar b. Abbas, ona da Ebu İshak es-Sebiî, ona Ebu Müslim Eğar (b. Abdullah)-şahadet ederim ki- Ebu Hureyre ve Ebu Said el-Hudrî (r.anhüma)-şehadet ederek- Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim, Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah büyüktür, derse; Allah onu doğrulayarak: - 'Benden başka ilah yoktur, ben büyüğüm' buyurur. Kul: 'Allah’tan başka ilah yoktur, O tektir.', dediğinde, Allah, (o kulunu tasdik ederek) - 'Benden başka ilah yoktur, ben tekim' buyurur. Kul: 'Allah’tan başka ilah yoktur, O tektir; onun ortağı yoktur' derse Allah: 'Benden başka ilah yoktur Ben tekim ve ortağım yoktur' der. Kul: 'Allah’tan başka ilah yoktur. Mülk de O’nun, hamd de O’nundur', dediğinde Allah: 'Benden başka ilah yoktur, hamd de benimdir, mülk de benimdir' buyurur. Kul: 'Allah’tan başka ilah yoktur, güç kudret yalnız Allah’ındır', dediği zaman Allah; 'Benden başka ilah yoktur, kuvvet ve kudret ancak benimdir, benimledir' buyurur. Rasulullah (sav) şöyle buyururdu; "Bu duaları bir kimse hastalığında söyler de sonra ölürse, cehennem ateşi onu yiyemez ( ona dokunmaz)" buyurdu. (Tirmizî): Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi Şube, ona Ebu İshak, ona Eğar, ona Ebu Müslim, ona da Ebu Hureyre ve Ebu Saîd (r.anhüma) isnadıyla mana olarak bir benzerini merfu olmaksızın rivâyet etmektedir. Bize Bündar, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube’den gelen isnadla da rivayet bu hadis rivayet edildi.


    Öneri Formu
20363 T003430 Tirmizi, Daavât 36


    Öneri Formu
288912 T003430-4 Tirmizi, Daavât 36


    Öneri Formu
288913 T003430-3 Tirmizi, Daavât 36


    Öneri Formu
282355 T003430-2 Tirmizi, Daavât 36

Bize Abdullah b. Abdurrahman, ona Amr b. Avn, ona Hâlid b. Abdullah, ona Süheyl, ona babası (Zekvân) rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) birimiz yattığımızda şöyle demesini bize emrederdi: "Allah'ım! Ey göklerin ve yerlerin Rabbi! Ey bizim ve her şeyin rabbi! Taneyi ve çekirdeği yaran, Tevrat'ı, İncil'i ve Kur'an'ı indiren! Perçemini elinde tuttuğun her şer sahibinin şerrinden sana sığınırım. Sen kendisinden öncesi olmayan Evvel, kendisinden sonrası olmayan Âhir'sin. Sen kendisinden üstü olmayan Zâhir, kendisinden ötesi olmayan Bâtın'sın. Benim borçlarımı öde. Beni fakirlikten ve ihtiyaç duruma düşmekten koru." [Ebu İsâ (et-Tirmizî) ddr ki: Bu hasen-sahîh bir hadistir.]


    Öneri Formu
20262 T003400 Tirmizi, Daavât, 19

Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n (b. İsa), ona Malik (b. Enes), ona Sumey (el-Kuraşî), ona Ebu Salih (es-Semmân), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim günde yüz kere 'Allah’tan başka ilah yoktur, ancak Allah vardır, O tektir. Onun ortağı yoktur. Saltanat O’nundur, övgüler de O'na mahsustur. Hayat veren de öldüren de O’dur ve O'nun her şeye gücü yeter' derse, o kişiye on köleyi hürriyetine kavuşturma sevabı verilir. Kendisine yüz sevap yazılır, yüz günahı da silinir. Bu okuduğu şey o gün akşama kadar onun için şeytandan bir koruma olur. Bundan daha fazlasını söyleyen kimseler hariç, hiç kimse ondan daha fazla sevap da kazanamaz." [Yine bu isnadla Rasulullah'tan (sav) şöyle de rivayet edilmiştir: 'Kim günde yüz kere Allah’ı hamd ile tesbih ederim derse, denizin köpükleri kadar bile olsa günahları silinir.' Tirmizî, bu hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir.]


    Öneri Formu
20447 T003468 Tirmizi, Daavât, 59

Bize Ahmed b. Muhammed b. Hanbel, ona Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr; (T) Bize Ahmed, ona manen rivayetle Veki, ona Sa'd b. Evs, ona Bilal el-Absi, ona Şüteyr b. Şekel, ona da babası (Ebu Ahmed Şekel b. Humeyd) şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) 'Ya Rasulallah! Bana bir dua öğretir misiniz?' dedim, bana 'şöyle dua et' buyurdu: "Allah'ım! Muhakkak ki ben; kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve cinsel arzularımın şerrinden sana sığınırım."


    Öneri Formu
275095 D001551-2 Ebu Davud, Tefriu' ebvabi'l-vitr, 32

Bize Ebu Küreyb, ona Usame, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Fatıma bir hizmetçi istemek üzere Rasulullah'a (sav) gelmiş, Rasulullah (sav) da ona "Sen şöyle duâ et" buyurmuştur: "Yedi kat göklerin ve yüce arşın rabbi olan, bizim rabbimiz ve her şeyin rabbi olan, Tevrat'ı, İncil'i ve Kur'an'ı indiren, tohum ve çekirdeği yaran Allahım! Perçemini elinde tuttuğun her şer sahibinin şerrinden sana sığınırım. Sen kendisinden öncesi olmayan Evvel, kendisinden sonrası olmayan Âhir'sin. Sen kendisinden üstü olmayan Zâhir, kendisinden ötesi olmayan Bâtın'sın. Benim borçlarımı öde. Beni fakirlikten ve ihtiyaç duruma düşmekten koru." [Tirmizî der ki: Bu hadis hasen garibtir. A’meş’in adamlarından bazıları A’meş’den buradakine benzer şekilde rivâyet etmiştir. Bazıları bu hadisi A’meş’den, o da Ebu Salih’den mürsel olarak rivayet etmiş ve Ebu Hüreyre’yi zikretmemişlerdir.]


    Öneri Formu
20475 T003481 Tirmizi, Daavât, 67

Bize Ebu Saîd, ona Abdülaziz b. Abdullah el-Mâcişûn, ona Abdullah b. Fadl el-Mâcişûn, ona A'rec, ona Übeydullah b. Râfi, ona da Ali b. Ebu Talib (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) namaza başlamak için tekbir aldıktan sonra şöyle derdi: "Veccehtü vechiye lillezi fetara's-semâvâti vel-arda hanîfen, müslimen, vemâ ene mine'l-müşrikîn. İnne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillahi Rabbi'l-âlemîn, Lâ şerike leh ve bizâlike ümirtü ve ene mine'l-müslimîn [Ebu Fadl rivayetinde] 'Ve ene evvelü'l-müslimîn' [demiştir] Allahümme Lâ ilahe illâ Ente, Ente Rabbî ve ene abdüke, zalemtü nefsî va'teraftü bi zenbî fağfir lî zünûbî cemîan Lâ yağfiru'z-zünûbe illâ Ente, vehdinî li ahseni'l-ahlâkı, Lâ yehdî liahseniha illâ Ente, vesrif annî seyyieha, Lâ yesrifü annî seyyieha illâ Ente tebârekte, veteâleyte esteğfıruke ve etûbu ileyke." Rükûa gittiğinde şöyle derdi: "Allahümme leke reka'tü ve bike âmentü ve leke eslemtü haşa'a leke semî ve besarî ve muhhî ve ızâmî ve asabî." Rükûdan başını kaldırdığında şöyle derdi: "Semiallahü limen hamideh, Rabbena ve leke'l-hamd mil'e's-semâvâti ve'l-ard vema beynehüma ve mil'e ma şi'te min şey'in ba'dü." Secdeye gittiğinde şöyle derdi: "Allahümme leke secedtü ve bike âmentü ve leke eslemtü, secede vechî lillezî halekahü fe savverahü fe ahsene suvarahü fe şekka sem'âhü ve besarahü fe tebârakallâhü ahsenül halikîn." Namazdan (çıkış) selâmını verdiğinde de şöyle derdi: "Allahümmeğfirlî ma kaddemtü vema ehhartü vema esrartü vema a'lentü vema esraftü vema Ente a'lemü minnî Ente'l-mukaddimu ve Ente'l- muahhiru Lâ ilahe illâ Ente."


    Öneri Formu
42145 HM000729 İbn Hanbel, I, 95