1631 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan, ona Amr b. Mürre, ona Abdullah b. el-Haris, ona Tuleyk b. Kays, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şu sözlerle dua ederdi: "Rabbim, bana yardım eyle! Benim aleyhime başkalarına yardım eyleme! Beni destekle! Benim aleyhime başkalarına destek verme! Hilelere karşı bana çıkış yolunu göster! Bana karşı kurulan tuzaklara imkân verme! Bana doğru yolu göster! Doğru yola girmeyi bana kolaylaştır! Özellikle bana zulmeden ve tecavüze yeltenenlere karşı yardım eyle! ِAllah'ım! Beni sana şükreden, seni zikreden, senden korkan, sana itaat eden, sana huşû ve ihlâs ile bağlanan, sana karşı bağrı yanan ve daima sana sığınan bir kul yap! Ey Rabbim! Tövbemi kabul eyle! Günahlarımı sil! Duamı kabul eyle! Delilimi sağlam kıl! Kalbime hidâyet ver! Dilimi doğrult! Kalbimdeki kin ve nefreti çıkar!"
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللهم تَقَبَّلْ تَوْبَتِى وَاغْسِلْ حَوْبَتِى
Bize Davud b. Ümeye, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebû Talha'nın âzâdlısı Muhammed b. Abdurrahman, ona Küreyb, ona da İbn Abbas rivayet etmiştir: Cüveyriyye -ki asıl adı Berre idi, Hz. Peygamber ismini değiştirmişti- namazgâhında iken Rasulullah (sav) onun yanından çıkmıştı. Bir müddet sonra dönünce, o yine namazgâhında idi. "Hala namazgâhında mısın?" diye sorunca o da "evet" demiştir. Bunu üzerine Hz. Peygamber şunları söylemiştir: "Ben senden sonra şu dört cümleyi üç defa tekrarladım; eğer bu sözler, senin gün boyu söylediğin sözlerle tartılacak olsa (sevap itibariyle) daha ağır gelirdi. Bu sözler şöyledir: Allah'ı, mahlukatı sayısınca, zatının rızası miktarınca, Arşının ağırlığınca ve kelimelerinin sayısınca tesbih eder, O'na hamd ederim."
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Abdülaziz b. Ebu Seleme, ona amcası el-Mâcişûn b. Ebî Seleme, ona Abdurrahman el-A'rac, ona Ubeydullah b. Ebu Râfi', ona da Ali b. Ebu Talib rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) namazda selam verince şöyle söylerdi: "Ey Allah'ım, beni bağışla! İşlediğim ve işleyeceğim, gizlice ve açıktan yaptığım, haddi aşarak yaptığım ve senin benden daha iyi bildiğin bütün günahlarımı affet! Öne geçiren de sensin, geride bırakan da! Senden başka ilâh yoktur."
Bize Müsedded, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Müseyyib b. Rafi', ona Muğîra b. Şube'nin âzâdlısı Verrâd, ona da Muğîra b. Şube rivayet etmiştir: Halife Muaviye, el-Muğîra b. Şube'ye bir mektup yazazarak Rasulullah'ın (sav) namazda selâm verince hangi zikirleri okuduğunu sordu. Muğîra bana şunları yazdırıp Muaviye'ye gönderdi: Rasulullah (sav) şöyle derdi: "Tek olan Allah'tan başka ilah yoktur. Onun hiçbir ortağı yoktur. Mülk sadece O'nundur, hamd da sadece O'nadır. O, her şeye muktedirdir. Ey Allah'ım! Senin verdiğine engel olacak ve vermediğini verebilecek hiç bir güç yoktur. Sana rağmen zengine de zenginliğinin faydası olmaz."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfyan, ona Amr b. Mürre önceki hadisle aynı mana ve isnâdla şunu da ilave etmiştir: "Bana hidâyeti yolunu kolaylaştır." Bu cümleyi söylerken "hüdâye" kelimesini değil, "el-hüdâ" kelimesini kullandı. Ebu Davud şöyle demiştir: Süfyan, Amr b. Murra'dan sema' yoluyla hadis rivayet etmiştir. (Muhaddisler) bu hadislerin sayısının on sekiz olduğunu söylemişlerdir.