Öneri Formu
Hadis Id, No:
4234, M002427
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَأَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ قَالُوا حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ ح
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ أَبِيهِ كِلاَهُمَا عَنْ عُمَارَةَ بْنِ الْقَعْقَاعِ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اللَّهُمَّ اجْعَلْ رِزْقَ آلِ مُحَمَّدٍ قُوتًا."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakıd ve Ebu Said el-Eşec, onlara Veki', ona el-A'meş; (T)
Bize Züheyr b. Harb (el-Haraşî), ona Muhammed b. Fudayl (ed-Dabbî), ona babası (Fudayl b. Ğazvan), onlara Umara b. Ka'ka' (ed-Dabbî), ona Ebu Zür'a (b. Amr el-Beceli), ona da Ebu Hureyre Rasul-i Ekrem'in (sav) şöyle dua ettiğini nakletti:
"Allah'ım! Muhammed ailesinin rızkını (ele avuç açmadan geçimine) yetecek kadarcık ver!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2427, /406
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Umare b. Ka'ka' ed-Dabbî (Umare b. Ka'ka' b. Şübrüme)
4. Ebu Fadl Fudayl b. Ğazvan ed-Dabbi (Fudayl b. Ğazvan b. Cerir)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
6. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber, ailesinin geçimini sağlaması
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
Müslüman, kanaatkâr/haris/tamahkâr olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10410, D001550
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ يِسَافٍ عَنْ فَرْوَةَ بْنِ نَوْفَلٍ الأَشْجَعِىِّ قَالَ سَأَلْتُ عَائِشَةَ أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ عَمَّا كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدْعُو بِهِ قَالَتْ كَانَ يَقُولُ
"اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا عَمِلْتُ وَمِنْ شَرِّ مَا لَمْ أَعْمَلْ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir (b. Abdulhamid ed-Dabbî), ona Mansur (b. Mu'temir es-Sülemî), ona Hilal b. Yesaf ona da Ferve b. Nevfel el-Eşca'î şöyle rivayet etti: Ben Müminlerin Annesi Aişe'ye Hz. Peygamber'in (sav) ne için dua ettiğini sordum, şöyle cevap verdi: O (sav) şöyle dua ederdi:
"Allahumme innî e'uzu bike min şerri mâ amiltü ve min şerri mâ lam a'mel' (Allah'ım (cc), yaptıklarımın ve yapmadıklarımın şerrinden sana sığınırım)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Vitr 368, /360
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ferve b. Nevfel el-Eşca'i (Ferve b. Nevfel b. Ferve)
3. Ebu Hasan Hilal b. Yesaf el-Eşca'î (Hilal b. Yisaf)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, istiazesi
KTB, DUA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34132, D005052
Hadis:
حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْعَظِيمِ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا الأَحْوَصُ - يَعْنِى ابْنَ جَوَّابٍ - حَدَّثَنَا عَمَّارُ بْنُ رُزَيْقٍ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْحَارِثِ وَأَبِى مَيْسَرَةَ عَنْ عَلِىٍّ رَحِمَهُ اللَّهُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ عِنْدَ مَضْجَعِهِ
"اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِوَجْهِكَ الْكَرِيمِ وَكَلِمَاتِكَ التَّامَّةِ مِنْ شَرِّ مَا أَنْتَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهِ اللَّهُمَّ أَنْتَ تَكْشِفُ الْمَغْرَمَ وَالْمَأْثَمَ اللَّهُمَّ لاَ يُهْزَمُ جُنْدُكَ وَلاَ يُخْلَفُ وَعْدُكَ وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ سُبْحَانَكَ وَبِحَمْدِكَ."
Tercemesi:
Bize Abbas b. Abdulazim el-Anberi, ona Ahvas b. Cevvab, ona Ammar b. Rüzeyk, ona Ebu İshak, ona Hâris ve Ebu Meysere, ona da Hz. Ali (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) yatağına yattığında şöyle dua ederdi:
"Allah'ım! Sahip olduğum şeylerin şerrinden zatına ve tam olan kelimelerine sığınırım. Allah'ım! Borcu ve günahı sen giderirsin. Allah'ım senin ordun yenilmez, senin vaadinin aksi yapılmaz. Zenginlik sahibine zenginliği senin karşında fayda vermez. Sen noksan sıfatlardan münezzehsin, sana hamd ederiz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 107, /1143
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Hâris b. Abdullah el-A'ver (Hâris b. Abdullah b. Ka'b b. Esed)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Ahvas Ammar b. Rüzeyk ed-Dabbi (Ammar b. Rüzeyk)
5. Ebu Cevvab Ahvas b. Cevvab ed-Dabbî (Ahvas b. Cevvab)
6. Abbas b. Abdulazim el-Anberi (Abbas b. Abdulazim b. İsmail)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, yatarken okuduğu sureler, dualar
KTB, ADAB
KTB, DUA
حَدَّثَنَا هِشَامٌ أَبُو مَرْوَانَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى - الْمَعْنَى - قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ قَالَ سَمِعْتُ يَحْيَى بْنَ أَبِى كَثِيرٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَسْعَدَ بْنِ زُرَارَةَ عَنْ قَيْسِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ زَارَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى مَنْزِلِنَا فَقَالَ
"السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ." فَرَدَّ سَعْدٌ رَدًّا خَفِيًّا. قَالَ قَيْسٌ فَقُلْتُ أَلاَ تَأْذَنُ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَ ذَرْهُ يُكْثِرْ عَلَيْنَا مِنَ السَّلاَمِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ." فَرَدَّ سَعْدٌ رَدًّا خَفِيًّا ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ." ثُمَّ رَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَاتَّبَعَهُ سَعْدٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى كُنْتُ أَسْمَعُ تَسْلِيمَكَ وَأَرُدُّ عَلَيْكَ رَدًّا خَفِيًّا لِتُكْثِرَ عَلَيْنَا مِنَ السَّلاَمِ. قَالَ فَانْصَرَفَ مَعَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَ لَهُ سَعْدٌ بِغِسْلٍ فَاغْتَسَلَ ثُمَّ نَاوَلَهُ مِلْحَفَةً مَصْبُوغَةً بِزَعْفَرَانٍ أَوْ وَرْسٍ فَاشْتَمَلَ بِهَا ثُمَّ رَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ وَهُوَ يَقُولُ
"اللَّهُمَّ اجْعَلْ صَلَوَاتِكَ وَرَحْمَتَكَ عَلَى آلِ سَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ." قَالَ ثُمَّ أَصَابَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنَ الطَّعَامِ فَلَمَّا أَرَادَ الاِنْصِرَافَ قَرَّبَ لَهُ سَعْدٌ حِمَارًا قَدْ وَطَّأَ عَلَيْهِ بِقَطِيفَةٍ فَرَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ سَعْدٌ يَا قَيْسُ اصْحَبْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قَالَ قَيْسٌ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"ارْكَبْ." فَأَبَيْتُ ثُمَّ قَالَ
"إِمَّا أَنْ تَرْكَبَ وَإِمَّا أَنْ تَنْصَرِفَ." قَالَ فَانْصَرَفْتُ.
[ قَالَ هِشَامٌ أَبُو مَرْوَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَسْعَدَ بْنِ زُرَارَةَ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ وَابْنُ سَمَاعَةَ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ مُرْسَلاً وَلَمْ يَذْكُرَا قَيْسَ بْنَ سَعْدٍ.]
Bize Hişam Ebu Mervan ve Muhammed b. el-Müsenna mana itibari ile rivayet etti. Ona, Muhammed b. el-Müsenna, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzai, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Es'ad b. Zürare, Kays b. Sa'd'ın şöyle dediğini rivayet etti: (Bir gün) Rasulullah (sav) bizi ziyaret için evimize gelmişti.
"Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, bu selamı sesini yükseltmeden yani alçak bir sesle aldı. Bunun üzerine ben, Rasulullah'a (sav) (evimize girmesi için) izin vermiyor musun? dedim. Babam, bırak, bize daha çok selam versin dedi. Hemen arkasından Rasul-i Ekrem (ikinci defa); "es-Selamü aleyküm ve Rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, (bu selamı da yine) alçak sesle aldı. Sonra Allah'ın Rasulü (sav) (üçüncü defa), "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. Sonra da dönüp gitti ve (babam) Sa'd de arkasından yetişip Ey Allah'ın Rasulü! Ben senin selamını işitiyordum, bize daha çok selam vermen için onu hafif bir sesle alıyordum dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, onunla dönüp geldi. (Babam) Sa'd da (yıkanması için) su ve sabun (getirilmesini) emretti. (Bunlar derhal getirildi ve Hz. Peygamber bunlarla) yıkandı. Sonra (babam) kendisine zâferanla veya alçehre ile boyanmış bir peştemal getirdi. (Hz, Peygamber de) ona sarındı. Sonra ellerini kaldırıp "Allahümmec’al salavâtike ve rahmeteke alâ âl-i Sa'd b. Ubade! (Allahım! Rahmet ve mağfiretini Sa'd b. Ubade ailesinin üzerine kıl" diye dua etti. Sonra biraz yemek yedi. (Oradan) ayrılmak isteyince (babam) Sa'd kendisine üzeri kadife (palan) ile donatılmış bir merkep yaklaştırdı. Rasulullah da (sav) ona bindi, (babam) Sa'd (bana), Ey Kays! (evine kadar) Hz. Peygamber'e eşlik et dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem bana; "sen de bin!" buyurdu. Ben de (onu rahatsız etmemek için) kabul etmedim. Rasul-i Ekrem; "ya binersin ya da (evine) dönersin, (benimle yaya olarak gelip de yorulma)" dedi. Bunun üzerine (evime) dönüp gittim.
[Hişam Ebu Mervan (bu hadisi) an Muhammed b. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürare şeklinde muan'an olarak rivayet etti.]
[Ebû Davud dedi ki: Ömer b. Abdulvahid ile İbn Sema'a da bu hadisi Evzaî'den Kays b. Sa'd'ın ismini söylemeden mürsel olarak rivayet ettiler.]
Açıklama: Hadis metninde geçen "الورس" (el-vers) kelimesi, Kamus tercümesinde Asım Efendi tarafından Yemen zaferanı ve alçehre diye tercüme edildiğinden "alçehre" çevirisini almış bulunmaktayız. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, II, 304.
Aynı metinde geçen "الغسل" (el-ğısl) kelimesi, yıkanılacak su ve çöğen otu gibi Arapların sabun olarak kullandıkları maddelere denilmektedir. Bu nedenle kelimeyi "su ve sabun" şeklinde tercüme ettik. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, III, 303.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34310, D005185
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامٌ أَبُو مَرْوَانَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى - الْمَعْنَى - قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ قَالَ سَمِعْتُ يَحْيَى بْنَ أَبِى كَثِيرٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَسْعَدَ بْنِ زُرَارَةَ عَنْ قَيْسِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ زَارَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى مَنْزِلِنَا فَقَالَ
"السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ." فَرَدَّ سَعْدٌ رَدًّا خَفِيًّا. قَالَ قَيْسٌ فَقُلْتُ أَلاَ تَأْذَنُ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَ ذَرْهُ يُكْثِرْ عَلَيْنَا مِنَ السَّلاَمِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ." فَرَدَّ سَعْدٌ رَدًّا خَفِيًّا ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ." ثُمَّ رَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَاتَّبَعَهُ سَعْدٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى كُنْتُ أَسْمَعُ تَسْلِيمَكَ وَأَرُدُّ عَلَيْكَ رَدًّا خَفِيًّا لِتُكْثِرَ عَلَيْنَا مِنَ السَّلاَمِ. قَالَ فَانْصَرَفَ مَعَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَ لَهُ سَعْدٌ بِغِسْلٍ فَاغْتَسَلَ ثُمَّ نَاوَلَهُ مِلْحَفَةً مَصْبُوغَةً بِزَعْفَرَانٍ أَوْ وَرْسٍ فَاشْتَمَلَ بِهَا ثُمَّ رَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ وَهُوَ يَقُولُ
"اللَّهُمَّ اجْعَلْ صَلَوَاتِكَ وَرَحْمَتَكَ عَلَى آلِ سَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ." قَالَ ثُمَّ أَصَابَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنَ الطَّعَامِ فَلَمَّا أَرَادَ الاِنْصِرَافَ قَرَّبَ لَهُ سَعْدٌ حِمَارًا قَدْ وَطَّأَ عَلَيْهِ بِقَطِيفَةٍ فَرَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ سَعْدٌ يَا قَيْسُ اصْحَبْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قَالَ قَيْسٌ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"ارْكَبْ." فَأَبَيْتُ ثُمَّ قَالَ
"إِمَّا أَنْ تَرْكَبَ وَإِمَّا أَنْ تَنْصَرِفَ." قَالَ فَانْصَرَفْتُ.
[ قَالَ هِشَامٌ أَبُو مَرْوَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَسْعَدَ بْنِ زُرَارَةَ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ وَابْنُ سَمَاعَةَ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ مُرْسَلاً وَلَمْ يَذْكُرَا قَيْسَ بْنَ سَعْدٍ.]
Tercemesi:
Bize Hişam Ebu Mervan ve Muhammed b. el-Müsenna mana itibari ile rivayet etti. Ona, Muhammed b. el-Müsenna, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzai, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Es'ad b. Zürare, Kays b. Sa'd'ın şöyle dediğini rivayet etti: (Bir gün) Rasulullah (sav) bizi ziyaret için evimize gelmişti.
"Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, bu selamı sesini yükseltmeden yani alçak bir sesle aldı. Bunun üzerine ben, Rasulullah'a (sav) (evimize girmesi için) izin vermiyor musun? dedim. Babam, bırak, bize daha çok selam versin dedi. Hemen arkasından Rasul-i Ekrem (ikinci defa); "es-Selamü aleyküm ve Rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, (bu selamı da yine) alçak sesle aldı. Sonra Allah'ın Rasulü (sav) (üçüncü defa), "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. Sonra da dönüp gitti ve (babam) Sa'd de arkasından yetişip Ey Allah'ın Rasulü! Ben senin selamını işitiyordum, bize daha çok selam vermen için onu hafif bir sesle alıyordum dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, onunla dönüp geldi. (Babam) Sa'd da (yıkanması için) su ve sabun (getirilmesini) emretti. (Bunlar derhal getirildi ve Hz. Peygamber bunlarla) yıkandı. Sonra (babam) kendisine zâferanla veya alçehre ile boyanmış bir peştemal getirdi. (Hz, Peygamber de) ona sarındı. Sonra ellerini kaldırıp "Allahümmec’al salavâtike ve rahmeteke alâ âl-i Sa'd b. Ubade! (Allahım! Rahmet ve mağfiretini Sa'd b. Ubade ailesinin üzerine kıl" diye dua etti. Sonra biraz yemek yedi. (Oradan) ayrılmak isteyince (babam) Sa'd kendisine üzeri kadife (palan) ile donatılmış bir merkep yaklaştırdı. Rasulullah da (sav) ona bindi, (babam) Sa'd (bana), Ey Kays! (evine kadar) Hz. Peygamber'e eşlik et dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem bana; "sen de bin!" buyurdu. Ben de (onu rahatsız etmemek için) kabul etmedim. Rasul-i Ekrem; "ya binersin ya da (evine) dönersin, (benimle yaya olarak gelip de yorulma)" dedi. Bunun üzerine (evime) dönüp gittim.
[Hişam Ebu Mervan (bu hadisi) an Muhammed b. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürare şeklinde muan'an olarak rivayet etti.]
[Ebû Davud dedi ki: Ömer b. Abdulvahid ile İbn Sema'a da bu hadisi Evzaî'den Kays b. Sa'd'ın ismini söylemeden mürsel olarak rivayet ettiler.]
Açıklama:
Hadis metninde geçen "الورس" (el-vers) kelimesi, Kamus tercümesinde Asım Efendi tarafından Yemen zaferanı ve alçehre diye tercüme edildiğinden "alçehre" çevirisini almış bulunmaktayız. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, II, 304.
Aynı metinde geçen "الغسل" (el-ğısl) kelimesi, yıkanılacak su ve çöğen otu gibi Arapların sabun olarak kullandıkları maddelere denilmektedir. Bu nedenle kelimeyi "su ve sabun" şeklinde tercüme ettik. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, III, 303.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 138, /1169
Senetler:
1. Kays b. Sa'd el-Ensarî (Kays b. Sa'd b. Ubade b. Düleym b. Harise)
2. Muhammed b. Abdurrahman el-Ensari (Muhammed b. Abdurrahman b. Sad b. Zürare)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Adab, insanlara rahatsızlık vermemek
Dua, ikram edene dua ile karşılık vermek
Hz. Peygamber, duaları
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
KTB, ADAB
KTB, DUA
KTB, SELAM
Müslüman, peygamber sevgisi
Selam, selamın işlevi
Temizlik, beden temizliği
Bize Temim b. Muntasır, ona İshak b. Yusuf, ona Şerik, ona Ebu İshak, ona Ebu Ahves ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: Bizler, namazda oturduğumuzda ne diyeceğimi bilmiyorduk. Rasulullah (sav) de (bu durumu) biliyordu. (Ravi, önceki hadisin) benzerini (nahve) zikredip ona Şerik, ona Cami b. Şeddad, ona Ebu Vail ona da Abdullah'ın şöyle dediğini nakletti: Hz. Peygamber (sav), bizlere teşehhüdü öğrettiği gibi öğretmediği (bir takım) dualar öğretirdi. (Mesela), "Allah'ım! Kalplerimizi birbirimize ısındır. Aramızı düzelt. Bizleri kurtuluş yollarına sevk et. Bizleri karanlıklardan kurtarıp aydınlığa (ulaştır). Açık ve gizli olmak üzere kötülükleri bizden uzaklaştır. Kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, eşlerimizi, soyumuzu bizim için mübarek kıl. Bizleri bağışla. Şüphesiz sen, tövbeleri çokça bağışlayıp rahmet edensin. Bizleri nimetlerine şükredip onlara hamd edenlerden, onlardan razı olanlardan kıl. Bize nimetlerini tamamla" (duası, bu dualardandır).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7808, D000969
Hadis:
حَدَّثَنَا تَمِيمُ بْنُ الْمُنْتَصِرِ أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ - يَعْنِى ابْنَ يُوسُفَ - عَنْ شَرِيكٍ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنَّا لاَ نَدْرِى مَا نَقُولُ إِذَا جَلَسْنَا فِى الصَّلاَةِ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ عَلِمَ فَذَكَرَ نَحْوَهُ. - قَالَ شَرِيكٌ وَحَدَّثَنَا جَامِعٌ - يَعْنِى ابْنَ شَدَّادٍ - عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بِمِثْلِهِ قَالَ:
وَكَانَ يُعَلِّمُنَا كَلِمَاتٍ وَلَمْ يَكُنْ يُعَلِّمُنَاهُنَّ كَمَا يُعَلِّمُنَا التَّشَهُّدَ "اللَّهُمَّ أَلِّفْ بَيْنَ قُلُوبِنَا وَأَصْلِحْ ذَاتَ بَيْنِنَا وَاهْدِنَا سُبُلَ السَّلاَمِ وَنَجِّنَا مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَجَنِّبْنَا الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَبَارِكْ لَنَا فِى أَسْمَاعِنَا وَأَبْصَارِنَا وَقُلُوبِنَا وَأَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا وَتُبْ عَلَيْنَا إِنَّكَ أَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ وَاجْعَلْنَا شَاكِرِينَ لِنِعْمَتِكَ مُثْنِينَ بِهَا قَابِلِيهَا وَأَتِمَّهَا عَلَيْنَا."
Tercemesi:
Bize Temim b. Muntasır, ona İshak b. Yusuf, ona Şerik, ona Ebu İshak, ona Ebu Ahves ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: Bizler, namazda oturduğumuzda ne diyeceğimi bilmiyorduk. Rasulullah (sav) de (bu durumu) biliyordu. (Ravi, önceki hadisin) benzerini (nahve) zikredip ona Şerik, ona Cami b. Şeddad, ona Ebu Vail ona da Abdullah'ın şöyle dediğini nakletti: Hz. Peygamber (sav), bizlere teşehhüdü öğrettiği gibi öğretmediği (bir takım) dualar öğretirdi. (Mesela), "Allah'ım! Kalplerimizi birbirimize ısındır. Aramızı düzelt. Bizleri kurtuluş yollarına sevk et. Bizleri karanlıklardan kurtarıp aydınlığa (ulaştır). Açık ve gizli olmak üzere kötülükleri bizden uzaklaştır. Kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, eşlerimizi, soyumuzu bizim için mübarek kıl. Bizleri bağışla. Şüphesiz sen, tövbeleri çokça bağışlayıp rahmet edensin. Bizleri nimetlerine şükredip onlara hamd edenlerden, onlardan razı olanlardan kıl. Bize nimetlerini tamamla" (duası, bu dualardandır).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 183, /225
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ahves Avf b. Malik el-Cüşemi (Avf b. Malik b. Nadle)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
5. Ebu Muhammed İshak b. Yusuf el-Ezrak (İshak b. Yusuf b. Mirdas)
6. Ebu Abdullah Temim b. Muntasır el-Haşimi (Temim b. Muntasır b. Temim b. Salt b. Temam b. Lahik)
Konular:
Dua, dua ile öğretmek
Dua, Namazda ve ardından yapılan
Hz. Peygamber, duaları
Namaz, teşehhüd duası
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا الْجُرَيْرِىُّ عَنْ حَيَّانَ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ
"بَيْنَمَا أَنَا أَتَرَمَّى بِأَسْهُمٍ فِى حَيَاةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذْ كُسِفَتِ الشَّمْسُ فَنَبَذْتُهُنَّ وَقُلْتُ لأَنْظُرَنَّ مَا أُحْدِثَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى كُسُوفِ الشَّمْسِ الْيَوْمَ فَانْتَهَيْتُ إِلَيْهِ وَهُوَ رَافِعٌ يَدَيْهِ يُسَبِّحُ وَيُحَمِّدُ وَيُهَلِّلُ وَيَدْعُو حَتَّى حُسِرَ عَنِ الشَّمْسِ فَقَرَأَ بِسُورَتَيْنِ وَرَكَعَ رَكْعَتَيْنِ."
Bize Müsedded, ona Bişr b. Mufaddal, ona el-Cüreyrî, ona Hayyan b. Umeyr, ona da Abdurrahman b. Semure şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah'ın (sav) sağlığında ben ok atarken birdenbire güneş tutuldu. Ben de okları (yere) attım ve kendi kendime bugün güneş tutulmasında, Rasulullah'ın (sav) neler yapacağına bakacağım deyip onun yanına gittim. Rasulullah (sav) ellerini kaldırmış Allah'ı tenzih ve hamd ediyor, tehlîl (La ilahe illallah) getiriyor ve dua ediyordu. Bu, güneş açılıncaya kadar devam etti. Efendimiz iki uzun sure okuduğu iki rekât namaz kıldı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8754, D001195
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا الْجُرَيْرِىُّ عَنْ حَيَّانَ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ
"بَيْنَمَا أَنَا أَتَرَمَّى بِأَسْهُمٍ فِى حَيَاةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذْ كُسِفَتِ الشَّمْسُ فَنَبَذْتُهُنَّ وَقُلْتُ لأَنْظُرَنَّ مَا أُحْدِثَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى كُسُوفِ الشَّمْسِ الْيَوْمَ فَانْتَهَيْتُ إِلَيْهِ وَهُوَ رَافِعٌ يَدَيْهِ يُسَبِّحُ وَيُحَمِّدُ وَيُهَلِّلُ وَيَدْعُو حَتَّى حُسِرَ عَنِ الشَّمْسِ فَقَرَأَ بِسُورَتَيْنِ وَرَكَعَ رَكْعَتَيْنِ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Bişr b. Mufaddal, ona el-Cüreyrî, ona Hayyan b. Umeyr, ona da Abdurrahman b. Semure şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah'ın (sav) sağlığında ben ok atarken birdenbire güneş tutuldu. Ben de okları (yere) attım ve kendi kendime bugün güneş tutulmasında, Rasulullah'ın (sav) neler yapacağına bakacağım deyip onun yanına gittim. Rasulullah (sav) ellerini kaldırmış Allah'ı tenzih ve hamd ediyor, tehlîl (La ilahe illallah) getiriyor ve dua ediyordu. Bu, güneş açılıncaya kadar devam etti. Efendimiz iki uzun sure okuduğu iki rekât namaz kıldı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salâtu'l-Istiskâ 268, /277
Senetler:
1. Abdurrahman b. Semure el-Kuraşi (Abdurrahman b. Semure b. Habib b. Abduşems)
2. Ebu A'lâ Hayyan b. Umeyr el-Kaysî (Hayyan b. Umeyr)
3. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
4. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
Namaz, Kusûf namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3888, M001069
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مَجْزَأَةَ بْنِ زَاهِرٍ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أَوْفَى يُحَدِّثُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ
"اللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَاءِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ اللَّهُمَّ طَهِّرْنِى بِالثَّلْجِ وَالْبَرَدِ وَالْمَاءِ الْبَارِدِ اللَّهُمَّ طَهِّرْنِى مِنَ الذُّنُوبِ وَالْخَطَايَا كَمَا يُنَقَّى الثَّوْبُ الأَبْيَضُ مِنَ الْوَسَخِ."
Tercemesi:
Bana Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşâr rivayet etmiştir. İbnu’l Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Mecze'e b. Zâhir'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Abdullah b. Ebu Evfa'yı Nebi (sav) şöyle derdi derken dinledim:
"Allahumme leke’l-hamdu mil’e’s-samavati ve mil’e’l-ardi ve mil’e mâ şi’te min şey’in ba‘d. Allahumme tahhirnî bi’s-selci ve’l-bared ve’l-mail-barid. Allahumme tahhirnî mine’z-zunubi ve’l hatayâ kemâ yunakka’s-sevbu’l-ebyadu mine’l vasah: Allah'ım, gökler dolusu, yer dolusu ve ondan başka dilediğin her şeyin dolusu hamd sana mahsustur. Allah'ım, beni kar ile dolu ile soğuk su ile tertemiz et. Allah’ım, beni küçük ve büyük günahlardan, beyaz bir elbisenin kirden temizlendiği gibi tertemiz et."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 1069, /196
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Mecze'e b. Zâhir el-Eslemî (Mecze'e b. Zâhir b. Esved)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Dua, secdede, ruküda ve doğrulunca
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ انْكَسَفَتِ الشَّمْسُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ يَكَدْ يَرْكَعُ ثُمَّ رَكَعَ فَلَمْ يَكَدْ يَرْفَعُ ثُمَّ رَفَعَ فَلَمْ يَكَدْ يَسْجُدُ ثُمَّ سَجَدَ فَلَمْ يَكَدْ يَرْفَعُ ثُمَّ رَفَعَ فَلَمْ يَكَدْ يَسْجُدُ ثُمَّ سَجَدَ فَلَمْ يَكَدْ يَرْفَعُ ثُمَّ رَفَعَ وَفَعَلَ فِى الرَّكْعَةِ الأُخْرَى مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ نَفَخَ فِى آخِرِ سُجُودِهِ فَقَالَ
"أُفْ أُفْ." ثُمَّ قَالَ
"رَبِّ أَلَمْ تَعِدْنِى أَنْ لاَ تُعَذِّبَهُمْ وَأَنَا فِيهِمْ أَلَمْ تَعِدْنِى أَنْ لاَ تُعَذِّبَهُمْ وَهُمْ يَسْتَغْفِرُونَ." فَفَرَغَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ صَلاَتِهِ وَقَدْ أَمْحَصَتِ الشَّمْسُ وَسَاقَ الْحَدِيثَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8753, D001194
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ انْكَسَفَتِ الشَّمْسُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ يَكَدْ يَرْكَعُ ثُمَّ رَكَعَ فَلَمْ يَكَدْ يَرْفَعُ ثُمَّ رَفَعَ فَلَمْ يَكَدْ يَسْجُدُ ثُمَّ سَجَدَ فَلَمْ يَكَدْ يَرْفَعُ ثُمَّ رَفَعَ فَلَمْ يَكَدْ يَسْجُدُ ثُمَّ سَجَدَ فَلَمْ يَكَدْ يَرْفَعُ ثُمَّ رَفَعَ وَفَعَلَ فِى الرَّكْعَةِ الأُخْرَى مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ نَفَخَ فِى آخِرِ سُجُودِهِ فَقَالَ
"أُفْ أُفْ." ثُمَّ قَالَ
"رَبِّ أَلَمْ تَعِدْنِى أَنْ لاَ تُعَذِّبَهُمْ وَأَنَا فِيهِمْ أَلَمْ تَعِدْنِى أَنْ لاَ تُعَذِّبَهُمْ وَهُمْ يَسْتَغْفِرُونَ." فَفَرَغَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ صَلاَتِهِ وَقَدْ أَمْحَصَتِ الشَّمْسُ وَسَاقَ الْحَدِيثَ .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Ata b. Saib, ona babası (Sâib b. Malik), ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) devrinde güneş tutuldu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) namaza durdu. Kıyamı o kadar uzattı ki neredeyse rükûa gitmeyecekti. Sonra da doğrulmayacakmış gibi uzun bir rükû yaptı. Daha sonra başını kaldırdı ve secdeye gitmeyecekmiş gibi ayakta kaldı. Sonunda secdeye kapandı ve sanki başını kaldırmayacak gibi orada kaldı. Sonra da secdeden doğruldu ve uzun bir süre oturdu. Ardından ikinci secdeyi yapıp, başını kaldırmayacak gibi bunu da uzattı. Sonra doğruldu ve diğer diğer rekâtta da böyle yaptı ve secdesinin sonunda "üf üf" diye üfledi ve:
"Ey Rabbim! Sen, ben aralarında iken onlara azap etmeyeceğini vadetmedin mi? Onlar istiğfara devam ettikleri müddetçe kendilerine azap etmeyeceğini vadetmedin mi" diye dua etti ve namazını bitirdi. Bu esnada da güneş tutulması bitmişti. Bundan sonra da (Saib b. Malik) hadisin kalan kısmını zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salâtu'l-Istiskâ 268, /277
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Yahya Sâib b. Malik es-Sekafî (Sâib b. Mâlik)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
Namaz, Kusûf namazı
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَنْبَأَنَا جَرِيرٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"اللَّهُمَّ اغْسِلْ خَطَايَاىَ بِمَاءِ الثَّلْجِ وَالْبَرَدِ وَنَقِّ قَلْبِى مِنَ الْخَطَايَا كَمَا نَقَّيْتَ الثَّوْبَ الأَبْيَضَ مِنَ الدَّنَسِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21118, N000334
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَنْبَأَنَا جَرِيرٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"اللَّهُمَّ اغْسِلْ خَطَايَاىَ بِمَاءِ الثَّلْجِ وَالْبَرَدِ وَنَقِّ قَلْبِى مِنَ الْخَطَايَا كَمَا نَقَّيْتَ الثَّوْبَ الأَبْيَضَ مِنَ الدَّنَسِ."
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir (b. Abdulhamid ed-Dabbî), ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr) ona da Aişe'in (bt. Ebu Bekir es-Sıddîk) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi:
"Allahumme'ğsil hatâyâye bi mai's-selci ve'l-beredi ve nakki kalbî mine'l-hatâyâ kema nekkayte's-sevbe'l-ebyade mine'd-denesi. Allah'ım günahlarımı kar ve dolu suyu ile yıka ve beyaz elbiseyi kirden arındırdığın gibi de kalbimi hatalardan arındır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Miyâh 5, /2108
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Dua, af sebebi
Dua, duanın kader ile ilişkisi
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
KTB, KADER
790 - أخبرنا وكيع نا هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة قالت : كان رسول الله صلى الله عليه و سلم يكثر أن يدعوا بهذه الكلمات اللهم إني أعوذ بك فذكر مثله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
225057, İRM790
Hadis:
790 - أخبرنا وكيع نا هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة قالت : كان رسول الله صلى الله عليه و سلم يكثر أن يدعوا بهذه الكلمات اللهم إني أعوذ بك فذكر مثله
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İshak b. Rahuye, Müsned-i İshak b. Rahuye, Müsned-i Aişe 790, 2/789
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları