1632 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân) ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım! acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten ve yaşlılıkta bunamaktan sana sığınırım. Allah'ım! kabir azabından sana sığınırım. Allah'ım! Hayatın ve ölümün fitnesinden de sana sığınırım."
Açıklama: Hayatın fitnesinden murad dünya meşgaleleriyle oyalanıp ahireti unutmaktır. Ölümün fitnesinden murad ise kötü bir son yahut kabir azabıdır. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْعَجْزِ وَالْكَسَلِ
Bize Kuteybe, ona İsmail b. Cafer, ona Abdulmuttalib b. Abdullah b. Hantab'ın azatlı kölesi Amr b. Ebu Amr, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) Ebu Talha'ya 'benim için gençlerinizden birisini tayin et de (Hayber'e yolculuğumda) bana hizmet etsin' buyurdu. Bunun üzerine Ebu Talha beni bineğin arkasına alıp (Hz. Peygamber' (sav) götürdü. Artık ben (yolculukta) Rasulullah (sav) her konakladığında ona hizmet ediyordum. Çok kere 'Allah'ım! Gelecek endişesinden, geçmişe üzüntüden, acizlikten, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, borç altında ezilmekten ve insanların baskısına uğramaktan Sana sığınırım' şeklinde dua ettiğini duyardım. Ben, her konakladığında kendisine hizmet ediyordum. Nihayet Hayber'den dönüyorduk. Rasulullah da kendisiyle (evlenmesi) için aldığı Safiye bt. Huyey ile dönüyordu. Ben, Rasulullah'ı (sav) bineğinin arkasında Safiye'ye bir aba veya örtü ile yer hazırladığını sonra da onu arkasına bindirdiğini görüyordum. Nihayet Sahbâ bölgesine gelmiştik. Rasulullah (sav) burada deriden sofralar üzerinde hays yemeği yaptırdı. Sonra da beni gönderdi, insanları yemeğe çağırdım, onlar da gelip yediler. İşte Rasulullah'ın (sav) Safiye ile evlenmesi böyle olmuştu. Sonra da yola koyuldu. Uhud dağını görünce 'bu öyle bir dağdır ki o bizi sever biz de onu severiz' buyurdu. Medine'yi gürünce de 'Allah'ım! İbrahim'in Mekke'yi harem (dokunulmaz) kıldığı gibi, ben de şu iki dağ arasındaki yeri (Medine'yi) harem (dokunulmaz) kılıyorum. Allah'ım! Medinelilerin müdlerini (ölçüp verdiklerini) ve sâ'larını (tartıp verdiklerini) bereketli kıl' diye dua etti."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْهَمِّ وَالْحَزَنِ
Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Ata b. Ebu Rabah'ın rivayet ettiğine göre, Nebi'nin (sav) zevcesi Hz. Aişe şöyle demiştir: Şiddetli bir rüzgâr estiği zaman Nebi (sav) "Allah'ım, ben senden onun hayrını, onun içindekilerin hayrını, kendisiyle gönderilenlerin hayrını dilerim. Onun şerrinden, içindekilerin şerrinden ve kendisi ile gönderilenin şerrinden de sana sığınırım" diye dua ederdi. Aişe der ki: Semada bulut görüldüğü zaman, Hz. Peygamber'in (sav) benzi atar, bir içeri girer, bir dışarı çıkar, bir ileri, bir geri gider gelirdi. Yağmur yağınca rahatlar, o hali açılır giderdi. Ben bunu onun yüzünden anlardım. Aişe der ki: Ona (bunun sebebini) sorduğumda "Ey Aişe, bu bulut belki de Âd kavminin dediği gibi (bir azap bulutudur)" buyurdu. "Derken onlar azabın simsiyah bir bulut şeklinde belirip vadilerine doğru yöneldiğini görünce: 'Bu, bize yağmur yağdıracak bir bulut!' dediler." (Ahkaf 46/24).
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer, ona (Muhammed) b. Aclân, ona Said b. Ebu Said, ona da Ebu Hureyre “Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi” demiştir: "Allah'ım! Fayda vermeyen ilimden, kabul edilmeyen duadan, ürpermeyen kalpten ve doymayan nefisten Sana sığınırım."
Bize el-Ka'neb , ona Malik (b. Enes), ona Ebu Zübeyir el-Mekkî, ona Tâvus, ona da Abdullah b. Abbas “Rasulullah (sav) ashaba Kuran'dan bir sure öğretir gibi şu duayı öğretirdi” demiştir: "Allah'ım! Cehennem azabından ve kabir azabından Sana sığınırım. Mesîh Deccâl'in fitnesinden, ölüm ve hayatın fitnesinden Sana sığınırım."
Bize Ebu Bekir b. Nafi el-Abdî, ona Behz b. Esed el-Ammî, ona Harun el-A'ver, ona Şuayb b. Habhâb, ona da Enes (b. Malik) “Rasulullah (sav) şu dualarla dua ederdi” demiştir: "Allah'ım! Cimrilikten, tembellikten, yaşlılıkta bunamaktan, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım."
Bize Yahya b. Yahya ve İshak b. İbrahim -Lafız Yahya'nındır-,ona Cerîr, ona Mansûr, ona Hilâl, ona Ferve b. Nevfel el-Eşcaî şöyle rivayet etmiştir: Ben Âişe'ye, Rasulullah'ın (sav) Allah'a hangi duaları ettiğini sordum. O da, Hz. Peygamber'in şöyle dua ettiğini söyledi. "Allah'ım! Yaptığım ve yapmadığım şeylerin şerrinden sana sığınırım."
Bize Ebu Zür'a Ubeydullah b. Abdülkerim, ona İbn Bükeyr, ona Yakub b. Abdurrahman, ona Musa b. Ukbe, ona Abdullah b. Dinar, ona da Abdullah b. Ömer, “Rasulullah'ın (sav) bir duası da şuydu” demiştir: "Allah'ım! Nimetinin yok olmasından, verdiğin sıhhatin bozulmasından, azabının ansızın bastırmasından ve bütün gazabından Sana sığınırım."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Muhammed b. Aclân, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) yolculuğa çıktığında şöyle dua ederdi: "Allah’ım, bu yolculuğumuzda sahibimiz, geride bıraktığımız hane halkımıza vekilimiz Sensin. Allah’ım, yolculuğun meşakkatinden, dönüşün üzüntüsünden, (dönüşte kötü bir durumla karşılaşmaktan), ailemizde ve malımızda kötü bir manzarayla karşılaşmaktan Sana sığınırım. Allah'ım! Yeryüzünü bizim için dür, yolculuğu bize kolaylaştır!"
Bize Mahmûd b. Gaylân, ona Ahmed ez-Zübeyrî, ona Süfyân, ona Cüreyrî, ona Ebu Alâ b. Şihhîr, ona Hanzala oğullarından bir adam şöyle demiştir: Şeddâd b. Evs (ra) ile birlikte bir seferde bulunmuştum. Bana “Hz. Peygamber'in bize okumamızı tavsiye ettiği bir duayı sana öğreteyim mi?” diye sordu ve “Hz. Peygamber (sav) bize şöyle dememizi tavsiye etti” dedi: "Allah'ım, Senden, (din) işinde devamlılık, doğru yolda kararlılık isterim. Nimetine şükretmeyi ve Sana güzelce kulluk etmeyi istiyorum. Doğruyu söyleyen bir dil ve kalb-i selim (temiz ve arınmış bir kalp), bildiğin (hatalarımdan) dolayı Senden bağışlanma diler, bildiğin hayırlı her şeyi Senden isterim. Bildiğin günahlarımdan dolayı da Senden af dilerim. Sen gaybı en iyi bilensin." Rasulullah (sav) şöyle derdi: "Bir Müslüman yatağa yattığı zaman Allah'ın kitabından bir sure okursa Allah ona bir melek tayin eder ve o kişi yatağından kalkana kadar ona hiç bir zarar dokunamaz." [Ebu İsâ (et-Tirmizî) der ki: Bu sadece bu tarikiyle bildiğimiz bir hadistir. Cüreycî, Said b. İyâs Ebu Mesud el-Cüreycî'dir. Ebu'Alâ'nın adı, Yezîd b. Abdullah b. Şihhîr'dir.]